Kafamda Yazdığımı Gitara Dökemiyorum.
- Konuyu açan Enak
- Başlangıç tarihi
Aiyiadam'a katılıyorum. Bir de gitarın klavyesine hakimiyet ve el çabukluğuda bence çok önemli. Tabi ki kulak ve gam bilgisi olmadan ne kadar hakim olunsa da müziği geliştirirken sıkıntı yaşanacaktır. Sahnede doğaçlama yaparken yada evde kayıt yaparken klavyeye hakim olmakta kafamızda yarattığımız müziği aktarmada bence oldukça etkilidir. Bunun içinde egzersiz çalışmak en önemli husustur diye düşünüyorum..
azim çok önemli. en başta ne kadar istiyosun ? bu sorunun cevabını kendine ver. eğer yeterli değilse çalışma azmin onu arttır. he artmıyorsa gitarı bırak. çünkü senin bile dinleyemeyeceğin kötülükte parçalar çalarsın sonsuza kadar. iyi bi yere gelen gitaristlerin öyküsünü oku. mesela zakk wylde nin sıradan bi gününün 12 saati gibson ile geçermiş. slash da aynı şekilde. aynı şekilde matt heafy i okudum günde 8 saat gitar çaldığına dair. öyle üşenerek tembellikle biryere varılmaz. en fazla boynunda gitarla fotoğraf çektirebilirsin. ilerisi gelmez. sıkılmadan bıkmadan deneyeceksin. gerekirse 500 kere gerekirse 1000 kere. sonunda oluyor. örneğin youtube - gaku . adam zakk wylde tekniklerini belli ki yemiş. ve 21 yaşında ortalığı yakmış. bu hırs meselesi. azim meselesi. sonra zaman gelir. hırs yoksa zaman da geçse aynı yerde sekersin. unutma zaman insanları değil armutları olgunlaştırır 😀
Eğer doğru anlıyorsam, kafanda düşündüğün/hayal ettiğin şeyleri gitar klavyesine dökmekte zorlanıyorsun. Bunun nedeni son derece basit: Müzikal olarak yaratıcılığın, gitar klavyesine hakimiyetinin daha önünde gözüküyor. Bu ikisini dengelemen lazım. Bunun için de daha çok gitar çalman lazım.
Herkes kulak eğitiminden bahseder, ama bunun gitarist açısından ne anlama geldiği pek söylenmez. Ben dilim döndüğünce anlatayım: Kulağı gitar klavyesine hakimiyeti ile eşzamanlı gelişen birisi, bir perdeden diğerine, bir telden diğerine hareket ederken kabaca ne ses çıkacağını kafasında (notayı çalmadan önce) duyar. Ayrıca, bir ton içerisinde çalarken (emprovize yaparken diyelim) o tona ait olan ve olmayan notaları fark edebilir. Daha ileri düzeyde ise bu notaların yerlerini gitar üzerinde (çalmadan) fark edebilir. Böylece ton içinde olmayan notaları basmaz, ya da bu ton dışı (yani non-diyatonik) sesleri de kontrollü bir biçimde kullanabilir, çünkü hangisinin ne etki yaratacağını artık kestirebilmektedir.
Burada çok genel bir biçimde "çok çalış" öğüdü verilmiş. Ama daha spesifik olmak lazım. Ben iki şeyi birbirinden ayırmayı ve ikisinin de önemini vurgulamayı tercih edeceğim.
1) ÇALMAK: Keyif için, grupla, tek başına, başkasının parçası,solosu, kendi fikirlerin vs..her neyse... Ama hep ÇALMAK. Mümkün olan tüm boş zamanda. Eğer keyif için çalmak bile sıkıntı oluyorsa öyleyse kişinin enstrüman seçimini yeniden düşünmesi gerekir. Benim tavsiyem, her türlü tarzdaki popüler şarkının üzerinde (radyo, TV vs hernerede çalıyorsa...) doğaçlama yapmak.
2)PRATİK-EGZERSİZ YAPMAK: Çoğumuzu en çok sıkan iştir. Sistemli ve efektif yapılması gerekir. Egzersiz de bence ikiye ayrılır:
a) Fiziksel düzeyde egzersiz: Parmakları kuvvetlendirmek, pena ile çalıyorsan pena hakimiyetini arttırmak için teknik etütler vs... Ayrıca, bend, vibrato gibi daha müzikal estetik/ifade amaçlı teknikler de buna dahildir.
b)Müzikal düzeyde egzersiz: Senin şu anda en çok ihtiyaç duyduğun ve muhtemelen pek yapmadığın egzersizlerdir. Muhtemelen dünyada gitaristlerin de en çok ihmal ettiği egzersizlerdir...
Bir tondaki veya gamdaki notaları gitar klavyesinde öğrenmek ve teklemeden bunları her telde çalabilmek amacıyla yapılır. Yani dizileri/gamları öğrenmek için... İleri düzeyde ise bu yapılardan melodik cümleler/ifadeler yaratmak gerekir.
İstanbul'da olsan bunları yüzyüze de anlatırım. Ama sanırım Ankarada'sın. Bu durumda tavsiyem, dizileri/akorları/arpejleri gitar klavyesinde çalışman için bir sistem/metot/kitap kullanman olur. İyi bir hocadan ders almak da elbette iyi olur.
Son olarak, benim gibi eski kuşak gitarcıların çok alışık olmadığı, ama benim çok fayda gördüğüm bir yöntemi daha anlatayım. Guitar pro yazılımın varsa onu açıp GİTARA EL SÜRMEDEN parçanı tab olarak yazmayı dene. Bu da sesleri ve klavyeyi birleştirmene ve gelişmene yardımcı olabilir.
Benim ara sıra yaptığım bir yöntem var (gülmek yok ama🙄) Bu konuda akademik bilgi sahibi olanlar çok daha pratik ve bilimsel tavsiyeler vereceklerdir tabii ki...
Misal, backing track dinlerken üzerine çok güzel bir gitar solosu aklınıza geliyor... Aklınızdan geçenleri (tek tek notası notasına olmasa da) genel hatları ile ağzınızla mırıldanıp backing track üzerine kaydedin, daha sonra o aklınızdan geçen soloyu çalana kadar tekrar tekrar o kaydettiğiniz sesin üzerine gitar çalmayı deneyin, denemeye değer...
Mikrofona distortion vermekten bahsetmiyorum 😱
http://www.wimp.com/guitarmouth/
Misal, backing track dinlerken üzerine çok güzel bir gitar solosu aklınıza geliyor... Aklınızdan geçenleri (tek tek notası notasına olmasa da) genel hatları ile ağzınızla mırıldanıp backing track üzerine kaydedin, daha sonra o aklınızdan geçen soloyu çalana kadar tekrar tekrar o kaydettiğiniz sesin üzerine gitar çalmayı deneyin, denemeye değer...
Mikrofona distortion vermekten bahsetmiyorum 😱
http://www.wimp.com/guitarmouth/
Gülecek bir şey yok. Ünlü virtüözlerden biri bir röportajında, emprovizasyon lonusu ile ilgili olarak, "bir parçaya gitarı elinize alarak rahatlıkla eşlik edebilirsiniz ancak çaldığınız şeyler, daha önceki el ve gam alışkanlıklarının tekrarından fazlası olmayacaktır. Onun yerine şarkıya "la la la" diye eşlik edip ağzınızla söylediğiniz şeyi gitarla çalmayı deneyin bakalım ne kadar zor olduğunu göreceksiniz" demişti. (kimdi acaba? )
- Konu Sahibi Konu Sahibi
- #10
Çok teşekkür ederim hocam. Kesinlikle haklısınız, egzersiz yaparım ama teknik olur genelde. En çok ihmal ettiğim şey müzikal düzeyde egzersiz, sürekli erteliyorum. Doğaçlama çalıyorum ama çok süper diyeceğim bir şey çıkmıyo hiçbir zaman ortaya. Tavsiyelerinize uyacağım.
O adam çok ayrı bi şey 😒 Bayağı orjinal ve güzel bir fikir bence. Bunu da uygulayacağım, bayağı geliştirici olacağını düşünüyorum. Sağolun 👍
Bu zaten cazcıların emprovize için herkese tavsiye ettiği şeydir; kesinlikle gülünç değil, son derece de ciddi ve yararlı bir süreç. İnsan en kolay kendi sesi ile müzik yapıyor, dolayısı ile en samimi şekilde üretilen müzik de bu muhtemelen. Araya enstrüman girince bir "yabancılaşma" oluyor aslında. Ama cazcılar daha spesifik olarak çaldığın şeyi söylemekten (veya söylediğin şeyi çalmaktan) bahsederler. Rock gitaristlerinin pek yaptığı bir şey değildir. Belki de hatamız buradadır🙂
Gülünecek bir şey yok aslında 🙂 zamanında benimde yapmışlığım var ama backing track üzerine değil kafada bir şey oluştuğu zaman " olm ben bunu eve gidene kadar unuturum" diyip anında kayıt ediyordum eve geldiğimde ise bana yardımcı oluyordu çıkarıyordum 🙂 ve hala aynı şeyi yapıyorum olup olmadık yerde geliyor canım 😀 gelsin gelsin hep gelsin eksik etmesin kendini 🙂
Kulak eğitimiyle ilgili bildiğim ve anladığım kadarıyla iki satır daha yazayım. Türkçe’sini bilmediğim terimleri o şekilde bıraktım. Eksik de olabilir yanlış da, doğrusunu bilen varsa lütfen eklesin.
Önce kulak becerisini üçe ayırayım:
1- Perfect Pitch: Hangi notanın çalındığını net olarak bilebilmek veya sabah yataktan kalkar kalkmaz bir La verebilmek diyeyim.. 🙂 Eğitimle kazanılıp kazanılamayacağı tartışmalı bir konu. Ancak onlarca yıl müzik aleti çalmasına rağmen bu beceriye sahip olmayan insanların olduğu açık.
2- Relative Pitch: Notalar arasındaki mesafelerin (interval diyelim) duyulup, belirlenebilmesi. Bu eğitimle “kesinlikle” geliştirilebilecek bir yetenek. Benim kulak eğitiminde kastım ve hedef aldığım da ağırlıklı olarak bu.
3- Ritim duygusu.
Relative pitch nasıl geliştirilir?
1- Yukarıdaki mesajımda belirttiğim gibi bence en iyi araç dinlediğimiz şarkıların transkripsiyonlarını hazırlamamız ve çalmamız. Ben yardımcı yazılım olarak ASD ve Transcribe! kullanıyorum.
2- Lickleri çalarken sesle eşlik etmek. Bu amaçla blues tavsiye ederim. Ayrıca müzik niteliği olmayan çeşitli egsersizler de çalışılabilir. Örneğin ben ellerimi ısıtmak için ve intervallerin ses ve klavyedeki pozisyonlarını tekrar etmek için örneğin aşağıdaki basit egzersizi her gün yapıyorum. İki yöne doğru da intervali çalıyorsunuz. Tabii ki G yerine klavyede farklı pozisyonlarda da çalışıyorsunuz. Bir gitar dergisi Steve Morse’tan yürütmüş, ben de o dergiden.
3- Destek yazılımları, kitaplar vb. :
a. Yazılım çok. Örneğin “earmaster school” fena değil. Bir sürü Iphone ve Android yazılımı da var.
b. Kitap olarak Gary Willis’in kitabı fena değil. Standart oldu herhalde..
c. David Lucas Burge’ün Relative Pitch Ear Training adlı meşhur bir CD seti var. Ben sık sık dinliyorum. Biraz ağırca bir eğitim, ancak bire bir adamın istediğini yapmasanız da kesinlikle çok faydalı..
d. ..
4- ..
Başka öneriler?
Önce kulak becerisini üçe ayırayım:
1- Perfect Pitch: Hangi notanın çalındığını net olarak bilebilmek veya sabah yataktan kalkar kalkmaz bir La verebilmek diyeyim.. 🙂 Eğitimle kazanılıp kazanılamayacağı tartışmalı bir konu. Ancak onlarca yıl müzik aleti çalmasına rağmen bu beceriye sahip olmayan insanların olduğu açık.
2- Relative Pitch: Notalar arasındaki mesafelerin (interval diyelim) duyulup, belirlenebilmesi. Bu eğitimle “kesinlikle” geliştirilebilecek bir yetenek. Benim kulak eğitiminde kastım ve hedef aldığım da ağırlıklı olarak bu.
3- Ritim duygusu.
Relative pitch nasıl geliştirilir?
1- Yukarıdaki mesajımda belirttiğim gibi bence en iyi araç dinlediğimiz şarkıların transkripsiyonlarını hazırlamamız ve çalmamız. Ben yardımcı yazılım olarak ASD ve Transcribe! kullanıyorum.
2- Lickleri çalarken sesle eşlik etmek. Bu amaçla blues tavsiye ederim. Ayrıca müzik niteliği olmayan çeşitli egsersizler de çalışılabilir. Örneğin ben ellerimi ısıtmak için ve intervallerin ses ve klavyedeki pozisyonlarını tekrar etmek için örneğin aşağıdaki basit egzersizi her gün yapıyorum. İki yöne doğru da intervali çalıyorsunuz. Tabii ki G yerine klavyede farklı pozisyonlarda da çalışıyorsunuz. Bir gitar dergisi Steve Morse’tan yürütmüş, ben de o dergiden.
3- Destek yazılımları, kitaplar vb. :
a. Yazılım çok. Örneğin “earmaster school” fena değil. Bir sürü Iphone ve Android yazılımı da var.
b. Kitap olarak Gary Willis’in kitabı fena değil. Standart oldu herhalde..
c. David Lucas Burge’ün Relative Pitch Ear Training adlı meşhur bir CD seti var. Ben sık sık dinliyorum. Biraz ağırca bir eğitim, ancak bire bir adamın istediğini yapmasanız da kesinlikle çok faydalı..
d. ..
4- ..
Başka öneriler?
Benzer Konular
