Elindeki gitar tam olarak nedir bilmiyorum, görüp denemeden bir şey söylemek pek de doğru olmaz(belki ağacı harikadır veya çok ama çok kötüdür) ama kısaca şöyle özetleyebilirim: Elindeki gitar ne kadar ucuzsa, masraf etmeye o derece değmez.
Değiştirebileceğin her şeyi sayarak ilerleyelim. Yukarıdan aşağıya doğru:
Kulaklar: Pek fark yaratmazlar. Akort stabilitesini bile arttırmayabilirler, çoğu kulak yeterince iyidir. Çoğu akort problemi eşik kaynaklıdır.
Üst eşik: Düzgün bir eşik akort sorunlarının çoğunu önler. Ayrıca malzemesi, gitarın açık tellerinin tonunu etkileyecektir.
Perdeler: Yükseklik, genişlik, malzeme, perdelerin o anki durumu(ne kadar aşındığı), hepsi çok önemli. Ciddi farklar yaratabilir ama kafadan 200 lira gömeceksin ve o parayı da satarken falan geri alamazsın. Tekrar bitecek, tükenecek bir şey sonuçta bu perdeler.
Sap/gövde bağlantı vidaları: Malzemenin etkisi olduğunu söylerler, çok çok fazla bir etki değildir ama sonuçta olsa bile.
Manyetikler: Manyetikler senin gitarından çıkan sesi alıp amfiye iletecekler. Haliyle gitarının akustik sesinde iş yoksa manyetiklerle gitarı kurtarmayı unut. Yapman gereken son şey manyetik değişikliği, zira bundan sonrası amfiye gidiyor. Geri kalan her şey harika diyorsan, buyur manyetikleri değiştir.
Köprü: Ciddi fark yaratabilir işte bu. Köprü malzemesi cidden büyük fark yaratıyor. Pirinç, çelik, karbon, naylon, hepsi farklı.
Elektronikler: Gitar elektronikleri pasiftir. Yani gitardan çıkan tam ses üzerinden eksiltme yaparak çalışıyorlar. Ton kontrolü dediğimiz şey aslında sadece tizleri kısar, ses kontrolü de sesi kısar. Haliyle yine elde olandan daha iyisiyle bitirmen zor. Daha az kayıp, tizleri biraz daha farklı traşlama teknikleri için farklı potanzlar, kapasitörler denenebilir tabi.
Burada olmayan ama hepsinden daha ciddi fark yaratan şeyler ise: Teller ve gitarın genel ayarı.
Teller gitarın tonu üzerinde çok ama çok ciddi bir fark yaratabiliyor. Aynı kalınlıkta farklı marka, farklı malzeme bir tel seni aradığın tona ulaştırabilir. Ölü gibi dediğin gitarın üzerindeki eskimiş telleri söküp yeni bir set takınca gitar bir anda kendine gelebilir.
Ayar ise çok daha önemli bir konu, üst eşikteki tel açısı, sapın gevşekliği, tel yüksekliği gibi konuların gitarın tonuna ciddi etkileri var. Teller yükseldikçe daha rahat salınacaklar ve midlerin artacak, artan üst eşik baskısı ile titreşimler daha iyi aktarılacak, uygun gerilimdeki sap daha rahat titreşecek vs. Yukarıda saydığım teker teker parça değişikliklerinden çok daha ciddi farklar yaratabilecek şeyler bunlar.
En sonunda da(aslında en başta) gitarın ağaçları var tabi. Ağaçlar titreşiyorlar mı? Ton güzel mi? Umut veriyor mu? Yukarıda saydığım tüm parçaları değiştirmen nereden baksan 500 liradan başlar(iki manyetik, güzel bir köprü, kulak ve eşik diyelim), 1000 lirayı bulabilir(Floyd Rose falan varsa hele), daha yukarı da çıkabilir(Bare Knuckles desek yeter mi?). İki manyetik değiştirip bir de köprüye Graphtech saddle taksan bile 300-350 lira içeridesin kafadan. Gitarın kaç para eder? Kendisi 400 liralık bir gitara bunları takmak sence o gitarı nereye taşır? Değer mi?
Bazen baştan yeni gitar almak daha iyidir 🙂