Sevdiğiniz bir parçayı çalarken özelikle solo kısımlarını orijinal mı tutmaya özen gösteriyorsunuz, yoksa bir yerden sonra doğaçlamaya mı başlıyorsunuz? Garip bir soru gibi gelebilir ama artık bir parçanın solosunu note by note çalmaya çalışmak zaman kaybı gibi gelmeye başladı. Üzerinde ben neler yapabilirim diye düşünmek daha doğru geliyor son zamanlarda. Bu soruyu özellikle sahne alan hocalarıma da sormak isterim. Çünkü dinleyici sonuçta bildiği o soloyu duymak ister.
Bu sorunun yanıtı çalınan tarza, mekana ve grubun tavrına göre değişir.
Blues ve caz tabanlı müziklerde sololar emprovize çalınır. Ama rock tabanlı müziklerde işler değişir. Özellikle cover gruplarında buna uygun çalmak gerekir.
Ama grup eğer şarkıya kendi damgasını vurmak istiyorsa farklı davranabilir.
Şarkıların ne kadar bilindiği ve insanların bunu ne kadar umursadığı da önemli. Still got the blues veya Enter Sandman çalacak grubun doğaçlama şansı çok olmaz.
Ayrıca, virtüöziteye dayalı gruplarda da doğaçlama çalma şansı pek olmaz. Under a glass moon solosuna doğaçlama "takılamazsınız", kafanıza yumurta yersiniz
🙂
Bunlardan bağımsız olarak da şunu söylemek gerekiyor: Eğer siz kendiniz gelişmek istiyorsanız ve bir şeyler ezberlemek sizi sınırlıyorsa, belki de başka sulara açılmanın vakti gelmiştir. Ben yıllar önce bu kararı verdim ve yıllardır emprovize çalabileceğim projelerde yer alıyorum. Ama emprovize demek de hayat boyu çalışılacak bir şey demek, bunu da unutmamak lazım.
Örnek: Tek bir tondan gitarda "yardıran" pek çok arkadaş, aşağıdaki gibi 4-5 farklı akor üzerine çalmaya kalktığında ne yazık ki apışıp kalacaktır. Emprovizeye doğru yelken açılacaksa hedefleri de ciddi koymak lazım ki insan kendini kandıramasın, doğaçlama becerisini shred ve teknik ile tek tonda gezinmekten ibaret de zannetmesin.