El Yapımı ve Fabrika Çıkışlı Gitarlar...

Merhaba forum ahalisi

Uzun zamandır kendime gitar almak için para biriktirmekteyim. Ve şu anda 3000 tl ye yakın para biriktirdim.
Ne alacağım konusunda tamamen kararsız kaldım. İşe birde "el ya yapımı gitar yaptır kendine" diyen arkadaşlar olunca iş tamamen çığrığından çıktı..

Fabrika çıkışlı ve El yapımı gitarlar arasında tek fark ağaç ve işçilik. Diğer elektronik aksamda bi problem yok. İstediğimiz potans manyetik swich vsvs gibi elektronik parçaları rahatlıkla buluyoruz.

Benim asıl sormak istediğim şey; (özellikle gitar yapan veya kıyas yapan arkadaşlara soruyorum)

3000 liraya mal olan el yapımı bi strat la, Usa Deluxe arasında, tonal yapıdan ne gibi farklar var?
Veya 3000 tl ye yapılan lp kasa bi gitarla usa gibson arasında ne gibi farklar var ?

Dediğim gibi işçilik mişçilik klavyesi çok ince gövdesi çok ağır fretler jumbo 21 perde vsvs Önemli değil.

El yapımı bi strat, lp, superstar larla
Fabrika çıkışlı strat, lp, süperstar lar arasında sadece tonal açıdan ne gibi farklar var

Rock mı pop mu metal mi yapacaksın gibi sorular sormayın 🙂

Teşekkürler..

birgun herkes hsh olacak 😀 iddalı soz 🙂. soruna gelince tamamen fabrika karsıtı bir adamım . dedigin gıbı elektronıklerden manyetiklere metal aksaamlardan burgulara kadar en ust seviye parcaları bulabılıyoruz. bu noktada agac secimi mevzusu ortaya geliyor. malesef ki her fabrıkasadece ust sevıyelı modellerınde bizim bu kullandıgımız agac alder yada maun yada ash ama nasıl alder maun ash yada akcaagac sorularını soruyorlar kendılerıne. mesela bir usa standart strat yada lespaul dusunelım. bu fabrıkalar gunde bınlerce bu aygıtlardan uretıyorlar ve hepsınde tek tek agacı sorgulama ımkanları yok. agacları pieces ve drying olarak degerlendirirler yani parca ve kuruluk. kurutmadada bılmıyorum ama muhtemelen dogal degılde yapay fırın kurutması kullanılmıstır. bunların dısında bırde luthiyeler var . bunlarıda 2 sınıfa ayıralım. ulkemizdekiler ve usadakiler olmak uzere. ulkemızde ıyı luthiyeler olabılır ama gel gelelım neredeyse gıtar uzerındekı agacların buyuk bır cogunlugu amerıkada yetısmekte(kısmen avrupa ulkelerındede bulunur tone woodlar ama genelde klasıklesmıs seslerın kokeni amerika kıtasıdır) .
boyle olunca luthiyelerimiz genelde farklı agaclara yonelirler kestane gibi vs vs agaclar bunlar . bunlar kotu gitarlar olmamakla bırlıkte farklı tur agaclar oldugundan farklı tonlara sahiplerdır. mesela ulkemizde ash de bulunur alderde ama bunlar farklı turlerdir. mesela alnus rubra(kırmızı kızılagac)amerika kokenlı bır agactır ve fenderın bır numuralı dostudur. ulkemiz ise adi kızıl agaclar saklallı kzıl agaclar bulunur ki bunlar hem agırlık hem recıne hemde rezonans acısından cok farklıdırlar. bunuda soyle dusunun kedi de kedigillerden aslanda ama aynılarmı kesinlikle farklılar. bu konuda luthıyelerımız cok sansız . masadakı opsiyonda yurt dısından agac getirt mektir. buda pek tercih edilen durum degıildır ki zaten cogu agaclar buralara gonderilmesi yasaktır
(bkz: honduras maunu amerika kıtası dısında satılmaz cites korumasındadır). cunki hem secemiyorlar kendi agaclarını hemde kargo gumruk ve pahalı fıyatlar var ortada. hani agac konusunda kotu biraz ikiucu boklu degnek konumundayız. tabıkı ıstısnayı falıyette bulunan luthıyeler olabılır ama ben bılmıyorum. bırde yurt dısındakı yani usa dakı luthıyeler vardır. ben genelde bunları tercıh ederim hatta su anda 2 tane yolda gitarım var new jerseyden gelen. bunların avantajlarıda amerikadalar. honduras maunundan tut alnus rubra lara kadar kanadanın acer saccarum(akcaagac mushur amerika) agacların hepsi orada. birsuru tonewood sirketleri var. istedigi zaman eline tokmagı alıp agacların arasına dalabılıyor. first grade dedikleri titresimi bol adamı deli eden bir agacı bulabılıyorlar. ıstedıklerı parcalara daha kolay ulasabılıyorlar)mesela glendale den telecaster parcalarını hem daha uygunu hemde kargo bedava alabılıyorlar(burda ıse gumruk vergı vs gibi sacmalıklarla ugrasıyoruz). olay bundan ıbaret eger yur dısı calısacaksan haberim olsun yardımcı olurum hem californiada hemde new jerseyde ıs yapan tanıdıklarım var.

Teşekkürler.
Bu arada grandmaster lere ilgi sardım. Asım abi den biraz bilgi almak için bi mail atacam

wodyy demiş ki:

Teşekkürler.
Bu arada grandmaster lere ilgi sardım. Asım abi den biraz bilgi almak için bi mail atacam

Hepsini görmek için tıklayın...

İstanbuldaysan benim gitara bakabilirsin.Grand master olması açısından...

s-co demiş ki:

İstanbuldaysan benim gitara bakabilirsin.Grand master olması açısından...

Hepsini görmek için tıklayın...

Bayramın 2. veya 3. günü istanbul a gitme ihtimalim var. Gelirsem mutlaka yanına uğrarım

Öncelikle tonal açıdan oluşacak farkları sizin malzeme seçiminiz belirler, ancak benzer malzeme kullanılırsa aralarında tonal olarak bir fark olmaz, zaten işin can alıcı kısmı tonda değil, ton büyük ölçüde ekipman işidir. Gitarda aramanız gereken 3 temel özellik, çalım rahatlığı, görünüşünün size hitap etmesi ve masif ağaçtan imal edilmiş olmasıdır(insanlarda bir sustain takıntısı var, ben hatasız üretilmiş hiç bir gitarın ihtiyaçtan az sustaine sahip olduğunu görmedim, daha uzun sustain için sustain pedalları ve sustainer manyetikler kullanılmalıdır). Sayın relic Türkiye'deki luthiyerlerin başlıca sıkıntısına çok iyi değinmiş. Eğer burada gitar yapmak istiyorsanız, ağaçları Amerika'dan getirtmek en doğrusu, özellikle üst ağacı bulmak ciddi bir sıkıntı, bu sebepten dolayı oregon wild wood ile çalışmak durumunda kalıyorum, ağacın fiyatı kadar kargo parası veriyoruz malesef, ayrıca biri gidip elle getirmediği sürece asla honduras maunu (swietenia macrophylla) kullanamayacağız (zaten elle getirmek de mümkün değil, adamı içeri alıverirler), güzelinden Afrika Maunu da güzel iş çıkarıyor, Türkiye'de ağaç temin edilebilecek çok az yer var, akustikwood mesela, ağaç seçeneği çok kısıtlı, ancak ellerinde çok güzel dişbudaklar ve maunlar var( kızılağaç da vardı ancak malesef akustikwood tarafından satın alınmayacak bir duruma getirildiler), sap için adam boyunda bubingalar var(yerim), tuşe için ise 3 seçenek var, akçaağaç, abanoz, pelesenk. Parça konusunda ise pek sıkıntı olduğunu söyleyemem, bir Amerika adresi edinerek herkes istediğini kolayca getirtebilir, bankalar bu işleri yapıyor, ancak yine de Amerika'da olmak ciddi bir avantaj. Eğer kafanızda bir gitar yaptırmak varsa, o gitar size özel olmalı, x gitarın bir kopyasını yaptıracaksanız bence yaptırmayın. Tabii size özel bir gitarı daha sonra satmak isterseniz, satma şansınızın çok düşük olacağını da unutmayın. 3000 TL bütçenizin olduğunu söylemişsiniz, bu parayla en kaliteli malzemeleri kullanabilir, mükemmel(size göre mükemmel, bir başkasına göre hoş olmayabilir) bir gitara sahip olabilirsiniz.

bir de bu gitarların yapılmış olanları var ben bir öm attım bakın isterseniz.

dostum ben luthier lerin yanında yetişiyorum 3 yıldır.gibson lsp custom u olan bi arkadaş vardı.girdik stüdyoya.benim gitar beton gibi suları kusursuz maun gövde abonoz tuşe neck thru gerçek krom eşik.seymour custom custom köprü 59 da neck.onunki bildiğin gibson custom.benim el yapımı gitarın tonları gibsondan daha karekterli daha böğür böğür geldi.lambalı amfide denedik.heryönden üstündü.ama sapta gibson yazmıyordu...bilmem anlatabildim mi.markaya takılma.iyi bir usta bul bas paranı 50 bin dolarlık gitarın olsun...

Gitar tonunun %80`i sensindir, tusendir, sen calmana bak desem bu koca forumdaki tartismalarin neredeyse hepsinin altina dinamit koymus olurum. bu yuzden demiyorum.. (demedim tamam mi ? ) 🙂