Elektro gitarı pena yerine parmakla çalan gitaristler arasında çok özel müzisyenler olduğu malum (Wes Montgomerry, Jeff Beck, Mark Knopfler...) Bazı gitaristler ise ara ara parmakla da çalıp ağırlıklı olarak pena ile çalıyorlar, bazıları da ikisini birden (hybrid picking) çalıyorlar (mesela Brett Garsed) Bunlar da yine çok iyi gitaristler genellikle. Ayrıca Joe Pass gibi duruma göre sadece pena ile ya da sadece elle çalanlar da var. (Joe Pass'i anlatmaya gerek bile yok zaten.)
Bir de penayı tamamen bırakan ve parmakla çalmaya başlayanlar var. Bunlara arasında çok farklı tarzlardan özellikle iki isim (John Abercrombie ve Richie Kotzen) benim çok ilgimi çekiyor. Penaya dayalı tarzlarını tamamen terk edip bambaşka bir tarz oluşturuyorlar. İkisi de dünyanın sayılı ve en özgün gitaristlerinden. Özellikle Kotzen'ın hikayesi tam anlamıyla çılgınlık: Yeterince yaratıcı olmadığını düşündüğü için bir konser öncesinde bu kararı veriyor ve konsere penasız çıkıyor !!
Benim de bir süredir kafamda evirip çevirdiğim bir şeydi bu, yaklaşık iki hafta önce de kesin kararımı verdim ve şu ana kadar da bir hayli ilginç bir deneyim oluyor. Elbette bazı tarzlar için belki de uygulanamayacak bir tercih bu, ama benim şu ara uğraştığım işlere fazlasıyla yararlı oluyor. Şu ana kadarki gözlem ve tecrübelerimi de aşağıda yazdım:
1)Biraz klasik gitar çalmışlığım olduğu için, sağ el parmaklarımı kullanmakta pek zorluk çekmiyorum. Diğer taraftan, klasik gitar tekniği ile çalmaya zaten uğraşmıyorum ve istesem de hızlı çalamıyorum sağ el parmaklarımla. Ama zaten mesele de bu: Hızlı çalamayınca insan mecburen daha farklı şeyler üretmek zorunda kalıyor, notalarını daha özenli seçiyor, cümleler birden "olgunlaşıyor". Yıllar boyunca pena ile teknik çalıştığım ve bol miktarda 80ler shred tayfasını dinlediğim için, çok fazla nota çalma eğiliminde olan biriyim. Caz ile ilgilenmeye başlayınca bu alışkanlığımdan vazgeçmeye çalışıyordum. Şimdi ise problem kendiliğinden çözüldü🙂
2)Yepyeni bir enstrümana başlamış gibi olmasam da, sanki gitara yeniden başlamış gibi bir heyecan duyuyorum çalarken. Bu ne zaman geçer ya da geçecek mi bilmiyorum. Ama benim gibi uzun süredir (+25 yıl...) çalan ve değişiklik arayanlar için bu önemli bir şey.
3)Süratli çalmak istediğim pasajlarda sağ elime güvenmem mümkün olmadığı için mecburen legato çalmaya çalışıyorum. Bu da yine farklı düşünmeyi beraberinde getiriyor. Benzer şekilde, bir pozisyonda kalıp yukarı ve aşağı çalmak yerine sap boyunca bir veya bir kaç telde sola veya sağa doğru çalmayı tercih ettiğimi fark ettim.
4)Sağ el başparmağımın kenarını ve elimin etli kısmını boşta kalan telleri tutmak için kullanıyorum. Alışmak kolay olmuyor, henüz kontrolüm o kadar iyi değil. Bazen gürültü oluyor.
Telleri çekmek veya dokuınmak için ise ağırlıklı olarak işaret parmağımı, bazen işaret ve orta parmak kombinasyonlarını ve nadiren de yüzük parmağımı kullanıyorum. Ayrıca iki veya üç tele yaydığım arpejler veya sekanslar gibi şeylerde başparmak ile işaret parmağımı veya bazen orta ve işaret parmağımı da kombine ediyorum. Bazen de sadece başparmağımı kullanıyorum. Seçenekler çok fazla ve pena ile çalmayı hayal bile edemediğim acaip fikirler çıkıyor ! Tabii tel atlamak (string skipping) filan da çok kolaylaşıyor, ama boşta kalan telleri sağ el ile tutmak zor oluyor şu an için.
5)Belki de en önemlisi: Temiz tonda çaldığım zaman işaret parmağımdan çıkan tona bayılıyorum🙂 Aslına bakarsanız, bu kadar senede hiç olmadığı kadar temiz ton ile çalıyorum şu aralar.
Bunu başka deneyen oldu mu, varsa tecrübelerini duymak isterim.
Bir de penayı tamamen bırakan ve parmakla çalmaya başlayanlar var. Bunlara arasında çok farklı tarzlardan özellikle iki isim (John Abercrombie ve Richie Kotzen) benim çok ilgimi çekiyor. Penaya dayalı tarzlarını tamamen terk edip bambaşka bir tarz oluşturuyorlar. İkisi de dünyanın sayılı ve en özgün gitaristlerinden. Özellikle Kotzen'ın hikayesi tam anlamıyla çılgınlık: Yeterince yaratıcı olmadığını düşündüğü için bir konser öncesinde bu kararı veriyor ve konsere penasız çıkıyor !!
Benim de bir süredir kafamda evirip çevirdiğim bir şeydi bu, yaklaşık iki hafta önce de kesin kararımı verdim ve şu ana kadar da bir hayli ilginç bir deneyim oluyor. Elbette bazı tarzlar için belki de uygulanamayacak bir tercih bu, ama benim şu ara uğraştığım işlere fazlasıyla yararlı oluyor. Şu ana kadarki gözlem ve tecrübelerimi de aşağıda yazdım:
1)Biraz klasik gitar çalmışlığım olduğu için, sağ el parmaklarımı kullanmakta pek zorluk çekmiyorum. Diğer taraftan, klasik gitar tekniği ile çalmaya zaten uğraşmıyorum ve istesem de hızlı çalamıyorum sağ el parmaklarımla. Ama zaten mesele de bu: Hızlı çalamayınca insan mecburen daha farklı şeyler üretmek zorunda kalıyor, notalarını daha özenli seçiyor, cümleler birden "olgunlaşıyor". Yıllar boyunca pena ile teknik çalıştığım ve bol miktarda 80ler shred tayfasını dinlediğim için, çok fazla nota çalma eğiliminde olan biriyim. Caz ile ilgilenmeye başlayınca bu alışkanlığımdan vazgeçmeye çalışıyordum. Şimdi ise problem kendiliğinden çözüldü🙂
2)Yepyeni bir enstrümana başlamış gibi olmasam da, sanki gitara yeniden başlamış gibi bir heyecan duyuyorum çalarken. Bu ne zaman geçer ya da geçecek mi bilmiyorum. Ama benim gibi uzun süredir (+25 yıl...) çalan ve değişiklik arayanlar için bu önemli bir şey.
3)Süratli çalmak istediğim pasajlarda sağ elime güvenmem mümkün olmadığı için mecburen legato çalmaya çalışıyorum. Bu da yine farklı düşünmeyi beraberinde getiriyor. Benzer şekilde, bir pozisyonda kalıp yukarı ve aşağı çalmak yerine sap boyunca bir veya bir kaç telde sola veya sağa doğru çalmayı tercih ettiğimi fark ettim.
4)Sağ el başparmağımın kenarını ve elimin etli kısmını boşta kalan telleri tutmak için kullanıyorum. Alışmak kolay olmuyor, henüz kontrolüm o kadar iyi değil. Bazen gürültü oluyor.
Telleri çekmek veya dokuınmak için ise ağırlıklı olarak işaret parmağımı, bazen işaret ve orta parmak kombinasyonlarını ve nadiren de yüzük parmağımı kullanıyorum. Ayrıca iki veya üç tele yaydığım arpejler veya sekanslar gibi şeylerde başparmak ile işaret parmağımı veya bazen orta ve işaret parmağımı da kombine ediyorum. Bazen de sadece başparmağımı kullanıyorum. Seçenekler çok fazla ve pena ile çalmayı hayal bile edemediğim acaip fikirler çıkıyor ! Tabii tel atlamak (string skipping) filan da çok kolaylaşıyor, ama boşta kalan telleri sağ el ile tutmak zor oluyor şu an için.
5)Belki de en önemlisi: Temiz tonda çaldığım zaman işaret parmağımdan çıkan tona bayılıyorum🙂 Aslına bakarsanız, bu kadar senede hiç olmadığı kadar temiz ton ile çalıyorum şu aralar.
Bunu başka deneyen oldu mu, varsa tecrübelerini duymak isterim.