Gossip Girl

Tims Production hemen telif haklarını satın alıp, Küçük Sırlar diye yerli uyarlamasını çekmiş. Yalnız uyarlamada Blair den iki tane. 😀
 
Tüü, dün Kanal D'de gördüğüm bu muydu? Sinem Kobal oynuyordu sanırım. Hakikaten boku çıktı, yakında Seinfeld'e filan da yeltenecekler diye korkuyorum, üşüyorum...
 
Diziyi izledim tam anlamıyla;

1- Sinem Kobal devamlı zırladı. Selana ağlıyor muydu böyle?
2 - Bu dizide 2 tane Blair var; Biri Su adlı karakterin en yakın arkadaşı ve onu deli gibi kıskanıyor, ona zarar verebilecek kadar hemde. İkinci Blair ise aklı hep kötülüğü çalışan, burnu bir karış havada bir çıtır (güya). Su karakterinden nefret ediyor çünkü okulda 3 senedir takıldığı oğlan Su ya asılıyor.

Gossip Girl de olduğu gibi burda da kardeşler var, kolejde ki öğrenciler gibi zengin değiller, kız olan zenginlerin arasına girmeye çalışıyor vs...

Dizi beni tatmin etmedi, çünkü Selena, Blair gibi daşşşş karakterler yok . Özellikle Su karakterini kıskanan iki kız Blair'in tırnağı olamaz maalesef.

Gossip Girl yapacaz diye kasmışlar ama okulda giydikleri üniformalar ne lan öyle! Hele o çoraplar!!! Türkiye de hangi okulda öyle giyinen öğrenciler var çok merak ediyorum?

Ayrıca milletteki bu iphone manyaklığı nedir bilader? Hani, tamam, olur, kullanmak herkesin hakkı ama bir telefon insanların gözüne bu kadar sokulmaz ki!
 
Hahah, Selena ve Blair gibi daşş karakterler olsa diziyi "beğeneceksin" yani? Böyle de ucuz ve tekdüze bir çıkarım yaparım. 😀

Yerli Seinfeld her an gelebilir bak, isyanını hazır et sen inceden. 😀
 
Hatırlamıyorum ben, varsa. According to Jim'i çektiler, Cumaya Kalsa diye... 10.bölümde final yaptı. 😀 Haluk Bilginer olduğu halde kurtaramdı diziyi. 😆 Çünkü Aysun Kayacı gibi yetenek yoksunu bir kadın vardı.
 
Artık biraz da oyuncularda bitiyor iş. Yayınlandığı ülkede başarılı olmuş diye bir şeyin "çakmasını" çekmeyi kabul etme konusunda biraz daha fazla şüpheci olmalılar. Yoksa yapımcının işi bu, aha bu tutmuş hadi bunu çekelim der, gider onla bunla görüşür.
 
şimdiye kadar yapılan butün uyarlamalar hayal kırıklığı oldu bana sorulursa. küçük sırlar da aynı kadere sahip olacak, bariz. bi kere başrol oyuncuları rol yapma özürlü olduğu için baştan kaybediyor. ikincisi ise, ny'ta yaşayan gençlerin hayatının istanbul'a uyarlanmasının acınası biçimde basit kalacak olmasıdır. istanbul'da zengin olmak ve ny'ta zengin olmak başlıkları karşılaştırılırsa, istanbul'dakilerin ne kadar "ne oldum delisi ve görgüsüz" oldukları ortaya çıkacaktır zaten.

kaldı ki senaryo yazarlarının o kadar zeki olduğunu da sanmıyorum. gossip girl'de en azından "chuck" denen efsanevi bir karakter var, ve olaylar çoğunlukla akıllıca örülmüş durumda. ama küçük sırlar'ın böyle zeki bi senaryoya sahip olma ihtimali çok düşük. sebebi de bizim entrika anlayışımızın "aldatma, zenginin fakiri ezmesi, öpüşme - sevişme"den öteye geçemeyeceğidir.
 
Sevişmeyi bile yapamazlar, rtük amca cıs yapar. Ama ilk bölümde Sinem Kobal koca 1 şişe viskiyi kamera zum yapa yapa içti, rtük bir şey dememiş sanırım. Dizinin ilk bölümünde en çok gördüğüm 3 şey:

iPhone.
Kızların almak istediği pahalı yeşil çanta.
Bacak.
 
illnino demiş ki:
Sevişme görmek istiyorsanız "true blood ve spartacus" izleyin derim. 😀
Hepsini görmek için tıklayın...

Ahahah, Tudors'u da unutmayalım. 😀

(Bkz: Seks sahnesi mantığıyla dizi, gemicilik mantığıyla Titanic izlemek)

Hakikaten, Tudors konuşsak yahu. Bu başlığa bu kadar mesaj attığıma inanamıyorum. 🙂
 

Geri
Üst