Kısa bir süre önce edindiğim AMT SS-20 preamfiye ilişkin deneyimimi bu markanın pedallarını merak eden arkadaşlara yararlı olabileceği düşüncesi ile paylaşmak istedim.
En baştan söyleyeyim; hayatımda kullandığım lambalı ve solid state preamfilerin hiç birinden bu kadar memnun kaldığımı hatırlamıyorum. Birisi bana sansamp GT2'nin üç kanallı, lambalı, hem direk miksere ve amfiye bağımsız çıkışları olacak ve hem de effects loopu bulunacak şekilde (ve üstelik aynı boyutlarda) üretilebileceğini söylese herhalde gülerdim. Ama adamlar yapmış🙂
Cihaz üzerinde iki footswitch var; sol taraftaki düğmesi ile temiz-gain ton kanalları arasında seçim yapıyorsunuz, sağ taraftaki switch ise gain kanalında crunch ve lead tonlar arasında geçiş yapmanızı sağlıyor.
Temiz kanalın kendine ait 3 band EQ, level ve gain ayarı var (yüksek gain ile bile pek kırılma olmuyor temiz kanalda ve bence bu iyi bir şey...)
Crunch-lead kanalı ortak EQ ve gain-level ayarlarına sahip, ancak crunch kanalının karakterini belirleyen bir tane düğme var (bu el ile ayarlanan çok küçük bir düğme). Üç farklı karakterden birini seçebiliyorsunuz, bunlar daha ziyade Amerikan-İngiliz karakterleri arasında seçim yapmanızı sağlıyor gibi). Crunch kanalının gain seviyesi en üstteyken classic rock tınılarını kurtarabiliyor, ama bence asıl kullanımı "hafif kırılma" tınısını sevenler için.
Lead kanalı ise tam bir gain canavarı, hayatımda ilk defa boost kullanmaya ihtiyaç duymadan lead kanalının sustain ve gain düzeyinden memnun kaldım. Ancak SS-20'nin pedal formatındaki AMT preamfileri içerisinde en agresif tınıya sahip olan model olduğunu belirtmekte fayda var. Biraz daha düşük gain sevenler ve daha Soldanovari pürüzsüz lead tınıları arayanlar SS-11 (A ve B diye iki farklı modeli varmış galiba) isimli pedala da bakabilirler.
Crunch ve lead kanallları clean boost ile güçlendirildiğinde ise SS-20 resmen 5 farklı kanala kadar çıkmak mümkün, crunch kanalında yumuşak ve bol sustainli lead tonları, lead tonlarında klasik metaldan extreme metal tarzlarına kadar çıkabileceğiniz bir yelpaze var.
Merak edenler için söyleyeyim, lambalı bir preamfi olmasına karşın SS20'de solid state bileşenler de var, sanırım bunlar özellikle gain seviyesi 6-7'nin üzerine çıktığında devreye giriyormuş. Ancak bangır bangır lambalı preamfi tonu alıyorsunuz cihazdan, herhangi bir solid state pedal ile kıyaslanması söz konusu bile olamaz SS20'nin.
Son olarak da bir artı/eksi listesi sunayım.
Artılar:
Kompakt tasarım, inanılmayacak kadar hafif ve küçük/kullanışlı bir pedal. (Lambalı rackler bir yana, kimi lambalı pedalların bile ne kadar ağır olabildiğini kullananlar bilir.) Küçük ve hafif bir adaptörü var.
3 kanal var ve boost ihtiyacı olmadan yüksek gain alabilmek mümkün.
Gayet hassas EQ potları var, geniş bir tonal yelpaze söz konusu.
Tuşeye ve farklı gitarlara yanıtı çok güzel, volume potunu kıstığınızda da yanıtı gayet iyi.
Sahne için ideal; efektlerinizi effects loopa bağlayıp direk SS-20'nin kabin emülasyonundan miksere sinyal gönderebilirsiniz (yani effects loop kabin simülatörünün öncesine sinyal yolluyor), ayrıca aynı anda amfinize de kabin simülatör efektini kullanmayan sinyali gönderebilirsiniz.
Eksiler:
Fiyatı 700-750 TL civarı. Aslında 3 kanallı bir preamfi için kötü bir fiyat değil, ama dijital modelleyiciler ile bu alanda kapışması zor.
Amfinin önünde değil direk poweramfide veya return jakında kullanılması gerek; son derece parlak tınılı bir cihaz, amfinin önüne (direk amfinin temiz kanalına) bağlarsanız muhtemelen kötü sonuç verir.
Kabin simülatörü programlanabilir değil ve sahnede/canlıda iş görür ama dijital modelleyicilerin seçenekleri ve başarısı ile kapışacak düzeyde değil. Dolayısıyla direk ses kartına bağladığınızda verdiği sonuç çok iyi değil, bir EQ pedalı ile bazı sinyallerin kompanse edilmesi lazım.
Sonradan edit - not: Kabin simülatörü sahnede de pek iş görecek gibi değil. Kesinlikle bir Behringer Ultra G veya H&K Red Box kalitesinde değil...
En baştan söyleyeyim; hayatımda kullandığım lambalı ve solid state preamfilerin hiç birinden bu kadar memnun kaldığımı hatırlamıyorum. Birisi bana sansamp GT2'nin üç kanallı, lambalı, hem direk miksere ve amfiye bağımsız çıkışları olacak ve hem de effects loopu bulunacak şekilde (ve üstelik aynı boyutlarda) üretilebileceğini söylese herhalde gülerdim. Ama adamlar yapmış🙂
Cihaz üzerinde iki footswitch var; sol taraftaki düğmesi ile temiz-gain ton kanalları arasında seçim yapıyorsunuz, sağ taraftaki switch ise gain kanalında crunch ve lead tonlar arasında geçiş yapmanızı sağlıyor.
Temiz kanalın kendine ait 3 band EQ, level ve gain ayarı var (yüksek gain ile bile pek kırılma olmuyor temiz kanalda ve bence bu iyi bir şey...)
Crunch-lead kanalı ortak EQ ve gain-level ayarlarına sahip, ancak crunch kanalının karakterini belirleyen bir tane düğme var (bu el ile ayarlanan çok küçük bir düğme). Üç farklı karakterden birini seçebiliyorsunuz, bunlar daha ziyade Amerikan-İngiliz karakterleri arasında seçim yapmanızı sağlıyor gibi). Crunch kanalının gain seviyesi en üstteyken classic rock tınılarını kurtarabiliyor, ama bence asıl kullanımı "hafif kırılma" tınısını sevenler için.
Lead kanalı ise tam bir gain canavarı, hayatımda ilk defa boost kullanmaya ihtiyaç duymadan lead kanalının sustain ve gain düzeyinden memnun kaldım. Ancak SS-20'nin pedal formatındaki AMT preamfileri içerisinde en agresif tınıya sahip olan model olduğunu belirtmekte fayda var. Biraz daha düşük gain sevenler ve daha Soldanovari pürüzsüz lead tınıları arayanlar SS-11 (A ve B diye iki farklı modeli varmış galiba) isimli pedala da bakabilirler.
Crunch ve lead kanallları clean boost ile güçlendirildiğinde ise SS-20 resmen 5 farklı kanala kadar çıkmak mümkün, crunch kanalında yumuşak ve bol sustainli lead tonları, lead tonlarında klasik metaldan extreme metal tarzlarına kadar çıkabileceğiniz bir yelpaze var.
Merak edenler için söyleyeyim, lambalı bir preamfi olmasına karşın SS20'de solid state bileşenler de var, sanırım bunlar özellikle gain seviyesi 6-7'nin üzerine çıktığında devreye giriyormuş. Ancak bangır bangır lambalı preamfi tonu alıyorsunuz cihazdan, herhangi bir solid state pedal ile kıyaslanması söz konusu bile olamaz SS20'nin.
Son olarak da bir artı/eksi listesi sunayım.
Artılar:
Kompakt tasarım, inanılmayacak kadar hafif ve küçük/kullanışlı bir pedal. (Lambalı rackler bir yana, kimi lambalı pedalların bile ne kadar ağır olabildiğini kullananlar bilir.) Küçük ve hafif bir adaptörü var.
3 kanal var ve boost ihtiyacı olmadan yüksek gain alabilmek mümkün.
Gayet hassas EQ potları var, geniş bir tonal yelpaze söz konusu.
Tuşeye ve farklı gitarlara yanıtı çok güzel, volume potunu kıstığınızda da yanıtı gayet iyi.
Sahne için ideal; efektlerinizi effects loopa bağlayıp direk SS-20'nin kabin emülasyonundan miksere sinyal gönderebilirsiniz (yani effects loop kabin simülatörünün öncesine sinyal yolluyor), ayrıca aynı anda amfinize de kabin simülatör efektini kullanmayan sinyali gönderebilirsiniz.
Eksiler:
Fiyatı 700-750 TL civarı. Aslında 3 kanallı bir preamfi için kötü bir fiyat değil, ama dijital modelleyiciler ile bu alanda kapışması zor.
Amfinin önünde değil direk poweramfide veya return jakında kullanılması gerek; son derece parlak tınılı bir cihaz, amfinin önüne (direk amfinin temiz kanalına) bağlarsanız muhtemelen kötü sonuç verir.
Kabin simülatörü programlanabilir değil ve sahnede/canlıda iş görür ama dijital modelleyicilerin seçenekleri ve başarısı ile kapışacak düzeyde değil. Dolayısıyla direk ses kartına bağladığınızda verdiği sonuç çok iyi değil, bir EQ pedalı ile bazı sinyallerin kompanse edilmesi lazım.
Sonradan edit - not: Kabin simülatörü sahnede de pek iş görecek gibi değil. Kesinlikle bir Behringer Ultra G veya H&K Red Box kalitesinde değil...