Taklit ile alakası yok. Tokat'ın yöresel şivesini ve kelime vurgularını kullanıyor. Bir nevi aile yadigarı diyebiliriz.. Kimi insanlar için şive çok büyük bir etkendir, benim için de öyle, yöresel şivesini komedi çerçevesinde vücut dilini de içine katarak kullanan insanlar her daim güldürmüştür beni. Ata Demirer yapmıştı bunu bir ara, Engin Günaydın'da güzel yapıyor.
Ama şu yeni haline bakıyorum, hiç komik değil yani. Bestial; bir daha görüşme fırsatın olursa lütfen ilet, eski bölümlerde kızdığı/bağırdığı zamanlarda, içten pazarlıkçı ve menfaatçi takıldığı rollerde çok başarılıydı, tüm efsane bölümlerde de bunlar var zaten. Ama şimdi bakıyorum, resmen böyle bir eziklik ve yaşayıp gidelim şeysi var; kırıtarak konuşturulmaya başlandı Burhan Altıntop karakteri.. İş yaşamındaki kareler süperken şimdi tamamen eve kaydırdılar olayı. Yok Gaffur ile sürtüşmesi, yok Sacit'e yalakalık yapması. Eskiden böyle değildi.
Zaten şu Gaffur karakterine bu kadar gülünmesine resmen hayret ediyorum. Yahu hanzoluk ve kıroluk üzerine oynanan bir karakteri nasıl bu kadar komik bulabilir insanlar, zevkler ve renkler işte.. Çok basit bir kavram çünkü; pijamayı çekip burnunu karıştırmak ve kalın hecelerle konuşmak yetiyor da artıyor bile. İlk başta o pijama olayı iyi güzeldi ama çok fazla kullandılar yani.
Başka bir yere de bağlayayım; "Rıza Efendi, 2 ekmek 1 süt" pankartı açıldıktan sonra bir kaşık suda adam boğmaya kalkanların, "hanzo ve kıro" bir kapıcı portresi çizen bu karaktere göbeklerini kaşıya kaşıya gülmesi de ayrıca ilgimi çekiyor. İşte toplumsal paradoks budur.. 😆
Burhan Altıntop'un eski günlerine dönmesi dileğiyle..