Ton yazma hususunun cok gerek donemsel gerek kurallar geregi gerek bestecilerin kisa surede cok fazla beste uretme cabasi olsun bir cok sebebi var.
Tampere sistem oncesi akord sistemi farkli oldugundan bir eser baska bir tona transpoze edilip calinamazdi cunku duyusu cok degisirdi. Bu o donem sebep mesela,
Mozart 35 senelik kisacik hayatina 600 dan fazla eser sigdirmis. Bu gun ben bunlara isim uydurmaya kalksam 3 senem gider.
Mesela muzigin matematiksel formulasyonu icerisinde duygudan uzak ama duyus acisindan mukemmele yakin eserler vermek amaci guduldugu bir donem var. Dogal olarak atiyorum diyor ki sol majorde menuet yazdim diyip geciyor.
Beethoven 14.piyano sonatini yaziyor ona da diyor ki do diyez minor-rebemolmajor. Ama Rellstab dururmu 3. Duble viskinin verdigi yetkiyle koyuyor adini, Moonlight Sonata... tabi Bethoovenin haberi var mi bilmem. Gerci son doneminde soyleselerde duymazdi.
Romantik donemde tabi sanayi almis yurumus ama ekonomi mort, insanlarin durum kotu, hastaliklar tavan, e tabi kilisenin etki de azalmis avrupa bambaska bir medeniyete gecisin acili surecinin son demlerini yasarken, manyagin biri tum bu sikintilarin uzerine kendi kendine dusunurken dertlenip agzindan su sihirli soruyu kaciriyor, "ne icin yasiyorum olm ben?"
Tabi bunu duyan felsefeciler dururmu, ardi ardina yapistiriyolar cevabi hava su toprak tahta. Derken resim, siir, roman babasinin hali hazirda parasini bohem yasam ugruna catir catir harcayan e kadar elit burjuva nadide sanatcisi varsa, kendi yarattiklari depresyon icerisinde paradoksa girip unlu "atom fizigi de profesorlukte yerin dibine batsin" diyerek duyusta kusursuzlugun yada muzikte matematigin degil, insanin benligi ve hissettikleri onemlidir diye klasik sanat toplum icinmidir yoksa sanat sanat icinmidir paradoksuna hic bir cozum sunmadan "zam degil yeniden degerleme" felsefesiyle yaklasinca dogal olarak bir cok esere "ben ic dunyami aha yaziyorum ama hissettiklerinden sen mesulsun" diyerek dinleyiciye muzikal bir dusunceyi empoze edebilecek ifadelerden uzak durmuslardir.
Keza chopin mesela c# minor gece muzigi yazmistir ama isimden de anlayacagimiz uzere " hani gunduz dinleme yeter gerisi sana kalmis, gunduz dinlersen karismam" diyerek butun sorumlulugu uzerinden atmistir.
Tabi sonra aman ali riza bey tadimiz kacmasin, diye diye her bıyıkliya oy veren halk 2. Dunya savasi vesilesiyle basini sokabilecek tek bir evin kalmadiginin farkina varinca, yine bu sanatcilar felsefeciler artik canli kalmayi basarabilen kim varsa toplasip olaya el ataraktan cikarlar meydanee hepsi birbirinden merdaaane. "ulan kuralli yaptik olmadi kurali yiktik olmadi, icimize donduk olmadi, disari koyduk almadi, dinleyici icin yaptik yine olmadi" diye kara kara dusunen bu sanatci kesim, "yazdigim eseri de, dinleyen seyirciyide, su veren itfaiyenin hortumunuda" diye sebepsiz bir tepki gosterince modern muzik donemi acilmis ve " ben notami yazaaar ortaya koyarim isteyen ustune alinir isteyen alinmaz ooooh" diyerek, aslinda yasamakta oldugumuz bu gunlerin temelini atmis, yer yer tepkiyle, yer yer sevgiyle karsilanmis ve bence etkileri daha uzun yillar surecek bir doneme imza atmislardir.
Hayir 1 i 2 si bu yersiz ofkeyi gosterip icini dokseler, rahatlayip oturacaklar ama iste insanoglu cabuk gaza geliyor.
Sozun ozu yukarida hikayelestirerek yazdigim muzik tarihi icerisinde gecen hic bir bilginin dogrulugunu (dogru olsa bile) garanti etmiyorum. Merak eden internetten arastirabilir ki zaten yukarida ki gibi basit degil konu.
Besteciler uretimlerinde yukarida da dedigim gibi cesitli sebeplerle sadece tonaliteyi yazip gectiler. Fakat gerek barok gerek daha eskisinde var olan kaynaklardan biliyoruz ki cani istedigi zaman eserine isim verdi istedigi zaman ton yazip gecti.
Kisaca gelenek gorenek iste diyere ozetleyeyim.