Çelişki

Hayatımızın her döneminde bulunan ve çok gerekli olan, sezgilerimizle oluşan, bazen akıl karıştıran, bazen gerçekleri gösteren, bazen paranoyaya dönüşerek gerçeklerin üstünü örten çelişkiler...
Siz ne düşünüyorsunuz çelişkiler hakkında?
 
hayat basli basina celiskilerle doludur gibi geliyor bana, yani dusuncelerde olan celiskiler, davranislarda olan celiskiler ya da genel olarak hayatin her alaninda estella nin da dedigi gibi..

mesela bence hayvanlarla ilgili olan bir kac sey var ki cok ilgimi cekiyor ve bu nasil bir celiskidir diyorum.. ornegin yunuslar bence denizdeki hatta dunyadaki en tatli hayvanlar (ama kediler ve kopekler de oyle benim icin) ve denizdeki diger en tehlikeli canli olan kopekbaliklarinin hakkindan gelebiliyorlar, ya da yilanlar o kadar tehlikeli ve bir insan bile karsisinda savunmasiz kalabiliyorken ve onlarin en ufak bir saldirisinda olume kadar gidebiliyorken onlarin hakkindan da 4 ayakli tuylu hic de vahsi olmayan evcil kediler gelebiliyor!

ya da mesela insanlarin kullanmayi, yemeyi, icmeyi sevdikleri ve en cok tuketilen seyler olan icki, sigara, uyusturucu, tatlilar, cukulatalar fast food yiyecekler, fln lar filanlar hep sagliga cok zararli olan seyler ama insanlar bu celiskiyi bile bile yasiyolar, vazgecmiyolar..

ama tabi bu ornekler geneldi, benim bazen kafama takilanlardan, tabi ki hayatta, insanlarin dusunce ve davranislarinda olan biten binlerce celiski vardir..

kadinla erkek bile basli basina bir celiskidir bence, biri duygusal oteki (simdi burda hangi sifati koysam da erkekler kizmasa diye dusunuyorum) duygudan cok mantigiyla hareket eden (diyeyim 🙂) 2 varlik ve bu onlarin butun iliskilerine yansiyan bir celiski :?

neyse cok konustum... 😳
 
hayatın oluşumu çelişki zaten..her etkinin bi tepkisi olması gibi..Her yerde bi çelişki zaten.Çelişkileri çözen bence hayatı hatta gerçek olan herşeyi çözmüş demektir.
 
Son zamanlarda kendimle dehşet derecede çelişiyorum!!!Ama emin ol fleez karşında çelişen insanlar görmek çok daha berbat bişey..İnsanın dengesini altüst ediyor..Sürekli çelişki dengesizliğe giden bir psikolojik problem bence böle insanlardan uzak duralım
 
çelişkiii

iki arada bi derede kalmak.karşıya geçmek istemek ama nasıl

yüzerek mi sala binerek mi.ya da hiçbirinis eçmeden olduğun yerde güven içinde(!) kalmak.bilmiyorum doğrusu ben karşıya giderim herhalde.ve de kesinlikle yüzerek =)
 
ister istemez kendi içimde hep çelişiyorum ve bu da en doğru sonuca ulaşmama yardımcı oluyor.
ama bazen öyle bir hal alıyor ki işte ozamn
aslında yok olan birşeyi varmış gibi gösteriyor ve içinden çıkılmaz bir hal alıyor. ve işte ben çelişkiye düştüğüm de düşünmekten kafayı yiyorum.
sabırsızım çünkü illa birşeyleri hemen anlamam lazım. yoksa yaşayamıyorum.
 
kendi kendimle çelişmek,bir bilgesu yu öldürüyor ve yeni bir bilgesu yu doğuruyor..ve bazen ölenler tekrar diriliyor..
her gün başka biri olarak uyanmaktır..ve uyandığın kişiye inanmamaktır...
 
Çelişki insan oglunun hayatta istemeyerekte olsa yaptıgı şey.
???? içindeki çelişkinin yasası, karşıtlıgın birliginin yasası.
Lenin dogru anlamda diyalektik, eşyanın özündeki çelişkilerin incelenmesidir diyor. Lenin bu yasadan sık sık , aslı diye bahseder ve buna diyalektigin özü der. Bu nedenle, bu yasayı incelerken epeyce yaygın konulara, felsefenin birçok sorununa değinemeden ölecegim sanırım🙂
 
insanın kendinde gördüğü çelişkilerin aslında çok faydalı yol göstericiler olduğunu düşünüyorum.. insanın birşeyleri değiştirebilmesi, doğru olanı seçebilmesi için birer mesaj sanki..

ve genel anlamda da çelişki, hayatın ve de insanın doğasında olan birşey sanki(en basitinden, bedenin varlığıyla ruhun varlığı bir çelişkidir bence).. bu gerçeği iyi görüp bir yerden sonra da kabullenmek lazım.. işte nereden sonra başlar o kabullenme, o da tartışılır gerçi..
 
hayatın insan doğasına aykırı olduğu halde, hayata bu kadar cimrice sarılmak..insan doğadaki diğer canlılardan çok farklı değil ama diğer canlılara baktığımızda onlar doğaya ayak uyduruyor.ancak insanoğlu yaşamı boyunca doğayı kendine uydurmaya çalışıyor.işte bu doğayı dönüştürme içerisinde insan hayatı da doğal yaşamdan uzaklaştı ve insan ruhuna uymsuz bi hale geldi.hayatta kalmak biz sıradan insanlara oldukça ağır gelmeye başladı.çünkü sürekli gelişme hırsı ve kariyer uğruna boşa cabalarla harcanıyor.çelişki ise;insanoğlunun bu hayatı kutsal bi nimet olarak görmesi ve kendini yaşamaya mecbur hissetmesi...
 
ikizler burcu olduğumdan olsa gerek :?: bazen bişeyi yaparken hemen tam aksini yapmaya başlıyorum.bazen çok kararsız kalıyorum veya bazı şeylere çabuk kapılıyorum.böyle uzar gider..
 
"sakin bir şehirde, karşı kaldırımdan kızlar geliyor, utancından karşı kaldırıma geçiyorsun, yüzlerine bile bakmaktan utanıyorsun, belki onlar sana bakıyor o anda, ama sen istemiyorsun işte, aslında içinde büyük bir ateş topu olsa da sen istemiyorsun, seni engelleyen birşeyler var, neden böyle oluyorum, anlamak istiyorum, he defasında utangaç olmayacağım diyorum, ama kaldığın yerden hayatına devam etmek zorunda kalıyorsun...

kalabalıkta, caddede yol alırken, beş altı tane dişi, kendilerini beğenmiş edalarla, yürüyor, aman yarabbi, karşı tarafa bakıyorum, sağıma, soluma, heryerime, her erkeğin yanında bir partner, bir arkadaş, belki de sevgili, hepsi mutlu gözüküyorlar, sen ise kaldırımda yalnız yalnız yürüyorsun...

istiyorsun aşkı, mutluluğu, hayatta yaşamadığın tatmayı istediğin zevkleri bilmek istiyorsun, o halde neden hala böylesin kemal, NEDEN?"

"...hadi canım, o kadar da zor değil ama..."

her kolunda sevgilisi olanı mutlu ve bahtiyar mı sanıyorsunuz...
 

Geri
Üst