Videoda inanın öyle bir tez savunulmuyor. Ayrıca elemanın Amerika'lı bir özel yapım gitar üreticisi olarak bunları söylüyor olması (amca, Jarret Guitars'ın sahibi) , geyik deyip geçmeden önce , bize biraz "ya bi dakika ne demek istiyo bu adam" diye düşündürmesi gerekmiyor mu?
e öyleyse aradaki fiyat farkı neden? sadece malzeme kalitesi mi? ya da hint üretimi jackson almakta mantıklı öyleyse binlerce dolar para sayacağımıza?? yanlış anladığım bir şey varsa yanlışı anlatırsanız sevinirim, kusura bakmayın🙂**
Aynen öyle.
Adam bir lütiye ve gitar üreten bir firmanın da sahibi olarak vidyonun hiçbir yerinde 'özen ya da özensizlik' ile ilgili herhangi bir şey söylemiyor. Yabancı dilde bir vidyo olduğu için belki bazı yanlış anlaşılmalar olabilir. Özetle; ''İster Uzakdoğu'da üretilmiş olsun, isterse Abd'nin en ünlü firmalarından birinde, yapım süreci esnasında (fret çakma, sapa son şeklinin verilmesi vs. gibi işlemler) tüm gitarlar hem el işçiliğiyle yapılıyor hem de makinalar yardımıyla yapılıyor. Yani, en bilindik dünya devi firmalar da dahil olmak üzere hiçbir gitar tamamen makina marifetiyle üretilmiyor. Hepsinde bir yerlerde insan emeği var. Bu nedenle size tamamen *el yapımı* diye pazarlanan veya yapım aşamasındaki işlemleri bilmediğiniz için sizin öyle (komple bilgisayarlı makinadan çıkma ya da makina kullanmadan tamamen handmade!) zannetiğiniz markası meşhur gitarlara gidipte bu gerçeği bilmeden çok farklı ve üst düzey bir ürün satın alıyormuş gibi gaza gelip 10 binlerce dolar vermeyiniz.''
Diyor amcamız, bir miti-şehir efsanesini yıkmak maksadıyla. Benim vidyodaki izahatten anladıklarım ve üzerine eklediğim şahsi yorumum böyle.
e öyleyse aradaki fiyat farkı neden? sadece malzeme kalitesi mi? ya da hint üretimi jackson almakta mantıklı öyleyse binlerce dolar para sayacağımıza?? yanlış anladığım bir şey varsa yanlışı anlatırsanız sevinirim, kusura bakmayın🙂
**
Aynen öyle.
Adam bir lütiye ve gitar üreten bir firmanın da sahibi olarak vidyonun hiçbir yerinde 'özen ya da özensizlik' ile ilgili herhangi bir şey söylemiyor. Yabancı dilde bir vidyo olduğu için belki bazı yanlış anlaşılmalar olabilir. Özetle; ''İster Uzakdoğu'da üretilmiş olsun, isterse Abd'nin en ünlü firmalarından birinde, yapım süreci esnasında (fret çakma, sapa son şeklinin verilmesi vs. gibi işlemler) tüm gitarlar hem el işçiliğiyle yapılıyor hem de makinalar yardımıyla yapılıyor. Yani, en bilindik dünya devi firmalar da dahil olmak üzere hiçbir gitar tamamen makina marifetiyle üretilmiyor. Hepsinde bir yerlerde insan emeği var. Bu nedenle size tamamen *el yapımı* diye pazarlanan veya yapım aşamasındaki işlemleri bilmediğiniz için sizin öyle (komple bilgisayarlı makinadan çıkma ya da makina kullanmadan tamamen handmade!) zannetiğiniz markası meşhur gitarlara gidipte bu gerçeği bilmeden çok farklı ve üst düzey bir ürün satın alıyormuş gibi gaza gelip 10 binlerce dolar vermeyiniz.''
Diyor amcamız, bir miti-şehir efsanesini yıkmak maksadıyla. Benim vidyodaki izahatten anladıklarım ve üzerine eklediğim şahsi yorumum böyle.
Bence Gibson gibi pahalı markaların bütün maliyetlerini topladığınızda yüksek bir rakam çıkıyordur. Tam olarak o işin ne olduğunu hatırlamasam da, gövdenin köşelerini jilet ile sıyıran bir eleman bile vardı. Bunun gibi bir sürü kozmetik ayrıntıyı ayrı ayrı elemanlara yaptırıyorlar. Bu yüzden işçilik maliyeti baya yüksek çıkıyordur tahminimce. Bu maliyeti de fiyata yansıtıyorlardır. Kendini yüksek kalite olarak tanıtan firmaların da amaçları budur zaten. Maliyeti azaltmak istemezler, karı arttırmak isterler.
Yani 2 adamın yapacağı işi 1 adam + 1makineye yaptırıp maliyeti 1 lira düşürüp, fiyatı sabit tutacağına
Aynı işi 3 adama yaptırıp, maliyeti 1 lira arttırıp satış fiyatını 3 lira arttırmayı tercih ederler.
Tabii ki bu el işçiliğinin tona ne kadar katkısı vardır, büyük oranda kozmetik farklar mıdır bilemem.
O zaman yaş odunla kovalarız seni 😀Peki ya 2 adamın yapacağı işi 1 adam + 1 makineye yaptırıp maliyeti 1 lira düşürüp fiyatı da arttırırsak :hungry:
Yıllardır aynı tartışma... Bırakın bu işleri 😀
Bir de şöyle bir durum var, bir gitardan tonu dışında yabancı tabirle "reliable / durable / road-ready" olmasını beklemek kadar doğal bir şey yok... İlla ki custom shop da değil olay, nice müzisyenler stok gibson veya fenderlerle gayet de güzel çıkıyorlar sahneye, veya stüdyoya giriyorlar... Ama o gitarların en sıradanında bile "belli bir standart" , belli bir malzeme kalitesi var. iyatını hak eder mi onu bilemem. Eminim ki o suntayı guthrie govan'a versek adam yine hepimizin ağzını açık bırakır, ama bu neyi kanıtlar, amaç ne yani?
Buyurun bu da schecter'in sayfasından alıntıdır, sgr serisi gitarlarla ilgili, bunu da ben anlamadım;
"The SGR GUITAR is designed for use with .009 to .042 gauged strings only and heavier gauged strings may cause damage to the instrument. This warranty is void if strings of a heavier gauge other than .009 to .042 are installed on the guitar."
Bu nasıl bir gitar ki sadece 0.9 tel ile kullanmak üzere "özel olarak dizayn edilmiş" ? Yahu truss rod çubuk krakerden mi yapılmış yoksa sap mı bambudan yapılmış 🙂 Bu gitara güvenip .10 tel takamayacakmıyız? Bir de bunu 7 telli modeli de var, 11-60 set tel takıp söyle drop tuning jın jın yapayım desen 2 ay sonra gitarın sapı elinde kalacak demek ki...