Yahu olayın tartışmaya dönmemesi için elimden geleni yapıyorum ama yok olmayacak.
"açıp araştırasım gelmedi" anahtar kelime bu, sorun da bu yani, araştırmadan baştan yargıya varmak ve tutup jam'in doğasından bahsetmek, gerçekten inanılmaz!
Normal şartlarda aynı ortamda çalarken de önce duyup-dinleyip sonra tepki verirsiniz, doğaçlamanın doğası tam olarak böyle bir şey. Bu sistem sadece bunu biraz daha zamana yaymış oluyor (ve bahsettiğim şekilde zaten çalarken geriden takip ettiğinizi unutuyorsunuz, fark edilmiyor), bu kadarını üzerine basa basa söylemem gerekiyor çünkü hala aksi iddia ediliyor. Bu yöntem internette sosyal ağda yayın yapmak ya da kayıt almak için değil ortak bir senkronizasyonu paylaşmak için geliştirilmiş harika bir yöntem. Işık hızı sabiti aşılana kadar da (!) en iyi çalışabilecek yöntem bu, başka türlü her zaman gecikme olacak ya da çok yakındaki insanlarla (madem insana o kadar yakın olacaksam gider çalarım zaten) çalışıyor.
"An" denen şey aslında hiçbir zaman gerçek zaman değil, bu da işin komik tarafı, senkronizasyonla çalarken bu bilimsel ve kısmen "felsefi" mevzuyu da deneyimliyorsunuz. Tüm bunları araştırmak içinizden gelmemiş olabilir ama ortada yüzde yüz gerçekleştiğine dair bir sürü örnekler olduğu halde açıp "araştırmak" içinden gelmeyen birine laf anlatmaya çalışıyorum ve bana jam yapılamaz diyor! İNANILMAZ, cidden bunlar bulunduğumuz coğrafya ile ilgili bir sıkıntı galiba bu, bunu böyle anlatmaya çalışmam bile komik, şu sayfayı üşenmeyip çevirtip NINJAM telegram grubuna koysam iyi eğleniriz. Aslında Almanya'dan biri "imposible music" olarak tanımlıyor da o latife ediyor. Neyse tamam daha da uzatmayayım mevzu karıştı, İstanbul'dan mekan bilen varsa onlar yazsın, konu güme gitmesin.
