Kısa Filmler

Forumun bu kısmına yazan insanlar az çok sinema hakkında bilgi sahibi olan kişiler. Diğer açıdan da sinema için bir şeyler yapmaya çalışanlar da mevcuttur aramızda.

Açmış olduğum bu başlıkta amatör ya da profesyonel olarak hazırlamış olduğumuz kısa filmleri birbirimizle paylaşmak istiyorum. Ayrıca Festivallerde ya da televizyonda bir şekilde izleyip, beğendiğimiz filmleri de paylaşmamızın iyi olacağını düşünüyorum.

İlk olarak ben kendi çektiğimiz kısa filmimizin linkini veriyorum. Çalışma oldukça amatörce ve internete koyabilmek için kalitesi fazlasıyla düşürüldü. Bu sene aldığım Sinema-TV dersinin final ödevi için çekmiş olduğumuz bir çalışma. Kurgusu ve montajı da bizler tarafından Adobe Premier Pro programında yapıldı. Hiç bilmediğimiz bir programı bu şekilde karıştırarak öğrenme fırsatımız oldu.

Birbirimize izleteceğimiz filmlerimizin ya da filmlerin eleştirilerini yaparsak daha iyi işler çıkacağını düşünmekteyim.

Sizler de lütfen bizlerle çekmiş olduğunuz filmlerinizi paylaşınız.

Filmimizin ismi : Beklerken
Oyuncu arkadaşımız forumdan da tanıyabileceğiniz hornydevil nickli kullanıcımız.
Senaryo bana ait.
link : http://rapidshare.com/files/31881303/Beklerken.rar

Biz bir şeyler yapmaya çalıştık. İyi ya da kötü. Peki ya siz?
 
elinize yüreğinize sağlık ne diyeyim.🙂 öncelikle konunun insanoğlu'nun yaşadığı duygulardan birisi hakkında seçilmiş olması onu direkt olarak duygu ile bağdaştırmış. bazı görüntü kaymaları ve ses kaybolmaları dışında başarılı buldum. o sorunlar da ilerde giderilir sanıyorum. karakterin ilk planda karşı karşıya kaldığı fotoğrafla beklenti duygusuyla karşı karşıya özlem duygusuyla karşı karşıya olduğunu anlıyoruz. mutfaktayken karakteri arka plandan gören açıda başlayan savatage 😉 yeterince etkili olmuş bence. inan o an tüylerim diken diken oldu.
gar sahnelerinde de ayrıntılar ön planda tutulmuş. mesela karakterin tekrar dönüp sigara izmaritini alışı... son planlara gelirken yine karakterdeki stres duygusu iyi verilmiş. müzik ise çok iyiydi. "parissienne moonlight" zaten girdiği her ortamı etkili kılıyor. kısa filmin sonuna da ayrı bir hüzün hakim. bana "perfect storm" filminin sonunu hatırlattı. orada da tüyler diken diken olmuştu. ellerinize sağlık diyorum. 🙂
 
Yorumun için teşekkür ederim Bahadır abi. Beğenmene sevindim.

Vermek istediğimiz etkiyi yakalayabilmişsin dikkatli bir izleyici olarak. Yorumun da çok güzel, çok mutlu edici. Tran garındaki sahnelerde tripod kullanamadık maalesef ve gizli bir çekim yapmak zorunda kaldık izin alamadığımızdan dolayı. O yüzden kaymalar maalesef var görüntülerimizde. Diğer bir sorun olan ses ve görüntü hataları da kullandığımız program yüzünden geldi başımıza. Ama olsun böyle komplike bir programda hiç bilmeden bir şeyler yapmaya kalkıştık ve sonuç bu oldu. İlk deneme için iyi sanırım 🙂

Müzik seçimlerimde de biraz dikdatör bir hal sergiledim ama sonuçta güzel bir şey oldu. Arada bir bildiğini okumak iyi oluyor sanırım 🙂
 
Öncelikle ses ve görüntü hatalarının olması normal böyle bir çalışma için ancak daha ilk denemeyse bu, oldukça iyi olduğunu söylemek gerek. Çekimlerde mekanın ön planda oluşu da hoşuma gitti. Zira olay örgüsünden uzak, duyguların ön plana çıktığı çalışmalarda insan ortamın anlatılmasını, sunulmasını istiyor. Böylesi daha vurucu oluyor. Zaten tren garı da çok uygun. Oyuncu arkadaş hornydevil ise gözleriyle beklenti ve özlem duygularını yansıtabilmiş, en çok o sahneyi beğendim sanırım.

Müziğe ise mutlaka değinmek gerek.. Şahsen Anathema ile hiç mi hiç aram olmadığından şarkının kime ait olduğunu anlayamadım ama izledikten sonra yaptığım ilk iş bir arkadaşıma şarkının adını verip "Kimin lan bu" diye sormak oldu. Sözlerini de inceledim, pek güzel, pek vurucu imiş. Diktatörlüğünüzü takdir ettim. 🙂

Ellerinize sağlık, beğendim filmi ben de. Çalışmalarınızın devamını da buraya aktarırsınız umarım.
 
Ilk defa böyle bir sey yapmaniza ragmen yine iyi olmus. Daha programi bilmeden bu kadar yapabilmek iyi yani. Ben genelde sinirlenip kapatiyorum ama siz yine devam etmis bir seyler yapmissiniz en azindan. Ali´yi tanimam biraz guldurdu en basta ama sonra ciddi sekilde durup izledim filmi 🙂 Teknik hatalara bir sey denilecegini sanmiyorum, zamanla ögreniceksiniz ve tabi devam ederseniz yani...

Benim tek sorum film tam ekran degil ya da 16:9 falan degil. Kucucuk bir kare olarak cikti bende. O yuzden biraz ekranin icine girerek izlemek zorunda kaldim. Bir tek bende mi böyle oldu yoksa filmi yaparken amaciniz zaten göruntunun bir kucuk dikdörtgen olmasimiydi?

Benim 3-4 yil önce arkadaslar ile yapilan bir sey vardi ama internete pek koyma hevesim yok. Polis kiligina falan girilmisti ve gözaltina uyusturucu kacakcilari aliniyordu. Baya komik bir sey ama bu tur filmlerden dolayi adamin tekine dava acilmisti, simdi poliste bize dava acmasin yani 🙂
 
sebebini bilmiyorum ama bi sorun nedeniyle izleyemedim henüz ancak böye bir başlığın varlığı bile insanı mutlu etmeye yetiyo. aslında bu başlık için neden bu kadar geç kalındı o da tartışılır ama yine bu başlık ve kısa film için tebrikler, ellerinize sağlık. problemin ne olduğunu anlayınca ilk işim izlemek olucak.
bizim de böyle bi projemiz vardı hatta senaryosunu yazmıştım hazırdı. ancak çekecek olan arkadaş evlenince elini ayağını projeden çekti.
her şeyden önce, sizin filminiz olması ve bunun için çaba sarfetmiş olmanız çok güzel bence. tekrardan tebrikler...
 
Ali önce İstanbul'dan Ankara'ya transfer oldu.. Şimdi yeni basamak sanırım Hollywood olacak.. İşte sıfırdan başlayan bir dava adamının başarı öyküsü!

Öpüyorum canlar, aynen devam.. 🙂
 
Film güzel oldu bence de, birçok sahnenin çekiminde de bulundum, hatta garda konuşan adam benim. 😆 İlk planda düşündüğümüz mekan havaalanıydı aslında ama daha içeriye girerken güvenliğin azizliğine uğrayıp, sivil bir polisten körs yiyerek şehre geri dönmek ve senaryodaki mekanı tren garına uyarlamak durumunda kaldık.

Senaryoya katkılarım, yemek ve ulaşım sponsorluğumdan dolayı kendime teşekkürü borç bilirim. Etmeyenler utansın!

Saygılar...
 
Yorumlarınız gerçekten çok güzel. Çok teşekkür ederim öncelikle.

Sevgili Kadir filmimizin orijinal boyutları 16:9. Ancak premier pro oldukça yüklü bir program. Converter programlarında filmin boyutunu küçültemedik. Biz de sonunda böyle bir yöntem bulduk. Aslında bakma olaya minimalist yaklaştık 😀

Biz devam etmeyi düşünüyoruz. Bunun tadını ve keyfini aldık bir kere. İlk ve son olsun istemiyoruz.

Onur'um sana ne kadar teşekkür etsek az. Biz filmi çektik, sen tüm sıkıntılarımızı çektin. Ayrıca senaryoya katkılarında yadsınamaz gerçek. 😉
 
Katkıda bulunan ve mesaj kutumu dolduran herkese teşekkürü bir borç bilirim 😛 akılda olan birçok proje var ama ilk çektiğimiz filmden sonra aldığımız dersler var tabii ki..bu işi yaparak öğreniyoruz sonuçta..oyunculuk ise doğamda olan birşey zaten 🙂 daha da profesyonelleştikçe daha iyi işler ortaya koyacağımıza inanıyoruz teknik imkanlarımızı arttırabilirsek eğer çok güzel işler ortaya çıkacağından eminim..makyözü de değiştirmek istiyorum bu arada 😛
 

Geri
Üst