- Konu Sahibi Konu Sahibi
- #121
Abi ezan okuyucam diye buraya ezan yazayım diye düşündüm biran.
Valla taşlanırdım heralde 😀
Valla taşlanırdım heralde 😀
Bence bu başlık altinda can veren malum zevat için bi' sela okusan çok kâmuran geçer.Abi ezan okuyucam diye buraya ezan yazayım diye düşündüm biran.
Valla taşlanırdım heralde 😀
İmam mı nerede imam? Adnan hoca ve tuşe hassasiyeti yüksek kedicikleri var karşımızda üstad...Ritörn of dı imam 😀
likeladim ama fors yapmis gibi olmiyimİmam mı nerede imam? Adnan hoca ve tuşe hassasiyeti yüksek kedicikleri var karşımızda üstad...
Eğer bir kişi, başka bir kişinin ifade ettiği şeyleri beğenmişse, kendince doğru bulmuşsa "Beğen" butonuna basması gayet doğal. Siz bunu çete mensubu olmak gibi bir kavram içine dahil ediyorsanız, şahane. Kendimizi inci sözlük'teymiş gibi hissettik 😀 Başta Furkan'ın "Ne şekerler varmış sende arkadaş" dediğinde haksızlık ettiğini düşünmüştüm; fakat dediği kadar varmış 😀 "Kendiyle aynı fikirde olmayanlara yazı bombardımanı yapmak" konusunda şunları söyleyeyim: Teknik bir konuda fikir sahibi olmak yahut fikrini beyan etmek başka bir şeydir, işin doğrusu/yanlışı üzerinde durmak veya doğruluğunu iddia etmek başka bir şeydir. Kişi "Anladığım kadarıyla böyle oluyor" veya "Ben bu işin böyle olacağı kanaatindeyim" der, biz de "Hayır efendim yanlış anlamışsınız, doğrusu budur" deriz. Bunun adına susturma değil, düzeltme denir. Bunun en güzel iki örneği Furkan ile aramızda geçen iki farklı tartışmadır (Bias konusu ve tüplü amplifikatöre düşük/yüksek empedanslı hoparlör bağlama konusu). Kişi tatmin olursa "Hmm, anladım" der, çekilir; tatmin olmazsa araştırır, bir şey bulursa ifade eder, üzerinde dururuz. Yanlışımız varsa özür dileyip düzeltiriz. Üslup konusu başka bir şey tabii. Develik/cücelik mevzuuna da gelince, onu siz çok daha iyi bilirsiniz; zira diploma/mezuniyet/derece vs. üzerinden yürüyen sizsiniz. Burada sizden gayrı kimse "Ben şurayı okudum, burayı bitirdim, bunu ders olarak okuttum, siz de yapın görelim" tarzında cümle sarf etmedi. Eğer mesele Amerika'da okumaksa, şu an çalıştığım şirketin BİB (Bilgi İşlem Birimi) Sorumlusu ABD'de bir üniversiteden Computer Science dalında B.Sc. (Bachelor of Science), yani Türkçesiyle Lisans derecesi almış. Dolayısıyla Türkiye'de Bilgisayar Mühendisi sıfatıyla çalışıyor. Fakat adamın tek bildiği şey, "Bir aç/kapa yapalım". Bakın, "Kapat/aç" veya Reset değil, "Aç/kapa". Eğer mesele yüksek lisans/doktora yapmaksa, üniversitede bizzat sınıf arkadaşım olan ve yeminle söylüyorum, basit bir FF (flip flop) devresindeki hata için "Dirençleri ters bağlamışsındır belki" şeklinde şahane bir çözüm üreterek zihinlerimizi aydınlatan bir şahıs, bugün Yüksek Mühendis sıfatıyla çalışıyor. Muhtemelen doktoraya da yönelecektir. Demem o ki, master veya doktora yapmak hiçbir şeyin ölçüsü değil.Evet, anliyorum ben de bu forumda kimlerin ne oldugunu. Bakalim dogru mu anlamisim:
Yaslari genc uc bes kisi grup halinde, bir nevi "cete" kurmus, birbirinin
yazilarini habire "begen" tusuna basip guya "sanal fors" yapiyorlar, sonra da
kendileriyle ayni fikirde olmayanlari toplu halde yazi bombardimanina ve laf kalabaligina
tutarak, ve isi sululuga da vererek mahalle baskisi kurma yoluyla susturma gayretindeler.
Hey gidi internet ortaminin cilveleri, develer de deveyim diyor , cuceler de.
Verim hesabını yaptık, veriminiz %30'dan az çıkıyor ama hâlâ aksini iddia ediyorsunuz. Biz de "Teknik olarak mümkün değil. Nasıl öbür türlü oluyor?" diyoruz, "Tartışma çok uzadı, teknik olmayanlar koptu" vs. diyorsunuz. "Hoparlör bağlantısından alınan giriş gücünün neredeyse tamamını harcamadan yeniden kuvvetlendirip veremezsiniz" diyoruz, yine aksini iddia ediyorsunuz, "Gözünüzden kaçan bir şey var" diyorsunuz. "Nedir karşı teziniz?" diyoruz, "Şirket sırrı, veremem" gibi tuhaf bir bahane arkasına gizleniyorsunuz. "Özel mesajla gönderin, hiçbir yerde paylaşmayacağıma ve ticari hiçbir amaç için kullanmayacağıma dair her türlü garantiyi verebilirim" diyorum, ona da yanaşmıyorsunuz. Hani gerçekten gözümden kaçan şeyi göreyim, "Haa demek böyleymiş" diyeyim, "Afedersiniz, haklıymışsınız" diyip oturayım istedim. Sanki biz çok meraklıyız sizin sözumona şirket sırrınızı kullanarak cihaz yapıp satmaya! İhtiyacımız yok beyim, merak etmeyin! Özel mesajda belirttiğiniz verim konusuna cidden girmek istemiyorum; zira özeli ifşa etmememi istediniz. Fakat şunu söyleyeyim: Eğer D sınıfı güç kuvvetlendiricilerinin AB sınıfından daha verimli oluşuna güveniyorsanız ve tasarımınızı bu yönde yaptıysanız, o bir şehir efsanesi! kW mertebesine çıkmadan AB sınıfının verimini geçemezsiniz. Teoridede de, pratikte de, bu böyledir. Girin bakın, D sınıfında güç/verim eğrisi logaritmiktir. 40-50-100W gibi mertebelerde verim tek basamaklı sayılara bile düşer.Cok acayip yanliz, iki sayfa once "boyle bir sey olamaz, teknik olarak mumkun degil,
yalancisin, v.s." diye bar bar bagirip yaygara koparan arkadaslar iki tane bagimsiz teknik analizden
sonra birdenbire suspus kesiliverdi, ve de isi piskinlige vurmaya basladilar.
Noldu hani sizlerin teknik uzmanliginiz? Aldiginizi iddia ettiginiz diplomalari bir zahmet
geri goturup verin bari. 😉 Bu da isin sakasi olsun.
Biz işin teknik olarak lüzumsuzluğu/verimsizliği üzerinden yürüyoruz. Ha, müzisyen için şahane bir şeydir, orası ayrı. Ama açıkça söyleyeyim ki, bence hiçbir müzisyen gâvurun şeyi gibi ısınan bir alet ile çalışmak istemez. Yukarıda da söyledim: Biz yaptığınızı iddia ettiğiniz cihazın çalışmasına, var olmasına veya fikrinize "mümkün değil" demiyoruz. Gerçekleştirilmesindeki bazı noktalar için "mümkün değil" diyoruz. Detayları yukarıda var, tekrar etmeyeceğim."Kutay" ve "iyiadam" isimli arkadaslara da tesekkur ediyorum, olaya samimi, sagduyulu
ve akilci yaklasip dedigim seyin pek ala da mumkun oldugunu, ve de
yapilabilecegini, benzerini Badcat'in yaptigini, hatta cok iyi bir fikir bile oldugunu
belirttiler. Helal olsun.
Vallahi merakla bekliyorum.Bu basligi takip edenler, buraya kadar sabirla okudugunuz icin tesekkur ediyorum.
Bizi izlemeye devam, burada bahsi gecen urun cok yakinda piyasaya cikacak, onun
icin ayri bir baslik acacagim. Bomba gibi urunlerle gelmeye devam edecegiz kismetse.
Aleyküm selam.Herkese selamlar
Evet, anliyorum ben de bu forumda kimlerin ne oldugunu. Bakalim dogru mu anlamisim:
Yaslari genc uc bes kisi grup halinde, bir nevi "cete" kurmus, birbirinin
yazilarini habire "begen" tusuna basip guya "sanal fors" yapiyorlar, sonra da
kendileriyle ayni fikirde olmayanlari toplu halde yazi bombardimanina ve laf kalabaligina
tutarak, ve isi sululuga da vererek mahalle baskisi kurma yoluyla susturma gayretindeler.
Hey gidi internet ortaminin cilveleri, develer de deveyim diyor , cuceler de.
Üşenmeyeceğim, yazacağım valla.
Eğer bir kişi, başka bir kişinin ifade ettiği şeyleri beğenmişse, kendince doğru bulmuşsa "Beğen" butonuna basması gayet doğal. Siz bunu çete mensubu olmak gibi bir kavram içine dahil ediyorsanız, şahane. Kendimizi inci sözlük'teymiş gibi hissettik 😀 Başta Furkan'ın "Ne şekerler varmış sende arkadaş" dediğinde haksızlık ettiğini düşünmüştüm; fakat dediği kadar varmış 😀 "Kendiyle aynı fikirde olmayanlara yazı bombardımanı yapmak" konusunda şunları söyleyeyim: Teknik bir konuda fikir sahibi olmak yahut fikrini beyan etmek başka bir şeydir, işin doğrusu/yanlışı üzerinde durmak veya doğruluğunu iddia etmek başka bir şeydir. Kişi "Anladığım kadarıyla böyle oluyor" veya "Ben bu işin böyle olacağı kanaatindeyim" der, biz de "Hayır efendim yanlış anlamışsınız, doğrusu budur" deriz. Bunun adına susturma değil, düzeltme denir. Bunun en güzel iki örneği Furkan ile aramızda geçen iki farklı tartışmadır (Bias konusu ve tüplü amplifikatöre düşük/yüksek empedanslı hoparlör bağlama konusu). Kişi tatmin olursa "Hmm, anladım" der, çekilir; tatmin olmazsa araştırır, bir şey bulursa ifade eder, üzerinde dururuz. Yanlışımız varsa özür dileyip düzeltiriz. Üslup konusu başka bir şey tabii. Develik/cücelik mevzuuna da gelince, onu siz çok daha iyi bilirsiniz; zira diploma/mezuniyet/derece vs. üzerinden yürüyen sizsiniz. Burada sizden gayrı kimse "Ben şurayı okudum, burayı bitirdim, bunu ders olarak okuttum, siz de yapın görelim" tarzında cümle sarf etmedi. Eğer mesele Amerika'da okumaksa, şu an çalıştığım şirketin BİB (Bilgi İşlem Birimi) Sorumlusu ABD'de bir üniversiteden Computer Science dalında B.Sc. (Bachelor of Science), yani Türkçesiyle Lisans derecesi almış. Dolayısıyla Türkiye'de Bilgisayar Mühendisi sıfatıyla çalışıyor. Fakat adamın tek bildiği şey, "Bir aç/kapa yapalım". Bakın, "Kapat/aç" veya Reset değil, "Aç/kapa". Eğer mesele yüksek lisans/doktora yapmaksa, üniversitede bizzat sınıf arkadaşım olan ve yeminle söylüyorum, basit bir FF (flip flop) devresindeki hata için "Dirençleri ters bağlamışsındır belki" şeklinde şahane bir çözüm üreterek zihinlerimizi aydınlatan bir şahıs, bugün Yüksek Mühendis sıfatıyla çalışıyor. Muhtemelen doktoraya da yönelecektir. Demem o ki, master veya doktora yapmak hiçbir şeyin ölçüsü değil."
Simdi neymis, hem teknik olarak cihazin calismasi ve varolmasi mumkunmus (diger bazi arkadaslarin yaygarasinaVerim hesabını yaptık, veriminiz %30'dan az çıkıyor ama hâlâ aksini iddia ediyorsunuz. Biz de "Teknik olarak mümkün değil. Nasıl öbür türlü oluyor?" diyoruz, "Tartışma çok uzadı, teknik olmayanlar koptu" vs. diyorsunuz. "Hoparlör bağlantısından alınan giriş gücünün neredeyse tamamını harcamadan yeniden kuvvetlendirip veremezsiniz" diyoruz, yine aksini iddia ediyorsunuz, "Gözünüzden kaçan bir şey var" diyorsunuz. "Nedir karşı teziniz?" diyoruz, "Şirket sırrı, veremem" gibi tuhaf bir bahane arkasına gizleniyorsunuz. "Özel mesajla gönderin, hiçbir yerde paylaşmayacağıma ve ticari hiçbir amaç için kullanmayacağıma dair her türlü garantiyi verebilirim" diyorum, ona da yanaşmıyorsunuz. Hani gerçekten gözümden kaçan şeyi göreyim, "Haa demek böyleymiş" diyeyim, "Afedersiniz, haklıymışsınız" diyip oturayım istedim. Sanki biz çok meraklıyız sizin sözumona şirket sırrınızı kullanarak cihaz yapıp satmaya! İhtiyacımız yok beyim, merak etmeyin! Özel mesajda belirttiğiniz verim konusuna cidden girmek istemiyorum; zira özeli ifşa etmememi istediniz. Fakat şunu söyleyeyim: Eğer D sınıfı güç kuvvetlendiricilerinin AB sınıfından daha verimli oluşuna güveniyorsanız ve tasarımınızı bu yönde yaptıysanız, o bir şehir efsanesi! kW mertebesine çıkmadan AB sınıfının verimini geçemezsiniz. Teoridede de, pratikte de, bu böyledir. Girin bakın, D sınıfında güç/verim eğrisi logaritmiktir. 40-50-100W gibi mertebelerde verim tek basamaklı sayılara bile düşer.
Biz işin teknik olarak lüzumsuzluğu/verimsizliği üzerinden yürüyoruz. Ha, müzisyen için şahane bir şeydir, orası ayrı. Ama açıkça söyleyeyim ki, bence hiçbir müzisyen gâvurun şeyi gibi ısınan bir alet ile çalışmak istemez. Yukarıda da söyledim: Biz yaptığınızı iddia ettiğiniz cihazın çalışmasına, var olmasına veya fikrinize "mümkün değil" demiyoruz. Gerçekleştirilmesindeki bazı noktalar için "mümkün değil" diyoruz. Detayları yukarıda var, tekrar etmeyeceğim.
Vallahi merakla bekliyorum.
Aleyküm selam.
Ya he he. Oturup sana laf yetiştiriyorum ben de. Sifonu çekmenin zamanı geldi blokluyorum...Yukarda yazdigim, foruma girdigimden beri izledigim "pattern" lerin yorumudur,
Yorum bir iki kullanicinin biraraya gelip forumda "bully" yani mahalle kabadayisi tarzinda
davrandigi idi - Yani sadece bu baslik icin gecerli degil. Eger dogru degil ise ne guzel, benim
husnuzanim olmus olur. Isim vermedigim icin kimsenin alinmasina gerek yok.
Yanliz, herseyin bir adabi, usulu vardir. Acemi muhendis olan, yeni okul bitirmis olanlardaki heyecani
ve gazi anliyorum, ama bu karsisindaki cok daha bilgili ve tecrubeli insanlara saygisizlik ve hakaret
mertebesinde uslup kullanmalarina bahane olmamalidir. "Cok bilen, cok yanilir" diye bir atasozu vardir,
dikkat edelim hep beraber. Daha emeklemeyi adam gibi ogrenmeden, uzun suredir
maraton kosmakta olan insanlara artislik yapmayalim.
Bir de tekrarliyorum ogut olarak, lutfen "her sakalliyi" dedeniz zannetmeyin. Amerika'da veya Turkiye'de
muhendislik egitimi veya doktora yapan herkes birbiriyle ayni seviyede mi olmak durumundadir?
Iste bu da "egitim" ile "ogretim" in farkini gosteren bir seydir - ki bir cogumuz farkinda degiliz.
Nice okul bitiren vardir ki, kendini egitmedigi icin hala afedersiniz "curuk kalas" gibi ham ve koftur.
Nice okul okumayan vardir ki, dunya okulunda kendini cok iyi yetistirdigi icin saglam ve harika bir mobilya gibidir.
Laf ucuz, ama ne demisler, "Aynasi istir kisinin, lafa bakilmaz". O yuzden, bundan sonra yaptigimiz isler uzerinden
konusalim, olur mu arkadasim?
Simdi gelelim "verim, verim" diye tutturdugunuz konuya. Isi uzatmasaydiniz ses cikartmayacaktim, ama habire "ajite edici"
(Turkcesi galeyana getirici ?) yazilariniz hos olmuyor.
Bir defa muzik urununde verim cok onemli bir parametre degil,sonucta uzay istasyonuna devre yapmiyorsunuz - var mi itiraz eden ? Yok.
Bu arada urunu tartismak istemiyorum artik. Benim urunum uzerinden degil, genel bir ClassD, ClassAB
karsilastirmasi yapmissiniz,onun uzerine yazacagim.
Simdi, ClassAB ClassD den daha verimli diyorsunuz degil mi? Size gore Class D >40W da tek basamakli ,
yani <10% verim mi veriyormus? Bakalim oyle mi acaba, bakalim isin uzmanlari ne diyor bu konuda ?
(asagidaki link, ve ekteki sayfa resmi AnalogDevices sitesinden, ekteki datasheet resmi
rastgele sectigim bir TI Class-D amfi IC nin verimliligi gosteren sayfasi - Figure4 bakiniz):
http://www.analog.com/library/analogdialogue/archives/40-06/class_d.pdf
>>For an audio amplifier with 10-W PLOAD max, an average PLOAD of 1 W can be considered a realistic listening level. Under this
condition, 282 mW is dissipated inside the Class D output stage, vs. 2.53 W for Class B and 30.2 W for Class A. In this case,
the Class D efficiency is reduced to 78%—from 90% at higher power. But even 78% is much better than the Class B and Class
A efficiencies—28% and 3%, respectively<<
Tercumesi su sekilde:
1 Wattlik ses icin, Class A 30.2 Watt ceker, ClassB 2.53 Watt ceker, ClassD ise 0.282 Watt ceker.
Yani ClassAB, tasarimina gore 2.5 Watt ile 30 Watt arasi bir guc cekerken, ClassD 0.28 Watt cekiyor.
Verimlilik yuzde olarak, ClassA 3%, ClassB 28%, Class D 78% (ki daha yuksek guclerde %90 a kadar cikiyor).
36962 eklentisini görüntüle 36963 eklentisini görüntüle
Tabii verim diye tutturacağım! Tasarımcılar salak mı? Niye bir tane çıkış tüpü kullanıp self-bias yapmak varken AB sınıfı push-pull çıkış tasarılıyorlar? Hem çıkış trafosu da küçülür....
Simdi gelelim "verim, verim" diye tutturdugunuz konuya. Isi uzatmasaydiniz ses cikartmayacaktim, ama habire "ajite edici"
(Turkcesi galeyana getirici ?) yazilariniz hos olmuyor.
Bir defa muzik urununde verim cok onemli bir parametre degil,sonucta uzay istasyonuna devre yapmiyorsunuz - var mi itiraz eden ? Yok.
Bu arada urunu tartismak istemiyorum artik. Benim urunum uzerinden degil, genel bir ClassD, ClassAB
karsilastirmasi yapmissiniz,onun uzerine yazacagim.
Simdi, ClassAB ClassD den daha verimli diyorsunuz degil mi? Size gore Class D >40W da tek basamakli ,
yani <10% verim mi veriyormus? Bakalim oyle mi acaba, bakalim isin uzmanlari ne diyor bu konuda ?
(asagidaki link, ve ekteki sayfa resmi AnalogDevices sitesinden, ekteki datasheet resmi
rastgele sectigim bir TI Class-D amfi IC nin verimliligi gosteren sayfasi - Figure4 bakiniz):
http://www.analog.com/library/analogdialogue/archives/40-06/class_d.pdf
>>For an audio amplifier with 10-W PLOAD max, an average PLOAD of 1 W can be considered a realistic listening level. Under this
condition, 282 mW is dissipated inside the Class D output stage, vs. 2.53 W for Class B and 30.2 W for Class A. In this case,
the Class D efficiency is reduced to 78%—from 90% at higher power. But even 78% is much better than the Class B and Class
A efficiencies—28% and 3%, respectively<<
Tercumesi su sekilde:
1 Wattlik ses icin, Class A 30.2 Watt ceker, ClassB 2.53 Watt ceker, ClassD ise 0.282 Watt ceker.
Yani ClassAB, tasarimina gore 2.5 Watt ile 30 Watt arasi bir guc cekerken, ClassD 0.28 Watt cekiyor.
Verimlilik yuzde olarak, ClassA 3%, ClassB 28%, Class D 78% (ki daha yuksek guclerde %90 a kadar cikiyor).
...
Tabii verim diye tutturacağım! Tasarımcılar salak mı? Niye bir tane çıkış tüpü kullanıp self-bias yapmak varken AB sınıfı push-pull çıkış tasarılıyorlar? Hem çıkış trafosu da küçülür.
Class-D ile ilgili olarak, buyrun:
http://www.ecnmag.com/articles/2010/01/exploding-efficiency-myth-class-d-amplifiers
"Müzik ürününde verim önemli değil" diyen sizsiniz. En verimsiz amplifikatörden örnek vermeyecektim de n'apacaktım? Ayrıca önceki mesajlarınızdan birinde, konu bilakis transistörlü çıkış katı iken "Tüplülerde verim çok mu yüksek sanki?" diyerek konuyu tüplülere kaydırmıştınız, hatırlatırım. İster hi-fi, ister enstrüman amplifikatörü, ister radar verici amplifikatörü olsun, verim daima önemlidir. Tasarımcı bunu göz önünde bulundurmak zorundadır. Kimse ısınan bir aleti kullanmak istemez.
Söz konusu SS çıkış katları iken, consumer audio (yani hi-fi) ile enstrüman amplifikatörlerinin çıkış katları arasında ne fark var?
Ta yazının başında söyledim: Aletin 1W çıkışta ısınması önemli değil. 1W zaten ısınma değil. 20W giriş gücünü alıp 40W seviyesine çıkaracakken veya 10W giriş gücünü alıp 30W seviyesine çıkaracakkenki ısınma önemli.
Bu arada evet, grafik yatay eksende mW birimindeymiş. Küçük olduğu için seçememişim. Class-D verimiyle ilgili bütün söylediklerimi geri alıyorum. Zira 100W güce kadar verim %90 lara kadar yaklaşabiliyor. Sanırım gözden kaçırdığımız şey de bu. Ama Class-D'nin enstrüman amplifikatörlerinde kullanıldığı/kullanılacağı da hiç aklıma gelmezdi açıkçası. 4 tane MOSFET, PWM sürücüsü vs. büyük masraf yani.