Issız Adam

Yapım : 2008, Türkiye
Tür : Dram / Romantik
Yönetmen : Çağan Irmak
Senaryo : Çağan Irmak
Oyuncular : Melis Birkan, Yıldız Kültür, Goncagül Sunar, Gözde Kansu, Cemal Hünal, Aslı Aybars, Şerif Bozkurt
Yapımcı : Mustafa Oğuz, Gül Oğuz
Görüntü Yönetmeni : Gökhan Tiryaki
Müzik : Aria
Süre : 1 saat, 45 dk.
Gösterim Tarihi : 7 Kasım 2008

Alper 30lu yaşlarda, gurme sayılacak düzeyde yemek kültürü olan kendi restoranının sahibi iyi bir aşçıdır. Lüks yaşamayı seven, işinde başarılı ama özel yaşantısını her gün farklı kadınlarla birlikte olarak düzene koyamamış, hayatını; yaptığı yemekler, günübirlik ilişkiler, paralı kadınlar üçgeninde yaşayan birisi iken; Hayatının akışı, bir gün Beyoğlu' nun arka sokaklarında, aradığı eski plak için bir kitapçıya girmesiyle değişir.

Ada 20' li yaşlarının sonlarında, güzel, çocuk kostümleri tasarlayıp diken, Alper' in modern yaşamının aksine çok mütevazı, hayatta fazla inişleri çıkışları olmayan genç bir kadındır. Bir gün eski bir kitabi bulabilmek için Beyoğlu' nda dolaşırken Alper ile ayni kitapçıya girer. Çapkın bir adam olan Alper, Ada' nın güzelliğinden etkilenir ve Ada' yı takip etmeye başlar. Ada' nın aradığı kitabi bulmuştur. ilk sayfasına telefon numarasını yazar. Ada' nın işyerine kadar devam eden takip, Alper' in tanışma bahanesiyle aldığı kitabı Ada' ya vermesiyle son bulur. Ada ve Alper' in yaşamlarında ilk defa karşılaştıkları tutkulu aşkın ilk sinyalleri bu kitapla başlar. Alper kopamadığı özgür hayatinin içersinde Ada' ya yer açmaya çalıştıkça, yaşamının daraldığını fark eder. Aşkı ve özgürlüğü arasında kalan Alper' in sessiz çığlıklarını duyamayan Ada, kendini aşkın rüzgârına kaptırmıştır bir kere; Ve yaşam bir kere daha aşk oyununun perdelerini Ada ve Alper için açacaktır.

Issız Adam, modern hayatın yalnızlaştırdığı insanları anlatan, yemekler, anneler, eski şarkılar ve aşk üzerine bir film.

*sinemalar.com'dan alıntıdır...

dün izledim ve gerçektende konunun anlatılışı açısından ve oyuncu performansları açısından oldukça başarılı buldum filmi...
 
Açıkçası, filmin başlarında sıkıldığımı itiraf ediyorum. Çağan Irmak'tan böyle bir film beklemiyordum. Düş kırıklığına uğradım, Çağan'a neler oluyor diye düşünmeye başladım. Çok basit ilerliyordu, böyle devam edemezdi..Etmedi de zaten!
Filmin gelişme ve sonuç kısmı buram buram Çağan kokuyordu yine!
Ben filmi çok beğendim, ve evet yine ağladım!
 
bu kadar sıradan bir konu nasıl olurda bukadar etkileyebilir bilmiyorum çok güzeldi çok beğendim. Çağan Irmak nasıl yapıyor bilmiyorum ama filmde herkes kendinden birşeyler buluyor. Gerek müzikleri gerekse oyuncular müthişti bence.

Sonunda ağlamadım belki ama cuk diye boğazımda birşeyler kaldı. hala etkisindeyim bile diyebilirim...
 
Henüz filmi izlemedim ama film müzikleri hakkında tanık olduğum olayı anlatayım. Sürekli gittigim müzik markette yarım saat içinde 3 kişinin gelip Issız Adam film müzikleri var mı diye sorduğuna şahit oldum. Orda çalışan arkadaşa sorduğumda noluyoruz diye. Arkadaşın dediğine göre ellerine gelen Issız Adam film müzikleri gün içinde hemen bitiyormuş. Filmin müziklerine bu kadar çok talebi görünce merak ettim filmi, gerçi Çağan Irmak var işin içinde gidip görmek lazım.
 
ikinci yarısına kadar zor sabrettigim, ikinci yarısına da e hadi girelim bari sanatcının hakkını yemeyelim bi bakalım olay nedir diye girdigim nitekiminde de iyi ki ikinci yarısına girmişim dedigim sabredilerek izlenmesi gereken film.

filmden aklımda kalan güzel cümle ise ; karda donmak üzeresin, uyumak tatlı geliyo ama öldügünün farkında degilsin..

ayrıca alper karakterinin baskalarının hayatını ödünç alması ve bu yüzden hep acı çekmeye mahkum olup yalnız kalması ıssız ada'm ı aklıma düşürüyo.. ( son cümlemi ben de anlamadım ama ıssız ada'm dır bence olay).
 
Ben de bi fırsatını bulup gidemedim,ama cok izlemek istiyorum.Bazı arkadaslarım mutlaka gitmelisin cok güzel bir film diyor bazısıda cok sıkıcı,basit bir film diyor.En iyisi söylenenlere kulak asmayıp,etki altında kalmayıp gidip izlemek.
 
Filmi bugün itibariyle izledim ve 2 farklı yorumun gelmesini gayet normal buldum. Çok rahat bir şekilde 2 farklı şekilde yorumlanacak bir film bakış açısına göre. Ama benim gibi Çağan Irmak seven, kolay hüzünlenebilen bir adamsanız sizinde hoşunuza gidecektir eminim diğer Çağan Irmak filmlerinde olduğu gibi.

zapin demiş ki:
filmden aklımda kalan güzel cümle ise ; karda donmak üzeresin, uyumak tatlı geliyo ama öldügünün farkında degilsin..

Filmin en vurucu yeri sonu ve yukardaki cümleydi gerçekten bence de. Ayrıca filmin etkisiyle bir anda Hümeyra falan dinleyesim geldi benimde. 😀
 
'' dilerimki mutlu ol sevgilim , ben olmasam bilee hayat gülsün sanaa, günahım boynunda ağlayan bir çift göz bıraktın arkanda '' . . .

gerçekten öyle bir önyargıyla gittimki filme tamamen grubumun baskısıyla yoksa izlemek istemiyordum açıkcası . . .ilk bölüm evet gayet vasat sayılırdı ama yine aşk kokuyodu. . .ama final bölümü dediğimiz sahnede buz kestim tam anlamıyla

spoiler
en son karşılaşma sahnesinde adamın orda '' aslında hiç iyi değilim bok gibiyim '' demesi olayı kopardı zaten . . . 🙁.


ağlamadım ama içimden böyle bişiler koptu yani . . eski aşklarını veya uzaktaki segilini hatırlattı duygulandırdı insanı...kendinize 2 saat ayırın ve şu filmi izleyin , herşeyiyle seviceksiniz heleki müzikleri öyle tatlıki bayılacaksınız. . .
 
Müthiş bir filmdi! Alper ve Ada hepimizin tanıdığı insanlardı aslında ve o insanları yani bizleri, bizlere böyle güzel anlatabilen filmler bir elin parmaklarını geçmez maalesef.
 
Geçenlerde izledim filmi.

İlk yarım saatten sonra bunun bir Çağan Irmak filmi olduğuna inanamadım.Sanki Ferzan Özpetek filmi izliyormuşum gibi geldi bana.İtalyan filmlerindeki gibi sokaklar,avrupai bir yaşam,hoş döşenmiş (hayran kaldım Alper'in eve bu arada) eski tarz evler,görüntü olarak güzel renklerin kullanılması,şaraptı mutfaktı...
İşlenen konuya gelirsek bence güzel bir konu işlemiş Çağan Irmak.Bir erkeğin bağlanamaması olayı,özgürce yaşadığı dünyasını paylaşamama bir nevi ve bunun içinde yaşanan sıradan bir aşk hikayesi.
Filmi güzel kılan en önemli şey ise kullanılan müzikler.Çağımızın metropol hayatındaki bir aşkı eski 70'ler pop şarkılarıyla çok güzel harmanlamış Çağan Irmak.Bence Çağan Irmak kendisi için bir film yapmış,kendini anlatmış izleyiciye diye düşünüyorum.Sanatsal bir kaygısı olmamış bu filminde,diğer filmlerine göre.

Sonuç olarak güzel izlenilesi bir film,yerden yere vurulmayı da göklere çıkarılmayı da haketmiyor.Bu bayram tatilinde zamanınız vardır gidin bir bakın derim.
 
şiddetle gidilmesi tavsiye edilen filmin çıktıgı ilk gün gitmeme ragmen etkisi kolay geçmiyecek bi film.film muzikleri ise şahane....
 
Çok kötü bir filmdi. Film boyunca sıkıcı ve saçma dialoglar baydı beni. Ayrıca oyuncu performanslarıda pek iyi değildi. Ya o gereksiz dialoglarla filmi doldurmuşlar. Off çok kötüydü. O kadar övdüler kendinden bişeyler bulursun dediler ama konu çok basit. Hiç bişey bulamadım. Zaten o filmden kendinden bişey bulan insanda heralde aciz insandır hayatında hiç bişey yaşamamış aşkın sömürgesi altında kalmış biridir heralde. Çok basit abi sürükleyici bir konu yoktu. Ve tekrar söylüyorum dialoglar inanılmaz basit. Bbenim bir kaç arkadaşımla yaptığım günlük dialoglar bile daha fantastik kalıyo. Kısacası hiç beğenmedim
 
son zamanlarda izlediğim en vasat filmlerden birisiydi. insanların neden bu filme delicesine tutkun olduğunu anlayamıyorum. ortada bir şey yok ki? ne doğru düzgün bir ilişki var ne de sürükleyici olaylar. iki insanın arasında doğru düzgün uyum bile yok ki aşk, hoşlanma, bağlılık olsun beklensin. en basitinden cinsellik olayında bile iki tarafta farklı şeylerden hoşlanıyor. filmin sonlarına doğru alper'in kafasının dank edip "ben ne yaptım" demesi bile inandırıcılıktan uzaktı. o düşüncedeki o kişilikteki bir adamdan doğru düzgün bir ilişki beklemekte hata olur. konu çok dağınık işlenmiş, birde plak tutkunu bir insan plağı öyle avuçlarıyla tutmaz, sanat yönetmeni falan bilmiyor muydu plağın nasıl tutulacağını... çok falso var çook.
 
Bu bir çeşit ön-beklentiyle ilgili. Çağan Irmak bir tane güzel film yaptı diye herkes, "Yahu bu adam yapmışsa mükemmeldir!" beklentisiyle gidiyor ve beklentilerinin boşa çıkmasının yaratacağı hayal kırıklığından korktukları için, ne yapıp edip filmi bir tarafından beğenmeye uğraşıyor. Hayatımda tonlarca aşk filmi izledim ama bu kadar saçmasına rastlamadım. Bu benim fikrim.
 

Geri
Üst