patlican ile roportajı patlatcan olayında geçen haftanın konuğu Aylin ASLIM'dı.
Aylinonline.com sitesi sahibi Volkan ve Ankaradan gelen 2 arkadasın yaptığı roportaj Cuma günü Sabah gazetesinde tam sayfa olarak yayınlamıstır.Buyrun roportaj soruları ve Aylin Sultanın cevaları
Tek lüksüm istediğim şeyi yapabilmek
Kendini bildi bileli şarkı söylüyor. Üniversitede edebiyatla uğraştı. Şimdi edebiyatla müziği birleştirdiğini anlatıyor. Onun tek lüksü ise istediği müziği yapmak. Bu yıl içinde çıkacak yeni albümünün müjdesini veren Aylin Aslım, Patlican'ın şanslı hayranlarıyla buluştu..
- Hakan: Türkiye'de rockçılar sizce yeterince ilgi görüyor mu?
- Gereği nedir bilmiyorum ama eğer dinlenme istatistiklerini dikkate alırsanız pop müzik daha fazla ilgi görüyor demektir.
- Barış: Birlikte düet yapmak istediğiniz şarkıcı var mı?
- Yerli ve yabancı çok var. Yabancı bir sanatçıyla düet yapmak belki hayal ama kafama uygun, besteciliğini, söz yazarlığını beğendiğim sanatçılarla çalışmak isterdim. İki kadın düet yapmadı bu ilginç olabilir. Türk olarak hayran olduğum isimler Bülent Ortaçgil, Mazhar Alanson var mesela. Yıldız Tilbe'yle düet yapmak isterim. Farklı tarzda işler yapıyoruz ama güzel şarkıları var. Ayrıca söyleyiş tarzı bana çok sahici geliyor.
-
Volkan: 1994'te sahnelere çıktığınızı hesaplarsak 14 yıldır müziğin içindesiniz. Gerçek hedef kitlenize ulaştığınız mı?- Her zaman daha fazla insana şarkı söylemek isterim ama şu anda beni dinleyen ve sevenler mutlu ediyor. Herkesin kendi dinleyicisi olması bana güzel geliyor. 15 yaşında da 30 yaşında da beni dinleyen var. Bu. farklı hayatları olan insanlara ulaşabildiğimi gösteriyor. Üç yaşında olup da Gülyabani'yi söyleyenler bile var.
- Hakan: Şarkıcı olmasaydınız ne olurdunuz?
- Müzisyen olacağımı hiç düşünmemiştim zaten. Üniversitede yalnızca edebiyatla uğraşıyordum, öğretmenlik üzerine eğitim gördüm ama hiçbir zaman öğretmen olmayacağımı biliyordum. Yazıyla uğraşacağımı sanıyordum ama şarkı söylemeye başlayınca, müzik her şeyin önüne geçti. Yaptığım şey aslında edebiyatla müziği birleştirmek.
- Hakan: Okuldayken yayımlanmış yazılarınız var mıydı? Yazar olarak kimleri okuyordunuz?
- Non Serviam adlı metal fanzininde müstear isimle yazılarım çıkmıştı. Bir süre şiire ilgi gösterdim. Turgut Uyar, Edip Cansever, Cemal Süreya, İsmet Özel okudum. Sonra kadın yazarları merak etmeye başladım. Bunların arasında Ece Temelkuran, Doris Lessing, Susan Sontag, Sylvia Plath var.
- Barış: Rock müziği seçerken örnek aldığınız bir sanatçı var mı?
- Müziğe ilgi duymaya başladığım zamanlarda kendi sözünü müziğini yazan herkesi kendime örnek aldım. Mesela Nazan Öncel, Bülent Ortaçgil'in nasıl şarkı yazdıklarına dikkat ettim. İlk albüm üzerine çalışırken yazdığım hiçbir şeyi beğenmiyordum.
Volkan: İlk albümden ikinci albüm Gülyabani'ye geçişte, elektronikten rock sound'una yönelme var. Yeni albümde bir değişim olacak mı?
- O kadar dramatik bir değişim yok. İlk albüm resmi olarak 2000 yılında yayınlandı ama 1997'den itibaren üzerine çalışılıyordu. İkinci albüm 2005'te çıktı ve şimdi daha kısa bir süre içinde üçüncü albüm için çalışıyorum. 20'li yaşlarda aradan yedi yıl geçmesi büyük bir zaman, karakterinin oturduğu yıllar çünkü. Şimdi ise ne yapacağımı biliyorum. Yeni albümde beklenmedik enstrümanlar kullanacağım. Daha az elektronik olacak. Şu an şarkı yazım aşaması bitmek üzere. Tarih veremeyeceğim ama yıl içinde çıkacağı kesin.
- Hakan: Bir dizi filmde oynama şansınız olsaydı kiminle oynamak isterdiniz?
- Kendimi hiç dizide ya da bir filmde oynayacak gibi düşünmedim. Ama Şener Şen, Kemal Sunal, Adile Naşit'le oynamak isterdim. 1970'lerin sinemasını seviyorum herhalde. Mesela Ayhan Işık'la oynamak da bana iyi gelirdi. Hümeyra çok iyi bir oyuncu. Haluk Bilginer, Serra Yılmaz da öyle.
- Barış: Sizi şarkıcılıktan soğutan bir olay başınıza geldi mi?
- Yok henüz gelmedi. Türkiye'de birçok şeyin değişmediğini, müzik endüstrisinin iyi olmadığını görüyorsunuz. Mesela bir rock bar açıp yatırım yapıyorlar ama en önemli şey olan ses sistemine para yatırmak akıllarına gelmiyor, iyi sistem kursalar bile onu yönetecek eleman bulunmuyor. Bizim için en zor şey, kötü ses siteminde şarkı söylemek.
- Hakan: Herkes tarafından ilgi görmek nasıl bir duygu?
- Allah'tan herkes tarafından ilgi gören biri değilim. Ben rahat rahat istediğim yere gitmek isterim. Bu belki bir avantaj, hayatımı rahatça yaşıyorum. Belki albüm çıkıp, klip yayınlandığında bir ilgi oluşuyor ama o da beni rahatsız etmiyor.
- Volkan: Rock müzik eskiye göre daha iyi durumda mı?- Meseleye nostaljik bakmak istemem. Eskiden klasik rock sound'u vardı, şimdi daha farklı işler yapılmaya başlandı ve bu beni memnun ediyor. Ben iyi bir şarkı duyduğumda her zaman heyecanlanırım. Rock müzik popülerleşti, bu doğru ama zaman içerisinde bu popülerliğin içinden kalıcı müzisyenler de çıkacak.
- Volkan: Son zamanlarda beğendiğiniz bir şarkı var mı?- Emre Aydın hiç dinlemezdim ama klibini izlediğim Bir Gün Belki Özlersin adlı şarkı iyiydi. Madde'yi seviyorum. Çocuklar için yapılan Rock Sınıfı albümünü çok beğeniyorum.
- Hakan: En çok hangi şehirdeki konserinizi beğendiniz ve nerede konserler vermek istersiniz?
- Diyarbakır konseri çok güzeldi. Bir kez daha orada konser vermek isterim. Ağrı, Batman, Kars gibi yerlerde hiç çalmadım ve oralarda çalmak isterim. Trabzon ve Adana konserleri çok iyi geçti.
- Barış: Müziği ne zaman bırakmayı düşünüyorsunuz?
- Elim ayağım tuttuğu zamana kadar yapacağım. Müziğe iş olarak bakmıyorum ki, araya evlilik ya da çocuk girdiği zaman bırakayım. Müzik yapmazsam mutsuz olurum. Mesela Sezen Aksu kendini emekli ilan etti mi?
- Hakan: Şarkı sözü yazarken ilham aldığınız ya da uğuruna inandığınız bir şey var mı?
- İlham aldığım özel bir şey yok ama yalnız kalmak isterim. Kendi kendime, söyleye söyleye şarkıyı çıkarıyorum.
- Barış: Korsan CD'lerin çıkması sizi de etkiledi mi?
- Etkilemez mi! İnternetin yaygınlaşması insanları kolaycılığa alıştırdı.
- Volkan: Marmara Üniversitesi'nde katıldığınız bir söyleşide şarkıların internet üzerinden yayınlanabileceğini söylemiştiniz. Hâlâ öyle mi düşünüyorsunuz?- Bu, mümkün olabilir. Diğer yandan Radiohead gibi bir grup "Gönlünüzden ne koparsa," deyip hayranlarına şarkılarını sunuyor ve sonuç hüsran oluyor. Bu endüstrinin içerisinde olmak biraz müziği iş gibi görmenize neden oluyor; bundan çok da sıyrılamıyorsunuz.
- Hakan: Konserlerinizde en çok hangi şarkılarınız isteniyor?
- Senin Gibi, Güldünya, Ah, Olduğu Gibi, Sokak İnsanları... Genelde klip şarkıları isteniyor. Güldünya'nın klibi yok ama o da çok istenen bir şarkı.
-
Volkan: İkinci albümünüzde Güldünya gibi sosyal meselelere değinen şarkı söylediniz. Üçüncü albümde de böyle bir şarkı olacak mı?
- Bazı konulara hassasiyet varsa, bu her zaman olur. Güldünya, albümün promosyon çalışmasının parçası değildi ki... Yanlış anlaşılmaması için klip bile çekmedik.
- Hakan: Üçüncü albümden beklentileriniz nedir?
- Beklenti geleceği kurgulamak gibi bir şey. Hele Türkiye gibi belirsizliğin çok fazla olduğu bir ülkede fazla beklentiye de giremiyorsunuz. Ekonomik kriz olur, konser veremezsiniz mesela.
- Barış: İlgi görmeyen bir şarkınızı değiştirmek istediğiniz oldu mu?
- Şarkıları gördüğü ilgiye göre değerlendirmiyorum. Tek lüksüm de istediğim şeyi, istediğim gibi yapmak. Ticari anlamda elektronik müzik çok daha ilgi görebilirdi ama bunu sürdürmek beni mutsuz ederdi. İkinci albümü yaptığımda "Rock moda olduğu için mi rock yapıyorsunuz?" diye sordular ama modaya göre müzik mi yapılır? Çocukluğumdan beri masanın üzerine çıkıp şarkı söylerim; Nurhan Damcıoğlu'nu taklit ederdim. Albümde de seve seve Ben Kalender Meşrebim şarkısını söyledim.
www.aylinonline.com
www.avea.com.tr
www.patlican.com.tr