çok teşekkür ederiz söylediklerin için,zaten biz biraz da olsa müziğimize ve enstrumanlarımıza hakim olduğumuzu düşündüğümüzde kendimizi ortaya attık,grubumuzu kesinlikle barda da çalarız diye kurmadık,sevdiğimiz şarkılar vardı onları çaldık hep,ve o şarkıları sevdiğimiz için çook uzun süreler boyunca stüdyoya gidip çalışma isteğimizi kaybetmedik.yani sözümün kısası,bu işe başlarken kimseyi hesaba katmadık(bar müşterisi-dinleyicisi),ama insan zamanla görüyor ki,sevdiğin şarkıları çalarken aldığın keyfi,insanları mutlu edince de alabiliyorsun ve bunun için tarzından çokta taviz vermen gerekmeyebiliyor.neyse böyle mevzulara girmenin bir anlamı yok aslında ,söylediklerin için teşekkür ederiz ama önyargı pek iyi bişey değildir,dungeon da bizim ortamdan ve oradakilerden aldığımız elektrik(küçümseyen,aşağılarca bakan) bizim hiç umurumuzda değildi,biz zaten ne yapabiliriz ne yapamayız biliyorduk,yapabildiğimizi yaptık,bi grup için bir mekanda kendini mutlu ve rahat hissetmekten daha önemli ne olabilir ki?orası bizim için pek bu tanımlara uymadı açıkçası ama yine de güzel bi akşam geçirdik,yani biz tatmin olduk,bizim tatmin oluşumuzu gören insanlar da tatmin oldu,önemli olan da bu zaten.
kurtlar vadisi konusunda haklısınız,ama bu durum da nekadar grup olabildiğimizle ilgili,dört kişi gerçekten bi grup oluşturabildiyse ve bu grubun kuruluş amacı profesyonel sebepler değilse,herhangi bir kurdun yapabilecekleri o dört kişinin umurunda olmaz,bie grup gerektiği anda bizden bukadar diyebilmelidir herhangi bir kurda karşı.
neyse çok uzattım sanırım,ama dost edinmek güzel bişey senin de söylediğin gibi,dostları kaybetmemek daha da güzel bişey tabiiki,öncelik gerçek duygularda olduğu sürece gerçek dostlardan oluşmuş topluluklar asla yıpranmayacaktır zaten.
sizlere de başarılar dileriz...