clar_em demiş ki:
Herşey iyi güzelde memleketteki bir çok rock? vokalistinin zamanın müzikal trendlerine göre yelken alması pek samimi gelmiyo bana.Önce rock sonra biraz poplaşma sonradan elektronik etkiler en sonundada rock ın yeniden yükselişiyle tekrar öze dönüş hikayesidir, acayip eleştirilebilecek durumlar. Üstelik bu farklı etkilenimlerin mainstream düzeyinde seyrediyo olması da ayrı bir soru işareti...
'Zamanin muzikal trendleri' soylemin cok hosuma gitti. Fakat senin algiladigin muzikal trend ile benim algiladigim galiba cok farkli.
Ben hicbir zaman konu muzik oldugunda (ve bu muzik tarzi, bilgisayar basinda tek bir kisi tarafindan olusturulmamissa) sadece tek bir muzisyene bakmam.
Grubu grup yapan etmen vokalistinin ses rengi, ses araligi ya da gup elemanlarinin ne dinledigi neleri benimsedigi veya enstrumanlarini calis teknikleri degildir bence. Tamam, bunlar cok onemlidir fakat grup olamak kisisel degildir hicbir zaman. Grup uyeleri fikirlerini ve hislerini aciga cikararak birseyler olusturur.
Bir bakima haklisin 'zamanin muzikal trendleri' derken fakat bence farkli bir aciyida kaciriyorsun bu soyleminde.
Muzik elestirmenlerinin bir cogu herhangi bir muzisyenin tarzini degistirmemek adina kendini tekrarlamasini hic olumlu bulmuyor. Benim aklima hemen Yngwie J. Malmsteen ve Stratovarius geliyor. Nereye giderseniz gidin nerede olursaniz olun bu iki grup calarken hangi sarkisi olursa olsun hemen taninir (tabi daha once herhangi bir sarkilarini dinlemisseniz taniyabilirsiniz) bu bi yonden de grup icin iyi birsey olabilir.
'Tarzdan taviz vermemek' adina iyi olabilen birsey hemen ardindan da
'kendini tekrar etmek' olarak karsisina olumsuz bir olay olarak cikar. Yani muzisyen ne kadar iyi olursa olsun bu olay onun degerlendirilmesinde kotu bir faktordur.
Muzisyenlerin bir cogu olusturduklari besteleri bilgisayar basinda bir program yardimiyla yapmiyorlar. Muzigi olusturan herkes icindeki duyguyu, o an aklina gelen melodilere veya sozlere yuklerler. Tabi bana gore isin icine duygu girdigi zaman artik boyut kavrami kalmamistir. Sinirlari olmayan bir dunyada istediginiz gibi davranmakta ozgursunuzdur. Bu sartlar altinda
muzisyen eger ciddi anlamda maddi kaygi tasimiyorsa icinden ne geciyorsa onu yansitir.
Iste belki de taviz vermek ya da vermemek diye bilinen 'tarz' olayi burada yatar.
Ayrica isin soyle bir boyutu da var. Ozlem Tekin ya da bir baskasi, kim olursa olsun bir album yaptiginda, bunu
kimin zevkine ve neyle kiyaslayarak degerlendiriyor insanlar? Bende muzisyenim ama benim sevdigim ve caldigim muzigi kimse severek dinlemk zorunda degil. Ben icimden geleni yansitiyorum her zaman ama bu kimine cok sicak ve guzel gelebilir, kimene de cok zirva ve gereksiz gelebilir...
Kisacasi bu ve bu gibi seyler cok goreceli geliyor bana. Burada kastedilen 'Muzikal Trendler' dunyanin heryerindeki her grubu bagliyor. Belki de bir cok insan icin muzikal trend anlayisi sadece Ozlem Tekinin yaptigi muzik ya da Bon Jovinin son albumu...
Sonuc olarak ben hayati boyunca sadece ve sadece rock muzik dinleyen ya da sadece heavy metal dinleyen ya da sadece rap dinleyen birisini gormedim ve tanimiyorum. Eger varsa ve ayni zamanda ben muzisyenim diyorsa bu cok buyuk bi yanilsama olur. Kendi kendini kandirmaktir bu...
Ki boyle olmadikca da duyulan, dinlenen herseyden etkilenmek dogaldir.
Elinde enstrumani, olanaklari bulunan ve maddi kaygidan uzak bir muzisyen bence tarz ayirimi yapmaz. Aklima tek bir isim geliyor su an o da;
Ritchie Blackmore.
Deep Purple'da gitar caliyordu,
Rainbow'da gitar caliyordu ve simdi de
Blackmores Night'ta gitar caliyor. Ama hicbirinde ayni degil. Hatta bir donemini sevenler digerini sevmeyenler var. Muzisyenlik budur bence. Zamanin birinde iyi birsey yapmissa altinda ezilmek ya da ezilmemek dusuncesi olmamali muzisyende. Yasamini, hayatini tek bir tarzdan tek bir bakisacisiyla gecirmemeli, hayat onu nereye goturduyse onu yansitmali bence...
Ozlem Tekin basligi altinda Ozlem Tekinden belkide cok alakasiz seyler yazdim ama bir muzisyen olarak icimden gecen seyleri ifade etmek istedim sadece kusura bakmayin...