Multitrack Recorder ile yeni bir kayıt.

Merhaba,
Yazıları okudukça PC tabanlı bir home studio yerine Multitrack recorder almış olmakla ne kadar yerinde bir karar vermiş olduğumu ( sadece kendi açımdan tabi ki ) görüyorum. 😉

'Once again' isimli şarkının kaydı nasıl yapıldı;

Kullanılan enstrüman ve ekipmanlar: :!:
1. Korg D 1600 Multitrack Recorder
2. Washburn D10SCE Semiakustik Gitar
3. S.B.Dreams Elektro Gitar
4. DR-50 ( Roland Org )
5. SM-58 ( Vokal ) Mik.
6. SM-57 ( Gitar ) Mik.

Kayıtlar farklı mekanlarda gerçekleşti. Bir kısmını arkadaşımın evinde ( Korg D 1600 koltuğumun altına aldım ve gittim, PC ile bu biraz zor olurdu kanımca ) kaydettim. Kaydımın diğer kısmını ise evimde tamamladım. 😱

Şarkının söz ve müziği bana ait olduğundan , yapım aşamasında çok özgür hissettim kendimi, ancak, diğer taraftan bir türlü, 'evet şimdi oldu' diyecek kadar iyi çalınmadığını düşünüyorum hala ( Kirpi, yavrusunu "pamuğum" diye severmiş ). 😳

Parça içerisinde hangi enstrümanlar nerede nasıl kullanıldı: :!:

İlk olarak, arkadaşımın evinde; Roland ile piyano arpejini kaydettik. Arkasından Akustik Gitar ile bas kaydettik.( Tam burada Doruk'un sesini duyar gibiyim "Bass Nerede?" Eminim Bass koymasaydım Doruk'tan sıkı bir eleştiri gelecekti, tam olmadı ancak arkadaşımın elinden bu kadarı geliyor). Yine Org ile pad'ler kaydettik. Buraya kadar olan bölümü Şansal çaldı ( Arkadaşım ).

Arkasından evde Elektro Gitar ile power chords ekleyerek şarkının tansiyonlu bölümüne vurgu yapmaya çalıştım. Aynı bölümde kullandığımız org tonuna da effekt vererek daha tatlı sert bir sound vermeye çalıştım. :roll:

Ardından, akustik gitarları Mahcem'in ( Bu forumda verdiği bir link vardı yerini tam hatırlamıyorum...arayan bulur ) kayıt tavsiyeleri doğrultusunda kaydettim. Bu kayıtları Atalay'ın önerdiği gibi, hem 'on air' hem 'plugged' olarak yapmaya çalıştım.

Son olarak da girişteki elektro Riff, Vokaller ve son bölümdeki solo kaydedildi. Parçanın eğer denilebilirse 'düzenlemelerini' yapmaya çalıştım. Son bölümdeki Solo'yu benden tamamen bağımsız olarak Oben ( diğer bir arkadaşım ) çaldı.Mastering ve Mix'i tamamıyla şahsi zevkime göre yaptım. Ancak bunu yapmaya çalışırken bu forumdan öğrendiğim gibi, hiç bir enstrümanın, diğerinin ayağına basmamasını sağlamaya çalıştım. Korg D 1600 de her kanal için üç band ekolayzer var bir de mid cut seçeneği. Bu seçenekler el verdiği ölçüde üç boyutlu uzayda sesleri konumlandırmaya çalıştım ( Mix ). Parçanın genel akışı içerinde mix başladığı gibi bitmiyor. Şarkıyı Korg da -mevcut bulunan 'Scene' lere ( Sahneler ) bölerek her bir sahne için ayrı effekt ve mix ayarları kullandım. Bunları çok iz miktarlarda yaptığım için net olarak hissedilemeyebilir. 🙁

Zorlandığım noktalar;
1. Elektro gitarın distortionlu tonunu tam oturtturamadım. Distortionu derli toplu olsun istedim ama bir türlü olmadı. Acaba bu Gitarımdan mı kaynaklanıyor. ( S.B. Dreams )
2. Şarkıdaki enstrümanlar kalabalıklaştıkça bunları birbirine değmeden yerleştirmede çok uğraştım.( Olmadı hala biliyorum ).
3. En önemlisi de, uğraş uğraş bir süre sonra pamuk Size diken oluveriyor. 'Sabır Sabır ve Zaman Zaman, ihtiyacın olan' dedim kendime.
4. Baterileri Korg D 1600'un içinde hazır olarak bulunanları kullandım maalesef çok yetersiz.

Sonuç; bana "Pamuğum" gibi geliyor.....size nasıl geliyor yazın ve merak ettikleriniz var ise bana sorun.
'Once Again' isimli şarkıya aşağıdaki link'ten erişebilirsiniz.

http://music.download.com/tumergundem/3600-8743_32-100305068.html?tag=listing_song_artist

Sağlıkla kalın.

Parçanı dinledim:

Önce eline sağlık, ruhu olan bir beste yapmak kolay değil. Sen başarmışsın. 🙂

Teknik konulara gelince:

Vokal kuru olmuş, reverb ile oynaman gerek. Biraz reverb çalışırsan vokalin parçanın içine girecek. Şu anda dışarıda ve ayrı bir mekanda söylüyor.

Hihatlerin tizleri fazla geldi bana.

Gitar tonu sorunle dediğin gibi. Şu flanger veya chorus değerlerini genelde ayarlamak için gitarı yalnızken değil parça içinde çalarken ayarlamanı tavsiye ederim.

Sana naçizane bir (aslında çok önemli) ipucu: Klavyeyi yüzde 12-36 arası bir tarafa, ritm gitarı da aynı şekilde öbür tarafa panlarsan ortam cennete dönecektir. Bilmiyorum sen panladın mı ya da ne kadar panladın.

Duygusu olan bir beste ve sadece teknik konuları aştığın taktirde muhteşem bir miks olabilir ve bunu rahatlıkla yapabilirsin.

Son halini dinlemek isterim.

Kolay gelsin ve eline sağlık 🙂

Selam Tumer!

Gercekten zor bir ise girismissin, bu miksaj herkesin harci degil.

Oncelikle: parcayi begendim. Akor yuruyusleri biraz Pink Floyd- Nobody Home'u hatirlatti (I've got a little black book with my poems in...) nostalji yaptim. 5:48 biraz uzun gibi geldi bana, ama sarki tekduze olmadigi icin biktirmiyor.

Vokal gayet iyi, parcanin havasina ve icerigine uygun, yalniz "again" derken entonasyon kacti kacacak, dikkat! Ses araligi genis bir parca, ama yine de o notaya rahatlikla ulasabilecegini saniyorum, belki kayit heyecaniyla kendini kasiyor olmayasin?

Duzenlemeyi begendim, fakat miksaj onun hakkini veremiyor. Teker teker deginelim:

1) Bass nerede? 😀 Elinizde gercek bass yoksa akustik gitar yerine klavyedeki bass seslerini deneyin. Caldiginiz seyler basit olsun varsin, onemli olan bass gitarin ikamet ettigi frekans mahallesine ulasabilmek. Bunu akustik gitarla basaramazsiniz.

2) Davulun sesiyle oynadin mi bilmiyorum, oynadiysan oynanmamasi, oynamadiysan oynanmasi gerekiyor (agzinla kus tutsan yaranamayacagin durumlardan biriyle karsi karsiyayiz kisaca 😉 ) Ziller cok cinliyor, kick drum yeterince kalin frekanslara inmiyor, orta frekanslarda geziniyor.

Buraya kadar soylediklerimin fonksiyonel ozeti: bass yerine kullanilan akustik gitar ve kotu tonlanmis davul orta frekanslari isgal edip vokali ve gitarlari maskeliyorlar, kalabalik yapiyorlar. Ustelik durmalari gereken frekans araligini bos biraktiklari icin tum kalabaliga ragmen birseyler eksik gibi geliyor kulaga.

3) Distorsiyonlu gitar cok distorsiyonlu ve cok tiz. Herseyi silip supuruyor. Distorsiyon goreceli bir kavramdir. Jimi Hendrix'i dinlersen aslinda oyle deli gibi distorsiyon kullanmadigini farkedersin. Ama biraktigi izlenim cok farklidir. Distorsiyonlu gitar kime gore distorsiyonlu olacak? Bu parcada oldugu gibi akustik gitarin yaninda duracaksa Tube Screamer ayarinda bir overdrive, gerekli kontrasti saglamak icin yeter de artar bile.

4) Ritm calan akustik gitarlarin kaydini ve miksajdaki yerlesimini cok begendim. EQ ile bunlarin 350-400 Hz'den asagi bolumunu traslarsan miksajin daha da rahatladigini gorursun.

5) Vokale compression uyguladin mi? Bence uygula, uyguladiysan biraz daha fazla uygula. Vokalin one cikmasina ve duyulmasina yardimci olur. Bazi yerlerde ne soyledigin hic duyulmuyor (ustelik AKG'lerimle dinliyorum).

Miksaj ve duzenleme icice gecmistir, miksaja basladiginda duzenleme bitmis anlamina gelmez. Miks yaparken de duzenlemeye iliskin kararlar verebilirsin, ornegin bir sesin veya bolumun fazla geldigine karar verir cikarirsin. Ozellikle boyle kalabalik parcalarda bu konuda biraz titiz olmakta fayda var; parcadaki hersey mesajin verilmesine hizmet ediyor mu? Gitse eksikligi hissedilir mi?

Eski calismalarina gore cok daha ileride bir yerdesin, ve artik cok daha zor seyler deniyorsun. Bestelerin, duzenlemelerin guzel. Davul, bass ve distorsiyonlu gitar tonlamasini hallettigin anda kayitlarin da ona yarasir guzellikte olmaya baslayacak.

Tebrik ederim, devamini beklerim 😀

Merhabalar;

Tebrikler , kaydı dinledim - once again olanı .

Hihatler olmamış . İnsanın tüm şarkı boyunca kulağına batıyor .
Gitarlar arkada kalmış . Trampet te öyle ...
Alçak Frekanslar kesinlikle olmamış. Arttırlıması lazım.
Bası akustik gitarla yaptım demiştin. Nerde ben duyamıyorum 🙂 ?
Müziğin etkileyi özelliğini kazanabilmesi için alçak frekans ları göstermen lazım .

...Diye düşünüyorum . Bunlar benim düşüncelerim tabiki de kendine zevkine uygun olanı yapman en iyisi... Beste gayet güzel

Çalışmalarının başaralı olması dileğiyle.

Merhaba,

Bana kalsa,

• Parçanın başındaki 14 saniyelik piyano ihtiva eden introyu çıkartırdım. Açılışı, davul atağı ile başlayan gitarla yapardım. Böylece intro çok iyi patlardı. Aynı zamanda, 30 saniyelik uzun intro 15 saniyeye inerdi. Adını hatırlayamadığım bir Amerika' lı (Ringo Star gibi adamların aranjelerini yapan kişi) şunu söylemişti: "Halk sizin uzun intronuza para vermiyor, melodiye para veriyor."

• Finaldeki, o güzelim gitar soloya kadar olan, vokalin olduğu bölüm (a, b, nakarat) tam 3 kere tekrar edilmiş. Bu da bölüm başı 1 dakika 20 saniyeden tam 4 dakika yapar. Bu da dinleyiciyi sıkar. Bence vokal bölümü 2 kere tekrar edilip, gitar soloya geçilmeliydi. O zaman parçanın süresi 4 dakika 13 saniyeye inerdi.

• Back vokaller parçanın havasına tam oturmamış. Karambol bir durum var orada. Ve, back vokallerin bazı bölümlerinde hafif bir detonelik hissettim.

• Kayda gelince, ince elenip sık dokunmazsa, iyi olmuş derim. Netice de, bu parçayı dinleyecek olan kişilerin ancak 10.000 de biri bu forumda ki sanatçı arkadaşlar kadar müzikal hataları süzecek seviyede bilgi sahibi. En baba gurupların bile sahnedeki performansları stüdyo performanslarının çok çok aşağısında. Ama, konser dinleyicisi halinden memnun. Çünkü, parçayı dinlerken, dinleyicinin kulağı ya parçanın sözlerinde ve melodinin güzelliğinde ya da gitarın çılgın solosunda. Örneğin, şahsen ben, Rolling Stones' un konserlerinden nefret ediyorum. Nerede albüm kayıtları, nerede konser performansları. Ama, buna rağmen, onların bugün artık 50-60 yaşlarında olan hayranları bunu kabullenmiş durumda. Kısacası müzik göreceli bir olay. Beste güzel-kötü demedim. Diyemem de. Çünkü, bir kişinin beğenisinin kıymet-i harbiyesi olduğuna inanmıyorum. Ama, bestenizin aklı başında bir parça olduğu da gün gibi meydan da..

Kolay gelsin.

korsakov

Sarki (beste) gayet guzel.
Produksiyondaki birtakim seylerin duzelmesi iyi olur diger arkadaslar yazdilar (baslar, distorsiyonlu gitarlar, ziller etc..)
Vokaller bir iki yerde hafif sallaniyor (hem on hem de arka seslerde). Vokallerin seviyesi bir nebze arttirabilirsin saniyorum.
Daha once de belirttigim gibi bir iki ufak tefek oynama ile cok daha iyi bir calisma olacak 🙂
Diger calismalirini da bekliyoruz 🙂