Murder King (Tarz?)Şehir?

MURDER KING:

OZGUR OZKAN, Vokal ve Bas Gitar (2002-....) (Soul Sacrifice, Comma, Ran)
FIRAT OZ, Solo Gitar (2005-....) (Definitive, Esir, Ayse Saran)
ONUR AKCA, Davul (2005-....) (Soul Sacrifice, Catafalque, Ayse Saran,...)
OZHAN DENEC, Ritm Gitar ve Klavye (2006-....) (Ayse Saran)
ALPER YUREKOGLU, Ritm Gitar (2005-2008) (2009-....)


***Murder King ilk olarak 2002 yilinda Ozgur Ozkan (Ex-Humanity, Soul Sacrifice, Ascraeus) ve Alper Tabakcilar (Catafalque) tarafindan kuruldu. O zamanki amac barlardaki kendini tekrarlayan sarkilari calmamak yeni ve sert bir tarz ortaya koyabilmekti.

Murder King 2002
-----------------------
Alper Tabakcilar - Guitar (Catafalque Bass Player)
Ozgur Ozkan - Bass/Vocals
Arin Baykurt - Drums (Catafalque Guitar Player)

***Bu kadroyla o zamanin tek uygun mekani CARAVANda sahne alindi. Klasik metal cover'lari ve sert thrash parcalarinin yani sira o zamana kadar barlarda calinmayan COAL CHAMBER, STATIC-X gibi gruplarin parcalarida icra edildi. Bir kisim seyirci anlamakta zorlanirken, bir kisim seyirci ise cok memnundu.

***Proje, temel sorun olan rock bar isletmecilerinin rock muzikten anlamamasi gibi bir gercekler yuzleserek birkac program sonunda, sert caliyorsunuz arkadaslar denerek bitirildi, o donem bu muzigin sahnelenebilecegi baska mekan olmadigi icin proje rafa kalkti.

***yil 2005 oldugunda ozgur ozkan ve onur akca projeyi tekrar hayata gecirmeye karar verdiler, aslinda proje yeni bir bar grubu olusturmakti... fakat proje ozgurun Murder King'in devami olarak dusunmesiyle isimsel olarak ve ayni ruhu tasiyan bir yapida ilerledi. Gruba gitaristler olarak Alper Yurekoglu ve Firat Oz dahil oldu... Iyikide geldiler ve bugune varmamizi sagladilar. Grup 2005 mayisindan - 2007 ocak'ina kadar Cumartesi geceleri sahne aldi. Saglam bir dinleyici kitlesi ve kendilerinden nedense nefret eden ayri bir kitlede olusturdu.

***2006 yilinda grup projelerini ikinci ayagi olan akustik gecelere basladi, oldukca keyif veren proje carsamba geceleri hayata gecirilmeye devam ediyor. Ayrica 2006 ortasindan sonra gruba Ozlem Tekin'le yaptigi calismalardan tanidigimiz Ozhan Denec'te klavyesiyle katilmistir.

Murder King artik sayisi artan ve hayatla problemi olan bir kitleyi temsil ediyor o yuzden markalasmak zorunda. Bu yonde atilimlara baslanmistir. Besteler, yorumlar, yeni programlar ve konserlerle sizinle olmaya sonuna kadar devam edeceklerdir.

http://www.myspace.com/murderkinginfo
 
15 Mart Pazar ANTALYADALAR.İşte ayrıntılar:
n48798282853_1470.jpg

Tarih: 15 Mart 2009 Pazar
Zaman: 17:00 - 20:00
Yer: Orpheus Pub ANTALYA
Facebook event:
http://www.facebook.com/event.php?eid=48798282853
 
Başlığı doğru yere taşıdım.

Lütfen başlığınızı bu bölümün kurallarına göre baştan düzenleyiniz (başlığa tarz ve şehir yazılacak şekilde).
 
Murder King açıkçası yakın arkadaşlarımızla birlikte hayatımızın içinde uzunca bir süre çok önemli bir yer tuttu. Herkesin farklı hobileri vardı elbette fakat ortak ve en yüksek noktada tuttuğumuz yagene olay, cumartesi geceleri Taksim'e gidip Murder King ile eğlenmekti. Öyle ki, 22.00 civarı girdiğimiz mekandan sabah programın bittiği 05.00 sularına kadar aynı masa ve civarında takılıp zamanın nasıl geçtiğini bile anlamadan ayrıldığımız günler oluyordu, bunlar enteresan zamanlardı hakikaten. Şimdi tabii yine ara sıra muadili şeyleri yapsak da çeşitli sebeplerden ötürü çok uzak geliyor o işler, nasıl yaptığımıza bile akıl sır erdiremiyoruz belki çoğu zaman, o tempoyu şöyle bir düşünmek bile yorucu olabiliyor.

Kim ne derse desin Murder King denilen oluşum, bu ülkenin Rock/Metal Barcılığında her yönüyle bir devrimi temsil ediyor. Konser için şehir dışına gitmeye de başlamışlar, sevindim onlar için. Ama gidecekleri şehirlerdeki insanlar için çok daha fazla sevindim; 5 sene kadar Anadolu'da da yaşamış biri olarak oradaki insanların bu tip oluşumlara çok aç ve istekli olduklarını biliyorum. Hatta o kadar açlar ki, unutmuş bile olabilirler, böylesine playliste sahip bir bar grubunun varlığını düşünemezler bile. Grup elemanları parçaları iyi çalıyorlar çünkü hepsi gerçekten yetenekli müzisyenler. Fırat'ın gitar partisyonlarında yaptığı doğaçlamalar/uzatmalar hakikaten orada şarkıları bilen-bilmeyen herkesi kendinden geçirirdi. Özgür ise komple bir sahne adamı görünümündeydi, hele ilk zamanlardaki diyaloğu çok samimiydi seyirci ile. Şimdi değil demiyorum tabii de, şimdiyi bilmiyorum. Ama sanırım o zamanki seyirci de şimdikine göre daha samimiydi. Zaten artık iğne atsan yere düşmüyor, bir cumartesi gecesi 22.00 sularında içeri girip bir masaya kurulabilmek hayalden öte bir şey değil. Uzun zaman sonra uğradığımda bunu gördüm, irkildim desem yeridir. Do-Rock'ın bu denli popüler olmasında aslan payının Murder King'e verilmesinin gerekliliği tartışılamaz.

Evet bunca olumlu şey söyledim... Başlığın açılış yazısında da güzel ve anlaşılır bir özet yapılmış zaten; ve denmiş ki: "Kendilerinden nefret eden bir kitle de oluşturdular". Ben bile, bana bu kadar güzel şeyler hissettiren bu gruba karşı o nefret duygusunun içinde olduğumu itiraf etmeliyim zaman zaman. Çünkü bize yerel insanlarımız içinden bir bar grubu olmasına rağmen böylesine süper canlı performans sergileyip etkili play-list çıkabileceğini kanıtlayıp, medyanın bayıldığı deyim ile "gönüllerimizde taht kuran" grup olarak; bizim için ilk başlarda anlaşılması zor ve müzikal açıdan pek hitap etmeyen bir yola saptılar. Evet, Kylie Minogue kavırlarının başladığı zamanlardan bahsediyorum. "Popçular dışarı, hüeüaa" gibi bir isyanımız yok ama şu Metalcore mu diyorlar ne diyorlar, o yeni işleri sevemiyoruz pek. Hatta hiç. Bunları Murder King'in Thrash olayının hemen hemen kaybolduğu, Heavy olayının da zayıfladığı/sıradanlaştığı zamanlar olarak adlandırabiliriz sanırım. Overkill'lerin, Anthrax'ların, Testament'lerin, Exodus'ların ve süper Heavy parçaların havada uçuştuğu (Kaç kişi bir bar programında Living After Midnight ya da Sins of Omission dinlemişti allah aşkına?) o güzel günlerin ardından yaşadıkları değişime adapte olamamıştık haliyle. Ama bunun da kendi çapında bir devrim olduğunu ve bunu gerçekleştirebilecek hemen hemen tek grubun da Murder King olduğunu, barlara gelmeye başlayan kitlenin talebine cevap vermek adına belki de alınması gerekli olan kararı uygulamaya başladıklarını hazmettik zamanla. Yollarımız ayrıldı ayrılmasına, ama hazmettik. : )

Gerçi grup elemanlarının da -edindiğim izlenim kadarıyla- fazlaca Thrash sever bir halleri yok ama her şeyde olduğu gibi burada da izlemeye gelen kitle, işletmeye para kazandıran kitle belirleyici oluyor haliyle. Cumartesi gecesi ritüelleri bizim açımızdan bozulmuş olsa da bir bar grubu olarak ilk kez "oha, şunu gördün mü", "bak lan ne çalıyorlar" tepkilerini vermek suretiyle yanımdaki arkadaşımı dürtmeme vesile olmaları ziyadesiyle özeldir. Açıkçası Anadolu konserlerinin geri dönüşlerini burada okumak isterim eğer bir şeyler karalayacak birileri varsa. Umarım başarılı olurlar her daim, selam olsun.
 
Kylie Minogue coverını pek ciddiye almamıştım, zaten mizaha yönelip her gece şarkı aralarında Türk Pop Müziği'nden birkaç nakarat da çalardı. Açıkcası sahnedeki o hareketlerini matrak buluyordum.

Sigara dumanından göz gözü görmez iken sahneye doğru yükselen bağırış-çağırışların ardından Dead Skin Mask girişi ve barda bulunan hemen hemen herkesin senkronize olarak kafa sallamasını ve 4,5 defa Only(Anthrax) çalmalarını hala unutamadım.
 
10 şarkı boyunda her şarkı bitişinde "torneydooooooooooooo" diye bağırmamız neticede bizi kırmayıp çalmışlardı 🙂
sağlam grup.başarılar 😉
 

Geri
Üst