Teşekkür ederim vakit ayırıp dinlediğiniz için.
Bu söylediğiniz benim açımdan ilginç; daha önce de başka bir cover için benzer bir yorum yapmıştı bir başkası.
Pentagram'ı çocukluğumdaki speed-trash (80'ler..) döneminden (Akmar pasajı daha pasaj olmadan önce dükkanları vardı, "abi" derdik Hakan Utangaç'a filan...) ve ilk iki albümünden (Murat Netin çaldığı felaket albüm ve Demir Demirkan'ın gelip her şeyi toparladığı o müthiş ikinci albüm-Trailblazer...) tanıyıp daha sonra takip etmemiş birisiyim.
Daha doğrusu, Anatolia albümünü de aldım, yani o Murat İlkanlı ve o meşhur Anadolu metal soundunu oturttukları albüm (ki o işin mimarı Demir Demirkan'dır diye biliyorum..) Fakat albüm bekleneni vermedi benim için. Ondan sonra da takip etmedim adamları.
Şimdi siz de bu benzer tepkiyi verince belki de geri dönüp kaldığım yerden tekrar dinlemeliyim adamları diye düşündüm. Benim bu coverlarda kullandığım bütün fikirler 80'ler hard rock altyapımdan geliyor, 70'lerin sonunda Deep Purple-Rainbow-Dio ile başlayıp sonra Malmsteen vs ile devam etmiş olan ekol. Yani benim için kağıt üzerinde Pentagram ile hiç bir alakası yok kafamdaki işlerin, adamları Anatolia'dan beri dinlemedim, o albüm de bana hitap etmedi. Ama belli ki onlar da benzer yerlerden ilham aldıkları için, insanlar bu soundu duyunca akıllarına Pentagram geliyor. Bunu anlamış bulunuyorum🙂
Tabii şunu da söylemek lazım: bizdeki dinleyicinin de biraz daha ufkunu genişletmesi gerekiyor. Bana bu işler için bu dönemde ilham veren gruplar (Royal Hunt, Leverage, Cornerstone, Allen-Lande projeleri, Magnus Karlsson, Jorn Lande vs...) de yazık ki bizde bilinmiyor.
Pentagram'ın mirasını birileri devralıp devam etse iyi olacak belki de....