dinlediğin müzikte hangisine daha önem veriyorsun?

Selam kendimi müzikle keşfeden ve tanıyan biri olarak ben şu iki elementi de dinlediğim şarkılarda hep aradım ve onlardan etkilendim. Ritim yapı ve motifleri , sözlerin mantığı ve uyumu. Ama sanırım bazıları sadece iki seçenekten bir tanesinde bile aradığını bulabiliyor, ben duygu arıyorum, müziği hissetmeyi müzikle ürpermeyi seviyorum, peki sen?
 
bence burada sanatçının da müziğe verdiği değer ve önem , emek verme şekli de çok etkili. Acaba sanatını gerçekten sanat için mi yapıyor yoksa para ve ün için mi?
Benim için bunun bir önemi yok, çıktının hoşuma gidip gitmemesi ile ilgileniyorum ben şahsen. Sanatı ve sanatçıyı ayrı düşünürüm. System of a down mesela, adamların ne mal olduğu ortada, ama müzikleri de güzel, aman ben bunları sevmiyorum, parçalarını dinlemeyivereyim demedim mesela.
Yani kimin neyi ne için yaptığı başka tartışmaların konusu olabilir, müziği ayrı tutarım, hoşuma giderse açar dinlerim çok düşünmem. Saçma sapan bulunan bir çok müzik dinlediğim de oluyor. Hiç de gocunmam.
 
Kim söyledi hatırlamıyorum ama bir eser gitar ya da piyanoyla tek başına ayaktaysa o eser olmuştur gibi bir söz vardı. Bu sanırım her tarzda geçerli bir kanı. Onun dışında kendim adıma konuşmam gerekirse hiçbir zaman söze bakmadım müzikte. Enstrümanların konuşmasını bir şeyler anlatmasını çok daha değerli buldum. Bu da genelde gitarla haşır neşir birini blues'a yönlendiriyor. Ha tabi ki üç akorla çok güzel şeyler anlatan, güçlü kalemlerden çıkmış eserler de var. Artık renkler, zevkler meselesine dönüşüyor o da.
 
Söz üzerine müzik yapma eğilimi olan birisi olarak buraya söz üzerine beste yapma aşamaları dahilse itirazım var. Sözlerin müziği ve melodiyi belirlediği hatta sözlerin melodi akışını yönlendirdiği durumların görmezden gelindiğini düşünüyorum bu yorumda. Ucu açık elbette bu değerlendirmelerin.
söz üzerine beste veya beste üzerine sözü sonradan yazma aşamaları ile ilgili bir yorum yapmadım. söz önce de yazılsa, sonra da yazılsa beste kötüyse eserin tamamı da kötü oluyor.

Sözler de , beste de bir hikaye anlatır. Hikayeleri buluşturabildiğiniz sürece hangisinin önce yazıldığı çok önemli değil..
 
Son düzenleme:
bence burada sanatçının da müziğe verdiği değer ve önem , emek verme şekli de çok etkili. Acaba sanatını gerçekten sanat için mi yapıyor yoksa para ve ün için mi?
Pop popüler müzik dediğimiz olgu bu işte, hap gibi yutulur üç günde unutulur.. tabi ki para kazanmak zorunda, istemeye istemeye para kazanmak için yapılan işler de var ama o konumuz değil. Üç günde yeni şarkı çıkarmanın yolu da serdar koykaç tımdısları tabi ki....



( Ennio Morricone de film müziği işine istemeye istemeye girmiş. hocası da karşıymış. Gerçi hocasının da -Petrassi- birkaç film müziği olmuş ama tamamen geleneklere bağlılığından iyi ve ilerleyici olarak değerlendirilmemiş. Ancak bizim Ennio sonradan açılınca mükemmel işler işler çıkarmış. Sırf müziklerini o yaptığı için izlediğim filmler var, )

Toprağın kapasitesi neyse üstünde de o yetişir. Alıcı belli satıcı belli... İsteyen istediğini dinler, ne dinliyorsa da ona göre değer görür...
 

Geri
Üst