Evdeki imkanlarla relic nasıl yapılır?

Ağacın tona etkisi kesinlikle var. Özellikle pasif manyetiklerde bu fark daha rahat hissediliyor.

Kağıt üzerinde neredeyse tüm specleri aynı olan iki gitarım var. MH-400 ve MH-1000.
İkisi de maun gövde, maple top ve akçaağaç sap. İkisinde de SH2N manyetik var sapta. Sadece klavye ağacı farkı var. Biri gül ağacı diğeri abanoz.
Birinde sap pozisyonunda ses çok daha boğuk ve kapalı gelirken, diğerinde daha parlak ve dinamik geliyor.

Aynı manyetik kombinasyonunu kapaksız maun gövde, akçaağaç sap (neck-thru) başka bir gitara taktığımda ondan da daha başka bir ton alıyorum. Ki bunlar aynı ağaç türleri arasında yapılan değişimler. Alıp ıhlamur ya da kızılağaç gövdeli bir ağaca taksam alacağım sonuç daha farklı olacak.

Ancak, gitarımın gövdesine zımpara attım ton değişti vs olayları biraz mit olabilir, o konuda bir deneme yapmadım.
 
Önerip önermediğinizi sormadım sadece gitarın sesine bir zararı olup olmayacağını bilmek istedim öyle ya da böyle yapacağım zaten eskitmeyi. Bu arada gitarım Jay Turser JT300
aynı gitar bende de vardı, hâlâ var. 1 ay önce falan relic yaptım, gayet güzel oldu. Sonra zaten gitar ucuz diye ve yeni gitar alıcağımdan fantezi denemeleri yapıp gitarı yaktım. Evet, çakmakla pickguard'ın tepesinden aşağı doğru yaktım. Ara ara küçük nokta atışı yanıklar da ekledim. Şahane oldu, yanıklar falan da böyle nehir gibi akıyormuş gibi gözüktü. Hatta o nehirin ucu potanslara geliyor ve potansın da bir kısmını yaktım (bilerek). O zaman da potansa tam yuvarlak değil de bir kısmı daha yamuk oldu (hani bir şeyi yakınca o kısmı yamulur ya tirrekler gibi). Sanki potlar sadece bende vardı ve bana özeldi şekillerinden dolayı. Tabii daha sonra rahat durmadım çizdim gitarı daha çok yaktım ya da düşmesine falan dikkat etmedim, onlar ayrı mesele. Ama cilasını zımpara ile kaldırıp, köşelere de aynı o Les Paul'ların kenarındaki beyaz çizgi gibi uzun, derin ve sadece kenarda olan çizikler ekledikten sonra ve pickguard ve kenarları yaktıktan sonra gitar mükemmel olmuştu. Arkadaşın kabiliyetsizliği hakkında bir görüşüm yok.
 
aynı gitar bende de vardı, hâlâ var. 1 ay önce falan relic yaptım, gayet güzel oldu. Sonra zaten gitar ucuz diye ve yeni gitar alıcağımdan fantezi denemeleri yapıp gitarı yaktım. Evet, çakmakla pickguard'ın tepesinden aşağı doğru yaktım. Ara ara küçük nokta atışı yanıklar da ekledim. Şahane oldu, yanıklar falan da böyle nehir gibi akıyormuş gibi gözüktü. Hatta o nehirin ucu potanslara geliyor ve potansın da bir kısmını yaktım (bilerek). O zaman da potansa tam yuvarlak değil de bir kısmı daha yamuk oldu (hani bir şeyi yakınca o kısmı yamulur ya tirrekler gibi). Sanki potlar sadece bende vardı ve bana özeldi şekillerinden dolayı. Tabii daha sonra rahat durmadım çizdim gitarı daha çok yaktım ya da düşmesine falan dikkat etmedim, onlar ayrı mesele. Ama cilasını zımpara ile kaldırıp, köşelere de aynı o Les Paul'ların kenarındaki beyaz çizgi gibi uzun, derin ve sadece kenarda olan çizikler ekledikten sonra ve pickguard ve kenarları yaktıktan sonra gitar mükemmel olmuştu. Arkadaşın kabiliyetsizliği hakkında bir görüşüm yok.
Gitarın fotoğraflarını buraya koyabilir misiniz? Çok merak ettim de.
 
Uzun zamandır özellikle relic gitarlarla ilgileniyorum. Evdeki imkanlarla gayet de güzel relic işlemleri yapılabilir.

Zımpara olarak 200-400-800-1500 kum zımparaların her birinden 2 ya da 3er adet bulundurun. Otoboyacıdan pasta, pamuk alın. Nescafe, sirke ve bir miktar ucuzundan (it öldüren 😛 ) kırmızı şarap alın.

Gövde için konuşacak olursak, zımparalayarak bir bölgeyi açtıktan sonra, eczanelerden temin edebileceğiniz bistüri tarzı “OLDUKÇA KESKİN” aletlerle zımparaladığınız bölgenin kenarlarını doğaçlama bir şekilde kaldırın. Hatta öncesinde bir a4 kağıdın içerisini keserek kalıp çıkarıp, bu kağıdı ağaca yapıştırarak relic yaparsanız çok daha göze hoş gelen işler yaparsınız. Relic yapan insanların en büyük yanılgısı maalesef kalıp çıkarmadan rastgele zımpara yapıp gövdeyi berbat etmeleri oluyor. Bistüri kullanımı konusunda tekrardan uyarıyorum, maalesef çok keskin ve iz bırakır yüksek ihtimalle. Çok yavaş ve hassas ilerleyin.

Gövdeyi güneşe koyun, hazır mevsim de sıcakken. İsterseniz fırını 50 dereceler civarına ayarlayıp 15 dk kadar da başında bekleyerek fırına da koyabilirsiniz. Termometre kullanarak takip de edebilirsiniz. Biraz ısıttıktan sonra çıkarıp, birden üzerine basınçlı şişelerden parfüm vb şeyler sıkarak cilada doğal çatlaklar oluşturabilirsiniz. Daha da iyisini yapmak isterseniz, şişelere otoboyası dolduran yerler var sanayilerde. Boyasız sadece basınçlı şişe almak istediğinizi söyleyin yardımcı olurlar.

Headstock kısmının kenarlarını özellikle anahtar vb aletlerle rastgele çizebilirsiniz. Özellikle ağacı da bir miktar nokta nokta hırpalayabilirsiniz. Ama çok kaldırmayın.

Maple klavye için, kalın bir alyan anahtarının ucuna 200 kum zımparayı parmaklarınızla sıkıştırıp, cilada parmak izi şeklinde aşınmalar oluşturabilirsiniz. Telin alt kısmında zımpara yapacağınız yerleri keçeli kalemle işaretlerseniz daha rahat olur.

Fret dipleri için cadence marka, genelde kadınlar için incik boncuk hobi ürünler satan dükkanlarda olan, su bazlı boyalardan alabilirsiniz. En siyahın, bir ton açık grisi şahane olur. Kırtasiyelerden en en ince uç sulu boya fırçası ile fret diplerine siyah şeritler çekin. Boyayı kullanmadan önce iyice fırçalayın. Siyahları çektikten 15 dk kadar sonra, öncesinde yine otoboyacılardan temin edeceğiniz pastayı, mikrofiber beze çok az miktar koyup fret diplerinin üzerine neredeyse hiç bastırmadan 1-2 defa gidip gelin. Dümdüz çizgi gibi bir siyahlık yerine daha doğal bir hava katar.


Nescafe, sirke ve varsa bir miktar kırmızı şarabı karton bir bardakta çok az birşey karıştırın. Gövdede relic yaptığınız yerlerin üzerine bir bez yardımıyla çok ıslatmadan sürün. Doğal bir koyuluk kazandırır.


Bu karışımı sapın arkasında zımpalayacağınız yer ve parmak izleri için de kullanabilirsiniz ama ben önermiyorum çünkü zaten 2-3 hafta içerisinde düzenli çalıyorsanız o kısımlar kararacaktır.

Şimdilik aklıma gelenler bunlar. Youtube üzerinde rory gallagher strat replicası yapan bir abi vardı. Bu anlattıklarımın birçoğunu uygulamalı olarak yapmış. Çok da şahane bir iş çıkarmıştı. Onu izleyebilirsiniz. Güzel yapılacak bir relic işi ortalama 1-2 gün rahat sürer. O yüzden oha yarım saatte hallediyorum ben bu işi moduna girdiğinizi hissederseniz, birşeyleri yanlış yapıyor olma ihtimaliniz yüksek bence. Ama yine de belli olmaz tabi.

Bir de klavyeye sakın dremel tarzı aletlerle zımpara yapmayın parmak izleri için. İster istemez bir miktar ağaçtan da alırsınız. Cila ile ağaç arasında gözle görülür yükseklik farkı oluşur. Hoş durmaz.

Bütün işlemler bittikten sonra 1500 kum zımpara ile bütün gitarın boyasını zımparalayın, verniği canlılığını bir miktar öldürün. Ama her alanda en fazla 5-10 saniye kalın yani 2-3 kez sürtmekten bahsediyorum fazlaca bastırmadan. Sonrasında otoboyacıdan aldığınız pasta cila ve pamuk yardımı ile tüm gitarı cilalayın. Eskisi kadar parlak olmayan fakat yine parlak sayılabilecek vintage havada bir vernik görüntüsü elde edersiniz.
 
Yeni gördüm cevapları kusura bakmayın. Ben ağaçlar arasında ton farkı olmaz demiyorum. Aynı ağaçtan çıkmış blokta bile fark olabilir tabi ki. Ancak "sustaini daha iyidir, işlemesi kolay bir ağaç, dayanıklı bir ağaç, temini kolay ve uygun fiyatlı bir ağaç" demek yerine "maun sıcak tonludur, akçaağacın tonu tizdir, basswooddan ton alamazsın" gibi söylemlerin hiç bir bilimsel alt yapısı olduğuna inanmıyorum. Evet farklar olacaktır ancak bunların sunuş şekli çok önemli. Adamlar damacanaya manyetik ve tel takıp çalabiliyor. Karbon fiberden, titanyumdan, aluminyumdan gitarlar var. O yüzden satış stratejisinden başka birşey olduğuna inanmam çok zor. Paul Reed Smith'in de ağaçları eline alıp tıklatıp "aha bakın ton farkına tonewood gerçek" tarzı söylemleri de tamamen satış taktiği. Ki bu sayede Gibson gibi firmalar halen gitarlarını 5k$ gibi fiyatlara satabiliyor. Kalite kontrolü ve yenilikçilik yerlerde olduğu halde.

Zaten manyetiğin çalışma prensibini anlayınca ağacın çok da bir önemi olmadığını anlamak kolay. (Akustik enstrümanlarda tabi ki önemli)
 
Ben ağaçlar arasında ton farkı olmaz demiyorum. Aynı ağaçtan çıkmış blokta bile fark olabilir tabi ki. Ancak "sustaini daha iyidir, işlemesi kolay bir ağaç, dayanıklı bir ağaç, temini kolay ve uygun fiyatlı bir ağaç" demek yerine "maun sıcak tonludur, akçaağacın tonu tizdir, basswooddan ton alamazsın" gibi söylemlerin hiç bir bilimsel alt yapısı olduğuna inanmıyorum.
Çelişkinin böylesi. 🤔
 
Arkasının da kenarları böyle, bunlar eski fotoğraflar, detaylı fotoğraf istiyorsanız onu da çekmeye çalışırım. Bir de o uzun yanık çizgi ile potansın erime bölgesi aynı şekilde birleşiyor. (Fotoğrafta Volume sonda değildi)

IMG_20210719_150950.webp IMG_20210818_191025.webp
 
Aylar öncesinde bu forumda artık takılmak istemediğimden ve forumda hesabı sil seçeneği de bulunmadığımdan ötürü bütün mesajlarımı silmiştim fakat bugün tesadüfen bu konuya denk geldiğimde fark ettim ki bazı herifler bunu gitarıma kendi deyimleriyle "kötü" relic yaptım diye mesajları falan silip konuyu terk ettiğimi zannederek "eziklik, ergenlik, kabiliyetsizlik" vb. gibi ahmakça yorumlar yapmışlar 😀DDD Normalde bu tür yorumlara ne bu forumda ne de başka bir sosyal mecrada cevap vermeye tenezzül etmeyip gülüp geçerim fakat şunu belirtmeden edemedim bir gitar forumunda 1 tane bile cover videosu paylaşmayıp (paylaşamayıp) hayattaki tek başarıları evde metal çalıp internet üzerinden insanlara bu şekilde "her şeyi ben bilirim, en iyisi benimkidir, o öyle olmaz şöyle olur" tripleriyle yine ahmakça yorum yapmaları kimin asıl "ezik" olduğunu da gösterir nitelikte, tabii anlayana 😀 Bu forumda takılmak istememe kararımın ne kadar doğru olduğunu bir kez daha anladım 😀 Biraz daha kelaynak gitar görmek isteyenler kafalarında relic denemem şartıyla yakından görebilirler isterlerse 😀
 
Son düzenleme:
Peki seni nasıl mutlu edebiliriz? Seni hak etmek için neler yapalım? Bir ezik ve kel olarak soruyorum. Nasıl memnun edelim seni? Bir de hakikaten gitarın relic halini merak ettim. Benim kafa gibi olmamışsa yorum bile yapmam söz.
 

Geri
Üst