@
kalimenjero kardeşim,
@soda88 dostumuz midi klavye ve sanal enstrüman tavsiyesi yapmış. Evet doğru , o da bir alternatif yol ama sana önerdiğimizin dışında farklı bir kulvar.
Neden farklı bir kulvar ?
1-Geleneksel klavye kullanımına göre daha geniş bir ekipman parkuru gerektiriyor olması,
2-Senin örneğinde olduğu gibi ; küçük bütçelerle set-up oluşturulması konusunda, normal klavyeli set-up'lara göre mali açıdan daha dezavantajlı olması ,
3-Canlı müzik / sahne uygulamasında normal klavyelere göre yeterince pratik olamaması.
gibi nedenlerden dolayı midi klavye+sanal enstrüman kullanımını daha farklı bir kulvar olarak kabul edebiliriz.
Bu sistemin temel çalışma şekli şudur ( Konunun yabancısı olduğunu varsayarak ve mümkün olduğunca basitleştirerek anlatmağa çalışacağım ) :
Üzerinde ses bulunmayan ancak gerekli controller'ları barındıran boş bir klavyeyi ( midi klavye) , üzerinde muhtelif kategorilerde sesler bulunduran ve bilgisayar ortamında çalışan yazılımları (VSTI) tetiklemek için kullanıyoruz. Yani midi klavye aracılığı ile bilgisayardaki sanal enstrümanları kullanıyoruz.
Böyle bir sistemin efektif bir şekilde çalışabilmesi için şu ekipmanlar gerekir :
a-) Midi klavye : 61 tuşlu olması genellikle tercih sebebidir. Tuşesi ve malzeme kalitesi düzgün midi klavyelerin 2. ellerinin fiyatları günümüzde 1000.-TL' ler civarından başlamaktadır. Daha orta şekerli midi klavyelerde ise bu rakamlar 600-700.-TL civarlarına düşmektedir.
b-) Laptop : En azından i5 işlemcili ve 4 Gb ramli.
c-) Harici ses kartı : Sanal enstrümanlarda (VSTI) bulunan sesler sonuç olarak dijital formda olan seslerdir. İnsan kulağının bu sesleri duyabilmesi için bu seslerin min. latency (gecikme) ile dijital formdan analog forma çevrilmesi gerekir. Bu çevrimi yapacak olan harici ses kartının da , özellikle kaliteli "digital to analog convertor" lara (DAC) sahip olması elzemdir. ( Örneğin benim tanıdığım ve televizyonda güncel dizilere müzik yapan besteci ve aranjör bir arkadaşın , müziklerinde kullandığı vsti'lar için sırf 24000.-TL'lik harici bir konvertör kullandığını biliyorum. Bu ekstrem örneği konunun önemini vurgulayabilmek için özellikle vermek istedim.) Günümüzde kaliteli çevirici ( konvertör)'lere sahip ses kartlarının 2. el fiyatları 1000-1500.-TL'den başlamaktadır.
d-) DAW proğramı : Cubase, Logic, Studio One , PT vbg. proğramlar. Bazı vsti'ler DAW haricinde çalışmamaktadır. Dolayısıyla lisanslı bir DAW'a sahip olmak önemli bir konudur. DAW ve vsti'leri lisanslı olarak kullanmak ise ; etik tarafı bir yana , pratik açıdan bile çok önemlidir. Özellikle sahnede canlı müzik çalarken ; kullandığın proğramın kırık proğram olması nedeniyle proğramının çökmesi sonucu , müzisyen arkadaşlarına ve dinleyicilerine " pardon " demek istemiyorsan , öncelikle lisanslı proğram kullanmak zorundasın.
🙂 Lisanslı DAW'ların fiyatlarını örneğin Compel'in internet sitesinden öğrenebilirsin. Yanlış hatırlamıyorsam , DAW fiyatları bir ara 600-700.-TL'lerden başlıyor idi.
e-) VSTI proğramları : Esas sound'unu elde edeceğin proğramlar. Bu konuda onlarca/yüzlerce alternatif var. Hepsinin fiyatları da farklı. Ucuzu da var pahallısı da var. Sound'u başarılı olanlar da var başarısız olanlar da var. Yani bu konu çok geniş bir konu. Bu konuyu internetten araştırabilirsin.
f-) Aktif bir dinleme sistemi : VSTI'dan midi klavye ve ses kartı ile alınan sesin duyulabilmesi için ; ( eğer kulaklık kullanılmayacaksa) en azından aktif özellikli bir dinleme sistemine ihtiyaç vardır. Bu bir referans monitör olabileceği gibi , 2+1 sistem de olabilir. Ben referans monitör kullanılmasını tavsiye ederim. Ancak gerçek referans monitörler çok pahallıdır. Gerçi piyasada referans monitörü adı altında 2. elleri 500-600.-TL civarı olan 5 inç'lik monitörler satılıyor. En azından onlar tercih edilebilir.
Görüldüğü gibi midi klavye + vsti olayına girince liste uzadıkça uzuyor. Bunun için başta bu konu farklı bir kulvar dedim. Umarım ne demek istediğimi anlatabilmişimdir.
Şimdi sen de bu anlattıklarım çerçevesinde meseleyi değerlendir ve kendine bir yol çizmeğe çalış.
Bu arada kendimin ne yaptığını söyleyebilirim :
Ben 80'li yıllardan beri bu işlerle ilgileniyorum. Profilimde yer alan ekipman listemden de görebileceğin gibi ; vsti işine hiç bulaşmadım. Bir kaç kez denedim ama derhal bıraktım. Çünkü hardware cihazdan aldığım hazzı bana vermedi. Ayrıca sound olarak da beni tatmin etmedi. Bu yüzden de uzak durmayı tercih ettim. Bugüne kadar hardware cihaza harcadığım para ile de herhalde kendime muhteşem bir vsti kütüphanesi oluştururdum. Ama istemedim.
Tabii bu durum benim için kişisel bir mesele. Herkesin böyle yapması gerekmiyor. Nitekim vsti ile çok güzel işler çıkaran bir sürü insan da mevcut.
Sonuçta karar senin...
🙂