Aşk Ve Gurur (Pride & Prejudice)

14 Şubat'ta arkadaşımın bilet alması üzerine gittim bu filme... Vizyondaki filmler arasında günün anlamı ile en alakalı film buydu 🙂



Joe Wright'ın yönettiği film 18. Yüzyılın sonlarında ingilterede yaşayan 5 kız çocuğu olan bi ailenin kızlarına iyi birer koca bulma çabasını anlatıyor... Film 2.5 saat olmasına ve hiç aksiyon sahnesi vs olmamasına karşın beni hiç sıkmadı diyebilirim. Dans sahneleri biraz daha kısa tutulabilirmiş ama müzikler ve kostümler çok güzel olduğundan dans sahneleri de eğlenceli yanlarını oluşturuyor filmin. Çok güzel manzalar barındıran kareler de mevcut bu filmde. Bu tarz filmlerden hoşlananlar kaçırmasın... Elizabeth rolündeki Keria Knightley'in farklı ama hoş siması da görülmeye değer...

İzleyenler yorumlarını paylaşırsa sevinirim...

Sevgilinizle gitmenizi önermem , filmdeki hatunu gördüm yanımdaki kızı unuttum 😆

Şaka biryana beni gerçekten etkileyen bir film oldu , sinemanın ses kalitesi(sound) biraz kötüydü ama özellikle müzikler ve filmde kullanılan kostümler , evlerin mimarileri , doğa manzaraları , süslemeler vs. gerçekten hiç filmin konusunu anlamasanız bile onları izlemek dinlemek yetiyor...

İki hafta önce izlemiştim filmi. Aslında gitmemin tek nedeni lise hazırlıkta zorunluluktan okuduğum ingilizce kitaplardan biri ama ilk defa beğendiğim bi tanesi olmasıydı Pride and Prejudice romanının. Aslında bir gazetede romanın orjinalliğine bağlı kalınmadığı yazılıydı ama çok şaşırdım çünkü repliklerden mekan ve kişi tasvirine kadar her şey tıpatıp romandaki gibiydi. Hatta hayalimdeki Mr. Darcy'e bile bu kadar yaklaşılabilirdi bence.
Filme gelince kostümler, akıcı ve etkileyici konuşmalar vs son derece masalsıydı. Bir de 4 kardeşli bir ailenin ikinci kızı olma bakımından da ortaklık vardı tabi😉 özdeşleşme kolay oldu. Şu saatten sonra sinemaya gidince bu filmi tercih eden olur mu bilmem, şahsen bu haftasonu "Karagöz ile Hacivat Niye Öldürüldü" gibi merakla beklediğim bir film var. Ama aşk ve gurur (ya da bilet alırken rezil olduğum adıyla Gurur ve Önyargı) izlemeye değerdi tabi.

Evet filmin adını yine alakasız bi şekilde çevirmiş bizimkiler 🙂 Sinemada filmi izledikten sonra altyazıları kaçırdıgım yerler olmuştu ki filmin can alıcı dialolglarından birisiydi... Bunları tekrar izleyebilmek için filmin divx ini indiriyim dedim bi indirdim Bride And Prejudice diye alakasız bi komedi filmi çıktı 😀

Son derece güzel bir filmdi..
Sevgilisiyle gitme fikrine de katılıyorum..Daha anlamlı olacağına eminim 🙂

filmi en önde izlemenin verdiği zorluklar alt yazıları okumak için kafamı bi o tarafa bir bu tarafa çekmem zorunda kalmam bir tarafa değdi güzel bir filmdi.

Filmin ağırlıklı olarak konuşmalardan ibaret oldugunu ögrendiğim için ve büyülü fenerin en koltuklarında alt yazı okumaktan mide bulantısına kapılıp kusanlara şahit oldugum için en arkadan almıştım bileti... Ama ona ramen kaçırdığım yerler oldu (Bir de 10. nolu salonda film başlamak üzere diye mola bitimi uyarısı verdiklerinde bizim film başlayalı 4 dk olmuştu anonsu geç yapmışlar epey bişeyler kaçmış o arada) O yüzden filmin divx ini indirdim bi ara kaçırdığım yerlere tekrar bakacağım...

Bir de şunu düşündüm sonradan..
Bizimkiler filmin çevirisine 'aşk' kelimesini sanırım ''Türk halkı aşkı sever,e bir de dram var biraz,içinde aşk da olsun'' mantığıyla monte ettiler filmin adına 🙂

Yaw kız arkadaşımın zoruyla gittim filme başta tek çift bizizdir sanıodum direk orta yaşlı ağlamaya gelen izleyici ve kitabını okuyan kızları bekliodum beklediim olmadı salon bizim gibi çiftlerle doluydu filmde beklediğimden iyi çıktı.

En az 10 kere izlediğim, Jane Austen'ın "Pride and Prejudice" adlı romanından uyarlanmış güzel film. Güzel ne kelime hatta...
Bu da insanın yüzünde aptal bir tebessümle izlediği filmlerden biri. O kadar huzur verici bir şekilde işlenmiş ki duygular filme.. Ayrıca bu filmle öpüşme dahi olmadan güzel bir aşk filmi yapılabileceği kanıtlanmış.

güzeldi
keira bi sempatik bi şirin aman aman yesinler 😀

ya benim en çok izlediğim filmdir heralde.hatta bu film sayesinde Jane Austen'in bütün romanlarını alıp okudum
gereksiz ve duygusuz öpüşme sevişme sashneleri olmadan aşkı çok güzel anlatıyor.müziklerini de çok seviyorum ya o danslar ne güzeldir 😀