İzlemeyenler okumasın derim...
Üçüncü dünya savaşının insanlık üzerinde yarattığı olumsuz etkiler yüzünden insanlara prozium adında bir ilaç veriliyor. Duygusuzluk ilacı...
Tamamen hissiz ve duygusuz bir hayat yaşamayı amaçlamaktadırlar. Böylece kin, nefret, öfke, kıskançlık, hin duygular ortadan kalkacak, bunun yanında neşe, sevgi, aşk, üzüntü gibi hisler de kalmayacaktır. Ama savaş da olmayacaktır. İnsana ait ne kadar duygu varsa yokediliyor, hatta ilacı içmeyenlere duygu saldırganı deniyor ve nerde görülürse vurularak ya da yakılarak öldürülüyor. Yetkili kişiler, karşısındakinin ne düşündüğünü hemen anlayabilen rahipler. Tespit ettikleri tüm insanlarıa öldürme emri veriliyor. Ancak bir rahip idam edilecek olan bir kadından çok etkileniyor: "Aşık olmadan nefes almak vakit kaybı, bomboş..."
Rahip ilacı almayı kesiyor ve hissetmeye başlıyor. Davanın yetkililerinden değil karşıtlarından biri haline geliyor.
Çok beğendiğim bir film. Yönetmen Kurt Wimmer. Matrixvari efektler az çok katılmış filme. Ancak o kadar değişik bir senaryo ve işleyişki göze batmıyor. Hayranlık uyandırdı bende.Onun dışında bir kaç baba teknik de yakalamadım değil. (Rahibin ölecek olan birinin odasına girdiğinde gözüne zoom yapılıp gramafonun içinden sahneye zincirleme bağlanması filan) İzleyenler varsa neler düşünüyor film için?
Üçüncü dünya savaşının insanlık üzerinde yarattığı olumsuz etkiler yüzünden insanlara prozium adında bir ilaç veriliyor. Duygusuzluk ilacı...
Tamamen hissiz ve duygusuz bir hayat yaşamayı amaçlamaktadırlar. Böylece kin, nefret, öfke, kıskançlık, hin duygular ortadan kalkacak, bunun yanında neşe, sevgi, aşk, üzüntü gibi hisler de kalmayacaktır. Ama savaş da olmayacaktır. İnsana ait ne kadar duygu varsa yokediliyor, hatta ilacı içmeyenlere duygu saldırganı deniyor ve nerde görülürse vurularak ya da yakılarak öldürülüyor. Yetkili kişiler, karşısındakinin ne düşündüğünü hemen anlayabilen rahipler. Tespit ettikleri tüm insanlarıa öldürme emri veriliyor. Ancak bir rahip idam edilecek olan bir kadından çok etkileniyor: "Aşık olmadan nefes almak vakit kaybı, bomboş..."
Rahip ilacı almayı kesiyor ve hissetmeye başlıyor. Davanın yetkililerinden değil karşıtlarından biri haline geliyor.
Çok beğendiğim bir film. Yönetmen Kurt Wimmer. Matrixvari efektler az çok katılmış filme. Ancak o kadar değişik bir senaryo ve işleyişki göze batmıyor. Hayranlık uyandırdı bende.Onun dışında bir kaç baba teknik de yakalamadım değil. (Rahibin ölecek olan birinin odasına girdiğinde gözüne zoom yapılıp gramafonun içinden sahneye zincirleme bağlanması filan) İzleyenler varsa neler düşünüyor film için?