Çirkef (Alternatif Rock) - İzmir

  • Konuyu açan Konuyu açan denizhan
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

çok yoğunuz, 2 haftadır günlerimizi yazamadım, bu hafta programımız;

27 Kasım Salı BERİ saat 22:30-02:00
28 Kasım Çarşamba OOZE VENUE saat 22:30-01:30
29 Kasım Perşembe BERİ saat 22:30-02:00
30 Kasım'da OOZE VENUE'de Hayko Cepkin konseri var, aksaklık olmazsa alt grubuz saat 22:00-00:00
01 Aralık Cumartesi OOZE VENUE saat 22:30-01:30

Cumartesi günleri bundan sonra Barocka'da sahne almıyoruz, hatta artık kapısından içeri girmeyi de düşünmüyoruz...dinleyicilerimize ve müzisyen dostlarımıza Barocka'yı şiddetle tavsiye etmiyoruz...saygılar... :roll:
 
dün geceki performansınızdan sonra yazılacak o kadar çok şey var ki....
siz dün gece izlediklerimiz misiniz? yoksa geçen yıl izlediklerimiz mi? gerçekten izleyicileriniz sizden dün geceki performansınızı mı istiyor? daha doğrusu repertuarınızı mı istiyor? bu izleyicileriniz acaba izmirde kaç meyhane, kaç türkü bar, kaç fasıl dinlenen mekan, kaç disco, kaç eller havaya barı olduğunu da gerçekten bilmiyorlar mı? çeşitliliğin güzel ama tarzsızlığın gelecekte ön tıkayacağını farketmiyorlar mı? acaba hala dinlediğimiz yıllanmış bir sürü müzik grubu da ünlü olmadan önce böyle karışık herşeyden çeşit çeşit repertuarlar yapıyormuydu izleyici istiyor diye?
sırf siz çaldığınız, yorumladığınız için ve insanlar zaten buna hazır olduğu için her tarzda eğleniyorlar. zaten ne yapsanız sevdiriyorsunuz. o zaman tarzınız neyse ağırlık olarak onu koysanız, zaten severler anlamıyormusunuz? Ses (solist) çok iyi, enstrümanlar iyi. sahne iyi, e görüntü de iyi. daha ne olsun.
piyasada tüm "rock grup" adı altında müzik yapanlar hemen hemen (bikaçı hariç tutuyorum) böyle çeşit çeşit çalıyor. arada bir süpriz bir parça hoş oluyor tamam, katılıyorum. ama bu kadarı gerçekten çok mu gerekli?
bazen bu coverlar sadece mekan sahiplerinin tercihi mi diye düşünmeden edemiyorum.
çok uzun yazdım. kusuruma bakmayın. amacım can sıkmak ve sizi demorolize etmek değil kesinlikle. yazdıklarım bencillikten değil, benim sevdiğim şarkılar niye az diye değil. dikkate alıp almayacağınızı da bilmiyorum. ama yaptığınız işte iyi olduğunuzu düşünüyorum. sizi piyasa grubundan çok geleceği olan bir grup olarak gördüğüm için tutamadım kendimi. sizi kafamda bir yere oturtamadım belki de, aklım karıştı.derdimi anlatabildiğimi umarım.
neyse tekrar kusuruma bakmayacağınızı umut ederek, başarılar diliyorum.
"Önemli olan en yüksek ve en düşük noktalardır. Geride kalansa sadece ARADA"
sevgiler...
 
ribanna; eleştirilerin için öncelikle teşekkür ederek başlıyorum destansı cevabıma, bir süredir bir çok dinleyicimizden gelen şikayeti de bu yazıda cevaplamaya çalışacağım...

öncelikle grubumun hayatsal ihtiyaçlarını sadece müzisyenlik yaparak karşıladığını belirtmek istiyorum. yani biz profesyoneliz ve bu bizim mesleğimiz. doğal olarak belirli kaygılarımız var ve üstümüzde bu yüzden baskı oluşuyor. aynı zamanda dinleyicilerimizden gelen bitip tükenmek bilmeyen istekler var. bunlardan şikayet etmiyorum sakın yanlış anlaşılmasın. burada anlatmak istediğim konu müzikal tercihlerimize kendi başımıza karar vermemizin çok zor olduğudur. barda bizi dinlemeye gelen çok çeşitli bir dinleyici profili var. her gece bana gelen istekleri bilseniz bize hemen hak vereceğinizi biliyorum.

grubumun amacı; gündüz insanlar hayatlarında ne yaşarsa yaşasın akşam eğer bara gelip eğlenmek istiyorsa bunu onlara verebilmektir. yani şu an eğlendirici olan kimliğimiz gayet bilinçli ve çok doğru şarkı seçimlerimizle ortaya çıkmıştır. örneğin "morissey - let me kiss you" gibi az bilinen ve başka gruplar tarafından daha önce çalınmamış 30 şarkı eklesek Beri yada Ooze Venue'ye gelen kaç kişi bu şarkılara eşlik edebilir? kısacası herkesi aynı anda memnun etmek çok zordur ve biz orta yolu bulmaya çalışıyoruz.

birde "hep aynı şarkıları çalıyorsunuz" gibi eleştiriler alıyoruz. aslında biz aynı şarkıları çalmıyoruz, sadece dinleyicilerimiz çaldığımız her güne ve her bara geldiği için böyle hissediyorlar. bu kadar sık gelmeyin lütfen sıkılırsınız 🙂 ama eğer ille de değişim gerekiyorsa ben bir gün "arap saçı" söylerken "sizde" diye bağırınca kimse eşlik etmesin, bir daha bu şarkıyı bizden duyamazsınız. bilmem anlatabiliyor muyum?

neyse benim fikrime göre bar gruplarına tarzına göre bir sınır koymak çok saçmadır. bence tarz kendi bestelerimizde, albümümüzde gösterebileceğimiz bir kavramdır.

her haftanın 5 günü sahnedeyiz, cumaları düzenli olarak altgrubuz, az uyuyoruz, gündüzleri okulumuz var, hergün soundcheckimiz ve haftalık provalarımız var, inanın çok yoruluyoruz, şu anda etik olmadığı için ismini veremeyeceğim şehir içinden ve dışından bir sürü bar bizimle çalışmak istiyor ve sadece boş günümüz olamadığı için müziğimizi bornova'da zaptedip, şimdilik başka kitlelere ulaştıramıyoruz. 2007'de 2 albüm teklifi aldık, yakın zamanda daha da fazlası olacaktır. kısacası bu işin arz talep meselesi olduğunu hepimiz biliyoruz, şu anda durduğumuz yer bu yüzden tesadüf değil. biz bunu daha da ileri götürüp bizi destekleyen herkesi mutlu etmek istiyoruz. şimdilik daha fazla uzatmak istemiyorum. forumu okuyan herkesin eleştirilerinin devamını diliyorum, kendimizi geliştirebilmek için buna ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. saygılar...
 
Bu kadar uzun bir cevap verdirttiğim için kendime kızdım bir an, ama teşekkür ederim, gayet açık olmuş.

Ben sorularımı sorarken sizin ilk bölüm şarkıları sevdiğinizi söylemeniz gerçeği üzerine inşa etmiştim. Yani dediğim gibi ille de benim sevdiğim şarkılar çalsın diye bir şey söyleme hakkına zaten sahip değilim, kimse değil. Morrisey de bir örnekti sadece, yoksa sizden Rush isterdim, ama o kadar acımasız değilim diğer dinleyicilerinize karşı… Gittiğiniz mekanda müzik size hitap etmezse gitmezsiniz, bu kadar basit. Ben de diyorum ki bu kadar çeşitliliğin hepsine eşlik eden dinleyiciniz müziğinizde bir tarz ağırlığı da olsa bunlara da eşlik edeceklerdir, öğreneceklerdir. Ben sayenizde elektronik müzik dinliyorum, anlamaya çalışıyorum, öğreniyorum, bazı şarkılarda da gayet eğleniyorum. Her ne kadar diğer dinleyicileriniz gibi sık gelmesem de en çok izlediğim gruplardan birisiniz. Yaptığınız işi beğenmesem zaten gelmem, yokluğum nasılsa fark edilmez…

Hani "gelen istekleri bilseniz" demişsiniz ya gerçekten bu istekleri anlamakta güçlük çekiyorum ben, fasıl dinlemeye gittiğim bir mekanda abi doors çalsanıza demiyorum 🙂 (düşününce ilginç geldi aslında ya, keşke böyle bir yorum dinleyebilsem 🙂 )

Misyonunuz eğlendirmekken, eğitmek ve sevdirmek gibi misyon yüklemeye çalıştım galiba size... Hoş görün...

Umarım bir albüm çalışması olur, eminim her şekilde de güzel olur. O zaman daha iyi anlarız müziğinizi bu kesin. Şu son paragraftaki çalışma temponuzu yazmasaydınız keşke, kendimi acımasız hissettim. Eleştirim dinleyicilere, sorularım ise sizeydi. Yanlış anlamadığız için de ayrıca teşekkür ederim….
 
Başarı?

Selam herkese. Soru da cevap ta güzel ve hemen herkesin kafasındakileri özetlemiş aslında. Her iki " taraf "ın da kaygıları, istekleri farklı ama aslında aynı çemberin içinde. Ama bu çember kemikleşmiş Çirkef dinleyicilerinin oluşturduğu bir çember ve çapı da aslında çok geniş değil. Aynı şey birçok sektörde var. Bergman sineması bence en iyi sinemadır ama çoğu insan uyur O' nun filmlerinde :? . Ama bu kesim de Hollywood sinemasını beğenmez. Dolayısıyla ikisi de bir anlamda " başarısızlıktır ". Biçemiyle genel anlayışa hitap eden, içerik olarak ta göndermelerle ve kendi felsefesiyle kalburüstü bir film ise ( Matrix gibi ) tam anlamıyla başarıdır. Çünkü bu dozu tutturmak bu alanda dünyanın en zor işi bence. Sonuç olarak yapılan işin, O' nu üreten kişinin başka işlerle uğraşmaması, kendi işine yoğunlaşabilmesi için, kişiyi her anlamda ' doyurması ' gerekir. Bence bunu yapabilmek gerçek başarıdır. İşte Çirkef te bu bağlamda en başarılı gruplardan biri. Zaten çevremizdeki zevksiz duygu sömürülerine ve 'eğlendir de bizi nasıl yaparsan yap' gruplarına bakılırsa bu adamlar gerçekten bir numara. Hele bir de " seven nation army " çalarlarsa... 😀 😳 😀
 
Re: Başarı?

shadowest demiş ki:
Selam herkese. Soru da cevap ta güzel ve hemen herkesin kafasındakileri özetlemiş aslında. Her iki " taraf "ın da kaygıları, istekleri farklı ama aslında aynı çemberin içinde. Ama bu çember kemikleşmiş Çirkef dinleyicilerinin oluşturduğu bir çember ve çapı da aslında çok geniş değil. Aynı şey birçok sektörde var. Bergman sineması bence en iyi sinemadır ama çoğu insan uyur O' nun filmlerinde :? . Ama bu kesim de Hollywood sinemasını beğenmez. Dolayısıyla ikisi de bir anlamda " başarısızlıktır ". Biçemiyle genel anlayışa hitap eden, içerik olarak ta göndermelerle ve kendi felsefesiyle kalburüstü bir film ise ( Matrix gibi ) tam anlamıyla başarıdır. Çünkü bu dozu tutturmak bu alanda dünyanın en zor işi bence. Sonuç olarak yapılan işin, O' nu üreten kişinin başka işlerle uğraşmaması, kendi işine yoğunlaşabilmesi için, kişiyi her anlamda ' doyurması ' gerekir. Bence bunu yapabilmek gerçek başarıdır. İşte Çirkef te bu bağlamda en başarılı gruplardan biri. Zaten çevremizdeki zevksiz duygu sömürülerine ve 'eğlendir de bizi nasıl yaparsan yap' gruplarına bakılırsa bu adamlar gerçekten bir numara. Hele bir de " seven nation army " çalarlarsa... 😀 😳 😀
örneklendirmeni sevsinler arkadaşım senin... 🙂
 
foruma aylar sonra bi göz atayım dedim, özlemişim farkettim...
son 2 sayfaya gözgezdirdim sizin adınıza da mutlu oldum açıkçası..
haluk levent dinlemeyi tercih eden biri programlarınıza gelip keyif alıyosa üstüne zahmet verip buradan size ulaşabiliyorsa bu sizin için başarı demektir..
rush dinleyen biri haluk levent dinleyen biri ile aynı mekanda eşleşip yine keyif aldığını söyleyebiliyorsa bu sizin için yine başarı demektir..
biri çıkıp "abi ben rock müzik dinlemem ama sizi çok beğendim diyosa" ya da tam tersi "elektronik müzik tercihim değil ama eşlik ediyor ve eğleniyorum" diyorsa diğeri, bu yine sizin başarınız demektir..
peki ben yazının buraya kadarını niye yazdığımı bilmiyorsam ya da boş beleş konuşmuşsam bu da benim başarım demektir... 🙂

ama:

adının sonundan ya da ortasından "rock" sözcüğünün zaman aşımına uğradığı barlarda yapılabilecek işin bence en iyisini yapmaya çalışıyorsunuz.. başarınız daim olsun..

not: nerde ne zaman hatırlamıyorum, belki bi 8 aralıktı hatırlamıyorum 🙂 yiğit ten the crystal ship dinlemiştim.. iyi bi yorumdu...
 
roxanne son yazdığın cümleyi 4 kere okudum, doğru mu okuyorum diye. gerçekten crystal ship dinledin öyle mi??? süper yaa
bana niye denk gelmiyor ya hem de morrison'ın doğumgününde söylemişler. niye bilmiyorum ama gerçekten üzüldüm ben ya. bana dert olsun diye yazmış olamazsın di mi o son cümleyi 🙂
bir daha gitmeyim diye beni görünce çalmıyorlar diyeceğim ama tanınan biri de değilim, yaşlı başlı insanım ben ya. yaşlılar haftasında yapsınlar bari bir güzellik nolur ki, ellerine mi yapışır. içine dökmek deyimini iyice bir anladım yani... 🙂
 
İlk bölüme birşeyler oluyor. Zaten azaldıkça azalmıştı. Muse coverları coverlardınız bitti, pink floyd vardı sanki gitti, placebo gitti (first day sayılmaz 🙂 ), travis en son ne zaman dinledik hatırlamıyorum, şimdi de Coldplay yok oldu son haftalarda, pixies gitti. Hatırlayamadığım epey bir sağlam parça gitti. Bize de gidin gelmeyin mi diyorsunuz anlamadım ki 🙂
İlk bölümü kaçırma korkusuyla nerdeyse 5 çayına gelicez acıyın bize ya nolur 🙁
 
heyyyy
Çirkef
nasılsınız beyler
umarım iyisinizdir
geçen geldiğimizde acil çıkmamız gerekti emre haricinde geri kalanınızla görüşemedik
kendinize çok iyi bakın
sağlam şarkılara dewam
sizi seviyoruz
görüşmek üzere
bye
 
ribanna demiş ki:
İlk bölüme birşeyler oluyor. Zaten azaldıkça azalmıştı. Muse coverları coverlardınız bitti, pink floyd vardı sanki gitti, placebo gitti (first day sayılmaz 🙂 ), travis en son ne zaman dinledik hatırlamıyorum, şimdi de Coldplay yok oldu son haftalarda, pixies gitti. Hatırlayamadığım epey bir sağlam parça gitti. Bize de gidin gelmeyin mi diyorsunuz anlamadım ki 🙂
İlk bölümü kaçırma korkusuyla nerdeyse 5 çayına gelicez acıyın bize ya nolur 🙁

ilk bölüm eleştirilerini değerlendirdik ve sizi mutlu edecek yeni şarkılar ekledik.aslında bütün bölümler için bir sürü şarkı ekledik.yakında hepsini toptan sokacağız program içine.çünkü tek tek olunca dikkat çekmiyor.yakın zamanda neredeyse bütün repertuar değişecek.inşallah o geceye denk gelirsiniz.eminim bizde çok heyecenlanacağız....
 
Dün (06/02/2008 ) Ozze Venue'de yeni parçalarınızı dinledik.
World is mine 😀 repertuara eklmek için çok iyi bi seçim olmuş.
In my place, bi iki aydır çalmıodunuz, Coldplaydan başka şarkılarda bekliyoruz 🙂
Yanlış duymadıysam eğer, depeche mode personal jesus da eklemişsiniz öyle mi?
veee Travis-Sing, sizden en son felixte dinlemiştim, yeniden eklemenize sevindim...
Trouble' u da yeniden dinlemek hiç fena olmaz...

Dünkü repertuar harikaydı, özellikle ilk bölüme bayıldım.Emeğinize,elinize,beyninize, sesinize sağlık... 😉

Başarılarınızın devamını dilerim.
Başka güzel coverlarınızı da heyecanla bekliyoruz...
Çirkef forever 😆

Leila 😉
 
Him'den When Love and Death Embrace çalsanız ne güzel olurdu, nerdeyse dünyanın tüm grupları Paint It Black yaptı, siz de yapsanız ne güzel olurdu, araya bir anathema sıkıştırsanız ne süper olurdu vs....

hayal işte 🙂
bir de doors çalsanız o hayal ötesi olurdu 🙂

neyse Personal Jesus sonu çok iyi elinize sağlık....
 

Geri
Üst