gitar ağacı

İlk elektro gitarım olacak. Onun dışında akustik gitarım var.
Klasik yeni başlayan soruları ve hataları. Sizin kayginiz çalmak ve öğrenmek olmalı. Sizin konumunuzdaki insanlar için bu tip değişiklikler anlamlı değildir. Bunları düşünmek için önce enstrümanda deneyim kazanmak gerek. Bu saçma sapan soruların tümü de İnternet yüzünden. Çalan kişinin becerisinden bağımsız olarak bu değişikliklerin anlamı olacağını varsayan,
Çok bilgisi ama çok az deneyimi olan zibilyon tane insan, cep telefonu günceller gibi enstrüman guncelleyebilecegini sanıyor ve forumlarda bilgi çöplüğü üretiyor. O iş öyle olmuyor. Şu anda siz 5000 dolarlık gitar da çalsaniz sonuc aynı olacak. Enstrüman kullanıcıya bağımlı bir araçtır çünkü. Paranız playera yetiyorsa alın ve çalın. Gerisi çok daha sonraki iş. Ton farkini yaratan en önemli şey icracinin kendisidir.
 
Amacım aslında gitarı kendime özgü yapmaktı. Yani her türlü ucuz da alsam pahalı da alsam parçalarını zamanla değiştireceğim. O yüzden ucuz olan ile pahalı olan arasındaki ağaç tonlarının farklı olup olmadığını öğrenmeye çalışıyorum. farkı sırf boya ve işçilik ise pahalı olana para vermeyeceğim.
Dumas kardeşim,
Bence hiç kafana takma ağaç ton vs. Bir müzik markete git ve dene istediğin kadar. En rahat ettiğin, tonunu en çok sevdiğin bir gitarı al ve bol bol çal. Hunharca çal.

Kendine özel gitar olayı çok sonra olsun. Kendini tanı, çaldığın enstrümanı tanı. İlerde zaten zrilyonkere gitar alıp satacaksın. Ton dediğin şeyi etkileyen milyon tane değişken var. O yüzden takma boşver. 😌
 
Amacım aslında gitarı kendime özgü yapmaktı. Yani her türlü ucuz da alsam pahalı da alsam parçalarını zamanla değiştireceğim. O yüzden ucuz olan ile pahalı olan arasındaki ağaç tonlarının farklı olup olmadığını öğrenmeye çalışıyorum. farkı sırf boya ve işçilik ise pahalı olana para vermeyeceğim.
eğer kendinize özgü yapmaksa amaç pahalı gitar almanızın çok anlamı yok. hem satmaya çalışırsanız da çok zorlanırsınız. internette ve forumda birçok sx, harley benton gibi marka modifiyeleriyle ilgili başlık var bakabilirsiniz. ama ilk elektro gitarınızsa bu sizin için çok rahatsız edici bir sürece dönüşür, ne yaptığınızı bilmeden boşuna para ve en önemlisi zaman harcarsınız. (diğer üyelerin de dediği gibi sizin için bu aşamada en önemli şey hunharca çalmak, ton zamanla gelişir zaten)
 
Son düzenleme:
çok kafa takılacak mevzu değil şu aşamada... 2005'ten beri halvet ediyorum gitarla henüz hah şu ağaç daha iyi ben artık hep ondan alayım dediğim bir cins olmadı, hepsi kendine has bir lezzete sahip çok takoz ucuz Çin odunu (gofreti) almadığın sürece

ayrıca gerçekçi olmak gerekirse ucuz bir şeyler kapatayım sonra iyi parçalarla upgrade ederim şahane gitarım olur da pek mümkün değil... Eddie VH zamanında frankenstein ya da Brian May red special yaptı diye hayallere kapılmamak lazım... upgrade niş bir uğraş, kafandaki spesifik bir gitar için uğraşılacak bir olay... öyle Honda Civic'e egzos ve tampona Nurburgring sticker'ı yapıştırayım yarış arabam olsun gibi olur parça denkleştirme işi ne yaptığını bilmiyorsan
 
Klasik yeni başlayan soruları ve hataları. Sizin kayginiz çalmak ve öğrenmek olmalı. Sizin konumunuzdaki insanlar için bu tip değişiklikler anlamlı değildir. Bunları düşünmek için önce enstrümanda deneyim kazanmak gerek. Bu saçma sapan soruların tümü de İnternet yüzünden. Çalan kişinin becerisinden bağımsız olarak bu değişikliklerin anlamı olacağını varsayan,
Çok bilgisi ama çok az deneyimi olan zibilyon tane insan, cep telefonu günceller gibi enstrüman guncelleyebilecegini sanıyor ve forumlarda bilgi çöplüğü üretiyor. O iş öyle olmuyor. Şu anda siz 5000 dolarlık gitar da çalsaniz sonuc aynı olacak. Enstrüman kullanıcıya bağımlı bir araçtır çünkü. Paranız playera yetiyorsa alın ve çalın. Gerisi çok daha sonraki iş. Ton farkini yaratan en önemli şey icracinin kendisidir.
merakımdan sormuştum. teşekkür ederim
 
merakımdan sormuştum. teşekkür ederim
Rica ederim. Siz soruyu sorarken icracının tuşesinin-deneyiminin ne fark yaratacağını hiç dikkate almamıştınız, ben de bunu eklemek istedim. Eğer araştırırsanız, tecrübeli gitaristlerin birbirinin setuplarını kullanarak çaldığı ama yine de kendisi gibi tınladığı performanslar vs. olduğunu görürsünüz (bunlar anekdot olarak anlatılır...).
O yüzden gitaristler arasında en sık söylenen (ve bence doğru da olan) şeylerden biri "tonun parmaklarda" olduğudur. Gitaristin tecrübesi arttıkça, mütevazi enstrüman ve ekipman ile bile iyi sonuç alır, çünkü giderek ekipmana daha az bağımlı hale gelir. Daha doğrusu, ideal olarak böyle olması gerekir.
Bu başka enstrümanlar için de geçerlidir bu arada...
 
arkadaşlar yine cin kovalamaya başladınız. hiç mi yukardaki -elinde tüm imkanlar olan kişilerin çektiği- videoları izlemiyorsunuz.
bu konu ile ilgili daha önce çok detaylı bilgi paylaşmıştım.

tabi ki alder bir gitarla maun bir gitarın tonu çok çok az da olsa malzeme farkından dolayı %0.1 fark edecektir. ama ben şimdiye kadar gitarın boyasını kazıdım, naturel oldu, boyasını değiştirdim, köprü "saddle" değiştirdim ton değişti diyen (farklı tipde köprü belki etki edebilir.) görmedim. diyenin de kulaklarına imrenirim.

bu söylenen en ufak değişiklikler akustik sazlarda fark hissettirir. ama sesin manyetikle alındığı sistemlerde boya değişti ton değişti diyen adama başarılar dilerim.
 
Merhaba ben burada yeniyim ve aklıma takılan bir soruyu sormak için kayıt oldum. Cevaplarsanız sevinirim. Aynı ağaç türünü kullanan pahalı gitarlar ile ucuz gitarlar arasındaki gövde ağacı farkı sadece boya ve işçilikten mi ibaret yoksa ton olarak da fark ediyor mu?

Aslinda guzel bir merak ve soru ama elektro gitar dunyasi genellikle kisisel deneyimler ve tercihlerle baglantili olduğundan ve pek az kisi bu sorulari cevaplayabilecek kadar yetkin, donanimli ve tecrubeli olduğundan (ve bu kisilerin deneyimleri genel olarak benzer sonucları isaret eder) boyle forum ortamlarinda pek verim alamazsiniz. Madem youtube videoları ile fikir öneriliyor, size Warmoth (epey büyük gitar parcalari ureticisidir) kanalının videolarını önerebilirim. Orada cilalı- cilasiz govde, klavye ağaçları farki, farklı govde ağaci tiplerinin ton farkı vs'ye dair kafanızda mevcut olan soruların çoğuna yanıt alırsınız.

Lakin mesela ucuz alder vs pahali alder gibi karşılaştırma pek yok o kanalda haliyle. Onda da ben katkıda bulunayim, ucuz gitarlar kötü ağaçlardan da yapılabilir, iyi tone wood ozelligindeki ağaçlardan da. Mass production'da kimse onlara bakmaz, elindeki ağaçları kullanır geçerler. Pahali gitarlarda bu durum çok farklı sanıyorsanız, kısmen doğru kısmen yanlış. Kozmetik olarak daha iyi ağaçları kullanıp (mesela USA fender maple sap vs MIM Fender sap, USA gitarlardaki alder vs Çin mali gitar alder'ı) kurutma vs işlerini daha özenli yapıyorlar ancak orada da kimse tek tek "bu olur, bu olmaz" şeklinde seçim yapmıyor. Anca custom shop vs olursa luthier ellerinde ne varsa içinden seçebilir ki o da zahmet ederse. Ton kalitesi farkının geri kalan herseyi daha iyi parçalar, dolgu astarı, boya ve cila kalitesi ile işçiliği ve gitar geometrisinin iyi ayarlandigi iscilikte gitarlar olmasından kaynaklanıyor.
 
Aslinda guzel bir merak ve soru ama elektro gitar dunyasi genellikle kisisel deneyimler ve tercihlerle baglantili olduğundan ve pek az kisi bu sorulari cevaplayabilecek kadar yetkin, donanimli ve tecrubeli olduğundan (ve bu kisilerin deneyimleri genel olarak benzer sonucları isaret eder) boyle forum ortamlarinda pek verim alamazsiniz. Madem youtube videoları ile fikir öneriliyor, size Warmoth (epey büyük gitar parcalari ureticisidir) kanalının videolarını önerebilirim. Orada cilalı- cilasiz govde, klavye ağaçları farki, farklı govde ağaci tiplerinin ton farkı vs'ye dair kafanızda mevcut olan soruların çoğuna yanıt alırsınız.

Lakin mesela ucuz alder vs pahali alder gibi karşılaştırma pek yok o kanalda haliyle. Onda da ben katkıda bulunayim, ucuz gitarlar kötü ağaçlardan da yapılabilir, iyi tone wood ozelligindeki ağaçlardan da. Mass production'da kimse onlara bakmaz, elindeki ağaçları kullanır geçerler. Pahali gitarlarda bu durum çok farklı sanıyorsanız, kısmen doğru kısmen yanlış. Kozmetik olarak daha iyi ağaçları kullanıp (mesela USA fender maple sap vs MIM Fender sap, USA gitarlardaki alder vs Çin mali gitar alder'ı) kurutma vs işlerini daha özenli yapıyorlar ancak orada da kimse tek tek "bu olur, bu olmaz" şeklinde seçim yapmıyor. Anca custom shop vs olursa luthier ellerinde ne varsa içinden seçebilir ki o da zahmet ederse. Ton kalitesi farkının geri kalan herseyi daha iyi parçalar, dolgu astarı, boya ve cila kalitesi ile işçiliği ve gitar geometrisinin iyi ayarlandigi iscilikte gitarlar olmasından kaynaklanıyor.
Buna ek olarak bu işin bir de kişisel tercih boyutunun olduğunu söylemek lazım.

Örnek 1: Bir süre önce bir arkadaşın çalışma stüdyosu olarak kullandığı evde Fender Ultra modeli Stratocaster gitarını Blues Junior amfide çalınırken dinledim.
Sap manyetiğindeki tonu duyar duymaz da o tondan nefret ettiğimi söyledim. "Nefret" derken, aslında o "patlayan" kontrolsüz parlak frekansların beni çok rahatsız etmesinden bahsediyorum. Pek çok insan o tona bayılıyor, hatta o tınıyı duymak için alıyor o ekipmanı. İşte burada işler karışıyor. Benim o tonla sorunum var belli ki ? Peki o ton "kötü" mü?

Örnek 2: Schecter Nick Johnston Strat üzerindeki single manyetikler "koyu" tınlıyordu, luthiere götürdüğümde o da bundan bahsetti ve yadırgadı. Pop-funk çalacak kişinin bundan rahatsız olacağını söyledi. Adam doğru söylüyordu, ama ben o tınıları zaten sevmediğim için hiç rahatsız olmamış, hatta o koyu tınlı manyetiği sevmiştim. Dahası, muhtemelen Johnston da kasıtlı olarak böyle tınlamasını tercih etmişti gitarın. Belli ki adamın tercihi de bu yöndeydi. O gitar kötü mü tınlıyordu peki?

Uzun lafın kısası, insanın bu gibi tercihleri yapabilmesi için ne istediğini bilen, yani neyi neden sevdiğini ve sevmediğini anlayan bir konuma da gelmesi gerekiyor. Yoksa bu işin sonu gelmez. Sarp Maden'in bir atölyesine katılmıştım, atölyenin yarısı, "kime ne gitar yaptırayım ?", "sizce en iyi marka hangisi ?" gibi akıl almaz sorularla geçmişti. ("Yerli dizileri kim izliyor ?" sorusuna yanıt bulmuşum o zaman da, haberim yokmuş...). Sarp Maden kadar özel tuşesi olan bir adam lahana ile çalsa ton çıkartır zaten, ayrı mesele... Fakat onu da geçtim, tümüyle kişisel ve özel tonu olan bir adamın bu kadar subjektif sorulara vereceği yanıtın sana uymasını beklemek nasıl bir kafadır? (Sarp Maden'in sabrına hayran olmuştum bu arada...)
 
Buna ek olarak bu işin bir de kişisel tercih boyutunun olduğunu söylemek lazım.

Örnek 1: Bir süre önce bir arkadaşın çalışma stüdyosu olarak kullandığı evde Fender Ultra modeli Stratocaster gitarını Blues Junior amfide çalınırken dinledim.
Sap manyetiğindeki tonu duyar duymaz da o tondan nefret ettiğimi söyledim. "Nefret" derken, aslında o "patlayan" kontrolsüz parlak frekansların beni çok rahatsız etmesinden bahsediyorum. Pek çok insan o tona bayılıyor, hatta o tınıyı duymak için alıyor o ekipmanı. İşte burada işler karışıyor. Benim o tonla sorunum var belli ki ? Peki o ton "kötü" mü?

Örnek 2: Schecter Nick Johnston Strat üzerindeki single manyetikler "koyu" tınlıyordu, luthiere götürdüğümde o da bundan bahsetti ve yadırgadı. Pop-funk çalacak kişinin bundan rahatsız olacağını söyledi. Adam doğru söylüyordu, ama ben o tınıları zaten sevmediğim için hiç rahatsız olmamış, hatta o koyu tınlı manyetiği sevmiştim. Dahası, muhtemelen Johnston da kasıtlı olarak böyle tınlamasını tercih etmişti gitarın. Belli ki adamın tercihi de bu yöndeydi. O gitar kötü mü tınlıyordu peki?

Uzun lafın kısası, insanın bu gibi tercihleri yapabilmesi için ne istediğini bilen, yani neyi neden sevdiğini ve sevmediğini anlayan bir konuma da gelmesi gerekiyor. Yoksa bu işin sonu gelmez. Sarp Maden'in bir atölyesine katılmıştım, atölyenin yarısı, "kime ne gitar yaptırayım ?", "sizce en iyi marka hangisi ?" gibi akıl almaz sorularla geçmişti. ("Yerli dizileri kim izliyor ?" sorusuna yanıt bulmuşum o zaman da, haberim yokmuş...). Sarp Maden kadar özel tuşesi olan bir adam lahana ile çalsa ton çıkartır zaten, ayrı mesele... Fakat onu da geçtim, tümüyle kişisel ve özel tonu olan bir adamın bu kadar subjektif sorulara vereceği yanıtın sana uymasını beklemek nasıl bir kafadır? (Sarp Maden'in sabrına hayran olmuştum bu arada...)
Aynen, yazımın ilk paragrafında belirttiğim gibi kişisel tercihler. Bu elektro gitar dünyasında genelgecer doğrular yok. Olay nihayetinde overall'da kendi beğenin ve dinleyici olacaksa uretilen nihai muzigin tarzına ve çıkardığın seslerin dinleyicide oluşturduğu haz ile alakalı. Danelectro suntadan gitar yapıyor ama nihayetinde manyetikleri ile birlikte ortaya çıkan özgün ton dinleyicide ve çalan kişide belirli bir tarz / beğeni birlikteliği oluşturuyor. Mesele dediğiniz gibi tecrube ile veya tesadüfi olarak kafada istenen tonu gitardan alip muzik tarzına uyuşturmaktan ibaret. Kimi bunu ash tele + vintage manyetikler + babadan kalma clean lambali amfi ile yapar, kimi sunta gitar + sağdan soldan bulduğu no name manyetik + Dumble amfi ile yapar. Muzik dinleyicide bir etki yaratabiliyorsa başarılıdır her şekilde.
 
Buna ek olarak bu işin bir de kişisel tercih boyutunun olduğunu söylemek lazım.

Örnek 1: Bir süre önce bir arkadaşın çalışma stüdyosu olarak kullandığı evde Fender Ultra modeli Stratocaster gitarını Blues Junior amfide çalınırken dinledim.
Sap manyetiğindeki tonu duyar duymaz da o tondan nefret ettiğimi söyledim. "Nefret" derken, aslında o "patlayan" kontrolsüz parlak frekansların beni çok rahatsız etmesinden bahsediyorum. Pek çok insan o tona bayılıyor, hatta o tınıyı duymak için alıyor o ekipmanı. İşte burada işler karışıyor. Benim o tonla sorunum var belli ki ? Peki o ton "kötü" mü?

Örnek 2: Schecter Nick Johnston Strat üzerindeki single manyetikler "koyu" tınlıyordu, luthiere götürdüğümde o da bundan bahsetti ve yadırgadı. Pop-funk çalacak kişinin bundan rahatsız olacağını söyledi. Adam doğru söylüyordu, ama ben o tınıları zaten sevmediğim için hiç rahatsız olmamış, hatta o koyu tınlı manyetiği sevmiştim. Dahası, muhtemelen Johnston da kasıtlı olarak böyle tınlamasını tercih etmişti gitarın. Belli ki adamın tercihi de bu yöndeydi. O gitar kötü mü tınlıyordu peki?

Uzun lafın kısası, insanın bu gibi tercihleri yapabilmesi için ne istediğini bilen, yani neyi neden sevdiğini ve sevmediğini anlayan bir konuma da gelmesi gerekiyor. Yoksa bu işin sonu gelmez. Sarp Maden'in bir atölyesine katılmıştım, atölyenin yarısı, "kime ne gitar yaptırayım ?", "sizce en iyi marka hangisi ?" gibi akıl almaz sorularla geçmişti. ("Yerli dizileri kim izliyor ?" sorusuna yanıt bulmuşum o zaman da, haberim yokmuş...). Sarp Maden kadar özel tuşesi olan bir adam lahana ile çalsa ton çıkartır zaten, ayrı mesele... Fakat onu da geçtim, tümüyle kişisel ve özel tonu olan bir adamın bu kadar subjektif sorulara vereceği yanıtın sana uymasını beklemek nasıl bir kafadır? (Sarp Maden'in sabrına hayran olmuştum bu arada...)
bu söylediklerinize katılmakla beraber, konu tercihler değil, fiziki olarak sesin değişimini etkileyen faktörler.

benim bahsettiğim;
boya kazıma ile,
aynı tip köprünün benzer kalitede başka bir köprü ile değişimi ile,
üst eşik malzemesi ile, kemik olur plastik olur,
ton değişmez.

standart bir gitarınız var ise ve tonunu değiştirecek iseniz;
manyetik,
tel,
tel yüksekliği,
elektronik aksam,
ve tuşe şiddeti ile anca değiştirebilirsiniz. bunu anlatmaya çalışıyorum.

yoksa yapılan her gitarın karakteri farklı olmak ile beraber birbirine benzer malzemeler ile benzer sonuçlar alırsınız.
 

Geri
Üst