Bugün itibariyle gösterime giren Eve Dönüş, 12 Eylül darbesi üzerine yapılmış belki de en sert film.
Kısaca konuya değinecek olursak.. Mustafa ve karısı, siyasetten ve toplumsal olaylardan uzak, geçinme derdi içerisinde olan işçi bir çifttir. 12 Eylül sabahı aldıkları darbe haberi güvenliğin sağlandığı düşüncesiyle Mustafa'nın durumdan memnun olmasını bile sağlamıştır. Fakat bir gece Şeyhmuz kod adlı bir siyasi suçlu olduğu gerekçesiyle tutuklanır. Bu andan sonra türlü işkence ve sorgudan geçer, daha sonrasında ise hayatı hiçbir zaman eskisi gibi olmayacaktır.
Film hakkındaki düşüncelerim ise epey karışık.
Açıkçası beklediğimi çok bulamadım filmde. Senaryoda kimi konuşmalar çok yüzeysel bir üslupla yazılmış, çok daha derinden işlenebilirdi. 12 Mart ve 12 Eylül üzerine yazılan kitaplarda anlatılan işkencelerini görsel boyutta gördük. Fakat bunun dışında cunta döneminin getirileri (getiriden ziyade götürü demek daha doğru) Babam ve Oğlum'daki gibi ince ve özgünce işlenememiş. Oyunculuğa gelirsek; Sibel Kekilli bence berbat bir oyunculuk göstermiş, nasıl Altın Portakal aldığını anlamak mümkün değil. Diğer oyuncular ise kendilerinden beklendiği derecede başarılı, özellikle de Altan Erkekli ve Erdal Tosun.
Bir de filmin iyi ya da kötü olsun seyirciyi etkilediği bir gerçek. Filmden sonra uzun uzun düşünüyorsunuz; neler değişti, neler değişmeli, neler değişecek diye...
Sinemamıza ne türlü olursa olsun gerekli bir filmdi...
Kısaca konuya değinecek olursak.. Mustafa ve karısı, siyasetten ve toplumsal olaylardan uzak, geçinme derdi içerisinde olan işçi bir çifttir. 12 Eylül sabahı aldıkları darbe haberi güvenliğin sağlandığı düşüncesiyle Mustafa'nın durumdan memnun olmasını bile sağlamıştır. Fakat bir gece Şeyhmuz kod adlı bir siyasi suçlu olduğu gerekçesiyle tutuklanır. Bu andan sonra türlü işkence ve sorgudan geçer, daha sonrasında ise hayatı hiçbir zaman eskisi gibi olmayacaktır.
Film hakkındaki düşüncelerim ise epey karışık.
Açıkçası beklediğimi çok bulamadım filmde. Senaryoda kimi konuşmalar çok yüzeysel bir üslupla yazılmış, çok daha derinden işlenebilirdi. 12 Mart ve 12 Eylül üzerine yazılan kitaplarda anlatılan işkencelerini görsel boyutta gördük. Fakat bunun dışında cunta döneminin getirileri (getiriden ziyade götürü demek daha doğru) Babam ve Oğlum'daki gibi ince ve özgünce işlenememiş. Oyunculuğa gelirsek; Sibel Kekilli bence berbat bir oyunculuk göstermiş, nasıl Altın Portakal aldığını anlamak mümkün değil. Diğer oyuncular ise kendilerinden beklendiği derecede başarılı, özellikle de Altan Erkekli ve Erdal Tosun.
Bir de filmin iyi ya da kötü olsun seyirciyi etkilediği bir gerçek. Filmden sonra uzun uzun düşünüyorsunuz; neler değişti, neler değişmeli, neler değişecek diye...
Sinemamıza ne türlü olursa olsun gerekli bir filmdi...