felsefe nasıl öğrenilir?....

felsefe okulları döneminden ve sokrates döneminden sonra filozoflar genellikle kendinden önceki düşünürlerin eserlerini incelemiş onların düşüncelerini geliştirerek yada düşüncelerini yadırgayarak kendi düşüncelerini oluşturmuşlar ve bu yönde de eserler vermişlerdir.... işte o zamandan şimdiki zamanımıza kadar yüzlerce düşünür tarihe yön vermiştir.... yüzlerce düşünce yüzlerce akım ortaya çıkmıştır.... bu yüzden felsefenin öğrenilmesi ve anlaşılması daha da zor bir hal almıştır.... peki felsefe öğrenmek için hangi metod izlenmeli yada siz nasıl bir metod izliyorsunuz?.... onlarca kitap okuyup aklınızda kalan yüzeysel bilgilerlemi idare ediyorsunuz, yoksa birkaç düşünürün kitabını alıp derinlemesine araştırmalaramı giriyorsunuz, yoksa internettenmi takip ediyorsunuz vs ,vs.....

felsefe öğrenmede nasıl bir yöntem belirlenmeli nasıl bir sistem oluşturulmalı ???
 
İlk önce temel bir okuma yapılmalı bence. Şöyle giriş düzeyinde olan, her felsefe akımını temel düzeyde anlatan bir sürü kitap var piyasada. Onlardan kaliteli olanlar okunabilir. Sonra hangi akım ilgi çektiyse o akıma ait daha derin okumalar yapılabilir. Mesela Pozitivizm ilginizi çekti; onunla ilgili yazılmış kitaplar okuyabilirsiniz. Ama temel düzey kitaplar okunmalı ve mutlaka ilgi çeken akıma doğru yönelmeli. Yoksa evde oturup "Yahu hadi ben Descartes'çı olayım," diyerek olmaz bana göre. 🙂

Tabii çeşitli felsefe dalları da var. Yani Doğa Felsefesi, Siyaset Felsefesi gibi. Onların da arasında hangisi daha çok ilginizi çekiyorsa ona yönelebilirsiniz. Ama bu, diğer konularda da okuma yapmanıza engel değil tabii.
 
Yunan döneminde filozoflar, öncekileri incelemenin dışında, büyük inisiyeler için, seyahat ederlerdi özellikle Mısır Yüksek rahiplerinin okullarına gidip inisiyasyon için ölümcül sınavlardan geçerlerdi. Daha sonra sınavları geçerlerse rahipler tarafından ayrıca eğitilirlerdi.

Zaten Yunan Filozoflarını incelerseniz ayrıntılı, olgunluk ve bilgelik dönemi yazıları hep Mısır inisiasyonundan sonra olmuştur.

Fakat ülkemizde felsefe öğreten üniversiteler, genellikle Yunan filozoflarını öğretip Mısır'ı atlayarak Arap/Türk/Fars filozoflarına yönelir. Kısır bir eğitim içindedir.

Bu yüzden felsefe öğrenmek nasıl olur bilmem ama kavrayabilmek için ilk başta yüksek bir gözlem yeteneği gereklidir. Zira önce, objektif olarak her türlü iradeye bağımlı ve bağımsız aktiviteler, objeler ve subjeler gözlenip yorum yapılmalı, sonra sunbejtif yorumlar yapılmalıdır.

Çok sayıda felsefe kitabı okuyan insanlar, bu gözlem kaygısından uzak olduğunda yani rasgele yaşadığında, okuduklarının hiç bir faydası olmaz.
 
Zaten felsefe öğrenmek demek, bana göre bir akımın içindeki herhangi bir filozofun görüşlerini olduğu gibi benimsemek değildir. Onları okuyup yorumlayabilmek, üzerine düşünebilmek ve kendi düşünceni yaratabilmektir esas olan. Yoksa sadece okumayla felsefe öğrenileceğini düşünmüyorum. "Okuma"nın yanında "düşünme" de yapılmalıdır bence.
 
Cirit demiş ki:
Zaten felsefe öğrenmek demek, bana göre bir akımın içindeki herhangi bir filozofun görüşlerini olduğu gibi benimsemek değildir. Onları okuyup yorumlayabilmek, üzerine düşünebilmek ve kendi düşünceni yaratabilmektir esas olan. Yoksa sadece okumayla felsefe öğrenileceğini düşünmüyorum. "Okuma"nın yanında "düşünme" de yapılmalıdır bence.

Aynen felsefe tarihinde kimler neler düşünmüş bunu araştrıp kendi fikirlerinle birleştirmekte senin felsefeye bir yaklaşımını ortaya koyar. Tabi hayatını felsefeye adamış bu düşünürler kadar derin sonuçlar çıkarmak şart değil tabiyikide. Ama bunları analiz edip karşılaştırıp hatta ustune ekleyip sonra süzüp bir sentez yaratmak kişiye orjinal düşnen insan niteliği kazandırır ki ben buna çok önem veririm.
 
Bir kere acayip sıkıcıdır başta. Onu söyleyeyim. Felsefe öğrenecem diye kasarsak bokun içinden çıkılamaz. Ama bir kere o dili kaptın mı da, yazım tarzından, konuşma biçimine, düşüncelerinin oturmuşluğuna kadar çok şeyi etkiler.
...
Ha metalcafe'nin de dediği gibi önce bir genel bilgi almak gerekir Felsefe Tarihi ile ilgili. Tarihsel çizelge önemlidir. Aslında lisedeki felsefe derslerindeki o bildik "felsefe bilim gibi değildir, hâlâ Platon'u haksız çıkaramazsınız ya da onu eskimiş bulşamazsınız" gibi laflara inanmayın. Platon, şimdinin gözüyle baktığımızda son derece gerici ve bağnaz bir rol oynar. Hakeza Aristoıteles de, ilgiçntir. mevcut düzenin fikir babası olmayı sürdürmektedir. Ancak özellikle aydınlanma çağı, bunların eleştirisi üzerine yeni bir yaşamın etkisiyle kurulmuştur. Derken Hegel, Marx; arada Ernst Mach'lar vs diye gider.
...
Ha ben Kant'ın Pratik Usun Eleştirisini aldım, okumaya başladım, bir bok anlamadım. Bir de çok önemli birşey var o da dil. Şimdi yeni moda acayip türkçe kelimeler kullanmak. "Edimsellik", "görüngübilim" vs derken, cümle içerisinde çıkarabileceğimiz yabancı kelimelerin yerine bunların geçmesi iyice anlamsızlaştırıyor. O yüzden çeviri ve çeviren kişi de çok önemli. Hegel'i çeviren Aziz Yardımlı'nın yazdıkların bir bok anlamak için öztürkçe sözlüklerden bir tane bulundurulması şarttır. Ama Selahattin Hilav, İsmail Tunalı gibi felsefe çevirmenleri bu kadar kasmamıştır. Yani aslında anlamamızı zorlaştıran şey, felsefenin kendisinden ziyade, çeviri tarzıdır. Ha en güzeli, felsefe dilinin kendisini öğrenmektir. Hegel, Kant okuyacaksan iyi almanca bilmen işini kolaylaştırır örneğin.
...
Gene de bu öztürkçe çevirilere bir kere alıştıktan sonra gerisi de geliyor, tıkır tıkır okuyup anlıyorsun. O yüzden feslefeden korkmaya gerek yok. Başta sıkar bayar, ama doğru çevirmenli doğru kitaplar alınırsa sorun olmaz. Ayrıca, felsefeyi direk Hegel'den okuma zorunluluyğu yoktur örneğin. Hegel üzerine yazı yazmış birinin kkitabı da Hegel hakkında fikir edinilmesini kolaylaştırır.
 
Felsefe üç şeye dayanır:

1. Bilgi
2. Gözlem
3. Muhakeme yeteneği (Yorum)

İlk once kişide belirli bir ya da birkaç alanda bilgi birikimi olmalıdır. Bu bilgilere ilişkin; (uygulamada) kendine, insanlara ve dış dünyaya dair bir takım gozlemler olmalıdır. Kişi bunun ikisini birleştirmeli ve yorumlamalıdır.

Bunun sonucu olarak ozgün fikirlerini sunmalıdır. İşte felsefe ozetle budur.
 
cankup demiş ki:
Immanuel Kant'ın bu hususta bir sözü vardır; "Felsefe öğrenilmez, felsefe yapmak öğrenilir."
mecmast demiş ki:
Felsefe üç şeye dayanır:

1. Bilgi
2. Gözlem
3. Muhakeme yeteneği (Yorum)

İlk once kişide belirli bir ya da birkaç alanda bilgi birikimi olmalıdır. Bu bilgilere ilişkin; (uygulamada) kendine, insanlara ve dış dünyaya dair bir takım gozlemler olmalıdır. Kişi bunun ikisini birleştirmeli ve yorumlamalıdır.

Bunun sonucu olarak ozgün fikirlerini sunmalıdır. İşte felsefe ozetle budur.

Kesinlikle katılıyorum...

Felsefe yapmayı öğrenmek için öncelikle içinde tüm Felsefe konularının olduğu kitaplar okumalı ve okurken de düşünmeliyiz. Ben kendi adıma böyle yapıyorum. Okumaktan çok düşünerek harcıyorum zamanı... Bir de düşüncelerimizi yorumlamak gerekiyor tam anlamıyla felsefe yapılması için. Mesela okuduğum kitaplarda önemli bulduğum yerleri işaretlerim veya altını çizerim. Filozofların düşüncelerine katılmıyorsam da katılmadığım noktalar ve nedenleri üzerine yorum yapabilirim. Ve felsefeyle ilgili hangi alanlarla ilgilenmek hoşuma giderse onunla ilgili birkaç kitap alıp okumakta fayda var derim. =)
 
immanuel kant'ın sözüne binaen, felsefe yapmanın nası öğrenileceği sorusuna cevap vermek istiyorum. bu da kolay bir şey olan "sorgulamak"tır. sonra da sorgulanan şeyi etraflıca araştırıp onun üzerine yorumlamalar yapmaktır. felsefede "doğru" diye bir şey olmayacağı için, doğru bilgiye asla ulaşamasak da, bir nietzsche gibi, bir sartre gibi müritlere sahip olabiliriz en azından varsayımlarımızla 🙂
 

Geri
Üst