Evet arkadaşlar, şarkının hikayesini anlatıyorum kurulun koltuklara 😀 ;
Aslında hikayenin başlangıcı geçen sene dip barda program yaptığımız döneme rastlar; bir akşam sahneye çıkmadan önce hepimiz teker teker geldik bara, bizi tanıyanlar bilir genelde neşeli insanlarızdır 8) ama o akşam kimsenin neşesi yoktu garip bir biçimde herkesin surat beş karış. Herkes birbirine neyin var diyor ama kimsenin bişey anlattığıda yok, sonra dedik en iyisi gidelim Rembetikoya birer tane içip öyle çıkalım sahneye hem konuşuruz. Neyse efendim gittik rembetikoya birer tane içtikten sonra herkes bülbül kesildi başladı derdini anlatmaya, meğer herkes aynı dertten muzdaripmiş, hani direkt olmasa da ucundan, köşesinden kapak yemişiz birilerinden. Sonrasında açıldık zaten, neşeyle bara giderken ‘ya madem böyle, kapak diye bir şarkı yapalım biz’ dedik. Aradan zaman geçti unutuldu tabi bu konuşmalar. Sonrasında, bu yazın ortalarında birgün grupça ümitlerde kalıyoruz (Gökhan efendi gelemedi maalesef) birazda içilmiş üzerinize afiyet, saat sabahın 3ü sularında ‘aa biz kapak diye bi şarkı yapacaktık yav’ nidasıyla uyuklayan gözlerimiz açıldı; gitarlar alındı ellere, kağıtlar, kalem derken bir anda çıkıverdi kapak işte 😀 ...
Evet görüldüğü üzere bu şarkıyı biraz kendimize yapmış olduk, ama paylaştıkça anladık ki kızlı erkekli, evrensel bir dert bu kapak 🙂 hayırlı uğurlu olsun hepimize, daha az kapaklı bir dünya dileğiyle.. yada belkide iyidir bazen kapak gazımız kaçmaz (tuşe gökhana sevgilerle 🙂 )