Bir Allah Kuruşu

Forum bildiğin forum hiçbişey değişmemiş 🙂 Hala hoşumuza gitmeyen mesajları nerden trolleyeceğimizi şaşırıyoruz 🙂 Pardon halla 🙂

Forum değişmemişse bari sen değiş, git seçimde oyunu kullan.

Yerel seçimde kullanacam. Genel seçimde oy atmayı hala gereksiz görüyorum. Daha doğrusu genel seçim Kılıçdaroğlu'na bağlı. CHP'de yumruğunu masaya vurup burda Lider benim izlenimi verirse kullanacam.

Valla ben onu bunu bilmiyorum da AKP'nin karşısında 1 oy 1 oydur.

Sırf iktidara yeniden gelemesinler diye CHP ye vereceğim...

Başka hiçbir nedeni yok o yüzden metalcafe yönlendirme olarak algılama ama 1 oyda olsa oyun değerli kardeşim.

Ve Kılıçdaroğlu şu yada bunu beklemek gerekmez bence 😉

Saygılarımla..

WildWind demiş ki:

Böyle bir müdahale yok. Başbakanın dediği gibi aksırıncaya kadar içiyo içmek isteyen. Ayrıca istediği gibi yaşayamayan birisi mi var bu ülkede? Örnek olarak sana karışan oldu mu hiç hükümet yanından? 8 yıldır kime karışmış bu hükümet bir örnek lütfen??

Hepsini görmek için tıklayın...

Kime mi karışmış? Bu soruyu son 12 sene zarfında memlekette karışmadığı, bununla da yetinmeyip 'vay ergenekoncu!' deyip zindanlara tıkmadığı kimse kalmış mı? diye tersten sormak lazım. İçki sattığı için odunla dövülen, tehdit edilen tekel bayileri, bakkallar, mini-marketler desem? Ekrandaki dekoltesi bilmem ne bakanını tahrik-rahatsız etti diye ertesi gün jet hızıyla işinden edilen sunucu hatun hangi kategoriye giriyor? İstediği gibi yaşayabilen, giyinebilen insanlar kategorisine mi arkadaşım?

Hükümetin bazı yanlış uygulamalarını protesto eden gençlere (özellikle) ve her yaştan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına yönelik (iktidar partisi tarafından orkestra edilen ve kolluk kuvvetleri tarafından icra edilen) sakat bırakıcı, kör edici ve hatta ölümlere sebebiyet veren insanlık dışı müdahaleler diyerek güncel bir örnek versem? Acep, basireti kör inanç, dini dogmalar ve partizanlık illeti ile bağlanmış bazı bünyelere -gün gibi ayan beyan ortada olan bu çıplak gerçeği görmeleri açısından- fayda sağlar mı?

Ülke genelinde böylesi bir 'mahalle baskısı' soslu faşizan atmosfer hakim iken özgürce yaşamak mümkün olabilir mi?

WildWind demiş ki:

Çoğunluk yanılmaz. Yanılanlar hep azınlıkta kalırlar. Adamların geçmişi, geldikleri yer yüzünden hiçbir yaptıklarını hazzetmediğinizi biliyorum. Daha seçimle geldikleri gün bunu gördüm sizin tarafınızdan. İnkar edilemeyen icraatler kaşısında bile sevinmeyip, oyları artacak bak deyip üzülen, sinirlenen bir azınlık. Elimde olsa öldüreceğim onu diyenleri gördüm.Yapılanları görmemenizi duymamanızı bu nefrete bağlıyorum.Mazlum edebiyatı yaparak yüklenmenize gerek yok biliyorum asıl sevmeme nedenlerinizi. Laik kesim diye nitelendiriyorsunuz kendinizi, laikliğin tanımını yapacak biri çıkabileceğini sanmıyorum buraya. laikliği din aleyhtarlığı olarak kullanıyorsunuz utanmadan.Beni propagandacı olarak suçlayanlara da şunu söyleyeyim. Ben çok rahatım savunduğum siyasi görüş hakkında, burda propaganda yapmama gerek yok anketler gösteriyor zaten sonuçları.

Hepsini görmek için tıklayın...

Yanılıp yanılmadığına, kendi görüşünü çoğunlukla kıyaslayarak karar vermeyen insanlar olmasaydı, şu anda ne müslümanlık olurdu, ne de AKP... Başka bir çoğunluk bulup onların mı peşine takılacaktın? Bilmem anlatabildim mi?

WildWind demiş ki:

Çoğunluk yanılmaz. Yanılanlar hep azınlıkta kalırlar.

Hepsini görmek için tıklayın...

Çoğunluk bir zamanlar dünyanın düz olduğuna inanıyordu.
Bir toplulukta çoğunluk orta zekalı, küçük bir azınlık yüksek zekalı ve aşırı düşük zekalıdır. Bir topllukta çoğunluk orta eğitim seviyesinde, küçük bir azınlık yüksek eğitim düzeyindedir veya hiç eğitimsizidr. Topluluğun doğası budur. Eğer çoğunlukla hareket ederek doğru yolda olduğuna inanmışsan, ne dense boştur. Çoğunluk içerisinde olmanın tek artısı, hayatta kalma şansının yükselmesidir. Bu seni doğru biri yapmaz, çoğu zamansa yanlış biri yapar. Çünkü çoğunluk entropi gereği, minimum enerji tüketerek düzensiz kalma eğilimdedir. Enerji tüketiminden kastım benzin elektik vb. tüketimi değil, çabalama, öğrenme, gelişme ve geliştirme için harcamaya değer bulunan zaman ve enerjidir.

Ne diyor bu adam özetle diye sorarsan, çoğunluk genellikle dandiktir, onu diyorum.

antbalci demiş ki:

Çoğunluk bir zamanlar dünyanın düz olduğuna inanıyordu.
Bir toplulukta çoğunluk orta zekalı, küçük bir azınlık yüksek zekalı ve aşırı düşük zekalıdır. Bir topllukta çoğunluk orta eğitim seviyesinde, küçük bir azınlık yüksek eğitim düzeyindedir veya hiç eğitimsizidr. Topluluğun doğası budur. Eğer çoğunlukla hareket ederek doğru yolda olduğuna inanmışsan, ne dense boştur. Çoğunluk içerisinde olmanın tek artısı, hayatta kalma şansının yükselmesidir. Bu seni doğru biri yapmaz, çoğu zamansa yanlış biri yapar. Çünkü çoğunluk entropi gereği, minimum enerji tüketerek düzensiz kalma eğilimdedir. Enerji tüketiminden kastım benzin elektik vb. tüketimi değil, çabalama, öğrenme, gelişme ve geliştirme için harcamaya değer bulunan zaman ve enerjidir.

Ne diyor bu adam özetle diye sorarsan, çoğunluk genellikle dandiktir, onu diyorum.

Hepsini görmek için tıklayın...

Birçok noktada seninle hemfikirim. Güzel ülkemizin temel sorunu 'bilinç ve beceri eksikliği', özellikle şu son 30-40 senedir bu böyle. Vatanımızın dağının, taşının kabahati yok. Ana sıkıntı hayatta bir birey olmak yerine, topluluk mensubu bir koyun olmayı seçip kendilerini güdecek türden çürük bir politikacı, padişah, sultan, vatikandaki zat, papaz, patrik, molla, fetto, sahte herhangi bir idol veya kasımpaşalı sözde kabadayı vs. kalibresindeki 'feodal zihniyetli çobanların' ardına takılmaları ile ilgili.

Sokaklar mesleksiz, hedef yoksunu insanlarla dolu. Hal böyle olunca bu tipte bir güruhun kontrolü kolay oluyor. Politika ve din afyonuyla ver coşkuyu ufuksuz bünyelere, sağ sağabildiğin kadar.

İnsanları kategorize edip sende iş var, sen işe yaramazsın diyerek çürüğe çıkartmak yerine çarkları dönmeyen şu yoz 'sosyal ve politik sistemi' tamamen yenileyerek fırsat eşitliği ve istihdam yaratmak gerekli. Herkesin üniversite mezunu olmasına gerek yok. Bizim durumumuzdaki gelişmekte olan bir ülkeye meslek sahibi kalifiye eleman lazım. İnsanları gerekli yatırımı yaparak mesleğinin erbabı olacak kıvama getirdiğiniz zaman, amiyane tabirle söylersem hayatta 'bir baltaya sap olabilmenin' kişiye verdiği gurur 'benim adım soyadım şu, mesleğim de bu' diyebilmek en önemli kuvvet ve mutluluk kaynaklarından biri. E bu da az buz bir şey değil.

Kendini boşlukta bir o yana bir bu yana savrulur hissetmeyen, gelecek kaygısı olmayan insanların 'çoğunlukta olduğu' (en azından bir yüzde 65-70) bireylerden oluşan 'eğitim, bilinç ve beceri' seviyesi yüksek rasyonel bir kitle meydana getirebildiğinizde, işte o vakit kimsecikler sizi kendi kirli fantazilerinin figüranı yapamaz. Niteliksiz çoğunluğu, iş üreten nitelikli bir çoğunluğa dönüştürmenin yolu dogmaları 'özgür düşünce' ile kırmaktan geçiyor naçizane fikrimce.