Bir besin maddesi olarak "Kan"

  • Konuyu açan Konuyu açan fth
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

Bir besin maddesi olarak kanın, ne türlü etkilerinin olacağını anlamak için, üst gastrointestinal (mide-bağırsak) kanamalı hastalara bakmak faydalı olacaktır. Dışarıdan alınan kanın muhtemel bir "enfeksiyon kaynağı" olduğu gerçeğini bir tarafa bırakacak olursak, teorik açıdan, üst GİS kanamalı hastaların durumu, kan içen bir kişinin durumundan pek de farklı olmayacaktır.

Kan son derece karmaşık bir süspansiyondur ve yapısı hâlâ bütünüyle anlaşılabilmiş değildir. Bu nedenle, -bu karmaşıklık ve bilinmezlik içerisinde- kan içmenin vücut üzerine olan etkilerini bütün boyutlarıyla ele almak mümkün değildir. Ancak, üst GİS kanamaları ve etkileri konusunda yapılmış sayısız gözlem ve araştırma nedeniyle, tıbbın bu gayet iyi bilinen konusundan hareket ederek bazı açıklamalar getirilebilir.

Bilimsel bir makalede şöyle denmektedir(1):

"Upper gastrointestinal bleeding causes increased urea concentrations in patients with normal liver function and high ammonia concentrations in patients with impaired liver function. This ammoniagenesis may precipitate encephalopathy. The haemoglobin molecule is unique because it lacks the essential amino acid isoleucine and has high amounts of leucine and valine. Upper gastrointestinal bleeding therefore presents the gut with protein of very low biologic value, which may be the stimulus to induce a cascade of events culminating in net catabolism. This may influence the function of rapidly dividing cells and short half-life proteins."

Çevirisi:

"Üst gastrointestinal kanama, karaciğer işlevleri normal olan hastalarda artmış üre konsantrasyonlarına ve karaciğer işlevleri bozulmuş hastalarda yüksek amonyak konsantrasyonlarına neden olur. Bu amonyak oluşumu beyin hasarını tetikleyebilir. Hemoglobin molekülü, esansiyel (dışarıdan alınması gerekli olan) amino asit izolösini içermemesi ve yüksek miktarlarda lösin ve valine sahip olması nedeniyle benzersizdir. Bu nedenle, üst gastrointestinal kanama, bağırsağa son derece düşük biyolojik değerde protein sunar. Bu durum, net yıkımla sonuçlanan hadiselerin kaskadını indükleyecek uyarıcı olabilir. Bu ise, hızlı bölünen hücreler ve kısa yarı-ömürlü proteinlerin işlevini etkileyebilir."

Yine bir başka makalede şöyle denmektedir(2):

"Haemorrhages in the upper GI tract may lead to severe uraemia and, in patients with liver failure, to hyperammonaemia. The cause of this is not yet sufficiently clear. Recently we observed a decrease in arterial isoleucine levels after intragastric blood administration in pigs."

Yani,

"Üst mide-bağırsak kanalındaki kanamalar şiddetli üremiye (dolaşımda üre konsantrasyonunun artması) ve karaciğer yetmezliği olan hastalarda hiperamonemiye (dolaşımda amonyak konsantrasyonunun artması) yol açabilir. Bunun nedeni, henüz yeterince açık değildir. Yakın zamanda, domuzların mide içine kan verilmesinden sonra atardamar izolösin seviyelerinde bir azalma gözlemledik."

Bahsedilen hayvan deneyindeki bu gözlem, insanlar için de doğrulanmıştı (3). Bu konuda yapılmış başka destekleyici çalışmalar da vardır (4). Son yayınlar da aynı doğrultudadır (5).

SONUÇ:

Mide-bağırsak kanalı içine kanama olduğu durumlarda, bu kanın sindirimi neticesinde hastalarda görülen yüksek üre ve amonyak düzeyleri nedeniyle, kanın bir besin maddesi olarak tüketiminin tıbbi açıdan sakıncalı olduğu anlaşılmaktadır. Yapılan çalışmalar bu durumun hemoglobinin kendine özgü yapısından kaynaklanabileceğini göstermiştir. Buna ek olarak, dışarıdan alınacak kanın, muhtemel bir enfeksiyon kaynağı olabileceği de unutulmamalıdır. Kanın yapısı aydınlatıldıkça ve gastrointestinal kanamalar konusundaki bilgilerimiz çoğaldıkça, meselenin başka yönleri de bulunabilir.

--------------------------------------------------

Kaynaklar:
1) Olde Damink SW, Dejong CH, Deutz NE, van Berlo CL, Soeters PB. Upper gastrointestinal bleeding: an ammoniagenic and catabolic event due to the total absence of isoleucine in the haemoglobin molecule. Med Hypotheses. 1999 Jun;52(6):515-9.
2) Dejong CH, Olde Damink SW, Deutz NE, van Berlo CL, Soeters PB. Uremia after hemorrhages in the upper digestive tract. Ned Tijdschr Geneeskd. 1998 Nov 21;142(47):2558-62.
3) Dejong CH, Meijerink WJ, van Berlo CL, Deutz NE, Soeters PB. Decreased plasma isoleucine concentrations after upper gastrointestinal haemorrhage in humans. Gut. 1996 Jul;39(1):13-7.
4) Olde Damink SW, Dejong CH, Deutz NE, Soeters PB. Decreased plasma and tissue isoleucine levels after simulated gastrointestinal bleeding by blood gavages in chronic portacaval shunted rats. Gut. 1997 Mar;40(3):418-24.
5) Olde Damink SW, Jalan R, Deutz NE, Dejong CH, Redhead DN, Hynd P, Hayes PC, Soeters PB. Isoleucine infusion during "simulated" upper gastrointestinal bleeding improves liver and muscle protein synthesis in cirrhotic patients. Hepatology. 2007 Mar;45(3):560-8.
 
iyide acıkınca kan içmek hangi insanın aklına gelirki böyle birşey yazmışlar ve/ya yazmışsın.Üstelik her acıktığında kanı nereden bulacaksın?
 
hmm...
ne alaka diye başlığı açan arkadaşın geçmiş mesajlarına baktım;
rock ile uzaktan yakından alakası olmadığını gördüm
sanırım biri bu kardeşimizi gazlamış 'la bu rock-metal dinleyenler kan içiyor' filan diye
o da buraya tebliğe gelmiş
sevgili fethullah teşekkürler...
ama yok öyle bişey 😉
 
bir anemi hastası olarak bu msjı gönderen arkadaşa teşekkürlerimi sunmaktayım.kan şurupları demir içerikli haplar ve iğnelerle kan eksikliğimizi tamamlayabiliyoruz.tıp artık çok ilerledi ve kan yapsın diye annemin yedirdiği besinler dışında kan tüketmeyi hiç düşünmedim hakkaten kim kan içmek ister,hem biz yamyam mıyız ?neyse yine de eyvallah ben içmem içene de mani olmam bir de kampanya başlatıyorum kan içme süt iç!
 
Bir besin maddesi olarak kanın kullanımının organizma üzerinde ne türlü etkilerinin olacağını anlamak için, üst gastrointestinal kanamaları yakından incelememiz gerekir. Zira bu kanamalar sırasında, mide-bağırsak kanalına geçen kan sindirilmekte ve hasta adeta "kan içmiş" gibi olmaktadır.
Hastalık varsa eğer istemsiz de olsa kan bir besin maddesi olarak alınıyormuş. Ama bunun dışında kanı besin maddesi olarak tüketme arzusu, psikoloji bozukluğuna işaret eder. Nitekim vampir diye birşey yoktur.
Kan görmek ve kokusunu almak aşırı derecede korkunç...
 

Geri
Üst