Selam arkadaşlar, herşey 2015 yılında pek sevdiğim ec1000 vb gitarımı aldığımda başlamıştı. Gitar ikinci eldi ve aldığımda bile finishi temiz değildi. 2010 yapımıydı. Aşınma, eskime çoktu. Ama param ona yetmişti onu aldım. 1700 tl idi fiyatı. Temizleri 2kfalandı.
Bu satin finish bir gitar ve satin finishlerin en kötü yani, finishin mat/ saten özelliği gittiğinde sapta yapış yapiş bir his oluyor, elin kaymasını önlüyor, yer yer parlak olan kısımlar çirkin duruyor ve çalımı genel olarak kötü etkiliyor. Ben aldıktan 1 yıl sonra gitar bu noktaya geldi. İlk iki yıl epey çaldım. Sonra bir sene ara verdim. Ardından işe girdim çok gitar aldım ve sürekli onu çalmadığım için eskimesi yavaşladı. Ama yine de elime aldığımda 5 dakikada pes ediyordum. 2019 yılında dayanamadım saptaki finishi ve boyayı söktüm, sadece sanding sealer katmanını bıraktım. Elin kaymama sorunu büyük ölçüde azaldı ama aşırı çirkin durdu:
Bir süre böyle idare ettim. Ama bana inanin bu eskidikçe "vintage" görünen bir gitar değil. Biraz daha müdahale etmem gerektiğini düşündüm. Pandemi dönemi başladiğında epey vaktim olduğu icin finishi yenilemek istedim. Bunun ne anlama geldiğini bile bilmiyordum aslında ama bu işin ustasına teslim etsem 500 liraya hallederdi. Bu full refinish fiyatı değil tabi full refinish 2-3 bin civarı ama mevcut finishin üst katmanına müdahale ederek çok daha yeni bır görünüm verilebilirdi. Belki de verilemezdi bilmiyorum ama ben bu işi öğrenmek istedim, giriştim.
İlk önce sanırım epey doğru bir yol izledim. Üst katmanı scotch brite ile hafif zımparaladım. Bu işlem iki gün sürdü. Saptaki çıplak kısma sprey boya sıktık. Sonra tüm gitara sprey vernik uyguladim. Uygulamadan önce epey deneme yapmıştım. Bu yüzden gayet düzgün bir sonuç aldım. Bu arada emg manyetikleri sevmediğim için satmıştım. Gitara dimarzio dp151 aldım. Vernik ve boya kurudu, bir hafta kadar kürlendi. Manyetikleri taktım, aksamları monte ettim. Gitarı topladım, baya güzel oldu sıfır gibi:
İki büyük sorun vardı. 1. Manyetikleri sevmedim. Tarzıma göre çok çok az gain üretiyorlardı (çıkış gücü 7,6 ohm) 2. Sorun ise vahimdi. Uyguladiğım sprey finish hem normal bir gitar finishine göre çok yumuşak (çalarken pena değse veya tırnak değse ezilir iz kalırdı) hem de çok tuhaf nemli gibi bir his bıraktı. Bu verniklerin 15-20 gün beklemesi gerekir, bu şekilde bir ay durdu ama hem sertleşmedi hem nemli his gitmedi. Bu nalburda satılanlar tek bileşenli akrilik vernikler, bunlar böyledir. En kalitelisini bile kullanmanızı tavsiye etmem çünkü 6-7 aylık serüvenimde 10 kutu denedim hepsi çöp.
Mecburen tekrar söktüm. Yüzeye uyguladıklarımı zımparaladım. Bu noktada artık işlerin boku çıkmaya ve gitar deneme tahtasına dönuşmeye başladı. Hem güzel duracak, hem sert olacak malzemeler aradım, denedim. Şunları kullandım:
- Alkid üretan; geç kuruyor ve iyi sertleşmiyor. Amatör hatalarinı düzeltmek imkansız. Sapta bir ara güzel bir sonuç yakaladım ama memnun kalmadim macunsu bir yapısi var. (Bu malzeme ile ilgili halen şüphelerim var, mağza bana bozuk (polimerleşme özelliği gitmiş) bir ürün satmiş olabilir eğer öyle ise ilk seferde sonuca ulaşabilecekken kaçırdım demektir)
- Polyester: denediğim her şey arasında sertliği istediğim gibi olan iki üründen biri buydu. Ama karışımı çok zor. Kokusu zehir gibi. Terasta uygulamama rağmen her saniye kanser soluduğumu hissediyordum (iki kat maske de mevcut elbette) Uygulaması da neredeyse imkansız, üç madde birleştirilerek yapılıyor, birleşimden sonra 1-2 dakikada sürdün sürdün süremedin durdugu kap içinde taşlaşıyor. Bu malzemeyle gitar ve müsvette tahtalarda toplam 30 deneme yaptım, sonuç alamadım.
- Nitroselüloz: Aldım denedim, 5 dakkada kuruyor ama 1 ay kürlenmeyi beklemesi gerekiyor, denemek için o kadar bekleyemezdim. Bir hafta sonunda halen yumuşaktı ve ayrıca düz hale getirmesi çok zor zaten yüzeyi düzgün yapamamıştım. Fazla uğraşmadim daha denenebilecek çok seçenek vardı.
- Ahşap Yağları: bunu ben beceremedim sanırım. İki farkli yağ denedim, bununla gitar tüm dış etkenlere karşı savunmasız kalır gibi duruyordu ayrıca yarısı öyle yapış yapış kaldı, kurumadı. Sökmesi de epey zor oldu. He bu arada gitarın yağlanabilmesi için fabrikada uygulanmış tüm verniklerini sökmek gerekti, epey zor bir iş. Ayni zamanda geri dönülmez bir yola girmiştim artık astardan en üste kadar ben yapmaliydım, üzerine tamamlayabileceğim bir temel kalmamıştı.
- Schellac/Gomalak: Açıkcası gomalakla başarıya ulaştım. Çok da güzel oldu. Bu noktada başarıyla sonuçlandırabilirdim ama gomalak oldukca yumusak ve narin bir finish. Ben daha dayanıklı bir şey istiyordum. Ayrıca gomalağın yılda bir yenileme istediğine dair birşeyler okudum. Koruyuculuğu da oldukca düşük diye bunu da söktüm. Bu süreçte verdiğim en yanlış karar buydu.
Bu noktada artık üç ay zaman geçmişti ve pek çok yeri deforme olmuştu. Seri numarası ve saptaki esp yazısı gitti. Ne kadar dikkat etsem de finishi sökerken biraz ağaç da gidiyor... Bu noktadan sonra artık güzel olsun değil gitar çöp olmasın diye uğraşmaya başladım.
- 2 Bileşenli Poliüretan: kullandığım en pahalı ürün buydu. En kötü ürün de buydu. Silikon gibi bir şey, sümük gibi. Bu bide parkeye uygun malzeme diye geçiyor. Nerde nasıl işe yarar bu bilmiyorum ama epey kötüydü.
-Japon Yapıştırıcısı: evet bunu da denedim. Sonuca en çok yaklaştığım ürünlerden bir tanesi japon yapıştırıcısıydı. Tabi sürmesi zor ve kötü kokuyor ama 6 ayın sonunda artik bir sonuca ulaşmmak zorundaydım. Darbe direnci çok yüksek, oldukça sert, hemen kuruyor. Ama uygulamada hata yaparsanız düzeltmesi mümkün değil. Birkaç hata yaptım da. Nedense beyaz bir çizik kaldı. Artık buna takılacak durumda değildim... O sırada tesadüfen yanlışlıkla balkona döktüğüm bir nitro kalıntısı fark ettim. 2-3 ay kadar açık havada kalıp kürlenmişti. Dökülen malzemeyi kazıdım inceledim. Oldukca sert bir hale gelmiş. Bu malzeme ile gerçek bir sonuç alabileceğimi fark ettim. Hem en övülen, en custom shop-vari, en "nitrolu ağaç nefes alır tonu çok iyi olur" denilen malzeme buydu. Başarılı olursam gercek bir katma deger yaratmiş bile olurdum.
- Nitro (yeniden deneme)
Hemen bir kutu nitro sanding sealer bir kutu nitro sonkat aldım uyguladım. Tinerle iyice inceltince uygulaması da kolay. Önceden denediğimde yüzeyi düzleyememistim, yeterince kalın uygulandiginda düz hale getirmek de çok zor değil.
Sonuç olarak nitro kullanarak gitarı çöp olmaktan kurtardım. Şu an sonuçtan gayet memnunum diyebilirim. Beni rahatsız eden pek bir şeyi kalmadı. Gitar artık yeni gibi. Sap da çok rahat oldu. Bahsetmediğim daha pek çok malzeme denedim, amerikadan sipariş etme macerası bile yaşadım ama o detaylara girip daha fazla uzatmak istemem...
Bu satin finish bir gitar ve satin finishlerin en kötü yani, finishin mat/ saten özelliği gittiğinde sapta yapış yapiş bir his oluyor, elin kaymasını önlüyor, yer yer parlak olan kısımlar çirkin duruyor ve çalımı genel olarak kötü etkiliyor. Ben aldıktan 1 yıl sonra gitar bu noktaya geldi. İlk iki yıl epey çaldım. Sonra bir sene ara verdim. Ardından işe girdim çok gitar aldım ve sürekli onu çalmadığım için eskimesi yavaşladı. Ama yine de elime aldığımda 5 dakikada pes ediyordum. 2019 yılında dayanamadım saptaki finishi ve boyayı söktüm, sadece sanding sealer katmanını bıraktım. Elin kaymama sorunu büyük ölçüde azaldı ama aşırı çirkin durdu:
Bir süre böyle idare ettim. Ama bana inanin bu eskidikçe "vintage" görünen bir gitar değil. Biraz daha müdahale etmem gerektiğini düşündüm. Pandemi dönemi başladiğında epey vaktim olduğu icin finishi yenilemek istedim. Bunun ne anlama geldiğini bile bilmiyordum aslında ama bu işin ustasına teslim etsem 500 liraya hallederdi. Bu full refinish fiyatı değil tabi full refinish 2-3 bin civarı ama mevcut finishin üst katmanına müdahale ederek çok daha yeni bır görünüm verilebilirdi. Belki de verilemezdi bilmiyorum ama ben bu işi öğrenmek istedim, giriştim.
İlk önce sanırım epey doğru bir yol izledim. Üst katmanı scotch brite ile hafif zımparaladım. Bu işlem iki gün sürdü. Saptaki çıplak kısma sprey boya sıktık. Sonra tüm gitara sprey vernik uyguladim. Uygulamadan önce epey deneme yapmıştım. Bu yüzden gayet düzgün bir sonuç aldım. Bu arada emg manyetikleri sevmediğim için satmıştım. Gitara dimarzio dp151 aldım. Vernik ve boya kurudu, bir hafta kadar kürlendi. Manyetikleri taktım, aksamları monte ettim. Gitarı topladım, baya güzel oldu sıfır gibi:
İki büyük sorun vardı. 1. Manyetikleri sevmedim. Tarzıma göre çok çok az gain üretiyorlardı (çıkış gücü 7,6 ohm) 2. Sorun ise vahimdi. Uyguladiğım sprey finish hem normal bir gitar finishine göre çok yumuşak (çalarken pena değse veya tırnak değse ezilir iz kalırdı) hem de çok tuhaf nemli gibi bir his bıraktı. Bu verniklerin 15-20 gün beklemesi gerekir, bu şekilde bir ay durdu ama hem sertleşmedi hem nemli his gitmedi. Bu nalburda satılanlar tek bileşenli akrilik vernikler, bunlar böyledir. En kalitelisini bile kullanmanızı tavsiye etmem çünkü 6-7 aylık serüvenimde 10 kutu denedim hepsi çöp.
Mecburen tekrar söktüm. Yüzeye uyguladıklarımı zımparaladım. Bu noktada artık işlerin boku çıkmaya ve gitar deneme tahtasına dönuşmeye başladı. Hem güzel duracak, hem sert olacak malzemeler aradım, denedim. Şunları kullandım:
- Alkid üretan; geç kuruyor ve iyi sertleşmiyor. Amatör hatalarinı düzeltmek imkansız. Sapta bir ara güzel bir sonuç yakaladım ama memnun kalmadim macunsu bir yapısi var. (Bu malzeme ile ilgili halen şüphelerim var, mağza bana bozuk (polimerleşme özelliği gitmiş) bir ürün satmiş olabilir eğer öyle ise ilk seferde sonuca ulaşabilecekken kaçırdım demektir)
- Polyester: denediğim her şey arasında sertliği istediğim gibi olan iki üründen biri buydu. Ama karışımı çok zor. Kokusu zehir gibi. Terasta uygulamama rağmen her saniye kanser soluduğumu hissediyordum (iki kat maske de mevcut elbette) Uygulaması da neredeyse imkansız, üç madde birleştirilerek yapılıyor, birleşimden sonra 1-2 dakikada sürdün sürdün süremedin durdugu kap içinde taşlaşıyor. Bu malzemeyle gitar ve müsvette tahtalarda toplam 30 deneme yaptım, sonuç alamadım.
- Nitroselüloz: Aldım denedim, 5 dakkada kuruyor ama 1 ay kürlenmeyi beklemesi gerekiyor, denemek için o kadar bekleyemezdim. Bir hafta sonunda halen yumuşaktı ve ayrıca düz hale getirmesi çok zor zaten yüzeyi düzgün yapamamıştım. Fazla uğraşmadim daha denenebilecek çok seçenek vardı.
- Ahşap Yağları: bunu ben beceremedim sanırım. İki farkli yağ denedim, bununla gitar tüm dış etkenlere karşı savunmasız kalır gibi duruyordu ayrıca yarısı öyle yapış yapış kaldı, kurumadı. Sökmesi de epey zor oldu. He bu arada gitarın yağlanabilmesi için fabrikada uygulanmış tüm verniklerini sökmek gerekti, epey zor bir iş. Ayni zamanda geri dönülmez bir yola girmiştim artık astardan en üste kadar ben yapmaliydım, üzerine tamamlayabileceğim bir temel kalmamıştı.
- Schellac/Gomalak: Açıkcası gomalakla başarıya ulaştım. Çok da güzel oldu. Bu noktada başarıyla sonuçlandırabilirdim ama gomalak oldukca yumusak ve narin bir finish. Ben daha dayanıklı bir şey istiyordum. Ayrıca gomalağın yılda bir yenileme istediğine dair birşeyler okudum. Koruyuculuğu da oldukca düşük diye bunu da söktüm. Bu süreçte verdiğim en yanlış karar buydu.
Bu noktada artık üç ay zaman geçmişti ve pek çok yeri deforme olmuştu. Seri numarası ve saptaki esp yazısı gitti. Ne kadar dikkat etsem de finishi sökerken biraz ağaç da gidiyor... Bu noktadan sonra artık güzel olsun değil gitar çöp olmasın diye uğraşmaya başladım.
- 2 Bileşenli Poliüretan: kullandığım en pahalı ürün buydu. En kötü ürün de buydu. Silikon gibi bir şey, sümük gibi. Bu bide parkeye uygun malzeme diye geçiyor. Nerde nasıl işe yarar bu bilmiyorum ama epey kötüydü.
-Japon Yapıştırıcısı: evet bunu da denedim. Sonuca en çok yaklaştığım ürünlerden bir tanesi japon yapıştırıcısıydı. Tabi sürmesi zor ve kötü kokuyor ama 6 ayın sonunda artik bir sonuca ulaşmmak zorundaydım. Darbe direnci çok yüksek, oldukça sert, hemen kuruyor. Ama uygulamada hata yaparsanız düzeltmesi mümkün değil. Birkaç hata yaptım da. Nedense beyaz bir çizik kaldı. Artık buna takılacak durumda değildim... O sırada tesadüfen yanlışlıkla balkona döktüğüm bir nitro kalıntısı fark ettim. 2-3 ay kadar açık havada kalıp kürlenmişti. Dökülen malzemeyi kazıdım inceledim. Oldukca sert bir hale gelmiş. Bu malzeme ile gerçek bir sonuç alabileceğimi fark ettim. Hem en övülen, en custom shop-vari, en "nitrolu ağaç nefes alır tonu çok iyi olur" denilen malzeme buydu. Başarılı olursam gercek bir katma deger yaratmiş bile olurdum.
- Nitro (yeniden deneme)
Hemen bir kutu nitro sanding sealer bir kutu nitro sonkat aldım uyguladım. Tinerle iyice inceltince uygulaması da kolay. Önceden denediğimde yüzeyi düzleyememistim, yeterince kalın uygulandiginda düz hale getirmek de çok zor değil.
Sonuç olarak nitro kullanarak gitarı çöp olmaktan kurtardım. Şu an sonuçtan gayet memnunum diyebilirim. Beni rahatsız eden pek bir şeyi kalmadı. Gitar artık yeni gibi. Sap da çok rahat oldu. Bahsetmediğim daha pek çok malzeme denedim, amerikadan sipariş etme macerası bile yaşadım ama o detaylara girip daha fazla uzatmak istemem...
Son düzenleme: