dinlediğin müzikte hangisine daha önem veriyorsun?

Selam kendimi müzikle keşfeden ve tanıyan biri olarak ben şu iki elementi de dinlediğim şarkılarda hep aradım ve onlardan etkilendim. Ritim yapı ve motifleri , sözlerin mantığı ve uyumu. Ama sanırım bazıları sadece iki seçenekten bir tanesinde bile aradığını bulabiliyor, ben duygu arıyorum, müziği hissetmeyi müzikle ürpermeyi seviyorum, peki sen?
 
Müzikte aradığım şey rap ya da arabesk olmamasıdır gerisi çok da fark etmez güzel tınlayan her şeyi dinlerim😀
her müziğin kendini ifade etme şekli farklı tabi ki ama her türde diğer türlerden etkileniyor sonuçta bu kadar kapatmayalım yine bence onu bunu dinlemem diye kendimizi ben de tercih etmem ama hikaye ve mazileri güzel olan eserler var.
 
her müziğin kendini ifade etme şekli farklı tabi ki ama her türde diğer türlerden etkileniyor sonuçta bu kadar kapatmayalım yine bence onu bunu dinlemem diye kendimizi ben de tercih etmem ama hikaye ve mazileri güzel olan eserler var.
Hepsinin bir alıcısi vardır tabi hepsine saygı duyarım ama sadece şu günümüz rap tayfası var ya hani şu tas kafa gezen tayfa işte onlar öyle bir tayfadır ki herkesin birbirine saygı duyduğu müzik camiasında bile milleti kendilerine ve yaptıkları işlere sövmeye zorladılar...
 
Hepsinin bir alıcısi vardır tabi hepsine saygı duyarım ama sadece şu günümüz rap tayfası var ya hani şu tas kafa gezen tayfa işte onlar öyle bir tayfadır ki herkesin birbirine saygı duyduğu müzik camiasında bile milleti kendilerine ve yaptıkları işlere sövmeye zorladılar...
popüler kültürün en iğrenç kitlesi... o tayfanın dinlediği müzik müzik falan değil zaten
 
Duygu meselesi tamamen kişisel, o yüzden zevkler renkler meselesinde müzik türleri arasında kimsenin kimseye pek bir şey deme hakkı yok gibi görünüyor.

O yüzden duygudan öte müziğin temellerinde hangisinin iyi ya da kötü olduğunu ayırabileceğimiz kıstaslar olması gerektiğine hep inanıyorum. Tabii benim inanmam bir şeyi değiştirmiyor, insanlar "kulaklarına hoş gelen"i dinliyor. Kulağımı tırmalayanı dinliyorum çünkü tırmalama severim diyeni görmedim. Grind'ci arkadaşlardan öyle diyen vardı galiba ama o tırmalamanın verdiği stres atma yine aslında kulağına hoş gelmesinden kaynaklanıyor.

Belli kombinasyonlara sahip ve belli düzey (teknik ve özgünlük bağlamında) üstü parçaların bir araya gelmesinden oluşan müzikler içerik olarak diğerlerinden daha iyidir. Bu benim naçizane kıstastım. Ölçülebilir tarafı var ama tabii ki müziği deney gözlemle ölçüp ayırt edebileceğimizi ima etmiyorum.

Enstrümanla haşır neşir olan arkadaşlar sözlere çok önem vermiyor. Bir taraftan haklılık payları var ama sözlerin de yukarda dediğim gibi belli kombinasyonları içeren ve içinde ahengi olan şekliyle derin anlamları olan modelleri nadir bulunuyor. Sözlerin çıkardığı sesler de bir nevi müzikte enstrüman gibi, kelimelerin anlamı yüzünden kolaycılığa kaçıyorlar ve insanlar sadece sözleri dinliyor.

Diğer taraftan deneysellikte kulak yakan sınırlara ya da acayip müziklere de baştan iyidir gözüyle bakamıyorum. Onda da aynı kıstası kullanıyorum, içeriğindeki ilginç seslerin kullanıldığı kombinasyonlar anlamlı bütünler oluşturuyor mu? Nihayetinde müzik bir akış demek, içinde bir anlamı taşıyor ve bunun dinleyenlerde bir etki yaratması gerekiyor, tüm bunlar teknik olarak parçaların birleşmesinden oluşuyor ve hepsinin katman katman kombinasyonlara sahip olması gerekiyor.
 
Duygu meselesi tamamen kişisel, o yüzden zevkler renkler meselesinde müzik türleri arasında kimsenin kimseye pek bir şey deme hakkı yok gibi görünüyor.

O yüzden duygudan öte müziğin temellerinde hangisinin iyi ya da kötü olduğunu ayırabileceğimiz kıstaslar olması gerektiğine hep inanıyorum. Tabii benim inanmam bir şeyi değiştirmiyor, insanlar "kulaklarına hoş gelen"i dinliyor. Kulağımı tırmalayanı dinliyorum çünkü tırmalama severim diyeni görmedim. Grind'ci arkadaşlardan öyle diyen vardı galiba ama o tırmalamanın verdiği stres atma yine aslında kulağına hoş gelmesinden kaynaklanıyor.

Belli kombinasyonlara sahip ve belli düzey (teknik ve özgünlük bağlamında) üstü parçaların bir araya gelmesinden oluşan müzikler içerik olarak diğerlerinden daha iyidir. Bu benim naçizane kıstastım. Ölçülebilir tarafı var ama tabii ki müziği deney gözlemle ölçüp ayırt edebileceğimizi ima etmiyorum.

Enstrümanla haşır neşir olan arkadaşlar sözlere çok önem vermiyor. Bir taraftan haklılık payları var ama sözlerin de yukarda dediğim gibi belli kombinasyonları içeren ve içinde ahengi olan şekliyle derin anlamları olan modelleri nadir bulunuyor. Sözlerin çıkardığı sesler de bir nevi müzikte enstrüman gibi, kelimelerin anlamı yüzünden kolaycılığa kaçıyorlar ve insanlar sadece sözleri dinliyor.

Diğer taraftan deneysellikte kulak yakan sınırlara ya da acayip müziklere de baştan iyidir gözüyle bakamıyorum. Onda da aynı kıstası kullanıyorum, içeriğindeki ilginç seslerin kullanıldığı kombinasyonlar anlamlı bütünler oluşturuyor mu? Nihayetinde müzik bir akış demek, içinde bir anlamı taşıyor ve bunun dinleyenlerde bir etki yaratması gerekiyor, tüm bunlar teknik olarak parçaların birleşmesinden oluşuyor ve hepsinin katman katman kombinasyonlara sahip olması gerekiyor.
Kötü bir besteye ne söz yazarsanız yazın o kötüdür. Bir serdar koykaç dımbırtısı alın ister şekspir sonesi koyun ister poe, o yiksindirici dımbırtının iyi olma ihtimali yok...
 
Duygu meselesi tamamen kişisel, o yüzden zevkler renkler meselesinde müzik türleri arasında kimsenin kimseye pek bir şey deme hakkı yok gibi görünüyor.

O yüzden duygudan öte müziğin temellerinde hangisinin iyi ya da kötü olduğunu ayırabileceğimiz kıstaslar olması gerektiğine hep inanıyorum. Tabii benim inanmam bir şeyi değiştirmiyor, insanlar "kulaklarına hoş gelen"i dinliyor. Kulağımı tırmalayanı dinliyorum çünkü tırmalama severim diyeni görmedim. Grind'ci arkadaşlardan öyle diyen vardı galiba ama o tırmalamanın verdiği stres atma yine aslında kulağına hoş gelmesinden kaynaklanıyor.

Belli kombinasyonlara sahip ve belli düzey (teknik ve özgünlük bağlamında) üstü parçaların bir araya gelmesinden oluşan müzikler içerik olarak diğerlerinden daha iyidir. Bu benim naçizane kıstastım. Ölçülebilir tarafı var ama tabii ki müziği deney gözlemle ölçüp ayırt edebileceğimizi ima etmiyorum.

Enstrümanla haşır neşir olan arkadaşlar sözlere çok önem vermiyor. Bir taraftan haklılık payları var ama sözlerin de yukarda dediğim gibi belli kombinasyonları içeren ve içinde ahengi olan şekliyle derin anlamları olan modelleri nadir bulunuyor. Sözlerin çıkardığı sesler de bir nevi müzikte enstrüman gibi, kelimelerin anlamı yüzünden kolaycılığa kaçıyorlar ve insanlar sadece sözleri dinliyor.

Diğer taraftan deneysellikte kulak yakan sınırlara ya da acayip müziklere de baştan iyidir gözüyle bakamıyorum. Onda da aynı kıstası kullanıyorum, içeriğindeki ilginç seslerin kullanıldığı kombinasyonlar anlamlı bütünler oluşturuyor mu? Nihayetinde müzik bir akış demek, içinde bir anlamı taşıyor ve bunun dinleyenlerde bir etki yaratması gerekiyor, tüm bunlar teknik olarak parçaların birleşmesinden oluşuyor ve hepsinin katman katman kombinasyonlara sahip olması gerekiyor.
ben şarkı söylemeyi çok seven biriyim, şahsen anlam ve duygu barındırmayan sözleri şarkıları söylemek çok manasız geliyor, gerçekten o şarkıyı söylüyormuş gibi hissetmiyorum çünkü müziği benimseyemiyorum ama farklı bir açıdan da enstrüman çalan çevremin en çok önemsediği şey müziği çalarken sözden çok o melodisel senfoniyi ruhlarında hissetmeleri, soruyu sorma sebebim de buydu acaba diğer insanlar ne düşünüp neyde ne hissediyor falan.
 
Benim için dinlediğim türe göre ne aradığım biraz değişir. Teknik açıdan detaylı şarkıları sevsem de ruh halime göre daha basit veya huzurlu şarkıları da dinlerim. Yani aradığım şey belki de kendimde olandır. Mesela progresif müziklerde üzerine koyarak ilerlemesi aşırı hoşuma gidiyor. Şarkıda hem clean hem dirty vokal olması, daha sakin ve yoğun sekansların olması yin & yang gibi birbirini tamamlıyor gibi hissettiriyor. Duyguyu aktarması için sözlere gerek yok bence ama benimsediğim sözlere sahipse çok daha iyi. Daha ekstrem, kulak tırmalayan türlerin de kendine ait bir güzelliği olduğunu düşünüyorum, farklı bir tür duyguyu yansıtıyor. The art of sucking
 
Kötü bir besteye ne söz yazarsanız yazın o kötüdür. Bir serdar koykaç dımbırtısı alın ister şekspir sonesi koyun ister poe, o yiksindirici dımbırtının iyi olma ihtimali yok...
Söz üzerine müzik yapma eğilimi olan birisi olarak buraya söz üzerine beste yapma aşamaları dahilse itirazım var. Sözlerin müziği ve melodiyi belirlediği hatta sözlerin melodi akışını yönlendirdiği durumların görmezden gelindiğini düşünüyorum bu yorumda. Ucu açık elbette bu değerlendirmelerin.
 
Ben de şunu anlamıyorum, ben x'i seviyorum, o iyi de, karşıdaki y'yi sevip dinliyor, o y neden kötü, rezil, iğrenç oluyor? Yani sanat sanat içindir, ben bir anlam çıkaramadım diye karşı karşıya kaldığım eser çöp olmak zorunda değil. Misal ben pink floyd severim, rap ya da serdar ortaç sevene de belki david Gilmour soloları tırı vırı, kulak tırmalayan ya da iğrenç bir melodi olarak gelebilir. Şimdi oturup Pink Floyd mu kötüleyelim. Yani kısaca herkesin bakış açısı, zevki farklıdır. Hiç kimse de diğerinden üstün olmadığına göre her ürünün kendince bir değeri vardır. Seversin sevmezsin sana kalmış, dinlemek zorunda olmadığın gibi bok atmaya da gerek olmadığı düşüncesindeyim.
 
Ben de şunu anlamıyorum, ben x'i seviyorum, o iyi de, karşıdaki y'yi sevip dinliyor, o y neden kötü, rezil, iğrenç oluyor? Yani sanat sanat içindir, ben bir anlam çıkaramadım diye karşı karşıya kaldığım eser çöp olmak zorunda değil. Misal ben pink floyd severim, rap ya da serdar ortaç sevene de belki david Gilmour soloları tırı vırı, kulak tırmalayan ya da iğrenç bir melodi olarak gelebilir. Şimdi oturup Pink Floyd mu kötüleyelim. Yani kısaca herkesin bakış açısı, zevki farklıdır. Hiç kimse de diğerinden üstün olmadığına göre her ürünün kendince bir değeri vardır. Seversin sevmezsin sana kalmış, dinlemek zorunda olmadığın gibi bok atmaya da gerek olmadığı düşüncesindeyim.
bence burada sanatçının da müziğe verdiği değer ve önem , emek verme şekli de çok etkili. Acaba sanatını gerçekten sanat için mi yapıyor yoksa para ve ün için mi?
 
Ben de şunu anlamıyorum, ben x'i seviyorum, o iyi de, karşıdaki y'yi sevip dinliyor, o y neden kötü, rezil, iğrenç oluyor? Yani sanat sanat içindir, ben bir anlam çıkaramadım diye karşı karşıya kaldığım eser çöp olmak zorunda değil. Misal ben pink floyd severim, rap ya da serdar ortaç sevene de belki david Gilmour soloları tırı vırı, kulak tırmalayan ya da iğrenç bir melodi olarak gelebilir. Şimdi oturup Pink Floyd mu kötüleyelim. Yani kısaca herkesin bakış açısı, zevki farklıdır. Hiç kimse de diğerinden üstün olmadığına göre her ürünün kendince bir değeri vardır. Seversin sevmezsin sana kalmış, dinlemek zorunda olmadığın gibi bok atmaya da gerek olmadığı düşüncesindeyim.
Bence olay sadece karşı tarafın müzik zevkini kötülemekten ibaret değil. Her sanatçının kendi kişiliği ve müziğini yaparken ortaya koyduğu fikirleri var. Dinleyicinin, müziğin kendisinden bağımsız olduğunu düşünmüyorum nasıl ki sanatçı sanatından ayrılamazsa. Göreceli iyi bir müzik zevkine sahip olmak da kimseyi daha üstün yapmaz. Belli tür müzik dinleyen insanların belli karakteristik özellikleri oluyor, bu illa kötü bir şekilde yorumlanmak zorunda değil ama iyi değilse de lafı dolandırmanın anlamı yok. Mesela yoldan bangır bangır klasik müzik çalarak geçen araba gördünüz mü hiç? Havhav çalanı görürsünüz ama gece yarısı da olsa. Bence zevkler ve renkler gayet tartışılabilir nedeni ego tatmini yapmak olmadığı sürece. Şahsen belli hobilere, giyim tarzına veya ilgi alanlarına sahip insanların belli özelliklere sahip olmasını ilginç buluyorum. Sevdiğimiz şeylere çekilmemizin belli nedenleri var.

Benim de sevdiğim bazı sanatçıların, oyunların kitlesi toksik insanlardan oluşuyor. İnsanların bir özelliğine bakarak kesin yargıya varmak veya sırf bunun için aşağılamak tabiki doğru değil. Geneli öyleyse ama aksini iddia etmenin anlamı nedir? İstisnalar zaten hep vardır.
 
Son düzenleme:
Bence olay sadece karşı tarafın müzik zevkini kötülemekten ibaret değil. Her sanatçının kendi kişiliği ve müziğini yaparken ortaya koyduğu fikirleri var. Dinleyicinin, müziğin kendisinden bağımsız olduğunu düşünmüyorum nasıl ki sanatçı sanatından ayrılamazsa. Göreceli iyi bir müzik zevkine sahip olmak da kimseyi daha üstün yapmaz. Belli tür müzik dinleyen insanların belli karakteristik özellikleri oluyor, bu illa kötü bir şekilde yorumlanmak zorunda değil ama iyi değilse de lafı dolandırmanın anlamı yok. Mesela yoldan bangır bangır klasik müzik çalarak geçen araba gördünüz mü hiç? Havhav çalanı görürsünüz ama gece yarısı da olsa. Bence zevkler ve renkler gayet tartışılabilir nedeni ego tatmini yapmak olmadığı sürece. Şahsen belli hobilere, giyim tarzına veya ilgi alanlarına sahip insanların belli özelliklere sahip olmasını ilginç buluyorum. Sevdiğimiz şeylere çekilmemizin belli nedenleri var.

Benim de sevdiğim bazı sanatçıların, oyunların kitlesi toksik insanlardan oluşuyor. İnsanların bir özelliğine bakarak kesin yargıya varmak veya sırf bunun için aşağılamak tabiki doğru değil. Geneli öyleyse ama aksini iddia etmenin anlamı nedir? İstisnalar zaten hep vardır.
Olaya farklı bir açıdan yaklaşmışsınız. Müzik tarzı ve dinleyen kitlesinin belirli özelliklere sahip olması ilginç bir konu. Bu şekilde düşününce olay farklı bir yere geliyor. Zevkler ve renklerin tartışılması farklı bu konu daha farklı bence. Zevklerle renkleri tartışmak anlamsız ama dediğiniz durumu inceleyip tartışabiliriz pekala. Müziği kötülemek ile belirli tür bir müziği dinleyen kitlenin özelliklerini kötülemek, ya da kötüyse kötü demek farklı şeyler. Birincisine karşıyım, sevmediğim anlamlandıramadığım tarzlar olsa dahi. İkincisi ise olabilir; toplumsal bir araştırma konusu, tez bile yazılmış olabilir konu hakkında. Arabesk dinleyen insanlar ya da rap dinleyen kitlenin benzer özellik, yaşam tarzı vs. benimsemiş olması buna örnek mesela.
 

Geri
Üst