Hard Disk'e doğal olarak sadece dijital olarak kodlanmış ses bilgisi kaydedilebilir, oysa bant üzerine sesi analog ya da dijital olarak kaydedebilme seçeneği mevcut, uygun ekipmanla tabii. Hard Disk'te bilgiye ulaşabilme hızı, aynı anda okunabilen bilgi miktarının yüksekliğinin yanında, harici cihazlara senkronizasyondaki pratiklikler ve "non-destructive editing" denen kaydedilen bilginin orijinalini bozmadan sanal olarak o bilgi üzerinde değişiklikler yapabilme gibi imkânlar mevcut, oysa bu bantta mevcut değil, bantta ancak "destructive editing" yapılabiliyor, yani ses bilgisi üzerinde bir değişiklik yaptığınızda değişmiş hali orijinalin üzerine yazılmak durumunda, eğer yeni bilgiyi "bounce" yapacak boş bir kanal mevcut değilse tabii. Buna karşılık bant üzerine kayıttaki dinamik aralık ve analog elektronik devrelerin verdiği sıcaklık ve karakteri bilgisayar ortamının soğukluğunda yakalayabilmek için oldukça büyük bir uğraş gerekiyor.
Analog ile dijital kayıt seçeneklerinden hangisinin sana daha uygun olduğu ise elde etmeye çalıştığın tınıya bağlı. Her ikisinin de birbirine karşı üstünlükleri ve zayıflıkları var. Ayrıca bu kişisel tarz ve müzik lezzetine de bağlı. "Dijital ortamın kolaylıkları varken bant kesip biçmeyle kim uğraşır yahu?" diyenler de var, "abi 24/192 nispeten daha iyi tabii ama hâlâ benim şu 24 kanal 2 inç Studer makinemin verdiği sıcaklığı veren bir AD/DA konvertör çıkmadı karşıma" diyenler de. Bu konuda çok tartışmalar var.
Bu arada her iki dünyanın nimetlerinden faydalanıp önce kayıdı analog banda kaydedip oradan dijital ortama aktaran ve böylece analog ortamın sıcaklığını dijitale aktarabilen prodüktör ve mühendisler de var. Dediğim gibi, bu müzikten ne beklediğine bağlı.