K Dergisi

"İnsan kendini yalnızca insanda tanır."


Yeni bir edebiyat dergisi çıktı. Alkım Kitabevi’nin çıkardığı bu haftalık derginin ismi K. Bu dergiyi diğerlerinden ayıran çok önemli bir özelliği var: Fiyatı sadece 1 YTL ve ilk sayısı tam 100 bin basıldı. Peki Türkiye’de bir edebiyat dergisini alacak 100 bin kişi var mı? Alkım Yayınları’nın sahiplerinden Başar Arslan "Bence var" diyor. "Çünkü edebiyat aslında televizyondan daha eğlenceli."

Birkaç yıl önce, çok satan ucuz kitap deneyini ilk başlatan Alkım Yayınları şimdi de aynısını bir edebiyat dergisiyle deniyor. "K" adını taşıyan 1 YTL’lik edebiyat dergisi piyasaya verildi.

Alkım, çoktandır böyle bir dergi çıkarmayı düşünüyordu. Geçen ilkbaharda çalışmalara başlandı. Hem ağırbaşlı, hem çekici ve hem de hareketli bir mizanpaj bulabilmek için çok uğraşıldı.

Alkım’ın sahiplerinden Başar Arslan’a 100 binlik baskıdan nasıl bir sonuç beklediklerini soruyoruz. "Ne kadar satacağını göreceğiz" diyor. "Doğrusu satış rakamına şu anda çok da aldırmıyoruz. Bir YTL ’ye satılan dergiyi yüz bin adet bastık çünkü isteyen herkes bu dergiye ulaşabilsin, okuyabilsin, edebiyat ortak bir konu haline gelsin istedik. Bunu da başaracağız. Türkiye, kalitenin, sanatın, edebiyatın sıkıcı olmadığını keşfedecek. Bu dergiyi okuyanlar, sadece entelektüellerin bildiği yazarların kendilerine ne kadar yakın olduklarını, onları severek bazen de onlara kızarak öğrenecekler. Bu öyle bir dergi ki her okuyucu yeni bir okuyucu daha kazandıracak. Bu dergiyi okuyan birinin okuduklarını kendisine saklaması imkansız, mutlaka paylaşmak isteyecektir. Edebiyatın televizyondan daha eğlenceli olduğunu göstereceğiz."


OKUMA YAZMA BİLEN HERKES HEDEF KİTLE

Derginin hedef kitlesi belli bir entelektüel kesim değil. Başar Arslan "okuma yazma bilen herkes" diyor. K ’yı okuyanlar, edebiyat dünyasının şaşırtıcı arka planını, yazarların olağanüstü hikayelerini, dünya ve Türk edebiyatının dahilerinin hayatlarını öğrenecekler. Sevdikleri kitapların hangi şartlarda yazıldığını görecekler.

"Bu dergiyi okuyan herkesin, anlatacak hikayeleri olacak" diyor Arslan: "Bundan sonra bir kalabalığa girdiğinizde kimin K dergisi okuduğunu kimin okumadığını rahatlıkla anlayacağınızı sanıyorum. Herkesin ilgiyle dinlediği hikayeleri anlatan biri büyük bir ihtimalle bu derginin okuyucusudur. Bu dergi sayesinde, insanların ortak konularının sadece sıradan, ezberlenmiş konular, haberler, dedikodular değil, onlardan çok daha eğlenceli ve derinlikli maceralar olsun istedik. Gençlerin de dostluklarını, ilişkilerini geliştirmekte, bu dergi de okudukları yazılardan yararlanacaklarını, her zaman anlatacak hikayeleri olacağını umuyoruz."

Mehmet Güreli ve Cafer Yarkent’in yayın danışmanı olarak katkıda bulunduğu derginin genel yayın yönetmeni Sabri Beykal, yazı işleri müdürü Rengin Soysal ve Elif Gülümser.

Başar Arslan, "Yazıların hem bilgi veren, hem eğlendiren, hem de edebi bir tada sahip olmasını istedik, bunun için de çok genç ve parlak bir yazarlar ekibi oluşturduk" diyor. "K Dergisi’nden geleceğin Türk edebiyatının yıldızlarının çıkacağını göreceksiniz. Türk edebiyatına hiçbir katkısı olmasa bile yeni ve şaşırtıcı derecede yetenekli yazarlar kazandırmak gibi bir katkısı olacak bu derginin."

NEDEN "K" HARFİ?

"Derginin tek harfli bir ismi olsun istedik", diyor Başar Arslan. "Ama bu harfe bir anlam yüklemek isteyen olursa da K harfi birçok anlamı yüklenmeye hazır bir harf."
 
Hiç kuşkusuz mükemmel bir dergi K. Her sayı birkaç edebiyatçıyı ele alıp derinlemesine, değişik yönleriyle inceliyorlar. Fakat aysu_'nun yanlışı var; şöyle ki dergi yeni değil. Yanlış hatırlamıyorsam 100.000 basılan ilk sayısı 6 Ekim'de çıktı ve o günden bu yana da her hafta çıkıyor. Yakında 1 senesini tamamlayacak yani.
 
Bende direk tarihe baktım noluyo acaba yenisimi çıktı diye 😀

Bir iki defa okudum bende gerçekten ele alınınca son derece zevkle okunabilen bir dergi. bence edebiyatın bazıları için olan sıkıcı yönünün aksine son derece hoş yazılarla çok daha fazla okunabilir bir hal almış.
 
Başından beri takip ettiğim,son haftalarda popüler kültür metası haline geldiği için soğumaya başladığım; saygı duyulası bir yayındır. Zannedersem hedef kitlesi;edebiyata sempati duyan fakat üşengeçlik yapıp uzun eserleri okuyamayan; kendisine kolay okunup tüketilecek yayınlar arayan insanlar olsa gerek.

En sevdiğim sayısı NECİP FAZIL ve TOLSTOY'un olduğu sayısıdır.Ayrıca Rengin SOYSAL'ın arka kapak yazılarının tadına doyulmaz.Okumanızı tavsiye ederim 🙂
 
Aslında daha çok bir çok insanın adını bile duymadığı edebiyatçıların hayatlarındaki ilginç olayları okumak zevk verdi bana. 🙂 Anlatım tarzı ve derginin amacı da tuz biber oldu tabii.
 
"İnsan kendini yalnızca insanda tanır." (özür diliyorum...düzelteyim!)Goethe 'ın bu çok anlamlı sözünü her sayısının üst köşesinde yayımlayan sürükleyici dergi .
 
kesinlikle..dergi o kadar kaliteli ki utanmasam ya bu dergiye 1 ytl az ben biraz daha vereyim falan diyeceğim🙂orası espri tabiiki ama takip etmesi hem bulunabilirlik açısından hem de fiyatı açısından çok uygun bir dergi..
 
benim o dergide hoşuma giden bir dier özelliği de içerisinde filozof hikayelerini anlatmasıdır ha bi ara hangi sayısı olduğunu hatırlamıyorum arka tarafında şöyle birşey okudum

"bir ailede bir yazar yetişiyorsa o aile bitmiştir" die birşey ve inanın hayatta duyduğum en mantıklı söz.. kendimden biliyorum😉
 
Son sayısında Oğuz Atay, Kemalettin Tuğcu, J.K. Toole vs. var. Fark ettim de artık Türk yazarlara daha fazla yer vermeye başladılar.
 
serdar_secme demiş ki:
Zannedersem hedef kitlesi;edebiyata sempati duyan fakat üşengeçlik yapıp uzun eserleri okuyamayan; kendisine kolay okunup tüketilecek yayınlar arayan insanlar olsa gerek.

Bu nedenden dolayı ısınamadım bu dergiye bir türlü...
Edebiyat dergisi dendiğinde seçimim Adam Sanat' tır. Maddi sorunlardan dolayı kapandı, şu sıralar tekrar açıldı.
Varlık kalitesini yükseltti fakat genç yazarlara verdiği desteği azalttı, ki bu misyonunu yitirmesine neden oldu bana göre.
Sonuç olarak Türkiye' deki edebiyat altyapısı göz önünde bulundurulduğunda dergi anlamında ciddi bir boşluk var, bunu herkes kabul edecektir.
Yukarıda saydığım dergi isimleri bile bizim edebi potansiyelimizi yeterince yansıtmıyor.
Çok daha iyisi yapılabilir ve çok iyi de satabilir bence.
 

Geri
Üst