selamlar,
arkadaşlar anladığım kadarıyla şu an elinizde ki en iyi kayıt bu ve kayıt kuyutttan ziyade beste ve güfte yorumu istiyorsunuz, zaten normalde de bandrolü görmediğim sürece umursadığım şeyler değil kayıt teknolojileri, ama söylenenlerin çoğuna katıldığımı söyleyerek geçeceğim o konuyu, özellikle jokermg'nin tavsiyelerini bu konu da referans olarak alabilirsiniz.
tabi teknik konular köşeye kaldırıldığı anda yapılacak yorumların hepsi, en ilkelinden en süzmesine kadar, kişisel beğenileri ifade edecektir.dolayısıyla bundan sonra söyliceklerim sizi bağlarsa müzikal alternatiflerim artar bağlamazsa da sadece bi kişi sizi dinlemiyor olarac, büyük bi mali kayıp sayılmaz.
distortion kullanıyorsa bi insan evladı kayıtlarındave bunu türkiye de yapıyorsa, karşısında şöyle seçenekler durur: bir, türkiye de rock müzik denince ilk olarak akla gelmesi gereken ve aslında evrensel anlamda bize ait olduğunu söyleyebileceğimiz tek rock frekansı olan anadolu rock, iki son onbeş yirmi senedir sürmekte olan ve yine anadolu rock olarak anılan ama ne soundu ne düzenleme kapasitesi ne de yaratıcılık açısından pek ona benzemeyen bi rock tarzı, üç son bi kaç senedir ne söyleyişte ne de orkestrasyonda ne de sound da diğerleriyle bi ortaklığı olmayan ve yine rock olarak kabul edilen bildiğiniz şu anki popüler gruplar, dördüncüsü bunların hiçbirine tam olarak uymayan ve sadece bazen ilkinden bazı öğeler taşıyan bu güne kadar yukarıdakilerin hiçbirinin populeritesine erişmemiş albumlü ve albümsüz gruplar.
bu gayet lüzumsuz ve şapşal genellemenin bir tek amacı var. Ben sizi güfte olarak siyesiyabendin, müzikal olarak ikincinin yanına koydum.benim için bunun anlamı sözel duruşunuz müzikal duruşunuzdan daha iyi demek oluyor.
Öncelikle, çaldığı hiçbi enstrümanda gıpta ile bakılacak bi insan evladı olmadığım için şunu söyleme şansım var. düzenleme ve sound neredeyse türleri birbirinden ayıran temel iki şey, ve bu ikisi de enstrüman virtüozitesi gerektirmiyor, farklı birşeyler yapmak istiyorsanız bu ikisine herşeyden daha fazla önem göstermeniz lazım.Bu da şu demek,bi şarkı ister üç ister yüzyirmi akordan oluşsun, eğer şarkının ana öğeleri melodi ve söz bir derinlik ve değer taşıyorsa, ki bence bu parçanız taşıyor, parça içi değişimler varyasyonlar, en azından ritim bile ortada ve sonda değişse,onu sadece bi kere dinlenmekten kurtarabilir. şu an sözleşme baskısı yada piyasa standartları baskısı altında değilsiniz dolasyısıyla, parçanın üç buçuk dakka olması gerekmiyor.
ben başlama çalarak başladım müziğe, o yüzden dörtlük yapısındaki sözlerle ne kadar tür ve yapı çeşitlemesi yapılabilirse denemişimdir tahminimce ve şunu söyleyebilirim: dörtlük bestelenmesi en kolay lyric türüdür, avantajları çoktur ama eğer amacınız türkü bestelemk değilse, türkü formlu bi parçayı evladiyelik hale getirebilmek için başka bi parça da yapmayacağınız kadar çeşitlilik sunmanız gerekiyor, gene düzenleme mevzusuna gelmiş oluyoruz.
sözler konusunda bi şey demek yanlış olur ama şunu söylemek gerek dörtlük yazmak zor iştir, eğer bayağı olmayı göze alamıyorsanız.Ben sözleri düzeyli buldum ama artık dengbejler, aşıklar, ozanlar gibi anonim bi dilde dörtlük yazmanın mümkün olmadığını düşünüyorum, artık dörtlükte en az diğer lyricler kadar öznel bi dil kullanmalı, biz onlar kadr masum bi çağda yaşamıyoruz.
umarım kırıcı olmamışımdır, her fani gibi bende egoist davranıp çevremdeki müzikal atmosferi beğenilerime göre yontmaya çalışıyorum.