Bir Rock Ballad Daha...

Sevgili dostum Özgür ÖZDEN'in bu şiiri, büyümenin getirdiği duygusal ve felsefi değişimleri etkileyici bir şekilde anlatıyor. Metaforlar ve semboller kullanarak hem duygusal hem de zihinsel olarak bağlantı kurabileceğim derin bir içerik sunuyor. Böylesine güçlü sözlere kayıtsız kalamazdım.Şiirin dokusuna uygun olarak 2 akustik gitar, yaylı VST, elektrik gitar, bass ve piyano ile bir beste hazırlayıp kayıtlarını aldım. Sevgili dostum Damla Bakker ise yumuşak vokalleri ile şarkıya dokununca, ortaya içime sinen, güçlü ve melodik bir rock ballad çıktı. Keyifli dinlemeler diliyorum.
 
Cok çok güzel bir şarkı bu, tebrikler. İlla bir öneride bulunmak gerekirse şunları söyleyebilirim;

Intro güzel ama fazla uzun. 2 dk 20 sn süren intronun yaylilarin girdigi ikinci yarısında pek bir müzikal katkı yok ve parçanın film müziği tadında enstrümantal olduğunu düşünürken harika ses ve melodiye sahip vokal başlayınca şaşırdım.

Outro da yine biraz uzun ve piyano partisyonu guzel olmakla birlikte, parçanın genelinde olmadığından, alakasız olarak sonradan eklenmiş gibi hissettiriyor. Belki bu outro piyano intronun ikinci yarısında akustik gitara eşlik edebilir ve aralarda kendini duyursa güzel olur.

Elektro gitar solo sesi cep telden dinlerken biraz fazla sanki ve biraz daha reverb ile parçaya yedirmek veya stereo doygunluk icin birkac kez calip panlama yapmak, ayrica fade out ile kaybolmasını sağlamak iyi olacak gibi geldi bana.

Tabii bunlar nacizane görüşlerim. Benim icin bir müzikal yapıtın en temel "iyi" olma kriteri bende tekrar dinleme isteği uyandırmasıdir. Birkac kez keyifle dinledim. Tekrar tebrikler.
 
Cok çok güzel bir şarkı bu, tebrikler. İlla bir öneride bulunmak gerekirse şunları söyleyebilirim;

Intro güzel ama fazla uzun. 2 dk 20 sn süren intronun yaylilarin girdigi ikinci yarısında pek bir müzikal katkı yok ve parçanın film müziği tadında enstrümantal olduğunu düşünürken harika ses ve melodiye sahip vokal başlayınca şaşırdım.

Outro da yine biraz uzun ve piyano partisyonu guzel olmakla birlikte, parçanın genelinde olmadığından, alakasız olarak sonradan eklenmiş gibi hissettiriyor. Belki bu outro piyano intronun ikinci yarısında akustik gitara eşlik edebilir ve aralarda kendini duyursa güzel olur.

Elektro gitar solo sesi cep telden dinlerken biraz fazla sanki ve biraz daha reverb ile parçaya yedirmek veya stereo doygunluk icin birkac kez calip panlama yapmak, ayrica fade out ile kaybolmasını sağlamak iyi olacak gibi geldi bana.

Tabii bunlar nacizane görüşlerim. Benim icin bir müzikal yapıtın en temel "iyi" olma kriteri bende tekrar dinleme isteği uyandırmasıdir. Birkac kez keyifle dinledim. Tekrar tebrikler.
Çok teşekkürler, parçayı bir kere daha ele alacağım, bu kritikler harika oldu. Çok sağolun. Ama sondaki piyano partı parçadan müzikal anlamda kopuk (bu konuda haklısınız) kompozisyon anlamda ise anlama içkin. Orada büyümenin kaybedilmiş bir çocukluk olduğu anlamına vurgu ile çocukluğun bitişini/ölümünü resmetmeye çalıştım. Ama biraz daha parçaya içermem gerektiği konusunda haklısınız. Çalışacağım üzerinde. İntrolarım genelde 2 ile 3 dakika aradında oluyor ve bu konuda çok eleştiri alıyorum. Ama mümkün olduğunca 1 ile 1.20 arasına yoğunlaşacağım. Tekrar teşekkürlerimi sunuyorum dönüş için.
 
Merhaba, ben de naçizane birkaç yorumda bulunmak isterim. Sözleri gerçekten beğendim. Beste sanırım bana hitap etmedi. Açılış gerçekten çok uzun, sadece onunla bile pek çok dinleyiciyi kaybedecektir. (Özellikle şarkılara 5 saniye verip beğenmezse geçen akranlarımı)

Vokali daha sade duymayı dilerdim. Artistik bir tercih olduğunu anlamakla birlikte şarkının duruluğuna yakışmadığını düşünüyorum. Hatta daha da ileri gidecek olursam bence girişteki yaylılar şarkıya prodüksiyon anlamında doğru hizmet etmiyor. Böyle bir girişten sonra şarkının geri kalanının da benzer bir zarafet ve şatafatla ilerlemesini bekledim. Fakat şarkının geri kalanında sade ve içten bir prodüksiyon tercih edilmiş. Yaylılar da şarkının bütünlüğünden onları ayrıcak, "iyi ki olmuşlar" dedirtecek bir müzikal ana sahip değil, o anlamda biraz yadırgadım. Eminim kompozisyonunuzda bir açıklaması vardır ama dinleyicilerin ekseriyeti bunu kovalamayacaktır.

Perküsyondaki sound tercihini pek beğenmedim. Belki dream-popvari bir perküsyon (bkz: Beach House - The Hours) daha güzel duyulabilir? 3.49-3.53 ve 5.04-5.08 geçişleri iyi yedirilmemiş, biraz tuhaf duyuluyor.

Gitar soloları bana prodüksiyondaki yerleri bakımından -ne alakadır bilinmez- Sympathy For The Devil gitar sololarını hatırlattı (biraz da Fleetwood Mac - Without You). Gerçekten de biraz daha doygun olsalar, şarkıyı bıçak gibi kesseler daha da yakışır sanki. (İlk soloya doyamadığımı da belirtmeliyim. Elinize sağlık)

Sondaki piyanoyu beğendim. Joe Hisaishi bestelerini hatırlattı bana biraz. Şarkının kalanında olmamasına rağmen -yaylıların aksine- daha kimlikli hissettiriyorlar.

Ellerinize sağlık, dilerim müzik üretmeye devam edersiniz, sevgiler.
 
Merhaba, ben de naçizane birkaç yorumda bulunmak isterim. Sözleri gerçekten beğendim. Beste sanırım bana hitap etmedi. Açılış gerçekten çok uzun, sadece onunla bile pek çok dinleyiciyi kaybedecektir. (Özellikle şarkılara 5 saniye verip beğenmezse geçen akranlarımı)

Vokali daha sade duymayı dilerdim. Artistik bir tercih olduğunu anlamakla birlikte şarkının duruluğuna yakışmadığını düşünüyorum. Hatta daha da ileri gidecek olursam bence girişteki yaylılar şarkıya prodüksiyon anlamında doğru hizmet etmiyor. Böyle bir girişten sonra şarkının geri kalanının da benzer bir zarafet ve şatafatla ilerlemesini bekledim. Fakat şarkının geri kalanında sade ve içten bir prodüksiyon tercih edilmiş. Yaylılar da şarkının bütünlüğünden onları ayrıcak, "iyi ki olmuşlar" dedirtecek bir müzikal ana sahip değil, o anlamda biraz yadırgadım. Eminim kompozisyonunuzda bir açıklaması vardır ama dinleyicilerin ekseriyeti bunu kovalamayacaktır.

Perküsyondaki sound tercihini pek beğenmedim. Belki dream-popvari bir perküsyon (bkz: Beach House - The Hours) daha güzel duyulabilir? 3.49-3.53 ve 5.04-5.08 geçişleri iyi yedirilmemiş, biraz tuhaf duyuluyor.

Gitar soloları bana prodüksiyondaki yerleri bakımından -ne alakadır bilinmez- Sympathy For The Devil gitar sololarını hatırlattı (biraz da Fleetwood Mac - Without You). Gerçekten de biraz daha doygun olsalar, şarkıyı bıçak gibi kesseler daha da yakışır sanki. (İlk soloya doyamadığımı da belirtmeliyim. Elinize sağlık)

Sondaki piyanoyu beğendim. Joe Hisaishi bestelerini hatırlattı bana biraz. Şarkının kalanında olmamasına rağmen -yaylıların aksine- daha kimlikli hissettiriyorlar.

Ellerinize sağlık, dilerim müzik üretmeye devam edersiniz, sevgiler.
Çok teşekkür ediyorum. Üzerinde çalışacağım.
 
Vuslat ellerine ve emeğine sağlık. Benden kompozisyon konusunda çok meziyetli birine ahkam kesmek haddime değil. Bununla beraber sadece dinleyici olarak yorumlamam gerekirse şan bölümlerinde piyano alttan vokale eşlik etse ve gitar soloda reverb belki biraz da delay koklatılsa güzel şarkı mükemmel seviyeye çıkacak gibi.
 

Geri
Üst