Boss GT-1000 amiral gemisi prosesörün cep modeli...
Naçizane görüşlerim ve inceleme notlarım aşağıda. Biraz daldan dala atladım çünkü aralıklı olarak aklıma geldikçe yazdım... zaman içinde keşfettikçe yeni bilgi olursa ekleme yaparım.
Öncelikle alet büyük abisinin birebir aynısı. Farkı sadece arkadaki çıkış seçenekleri, footswitch adedi ve pedal kısmı. Daha ne olsun diyeceksiniz ... büyüğü tam bir yer prosesörü. Bu ise pedalboard cihazı. Nasıl ki Helix ve Helix Stomp var işte aynı kafa... kalbi, ruhu abisiyle aynı yani. İki adet Boss pedal büyüklüğünde sadece.
Bazı çıkışların sağ ve solda olması bağlantı açısından imar planı sorunları yaşatabilir. Öte yandan o kadar konektivite gerekiyora muhtemelen yerde değil masasütünde kullanıyorsunuz demektir. Aletin tabanı dümdüz yani velcro ile sabitlemek mümkün, masaüstünde kullanacaksanız da kutudan 4 adet tek tarafı yapışkan sünger çıkıyor.
Boss’un sanırım 2000’lerde çıkardığı COSM (beğenin beğenmeyin bir döneme damga vurmuş bir teknolojidir) ile ortalığı silip süpürmüştü. En iyi simülasyon mu tartışılır, fanboy’u da hater’ı da çok. GT-1000 ve dönemdaşı cihazlarda COSM’u bir adım daha ileri götürüp AIRD (augmented impulse response dynamics) diye bir şeye geçmişler. Detaya gireriz ama .... dibim düştü. İlk defa neredeyse bir prosesör ve/veya modelleme amfisinde preset’leri olduğu gibi kullanıp ayar yapma ihtiyacı hissetmedim çok uzun süre. Katana’nın çok daha iyisi gibi düşünün lamba ve kabin tepkileri modellemesi açısından. Katana serisinde kullanılan Tube Logic teknolojisinin ileri versiyon AIRD. Picking dynamics’e tepkisi oldukça gerçekçi.
Tabi sesi ya beyerdynamic ve sennheiser kulaklık veya Alto TX210 PA speaker’dan alıyorum. Cücük bilgisayar hoparlörü ile aynı heyecanı beklemeyin. 250 preset var 250 user var, normalde 25 bile fazla ama var işte ... preset’ler neredeyse al kayda gir derecesinde, bir çoğu oyuncak olsa da temel gitar tonları için 8-10 tane gerçekten sağlam preset var. Demo video’larda seyrettiğiniz tonları birebir aynen alıyorsunuz. Son zamanlarda kullandığım tüm cihaz/app vs içinde sadece kulak kriteri ile bakarsak Neural DSP tek geçerim diyordum ama sıkı rakip olurlar. Dediğim gibi tek kriter kulak, yoksa alakasız platformlar.
Kayıt işleri ile uğraşanlar için 96khz sampling, 32 bit AD/DA conversion anlam ifade edecektir. Ayak altında oynayanlar için ise 38 saniye mono looper hatta 19/stereo kısa gelebilir. Looper’dan ziyade egzersiz aracı gibi yeterli olur ancak. Mooer GE250 gibi dakikalar sürse iyiydi ama öte yandan hayatımda 30 saniyeden uzun kaç kez loop attım diye düşününce..... ha bir de aux-in yok. Telefondan şarkı açıp çalayım derseniz ..... diyecem de şimdi ne yalan söyleyeyim güncel fiyat ile 7-8 bin liralık bu cihazı bir şekilde barındırıyorsanız o dediğimin çok daha iyi çözümü vardır zaten setup’ınızda.
16 adet IR yüklenebiliyor ama açıkçası içindekilerle işim görüldü, bugüne kadar eklemedim ihtiyaç duyup. Yaparsam daha da iyi olacağına eminim ama dediğim gibi, yahu bir şey eksik ama ne eksik, hah IR yükleyeyim dedirtmedi bana. Boss’un yaklaşımı genelde tüm zinciri en ideal şekilde bağlamak üzerine olduğundan açıkçası olabilecek en iyi cab seçeneklerini zaten kullanmışlar hatta ince ayarını da yapmışlar (mikrofon konumlama vs). Kayıt için farklı arayışı olanlar dediğim gibi 16 tane ekleyebilir kendi IR’larını.
Güzel özelliklerden biri Output selection. Nereye bağlanacaksanız onu menüden seçmek mümkün. Yani hopalör için Line/Phones, kayıt için Recording veya diğer onlarca seçenek ... mesela Katana IN, JC-120 send/return vs gibi ... böylece nereye bağlıyorsanız ona uygun amp ve cabsim’leri kendi ayarlamış oluyor. Normalde IR seçeneği açık değil ama Recording seçerseniz var. O yüzden IR özelliği çalarken her kabini deneyeyim şeklinde değil de kayıt için filan daha çok düşünülmüş bir özellik. Send/Return ile lambalı amfinizle kullanacaksanız menüden tüm preamp ve cab ayarlarını kapatıp sadece efekt pedalı gibi kullanmak da mümkün.
Sinyal zinciri 3 noktada split edilebiliyor, yani bias fx2 kullananlar bilir, kolaylıkla bir hat üzerinde çift amfi ya da paralel efekt zinciri şeklinde dizmek mümkün.
Pedalboard demişken, özellikle efekt ağırlıklı olarak pedalboard içinde kullanacaksanız aletin pedal gibi aç/kapa ya da bypass özelliği yok. Bunun kolay yolu, boş bir patch yaratıp herşeyi kapalı halde kullanmak, yani o patch bypass gibi olur ama true-bypass olur mu bilemedim çünkü GT sürekli açık olduğu için sinyal her an AD/DA çevrimine giriyor aslında. Daha önce Katana inceleme yazımda da bahsetmiştim sanırım, Tone Central’da Global EQ’dan low-cut ve high-cut traşlamakta fayda var. Ben genelde (hoparlöre de göre seçerek) 100hz ve 8khz kullanıyorum.
Endless rotary denilen sonsuz dönen düğmeleri oldukça sağlam ve kaliteli. Dönüş hassasiyeti de çok başarılı. Ekran ise fiyasko. %99.9 yapılacak ayarlar bilgisayardan veya app’ten olacağı için sorun değil ama yine de yıl olmuş 2020’ler... hala çocukluğumun Casio hesap makinalı saatleri gibi ekran Boss’a yakışmıyor. Ha bu arada app ile kullanmak demişken, büyük GT-1000 bluetooth ile bağlanırken maalesef Core’da bt yok ve iki cihaza da kablo ile bağlanmak gerekiyor. Başlarda hızlı ayar için bluetooth ve app kolaylığını aramadım değil ama Tone Central sayesinde öyle bir cihaz ki, ne istediğinizi bilip bir kere ayarladıktan sonra aylarca bağlanmak gerekmiyor aslında. Katana’ları da aldığımda bir süre çaldım, sonra beğenmediğim şeyleri kafamda planladım, bir hafta filan ıncık cıncık ayar çektim sonra yine uzun süre bağlanmadım. O yüzden çok da sorun değil. Hatta belki de iyi bir şey. Mooer GE250 vardı geçenlerde sattım, canavar bir cihaz ama herşey o kadar kolaylıkla el altındaki vaktimin %70'i hah şunu da deneyeyim diye düğmelere uzanmakla geçiyordu 🙂
Yazılım olarak Katana’dan aşina olduğumuz Tone Central (Tone Studio neyse işte adı) kullanıyor. Temel işleyiş aynı, 1 dakika içinde ayar yapmaya başlamak mümkün Katana kullandıysanız. Farkı şu, library kısımında Katana için olandan 10 kat fazla preset ve patch var. Andy James Pack var mesela, uuuu !
Bu arada çok temel, fantaziye kaçmayan, ihtiyaç kadar Bass seçenekleri de var. Yani bass sahibi gitarist iseniz, hiçbir ikinci cihaza gerek kalmadan bass ile de kullanmak mümkün. Ampeg SVT var içinde daha ne olsun.
Ben denemedim ama internette okudum dayının biri latency test yapmış, bir çok başka prosesör ve yazılıma göre daha iyi hatta aynı odada direkt bağladığı amfiyle bile ölçüm yapmış duyulabilir seviyenin çok altında latency var demiş. Bunu zaten kulakla duyamam da test edecek tesisatım da yok açıkçası ... öyledir doğrudur diyelim. Bundan yüksek olan varsa onu bile duymadığımız için lüzumsuz bilgi 😊
Preamp ve Amp modellemeleri.
Bazı prosesörler gibi Recto, 6060, Pevy filan gibi isim benzetmek yerine Boss her zamanki gibi kendi baz amfi modellemelerini kullanıyor. Katana’daki Lead, Brown vs gibi. GT’de olanlar şunlar:
Input Level:
Birçok app ve prosesörde olduğu gibi giriş seviyesi ayarlanabiliyor böylece zayıf sinyal veya clipping olmaması için denge sağlamak mümkün. Bunu patch bazında da yapabiliyorsunuz. Mesela bir patch SSS gitar için bir de yardıran HH Nazgul filan manyetikler için ayarlayıp çalarken gitar değiştirdikçe patlayan veya duyulmayan sinyal seviyesi derdinden kurtulursunuz. Detay bir özellik ama düşünülmüş olması hoşuma gitti. Genelde tek bir global Input olur.
Şimdilik aklıma gelenler bunlar. Dediğim gibi fiyat çok ciddi ama F/P diye bakarsak bence değiyor. Fazladan düğmelisi ve pedallısı tabi daha randımanlı olabilir ama benim tesisat yer değil masaüstü genelde ve iyi wah'larım var zaten o yüzden küçüğü tercih ettim.
Aklıma gelen olursa ileride yazarım yine.
BOSS - GT-1000CORE | Guitar Effects Processor
GT-1000CORE: Guitar Effects Processor - The Core of Your Creative Vision
www.boss.info
Naçizane görüşlerim ve inceleme notlarım aşağıda. Biraz daldan dala atladım çünkü aralıklı olarak aklıma geldikçe yazdım... zaman içinde keşfettikçe yeni bilgi olursa ekleme yaparım.
Öncelikle alet büyük abisinin birebir aynısı. Farkı sadece arkadaki çıkış seçenekleri, footswitch adedi ve pedal kısmı. Daha ne olsun diyeceksiniz ... büyüğü tam bir yer prosesörü. Bu ise pedalboard cihazı. Nasıl ki Helix ve Helix Stomp var işte aynı kafa... kalbi, ruhu abisiyle aynı yani. İki adet Boss pedal büyüklüğünde sadece.
Bazı çıkışların sağ ve solda olması bağlantı açısından imar planı sorunları yaşatabilir. Öte yandan o kadar konektivite gerekiyora muhtemelen yerde değil masasütünde kullanıyorsunuz demektir. Aletin tabanı dümdüz yani velcro ile sabitlemek mümkün, masaüstünde kullanacaksanız da kutudan 4 adet tek tarafı yapışkan sünger çıkıyor.
Boss’un sanırım 2000’lerde çıkardığı COSM (beğenin beğenmeyin bir döneme damga vurmuş bir teknolojidir) ile ortalığı silip süpürmüştü. En iyi simülasyon mu tartışılır, fanboy’u da hater’ı da çok. GT-1000 ve dönemdaşı cihazlarda COSM’u bir adım daha ileri götürüp AIRD (augmented impulse response dynamics) diye bir şeye geçmişler. Detaya gireriz ama .... dibim düştü. İlk defa neredeyse bir prosesör ve/veya modelleme amfisinde preset’leri olduğu gibi kullanıp ayar yapma ihtiyacı hissetmedim çok uzun süre. Katana’nın çok daha iyisi gibi düşünün lamba ve kabin tepkileri modellemesi açısından. Katana serisinde kullanılan Tube Logic teknolojisinin ileri versiyon AIRD. Picking dynamics’e tepkisi oldukça gerçekçi.
Tabi sesi ya beyerdynamic ve sennheiser kulaklık veya Alto TX210 PA speaker’dan alıyorum. Cücük bilgisayar hoparlörü ile aynı heyecanı beklemeyin. 250 preset var 250 user var, normalde 25 bile fazla ama var işte ... preset’ler neredeyse al kayda gir derecesinde, bir çoğu oyuncak olsa da temel gitar tonları için 8-10 tane gerçekten sağlam preset var. Demo video’larda seyrettiğiniz tonları birebir aynen alıyorsunuz. Son zamanlarda kullandığım tüm cihaz/app vs içinde sadece kulak kriteri ile bakarsak Neural DSP tek geçerim diyordum ama sıkı rakip olurlar. Dediğim gibi tek kriter kulak, yoksa alakasız platformlar.
Kayıt işleri ile uğraşanlar için 96khz sampling, 32 bit AD/DA conversion anlam ifade edecektir. Ayak altında oynayanlar için ise 38 saniye mono looper hatta 19/stereo kısa gelebilir. Looper’dan ziyade egzersiz aracı gibi yeterli olur ancak. Mooer GE250 gibi dakikalar sürse iyiydi ama öte yandan hayatımda 30 saniyeden uzun kaç kez loop attım diye düşününce..... ha bir de aux-in yok. Telefondan şarkı açıp çalayım derseniz ..... diyecem de şimdi ne yalan söyleyeyim güncel fiyat ile 7-8 bin liralık bu cihazı bir şekilde barındırıyorsanız o dediğimin çok daha iyi çözümü vardır zaten setup’ınızda.
16 adet IR yüklenebiliyor ama açıkçası içindekilerle işim görüldü, bugüne kadar eklemedim ihtiyaç duyup. Yaparsam daha da iyi olacağına eminim ama dediğim gibi, yahu bir şey eksik ama ne eksik, hah IR yükleyeyim dedirtmedi bana. Boss’un yaklaşımı genelde tüm zinciri en ideal şekilde bağlamak üzerine olduğundan açıkçası olabilecek en iyi cab seçeneklerini zaten kullanmışlar hatta ince ayarını da yapmışlar (mikrofon konumlama vs). Kayıt için farklı arayışı olanlar dediğim gibi 16 tane ekleyebilir kendi IR’larını.
Güzel özelliklerden biri Output selection. Nereye bağlanacaksanız onu menüden seçmek mümkün. Yani hopalör için Line/Phones, kayıt için Recording veya diğer onlarca seçenek ... mesela Katana IN, JC-120 send/return vs gibi ... böylece nereye bağlıyorsanız ona uygun amp ve cabsim’leri kendi ayarlamış oluyor. Normalde IR seçeneği açık değil ama Recording seçerseniz var. O yüzden IR özelliği çalarken her kabini deneyeyim şeklinde değil de kayıt için filan daha çok düşünülmüş bir özellik. Send/Return ile lambalı amfinizle kullanacaksanız menüden tüm preamp ve cab ayarlarını kapatıp sadece efekt pedalı gibi kullanmak da mümkün.
Sinyal zinciri 3 noktada split edilebiliyor, yani bias fx2 kullananlar bilir, kolaylıkla bir hat üzerinde çift amfi ya da paralel efekt zinciri şeklinde dizmek mümkün.
Pedalboard demişken, özellikle efekt ağırlıklı olarak pedalboard içinde kullanacaksanız aletin pedal gibi aç/kapa ya da bypass özelliği yok. Bunun kolay yolu, boş bir patch yaratıp herşeyi kapalı halde kullanmak, yani o patch bypass gibi olur ama true-bypass olur mu bilemedim çünkü GT sürekli açık olduğu için sinyal her an AD/DA çevrimine giriyor aslında. Daha önce Katana inceleme yazımda da bahsetmiştim sanırım, Tone Central’da Global EQ’dan low-cut ve high-cut traşlamakta fayda var. Ben genelde (hoparlöre de göre seçerek) 100hz ve 8khz kullanıyorum.
Endless rotary denilen sonsuz dönen düğmeleri oldukça sağlam ve kaliteli. Dönüş hassasiyeti de çok başarılı. Ekran ise fiyasko. %99.9 yapılacak ayarlar bilgisayardan veya app’ten olacağı için sorun değil ama yine de yıl olmuş 2020’ler... hala çocukluğumun Casio hesap makinalı saatleri gibi ekran Boss’a yakışmıyor. Ha bu arada app ile kullanmak demişken, büyük GT-1000 bluetooth ile bağlanırken maalesef Core’da bt yok ve iki cihaza da kablo ile bağlanmak gerekiyor. Başlarda hızlı ayar için bluetooth ve app kolaylığını aramadım değil ama Tone Central sayesinde öyle bir cihaz ki, ne istediğinizi bilip bir kere ayarladıktan sonra aylarca bağlanmak gerekmiyor aslında. Katana’ları da aldığımda bir süre çaldım, sonra beğenmediğim şeyleri kafamda planladım, bir hafta filan ıncık cıncık ayar çektim sonra yine uzun süre bağlanmadım. O yüzden çok da sorun değil. Hatta belki de iyi bir şey. Mooer GE250 vardı geçenlerde sattım, canavar bir cihaz ama herşey o kadar kolaylıkla el altındaki vaktimin %70'i hah şunu da deneyeyim diye düğmelere uzanmakla geçiyordu 🙂
Yazılım olarak Katana’dan aşina olduğumuz Tone Central (Tone Studio neyse işte adı) kullanıyor. Temel işleyiş aynı, 1 dakika içinde ayar yapmaya başlamak mümkün Katana kullandıysanız. Farkı şu, library kısımında Katana için olandan 10 kat fazla preset ve patch var. Andy James Pack var mesela, uuuu !
Bu arada çok temel, fantaziye kaçmayan, ihtiyaç kadar Bass seçenekleri de var. Yani bass sahibi gitarist iseniz, hiçbir ikinci cihaza gerek kalmadan bass ile de kullanmak mümkün. Ampeg SVT var içinde daha ne olsun.
Ben denemedim ama internette okudum dayının biri latency test yapmış, bir çok başka prosesör ve yazılıma göre daha iyi hatta aynı odada direkt bağladığı amfiyle bile ölçüm yapmış duyulabilir seviyenin çok altında latency var demiş. Bunu zaten kulakla duyamam da test edecek tesisatım da yok açıkçası ... öyledir doğrudur diyelim. Bundan yüksek olan varsa onu bile duymadığımız için lüzumsuz bilgi 😊
Preamp ve Amp modellemeleri.
Bazı prosesörler gibi Recto, 6060, Pevy filan gibi isim benzetmek yerine Boss her zamanki gibi kendi baz amfi modellemelerini kullanıyor. Katana’daki Lead, Brown vs gibi. GT’de olanlar şunlar:
- Transparent: dümdüz flat frequency bir preamp
- Natural: bir nevi JC-120
- Boutique: eski Brit rock havası, Vox vs tadında
- Supreme: yine classic rock, Marshall stack kıvamında
- Maximum: tubescreamer ile boost’lanmış Marshall JCM tonları
- Juggernaut: sert ... ve daha sert
- Bunların üstüne yine Boss’a ait X serisi amfiler var, hani pedallarda DS-1X filan çıkardılar ya o şekil: ... X-Crunch, X-HiGain, X-modded ve X-bass
- JC-120
- Fender twin reverb, Deluxe reverb ve Bassman
- Vox AC30
- Marshall 1959
- Mesa Dual Rectifier
- Matchless DC-30
- Orange Rockerverb
- Bogner Uberschall
- Ampeg SVT bass
Input Level:
Birçok app ve prosesörde olduğu gibi giriş seviyesi ayarlanabiliyor böylece zayıf sinyal veya clipping olmaması için denge sağlamak mümkün. Bunu patch bazında da yapabiliyorsunuz. Mesela bir patch SSS gitar için bir de yardıran HH Nazgul filan manyetikler için ayarlayıp çalarken gitar değiştirdikçe patlayan veya duyulmayan sinyal seviyesi derdinden kurtulursunuz. Detay bir özellik ama düşünülmüş olması hoşuma gitti. Genelde tek bir global Input olur.
Şimdilik aklıma gelenler bunlar. Dediğim gibi fiyat çok ciddi ama F/P diye bakarsak bence değiyor. Fazladan düğmelisi ve pedallısı tabi daha randımanlı olabilir ama benim tesisat yer değil masaüstü genelde ve iyi wah'larım var zaten o yüzden küçüğü tercih ettim.
Aklıma gelen olursa ileride yazarım yine.