"Bağlantıdakinden çok daha başarılı" kısmı sıkıntılı geldi bana zaten. Bence Schecter'ın sls c1'i ve Rgaix6m başabaş gitarlar. İkisini de bolca denedim ve ikisi de beğendiğim gitarlar. Farklı noktalarda birbirine göre olumlu yanları var. Malzeme kalitesi olarak belki biraz fark bulunur ama işçilik konusunda katılamayacağım görüşlerinize. Hatta malzeme kalitesine ağaçlar dahilse direk iki gitarın üstündeki flame maple ları karşılaştıralım. Orada zaten büyük bir fark bulunuyor. Ibanez'deki flameler sayılabilecek netlikte görünüyorken Schecter kullandığı akçaağaca güvenmediği için kenarlarını bile siyah boyayla kapatmaya çalışmış. Kötü mü ? Hayır değil, o siyah burst olayı gitara farklı bir karakter katıyor ama ağaç olarak net görünüyor. Schecterdaki A ise Ibanezdeki AAA olabilir, ya da aralarında 1 A'lık fark ta olabilir belki. Bu fark gövde ve sap ağaçlarında ne kadar fazladır bilemem.
Ibanez'den gelen ton, bolt on bağlantı 3 parça sap olmasına rağmen gayet geniş ve hissiyatlı. Blackjack sls c1'deki ise sap gövde bağlantısından dolayı daha derin, biraz daha koyu, belki biraz daha sustainli. SD Blackout'lardan dolayı da midleri belirgin belirgin yüksek gainli geliyor ton. İki gitar arasında manyetiklerin netliği açısından uçurum diyebileceğim bir fark var. Blackout değil de diğer SD'li versiyonu varsa ikinci elde onu bilemem, farklıdır mutlaka. Ibanez'de de gotoh kilitli burgular var bu arada, sabit köprü versiyonlarında gibraltar ve tune o matic köprü var. Konu sahibi arkadaş muhtemelen elini tremoloya dayayarak çalmaya alıştı, gibraltar bu sebepten dolayı daha iyi bir seçim olabilir sağ el palm mute rahatlığı açısından.
Bu arada konu sahibi arkadaş bulabiliyorsa uygun fiyata Blackjack SLS C1 alması konusunda ben de desteklerim sizin önerinizi.
@Kemaza Direk Black Metal özelinde yürümek istiyorsan death ve blackçiler schecter severler genelde, sahnede çok schecter görüyorum bu elemanlarda. O açıdan da iyi olabilir. Ama biraz daha yumuşak tarzlarda da iyi clean tonu bekliyorsan mesela üzer o aktif manyetikler. Ibanez bu noktada da daha iyi.
Sanırım yazdıklarımı hızlıca okudunuz ve ilk başta belirttiğim “kişisel tercihler” hakkında yorum yapamayacağımı söylediğim bölümü kaçırdınız.
Ton yapısı, bağlantı biçimi (tasarım), ağırlık vb. nitelik farklılıklarını kıyaslamıyorum. Kore ve Endonezya işçiliği arasında yıllardır bir fark var. Oranları sürekli değişiyor; Kore (WMI) her yıl geriliyor gibi görünürken Endonezya da (alt/ orta segment schecter, ibanez vs.) çıtayı yükseltiyor. Fakat henüz “Kore’den daha iyi” denecek bir durum yok.
Benim aldığım axion label serisi 2 ibanez için de durum aynı. Ben çok şanslı çıktım ve kusursuza yakın iki farklı model elime ulaştı. Fakat sevenstring.org ve benzeri yabancı forumları araştırırsanız sweetwater ve axeplace başta olmak üzere dünyanın farklı noktalarından büyük satış rakamlarına ulaşmış distribütörlerin bu seriden bile birçok modeli kabul etmeyip geri gönderdiğini öğrenebilirsiniz. Buralardan yola çıkarak ben “başarı” yorumumun halen arkasındayım.
Iron label serisinde durum daha da ciddi. Denediğim birden fazla ve farklı modelde keskin fret kenarları, ağaç ve boya işçiliği kusurları ve en önemlisi de sap ve eşik pozisyonlama hatası gibi kritik sıkıntılar mevcuttu, halen mevcut. Yoksa evet, tasarım olarak rga ve rgd modelleri çok başarılı. Keşke işçilikte de hakkı verilseymiş. Araştırarak dünya genelinde ne derece olumlu/olumsuz yorumlara sahip olduğunu öğrenebilirsiniz.
Bu arada alevli akçaağacın kalite sınıfını belirlemek için kullanılan A, AAA ve AAAA (master grade) terimleri yalnızca gerçek ağaç kullanılan gitarlarda geçerli. Bu gitarlarda (hem schecter hem ibanez) ise maalesef “veneer” dediğimiz, Türkçeye de “kaplama” olarak çevirebileceğim çok ince bir tabaka mevcut. Belli bir kalınlığın altına inildiğinde endüstri standartları gereği malzeme artık veneer olarak geçiyor, burayı lüthier bir arkadaş daha detaylı anlatabilir.
Aynı zamanda set-neck, neck thru ve bolt-on birleşimler arasında bir ton yada sustain farkı oluşup oluşmadığını da halen belirsiz olarak kabul etmek gerekir. Burada da farklı başlıklarda yıllar içinde defalarca tartışıldı, yazılıp çizildi. Youtube üzerinde sayısız “kör test” mevcut. İki farklı görüşü savunan tonla makale, araştırma yazısı da cabası, ve sonuç halen insanların neyi nasıl algılamak istediğine göre biçim değiştiriyor.
O yüzden gelin biz bu olayı tona bağlamayalım da çalım rahatlığı ile ilgili bir “tercih” olarak düşünmeye devam edelim şimdilik. Kendi adıma 20 yılda elimden neck thru, set-neck, bolt-on, sabit ve yaylı köprülü, 6 ve 7 telli, yenilikçi ve klasik tasarımlı birçok gitar geçti, bir kısmı da halen elimde ve ben şahsen bu “tona etki” konusunda halen kesin konuşmaktan kaçınırım. Tabi sizin farklı bir birikiminiz, deneyiminiz ve bunlara dayanan tescilli net cevaplarınız vardır, lütfen paylaşın hepimiz faydalanalım.
Nihayetinde amaç steril bilgiye ulaşmak ve başlık sahibini doğru yönlendirmek. Kaldı ki nihai karar yine kendisine ait olacak.
Saygılar.