İnceleme Boss GT-1000 Core

Boss GT-1000 amiral gemisi prosesörün cep modeli...


Naçizane görüşlerim ve inceleme notlarım aşağıda. Biraz daldan dala atladım çünkü aralıklı olarak aklıma geldikçe yazdım... zaman içinde keşfettikçe yeni bilgi olursa ekleme yaparım.

Öncelikle alet büyük abisinin birebir aynısı. Farkı sadece arkadaki çıkış seçenekleri, footswitch adedi ve pedal kısmı. Daha ne olsun diyeceksiniz ... büyüğü tam bir yer prosesörü. Bu ise pedalboard cihazı. Nasıl ki Helix ve Helix Stomp var işte aynı kafa... kalbi, ruhu abisiyle aynı yani. İki adet Boss pedal büyüklüğünde sadece.
Bazı çıkışların sağ ve solda olması bağlantı açısından imar planı sorunları yaşatabilir. Öte yandan o kadar konektivite gerekiyora muhtemelen yerde değil masasütünde kullanıyorsunuz demektir. Aletin tabanı dümdüz yani velcro ile sabitlemek mümkün, masaüstünde kullanacaksanız da kutudan 4 adet tek tarafı yapışkan sünger çıkıyor.

Boss’un sanırım 2000’lerde çıkardığı COSM (beğenin beğenmeyin bir döneme damga vurmuş bir teknolojidir) ile ortalığı silip süpürmüştü. En iyi simülasyon mu tartışılır, fanboy’u da hater’ı da çok. GT-1000 ve dönemdaşı cihazlarda COSM’u bir adım daha ileri götürüp AIRD (augmented impulse response dynamics) diye bir şeye geçmişler. Detaya gireriz ama .... dibim düştü. İlk defa neredeyse bir prosesör ve/veya modelleme amfisinde preset’leri olduğu gibi kullanıp ayar yapma ihtiyacı hissetmedim çok uzun süre. Katana’nın çok daha iyisi gibi düşünün lamba ve kabin tepkileri modellemesi açısından. Katana serisinde kullanılan Tube Logic teknolojisinin ileri versiyon AIRD. Picking dynamics’e tepkisi oldukça gerçekçi.

Tabi sesi ya beyerdynamic ve sennheiser kulaklık veya Alto TX210 PA speaker’dan alıyorum. Cücük bilgisayar hoparlörü ile aynı heyecanı beklemeyin. 250 preset var 250 user var, normalde 25 bile fazla ama var işte ... preset’ler neredeyse al kayda gir derecesinde, bir çoğu oyuncak olsa da temel gitar tonları için 8-10 tane gerçekten sağlam preset var. Demo video’larda seyrettiğiniz tonları birebir aynen alıyorsunuz. Son zamanlarda kullandığım tüm cihaz/app vs içinde sadece kulak kriteri ile bakarsak Neural DSP tek geçerim diyordum ama sıkı rakip olurlar. Dediğim gibi tek kriter kulak, yoksa alakasız platformlar.

Kayıt işleri ile uğraşanlar için 96khz sampling, 32 bit AD/DA conversion anlam ifade edecektir. Ayak altında oynayanlar için ise 38 saniye mono looper hatta 19/stereo kısa gelebilir. Looper’dan ziyade egzersiz aracı gibi yeterli olur ancak. Mooer GE250 gibi dakikalar sürse iyiydi ama öte yandan hayatımda 30 saniyeden uzun kaç kez loop attım diye düşününce..... ha bir de aux-in yok. Telefondan şarkı açıp çalayım derseniz ..... diyecem de şimdi ne yalan söyleyeyim güncel fiyat ile 7-8 bin liralık bu cihazı bir şekilde barındırıyorsanız o dediğimin çok daha iyi çözümü vardır zaten setup’ınızda.

16 adet IR yüklenebiliyor ama açıkçası içindekilerle işim görüldü, bugüne kadar eklemedim ihtiyaç duyup. Yaparsam daha da iyi olacağına eminim ama dediğim gibi, yahu bir şey eksik ama ne eksik, hah IR yükleyeyim dedirtmedi bana. Boss’un yaklaşımı genelde tüm zinciri en ideal şekilde bağlamak üzerine olduğundan açıkçası olabilecek en iyi cab seçeneklerini zaten kullanmışlar hatta ince ayarını da yapmışlar (mikrofon konumlama vs). Kayıt için farklı arayışı olanlar dediğim gibi 16 tane ekleyebilir kendi IR’larını.

Güzel özelliklerden biri Output selection. Nereye bağlanacaksanız onu menüden seçmek mümkün. Yani hopalör için Line/Phones, kayıt için Recording veya diğer onlarca seçenek ... mesela Katana IN, JC-120 send/return vs gibi ... böylece nereye bağlıyorsanız ona uygun amp ve cabsim’leri kendi ayarlamış oluyor. Normalde IR seçeneği açık değil ama Recording seçerseniz var. O yüzden IR özelliği çalarken her kabini deneyeyim şeklinde değil de kayıt için filan daha çok düşünülmüş bir özellik. Send/Return ile lambalı amfinizle kullanacaksanız menüden tüm preamp ve cab ayarlarını kapatıp sadece efekt pedalı gibi kullanmak da mümkün.

Sinyal zinciri 3 noktada split edilebiliyor, yani bias fx2 kullananlar bilir, kolaylıkla bir hat üzerinde çift amfi ya da paralel efekt zinciri şeklinde dizmek mümkün.

Pedalboard demişken, özellikle efekt ağırlıklı olarak pedalboard içinde kullanacaksanız aletin pedal gibi aç/kapa ya da bypass özelliği yok. Bunun kolay yolu, boş bir patch yaratıp herşeyi kapalı halde kullanmak, yani o patch bypass gibi olur ama true-bypass olur mu bilemedim çünkü GT sürekli açık olduğu için sinyal her an AD/DA çevrimine giriyor aslında. Daha önce Katana inceleme yazımda da bahsetmiştim sanırım, Tone Central’da Global EQ’dan low-cut ve high-cut traşlamakta fayda var. Ben genelde (hoparlöre de göre seçerek) 100hz ve 8khz kullanıyorum.

Endless rotary denilen sonsuz dönen düğmeleri oldukça sağlam ve kaliteli. Dönüş hassasiyeti de çok başarılı. Ekran ise fiyasko. %99.9 yapılacak ayarlar bilgisayardan veya app’ten olacağı için sorun değil ama yine de yıl olmuş 2020’ler... hala çocukluğumun Casio hesap makinalı saatleri gibi ekran Boss’a yakışmıyor. Ha bu arada app ile kullanmak demişken, büyük GT-1000 bluetooth ile bağlanırken maalesef Core’da bt yok ve iki cihaza da kablo ile bağlanmak gerekiyor. Başlarda hızlı ayar için bluetooth ve app kolaylığını aramadım değil ama Tone Central sayesinde öyle bir cihaz ki, ne istediğinizi bilip bir kere ayarladıktan sonra aylarca bağlanmak gerekmiyor aslında. Katana’ları da aldığımda bir süre çaldım, sonra beğenmediğim şeyleri kafamda planladım, bir hafta filan ıncık cıncık ayar çektim sonra yine uzun süre bağlanmadım. O yüzden çok da sorun değil. Hatta belki de iyi bir şey. Mooer GE250 vardı geçenlerde sattım, canavar bir cihaz ama herşey o kadar kolaylıkla el altındaki vaktimin %70'i hah şunu da deneyeyim diye düğmelere uzanmakla geçiyordu 🙂

Yazılım olarak Katana’dan aşina olduğumuz Tone Central (Tone Studio neyse işte adı) kullanıyor. Temel işleyiş aynı, 1 dakika içinde ayar yapmaya başlamak mümkün Katana kullandıysanız. Farkı şu, library kısımında Katana için olandan 10 kat fazla preset ve patch var. Andy James Pack var mesela, uuuu !

Bu arada çok temel, fantaziye kaçmayan, ihtiyaç kadar Bass seçenekleri de var. Yani bass sahibi gitarist iseniz, hiçbir ikinci cihaza gerek kalmadan bass ile de kullanmak mümkün. Ampeg SVT var içinde daha ne olsun.

Ben denemedim ama internette okudum dayının biri latency test yapmış, bir çok başka prosesör ve yazılıma göre daha iyi hatta aynı odada direkt bağladığı amfiyle bile ölçüm yapmış duyulabilir seviyenin çok altında latency var demiş. Bunu zaten kulakla duyamam da test edecek tesisatım da yok açıkçası ... öyledir doğrudur diyelim. Bundan yüksek olan varsa onu bile duymadığımız için lüzumsuz bilgi 😊

Preamp ve Amp modellemeleri.
Bazı prosesörler gibi Recto, 6060, Pevy filan gibi isim benzetmek yerine Boss her zamanki gibi kendi baz amfi modellemelerini kullanıyor. Katana’daki Lead, Brown vs gibi. GT’de olanlar şunlar:
  • Transparent: dümdüz flat frequency bir preamp
  • Natural: bir nevi JC-120
  • Boutique: eski Brit rock havası, Vox vs tadında
  • Supreme: yine classic rock, Marshall stack kıvamında
  • Maximum: tubescreamer ile boost’lanmış Marshall JCM tonları
  • Juggernaut: sert ... ve daha sert
  • Bunların üstüne yine Boss’a ait X serisi amfiler var, hani pedallarda DS-1X filan çıkardılar ya o şekil: ... X-Crunch, X-HiGain, X-modded ve X-bass
Boss’lar iyi hoş ama ben bilindik amfilerden de istiyorum diyene de şunlar var:
  • JC-120
  • Fender twin reverb, Deluxe reverb ve Bassman
  • Vox AC30
  • Marshall 1959
  • Mesa Dual Rectifier
  • Matchless DC-30
  • Orange Rockerverb
  • Bogner Uberschall
  • Ampeg SVT bass
Tüm amfilerde “sag” ve “resonance” kontrolü yapmak da mümkün hani o derece oynamak isteyen varsa.

Input Level:
Birçok app ve prosesörde olduğu gibi giriş seviyesi ayarlanabiliyor böylece zayıf sinyal veya clipping olmaması için denge sağlamak mümkün. Bunu patch bazında da yapabiliyorsunuz. Mesela bir patch SSS gitar için bir de yardıran HH Nazgul filan manyetikler için ayarlayıp çalarken gitar değiştirdikçe patlayan veya duyulmayan sinyal seviyesi derdinden kurtulursunuz. Detay bir özellik ama düşünülmüş olması hoşuma gitti. Genelde tek bir global Input olur.

Şimdilik aklıma gelenler bunlar. Dediğim gibi fiyat çok ciddi ama F/P diye bakarsak bence değiyor. Fazladan düğmelisi ve pedallısı tabi daha randımanlı olabilir ama benim tesisat yer değil masaüstü genelde ve iyi wah'larım var zaten o yüzden küçüğü tercih ettim.
Aklıma gelen olursa ileride yazarım yine.
 
GT-1000 Core'u dün edindim. @solitude71 ile sorunsuz bir alışveriş gerçekleştirdik ve bahane ile de tanışmış olduk nihayet. Kendisine teşekkür ederim; bu cihaz da bir daha bu fiyata alınamaz. Ölücüler, geçmiş olsun hepinize🙂
Bugün biraz test ettim tonları bilgisayarda. Ses kartı olarak tanıtmadım, mevcut ses kartımdan (Audient id14) monitörlere çıktım (M Audio BX5a).
Boss kesinlikle çok yol almış. Tonları gayet organik buldum ki, ben mütevazi bir sistemde çalıyorum.

Sinyal yolu devasa; akıllara ziyan seçenek var. Çekirdek ton olarak bir preset seçip editledim ve derhal sonuç aldım. Bu çok önemli bir göstergedir benim için; eğer bir dijital modelleyici ile iyi ton almak için çok uğraşmanız gerekiyorsa işiniz var demektir.

Tuşede amfi hassasiyetini veriyor cihaz. Ama "amfi duygusu" denilen şey çok ayrı ve amfi modelleyiciler ile o işin peşinde koşmak anlamsız bence. Diğer taraftan, elimde bir tane lambalı pedal var ve bazı cihazlarda yapıldığı üzere (bkz Audient Sono ve eski Zoom G7-G9 ve Vox Tonelab serileri...), acaba bir nevi "satürator" etkisi vermek için cihazdan çıkan veya cihaza giden sinyali onunla da birleştirsem mi diye fantezi kurmuyor değilim🙂 O zaman best of both worlds olur zaten...

Elimde halen bir adet BOSS GT3 var bu arada (hani şu distortionları analog filan denen...). Bu cihazların ne kadar çok yol aldığını göstermesi açısından da çok anlamlı oldu.
 
Son düzenleme:
Hocam, Kullanım kılavuzlarında göremedim. İçinde Harmonizer, gamlara göre Akıllı harmonizer var mı ? Varsa ses kalitesi nasıl ?
Benim TC Gmajor 2 Rack'in o kadar kötü ki inanamazsın.
Intelligent harmony efekti her zaman için ilgimi çekmiştir. Çok fazla kullanmasam da, şimdiye kadar kullandığım çeşitli prosesörlerde hep test etmişimdir; çünkü o efekti başaran prosesör genellikle efektlerde başarılıdır.
İlk kez Digitech 20 ile kullanmaya başlamıştım ki; inanılmayacak kadar çok diziyi destekliyordu ve büyük ölçüde başarılıydı. Kendi devri için muhtemelen başka hiç bir cihaz o konuda yanından geçemezdi zaten. Daha sonra Zoom G9 ile de biraz test etmiştim ve bence o da Digitech ile aşağı yukarı aynı seviyede idi; gitar iyi akortluysa sorun çıkarmıyor, bazen 1-2 notada biraz "bend" etkisi olabiliyordu.
Bu konuda Eventide endüstri standardı olagelmiştir ki, ben onu hiç kullanmadım. Ama vaktiyle bir süre Axe Fx 2 kullandım ve onu Eventide ile kıyaslayanlar vardı. Akıllara ziyan düzeyde bir harmonizer efekti var, aynı anda 3-4 sese kadar üretiyordu ve bir sürü dizi vardı, hatta kendiniz de dizi tanımlayabiliyordunuz galiba... Çok emin değilim. Neyse, ben o cihazı olabilecek en abartılı şekilde, VOKAL ile test ettim. Resmen 3 ses armoni vokali yapıyordu cihaz; hiç bir tekleme yoktu. Arkamda akapella korosu var gibiydi...

GT-1000 Core'un harmonizer efektini az önce denedim. Sadece majör-doğal minör dizilerini destekliyor. Armonik minör yok (ama doğal minör onu da kurtarıyor); diğer diziler (melodik minör, sentetik diziler...) zaten hiç yok. Aynı anda 2 ayrı ses üretebiliyor . Pitch sorunu yok ve tracking gayet iyi, shred işi şeyler çaldım test için ve hiç gecikme duymadım. Ancak amfi efektinin sonrasına almak gerekiyor optimum sonuç için.
 
Cevap İçin teşekkürler 90ların sonunda aldığım zoom 3000'de ilk defa bu özelliği görmüştüm. Pitch shifter ve harmonizer gayet güzel çift ses veriyordu.
2003 gibi sonra Digitech GNX1 almıştım. Pitch shiteri iyidi ama harmonizer'de ikinci sesi power chord basmışsınız gibi veriyordu ayrı ayrı vermiyordu ve dalgalı ''Cher Effect '' dedikleri bir ses veriyordu. Tcden bu konuda umutludum ama tam anlamıyla hayal kırıklığı... Sanıyorum Eventide, ,Boss Harmonist ve Axe bu konuda en iyileri.
zoom 3000.jpg
 
Boss GT-8'de ilginç şekilde harmonizer efekti mükemmeldi. Sonra HD500X kullandim, herseyi çok güzeldi ama bir tek harmonizer efekti rezaletti. Boss GT-1000'de de çok super değil ama iyi ayarlanırsa gayet güzel oluyor.
 
Öncelikle emeğinize sağlık. Çok detaylı ve güzel bir inceleme olmuş.
Ben de Katana amfimi sattım ve gt1000core almayı düşünüyorum. Fakat benim için önemli bir noktada bir açıklamanız dikkatimi çekti. Cihaza sonradan yüklenen Custom IR için normalde kapalı recording seçeceği açıkken kayıt sırasında kullanılıyor demişsiniz. Bu cümleden yükleyeceğim custom IR I sahnede kullanamayacağımı mı anlamalıyım. Biraz daha detay verebilirseniz çok iyi olur.
Boss GT-1000 amiral gemisi prosesörün cep modeli...


Naçizane görüşlerim ve inceleme notlarım aşağıda. Biraz daldan dala atladım çünkü aralıklı olarak aklıma geldikçe yazdım... zaman içinde keşfettikçe yeni bilgi olursa ekleme yaparım.

Öncelikle alet büyük abisinin birebir aynısı. Farkı sadece arkadaki çıkış seçenekleri, footswitch adedi ve pedal kısmı. Daha ne olsun diyeceksiniz ... büyüğü tam bir yer prosesörü. Bu ise pedalboard cihazı. Nasıl ki Helix ve Helix Stomp var işte aynı kafa... kalbi, ruhu abisiyle aynı yani. İki adet Boss pedal büyüklüğünde sadece.
Bazı çıkışların sağ ve solda olması bağlantı açısından imar planı sorunları yaşatabilir. Öte yandan o kadar konektivite gerekiyora muhtemelen yerde değil masasütünde kullanıyorsunuz demektir. Aletin tabanı dümdüz yani velcro ile sabitlemek mümkün, masaüstünde kullanacaksanız da kutudan 4 adet tek tarafı yapışkan sünger çıkıyor.

Boss’un sanırım 2000’lerde çıkardığı COSM (beğenin beğenmeyin bir döneme damga vurmuş bir teknolojidir) ile ortalığı silip süpürmüştü. En iyi simülasyon mu tartışılır, fanboy’u da hater’ı da çok. GT-1000 ve dönemdaşı cihazlarda COSM’u bir adım daha ileri götürüp AIRD (augmented impulse response dynamics) diye bir şeye geçmişler. Detaya gireriz ama .... dibim düştü. İlk defa neredeyse bir prosesör ve/veya modelleme amfisinde preset’leri olduğu gibi kullanıp ayar yapma ihtiyacı hissetmedim çok uzun süre. Katana’nın çok daha iyisi gibi düşünün lamba ve kabin tepkileri modellemesi açısından. Katana serisinde kullanılan Tube Logic teknolojisinin ileri versiyon AIRD. Picking dynamics’e tepkisi oldukça gerçekçi.

Tabi sesi ya beyerdynamic ve sennheiser kulaklık veya Alto TX210 PA speaker’dan alıyorum. Cücük bilgisayar hoparlörü ile aynı heyecanı beklemeyin. 250 preset var 250 user var, normalde 25 bile fazla ama var işte ... preset’ler neredeyse al kayda gir derecesinde, bir çoğu oyuncak olsa da temel gitar tonları için 8-10 tane gerçekten sağlam preset var. Demo video’larda seyrettiğiniz tonları birebir aynen alıyorsunuz. Son zamanlarda kullandığım tüm cihaz/app vs içinde sadece kulak kriteri ile bakarsak Neural DSP tek geçerim diyordum ama sıkı rakip olurlar. Dediğim gibi tek kriter kulak, yoksa alakasız platformlar.

Kayıt işleri ile uğraşanlar için 96khz sampling, 32 bit AD/DA conversion anlam ifade edecektir. Ayak altında oynayanlar için ise 38 saniye mono looper hatta 19/stereo kısa gelebilir. Looper’dan ziyade egzersiz aracı gibi yeterli olur ancak. Mooer GE250 gibi dakikalar sürse iyiydi ama öte yandan hayatımda 30 saniyeden uzun kaç kez loop attım diye düşününce..... ha bir de aux-in yok. Telefondan şarkı açıp çalayım derseniz ..... diyecem de şimdi ne yalan söyleyeyim güncel fiyat ile 7-8 bin liralık bu cihazı bir şekilde barındırıyorsanız o dediğimin çok daha iyi çözümü vardır zaten setup’ınızda.

16 adet IR yüklenebiliyor ama açıkçası içindekilerle işim görüldü, bugüne kadar eklemedim ihtiyaç duyup. Yaparsam daha da iyi olacağına eminim ama dediğim gibi, yahu bir şey eksik ama ne eksik, hah IR yükleyeyim dedirtmedi bana. Boss’un yaklaşımı genelde tüm zinciri en ideal şekilde bağlamak üzerine olduğundan açıkçası olabilecek en iyi cab seçeneklerini zaten kullanmışlar hatta ince ayarını da yapmışlar (mikrofon konumlama vs). Kayıt için farklı arayışı olanlar dediğim gibi 16 tane ekleyebilir kendi IR’larını.

Güzel özelliklerden biri Output selection. Nereye bağlanacaksanız onu menüden seçmek mümkün. Yani hopalör için Line/Phones, kayıt için Recording veya diğer onlarca seçenek ... mesela Katana IN, JC-120 send/return vs gibi ... böylece nereye bağlıyorsanız ona uygun amp ve cabsim’leri kendi ayarlamış oluyor. Normalde IR seçeneği açık değil ama Recording seçerseniz var. O yüzden IR özelliği çalarken her kabini deneyeyim şeklinde değil de kayıt için filan daha çok düşünülmüş bir özellik. Send/Return ile lambalı amfinizle kullanacaksanız menüden tüm preamp ve cab ayarlarını kapatıp sadece efekt pedalı gibi kullanmak da mümkün.

Sinyal zinciri 3 noktada split edilebiliyor, yani bias fx2 kullananlar bilir, kolaylıkla bir hat üzerinde çift amfi ya da paralel efekt zinciri şeklinde dizmek mümkün.

Pedalboard demişken, özellikle efekt ağırlıklı olarak pedalboard içinde kullanacaksanız aletin pedal gibi aç/kapa ya da bypass özelliği yok. Bunun kolay yolu, boş bir patch yaratıp herşeyi kapalı halde kullanmak, yani o patch bypass gibi olur ama true-bypass olur mu bilemedim çünkü GT sürekli açık olduğu için sinyal her an AD/DA çevrimine giriyor aslında. Daha önce Katana inceleme yazımda da bahsetmiştim sanırım, Tone Central’da Global EQ’dan low-cut ve high-cut traşlamakta fayda var. Ben genelde (hoparlöre de göre seçerek) 100hz ve 8khz kullanıyorum.

Endless rotary denilen sonsuz dönen düğmeleri oldukça sağlam ve kaliteli. Dönüş hassasiyeti de çok başarılı. Ekran ise fiyasko. %99.9 yapılacak ayarlar bilgisayardan veya app’ten olacağı için sorun değil ama yine de yıl olmuş 2020’ler... hala çocukluğumun Casio hesap makinalı saatleri gibi ekran Boss’a yakışmıyor. Ha bu arada app ile kullanmak demişken, büyük GT-1000 bluetooth ile bağlanırken maalesef Core’da bt yok ve iki cihaza da kablo ile bağlanmak gerekiyor. Başlarda hızlı ayar için bluetooth ve app kolaylığını aramadım değil ama Tone Central sayesinde öyle bir cihaz ki, ne istediğinizi bilip bir kere ayarladıktan sonra aylarca bağlanmak gerekmiyor aslında. Katana’ları da aldığımda bir süre çaldım, sonra beğenmediğim şeyleri kafamda planladım, bir hafta filan ıncık cıncık ayar çektim sonra yine uzun süre bağlanmadım. O yüzden çok da sorun değil. Hatta belki de iyi bir şey. Mooer GE250 vardı geçenlerde sattım, canavar bir cihaz ama herşey o kadar kolaylıkla el altındaki vaktimin %70'i hah şunu da deneyeyim diye düğmelere uzanmakla geçiyordu 🙂

Yazılım olarak Katana’dan aşina olduğumuz Tone Central (Tone Studio neyse işte adı) kullanıyor. Temel işleyiş aynı, 1 dakika içinde ayar yapmaya başlamak mümkün Katana kullandıysanız. Farkı şu, library kısımında Katana için olandan 10 kat fazla preset ve patch var. Andy James Pack var mesela, uuuu !

Bu arada çok temel, fantaziye kaçmayan, ihtiyaç kadar Bass seçenekleri de var. Yani bass sahibi gitarist iseniz, hiçbir ikinci cihaza gerek kalmadan bass ile de kullanmak mümkün. Ampeg SVT var içinde daha ne olsun.

Ben denemedim ama internette okudum dayının biri latency test yapmış, bir çok başka prosesör ve yazılıma göre daha iyi hatta aynı odada direkt bağladığı amfiyle bile ölçüm yapmış duyulabilir seviyenin çok altında latency var demiş. Bunu zaten kulakla duyamam da test edecek tesisatım da yok açıkçası ... öyledir doğrudur diyelim. Bundan yüksek olan varsa onu bile duymadığımız için lüzumsuz bilgi 😊

Preamp ve Amp modellemeleri.
Bazı prosesörler gibi Recto, 6060, Pevy filan gibi isim benzetmek yerine Boss her zamanki gibi kendi baz amfi modellemelerini kullanıyor. Katana’daki Lead, Brown vs gibi. GT’de olanlar şunlar:
  • Transparent: dümdüz flat frequency bir preamp
  • Natural: bir nevi JC-120
  • Boutique: eski Brit rock havası, Vox vs tadında
  • Supreme: yine classic rock, Marshall stack kıvamında
  • Maximum: tubescreamer ile boost’lanmış Marshall JCM tonları
  • Juggernaut: sert ... ve daha sert
  • Bunların üstüne yine Boss’a ait X serisi amfiler var, hani pedallarda DS-1X filan çıkardılar ya o şekil: ... X-Crunch, X-HiGain, X-modded ve X-bass
Boss’lar iyi hoş ama ben bilindik amfilerden de istiyorum diyene de şunlar var:
  • JC-120
  • Fender twin reverb, Deluxe reverb ve Bassman
  • Vox AC30
  • Marshall 1959
  • Mesa Dual Rectifier
  • Matchless DC-30
  • Orange Rockerverb
  • Bogner Uberschall
  • Ampeg SVT bass
Tüm amfilerde “sag” ve “resonance” kontrolü yapmak da mümkün hani o derece oynamak isteyen varsa.

Input Level:
Birçok app ve prosesörde olduğu gibi giriş seviyesi ayarlanabiliyor böylece zayıf sinyal veya clipping olmaması için denge sağlamak mümkün. Bunu patch bazında da yapabiliyorsunuz. Mesela bir patch SSS gitar için bir de yardıran HH Nazgul filan manyetikler için ayarlayıp çalarken gitar değiştirdikçe patlayan veya duyulmayan sinyal seviyesi derdinden kurtulursunuz. Detay bir özellik ama düşünülmüş olması hoşuma gitti. Genelde tek bir global Input olur.

Şimdilik aklıma gelenler bunlar. Dediğim gibi fiyat çok ciddi ama F/P diye bakarsak bence değiyor. Fazladan düğmelisi ve pedallısı tabi daha randımanlı olabilir ama benim tesisat yer değil masaüstü genelde ve iyi wah'larım var zaten o yüzden küçüğü tercih ettim.
Aklıma gelen olursa ileride yazarım yine.
 
Öncelikle emeğinize sağlık. Çok detaylı ve güzel bir inceleme olmuş.
Ben de Katana amfimi sattım ve gt1000core almayı düşünüyorum. Fakat benim için önemli bir noktada bir açıklamanız dikkatimi çekti. Cihaza sonradan yüklenen Custom IR için normalde kapalı recording seçeceği açıkken kayıt sırasında kullanılıyor demişsiniz. Bu cümleden yükleyeceğim custom IR I sahnede kullanamayacağımı mı anlamalıyım. Biraz daha detay verebilirseniz çok iyi olur.
"Kayıt sırasında" değil o da, öyle anlaşılmış🙂
Çok sayıda output seçeneği var cihazda, output "recording" olarak seçili iken açılıyor anlamında. Yoksa ister kayıt yapın, ister sisteme girip çalın. Zaten o seçenek direk sisteme girmek için de en iyi seçenek.
 
Videoyu seyretmedim ama bu dayı epey ciddi prosesör karşılaştırıyor ... 1 ve 2 bence haklı yerde ... tam olarak neyin latency'si bu?
GE250 ve Gigboard var bende ve biri diğerinin iki katı gibi duruyor, sanırım kayıt kuyutsal bir latency... kulakla anlaşılacak bir şey değil zira ben en ufak sıkıntı duymuyorum ikisinde de.
 
Bununla ölçüyorum ben kendi cihazlarımın RTL'sini: Oblique Audio - RTL Utility. Sakın ola ses kartı programının ya da DAW'ın dediği değerleri ciddiye almayın, yöntem budur.

Mesela ses kartımı normalde ayarlarında 48kHz, 64 buffer kullanıyorum. 5ms alıyorum. DAW'a bakarsan 1,3ms olması lazım ama. Daha aza inebiliyorum aslında ama 1,5ms kazanıp CPU kullanımını ikiye katlamak makul gelmiyor.

Bu arada böyle ölçülen 6-7ms altına düştüğü sürece fark edecek bir şey yok. Ses 1ms'de 34cm ilerliyor. Yani kabinden bir metre uzaklaşınca zaten 3ms gecikme ekleniyor. Ben de ses kartımı zaten hemen önümde duran yakın alan monitörleriyle kullanıyorum, penamdan kulağıma 8-9ms var. Yani oradaki Kemper ve GT1000 arasındaki fark kabini 1 metre uzaklaştırmakla aynı. Hele Gearpage'de filan 10ms ile 6ms arasındaki farkı anlıyorum diyenler varya, aklım almıyor. Yani bu adamlar gözlerimi kapayıp biri kabinin yerini değiştirse 1 metre uzaklaşıp yakınlaştığını sadece gecikmeyi duyarak anlıyorum diyorlar. Ya saçmalık, ya da bu adam Kripton'dan.
 
Son düzenleme:
Geçen hafta yeni güncelleme geldi. Tüm kullanıcılar inanılmaz memnun🙂
Aklıma gelen yenilikler
Yeni delay efektleri
Tone Studio hızlandırılması
Yeni cab modelleri
Yeni mikrofonlar
En güzeli yeni eklenen Mastering FX . zincir sonuna ekliyorsunuz ve ton mastering (11 adet metal,rock,live diye listesi var) yapılmış gibi oluyor. inanılmaz dinamik hissiyatı geliyor cihaza. Comp, high cut low cut ve eq ayarlama gibi karışık bir mevzular bu efekt ile çözümleniyormuş.

gt 1000 yada gt1000core sahibiyseniz kesinlikle yükleyin diyorum.
 
2011 model bi tane sony vaio var. Pek ihtiyacım olmuyor laptopa, müzik kayıt etmiyorum sadece öyle kendi kendime çalıp takılıyorum 🙂
Çok gerekirse telefon kamerasından kaydediyorum öyle...
 
Kullanan arkadaşlara bir sorum daha var, videolarda denk gelemedim. Üzerindeki 3 switch ayrı ayrı preset/bank olarak kullanılabiliyor mu ? Yoksa şasedeki işaretlerde gözüktüğü gibi bank up/down mı yapıyor ?
 

Geri
Üst