Elektrik gitarlar için dediğimiz "denemeden asla" prensibi, akustik gitarlarda dibine kadar tutar. Aklınızda bulunsun.
Aynı markanın aynı modeli aynı sene ve hatta arka arkaya bile üretilmiş olsa dahi, birbirinden çok farklı çıkabilir tonu (tabi eğer fabrikosyon konturplak aletlerden değilse, onların tonu hep aynı onlarda dert yok).
Ocak ayında Amerika'da LA, Vegas, Chicago, Minneapolis ve NYCdeki bir çok dükkanda bir çok akustik denedim. 2 tanesini çok sevdim, biri
Martin OM28-V Vintage Reissue idi ki fiyatı 2750 papel idi (bu aleti almak için bir les paul sattık bu arada boru değil yani zira bende ciddi bir eksik akustik gitardı) ve ona karşılık bir de sap ayarı berbat olsa da bir
Taylor 110E. Sap ayarı cidden rezildi ki sanırım o yüzden kimse almamış.
Fiyat olayından dolayı aşikar şekilde elbette Taylor'ı aldım, ayrıca sapı (sap ayarını yaptıktan sonra) daha rahat Martin'e göre. Cidden çok iyi bir alet çıktı çok iyi yaptım diyorum her seferinde.
Ama gelgelelim daha önce baktığım diğer 110E'ler ve daha yukardaki 410, 414, 310 ve 314ler bunun kadar iyi değildi. Deneyeceksiniz, bıkmadan usanmadan.
Aleti 650 dolardan daha pahalıya aldım 700e, ama sonuçta musiciansfriend'den falan söylesem bu aldığım alet olmayacaktı açıkçası.
Akustik gitar pazarında alıcı için ciddi handikaplar var: Eğer satıcı biraz bilgili ise hangi gitarın ucuz ve daha iyi olduğunu biliyor. Ve dolayısı ile promosyonlara falan sokmuyor iyi olanları. Kısacası akustik gitar piyasasında iyi bir akustik bulmak için bol bol emek harcamak lazım, ve de bulduğunuzda fiyatı için çok kasmayacaksınız, zira satıcı iyi alet söz konusu olduğunda burunundan kıl aldırmıyor. Kıl bir durum kısacası.
B