Pluginlerle başım derde girdi (Bir Sound Sorusu)

@cemburak Sizin yorumunuzu okuyunca bi önceki albümün projelerine dönüp ne yapmışız diye baktım. Catharsis ve dahil olduğu Vaulted albümünün gitar tonu aşağıya eklediğim 3 pluginden ibaret. Bu albümden sonra eve tekrar amfi çekmeye başladığım için o işte yalnızca Fortin Cali'yi Bogren Audio IR'larıyla kullanmıştık. Çok minik bir eq ve devamında exciter.

Ancak bu ton basslardan inanılmaz bir destek alıyor, kick yine low endde ve low midlerde yükün büyük kısmını sırtlıyor, gitarın tizleri yine parlak karakterli zillere ve üstleri daha çok yırtılan vokale alan tanıyacak şekilde kontrollü. Ancak tüm elemanlar bir bütün olarak hareket ettiğinde siz aslında gitarı duyarken, birçok bileşenin ona attığı destekle duyuyorsunuz.

Malesef midi bir davul tercih edildiğinde, midi bas kullanıldığında zaten kaliteli ve özgün bir sounddan uzaklaşma başlıyor. Midi davul, amfi simülasyonları ister istemez bir darlık getiriyor. (Can sıkıntısına In Vaulted albümünü 5150 ile reampledim, 15 dakika boyunca içimden kendime kafamı s*kim dedim. Gerçek amfinin getirdiği genişlik ve satürasyon asla pluginle elde edilemiyor. Ton çok yakın oluyor, olabiliyor ama farklı fiziksel farklar oluşuyor) Hal böyle olunca zaten ister istemez bir cam tavan oluşuyor tepede.

Üstüne bir de pluginlerin çalışma mekanizmasını da iyi kavrayabilmek lazım. Elinizdeki veri bir kere sıfır ve birlere döndü mü sonrasında zincire eklediğiniz her unsur, o veriden birşeyler eksiltiyor. Birşey "miş" gibi duyurabilmek için olması gereken yerleri var edemediği için olmaması gereken yerleri eksilterek o makyajı vermeye çalışıyor diyeyim. Özellikle channel strip, konsol, ya da LA2A benzeri analog rack cihazların simülasyonlarının getirdiği renk aslında birşeyleri de götürüyor. Bu nedenle kimi yeni meraklı bu pluginlere bir "magic dust, unicorn milk" gözüyle bakar ama birçok bilir kişi "stok pluginler yeterlidir." der.

Bu yüzden zincirinizi olabildiğince minimalist tutun. Ham verinizin olabildiğince kaliteli, yüksek çözünürlüklü, dinamik olmasına dikkat edin. Bir müdahale yapmadan önce bunu neden yapmanız gerektiğini anlayın. Yaptığınız her dokunuşu bir sebebe dayandırarak yapın. Mesela bir kompresör ayarlayacaksanız, izlediğiniz tutorialdaki attack, release, ratio, threshold değerlerini doğrudan kopyalamayın. Adamın çalıştığı bpm ve vuruş seriliği sizinkinden ne kadar farklı, siz ne kadar farklı attack ve release süreleri girmelisiniz buna odaklanın. Thresholda odaklanmayın, tutorialdaki göstergeler kaç dB basıyor buna odaklanın.

Çok uzun zamandır bu şekilde iş yapmaya çalışıyorum, her seferinde de nasıl daha da eksiltebilirim gayesiyle hareket ediyorum. Bu sebeple zaten onlarca amfi, gitar deniyor, videolarını paylaşıyorum. Bi o kadar da sizlere aktaramadığım shell kit, trampet, zil vb testlerim mevcut. Hatta az önce yeni işler için demo DI'lara reamp yaparak güncel sound arayışlarındaydık ekibin diğer gitaristi ile. Amfiler elimde aylardır vardı, şarkılar belliydi ancak geçtiğimiz haftasonu grup + prodüktörlerle oturduk farklı mikrofonlar, ziller, shell kitler, trampetler denedik ve güncel işlerin davul soundunu inşa ettim. Ancak bu davul soundu ortaya çıktıktan sonra amfi seçebilirdim. Bu sebeple bugün bakabilme fırsatım oldu.

Güncelde ise yalnızca amfi simülasyonunu haso amfilerle güncelleyip benzer minimalistik dokunuşlarla devam edeceğiz. Zaten albümün stemlerini raw şekilde dinleseniz, bitmiş işle aradaki farkı bile duymayabilirsiniz. O kadar ufak dokunuşlarla yalnızca birbiriyle savaşan yerleri temizlemece, seviye dengelemece ve farklı dinleme aygıtlarında benzer duyuracak, saçma olayları temizleyecek bir mastering işlemi söz konusu.

Bu tavırla bence son işleri bir daha gözden geçirin; biraz fazla kurcalanmanın getirdiği sıkıntılar var gibi. Yalnızca tadında bırakarak daha geniş, daha dinamik, daha sıcak duyurabilirsiniz bence.

Screenshot 2024-12-17 at 21.56.08.webp
 
Öncelikle yardımcı olduğunuz için teşekkür ederim. Paylaştığınız bilgiler ve tecrübeler benim için çok kıymetli.
3 günde öğrenilecek şey tabiki değil. Biraz ilerletmek istiyorum. Okuduğum, izlediğim kaynaklar hep profesyonelliğe adım atma niyetindeki kitle için.
Benim gibiler ne kadar ileri gitmeli, amatör kayıtlarımızı ne zaman "tamamlayabilme" noktasına gelir merak etmiştim.


Bir formülü olsaydı harika olucaktı ☺️

Bir sample bırakıyorum, içinde 2 farklı gitar tonu var.
İdare eder, olmamış, Allah belanı versin cemburak diye yorum yapabilirseniz sevinirim.

175749 eklentisini görüntüle

🤘
allah tependen baksın Burak bence canavar gibi
 
@blackfriday666 Evet Hocam. Bu post ana sayfaya bir yere sabitlenmeli. 3-4 kere okudum. Sayenizde işi bir hayli çözmüş bulumaktayım. Bir hediye yollayayım, bir yemek ısmarlayayım size 🙂

Exciter.
Ücretsiz bir Exciter yükledim ve denedim. Şimdiye kadar hiç aklıma gelmemişti: DAW'lar doğal olarak süper flat bir response'a sahip. Davulundan gitarına... Dümdüz. O yüzden bütün kayıtlar soğuk, presence'den yoksun duyuluyor. (Doğru mu?)
Exciter yerine başka bir yöntem kullandım. Şimdi bir nebze ilerleme kaydetmiş olduğumu umuyorum.

CabIR'lar neredeyse mix ready. Her zaman söylenir ya, tüm efektler zaten güzel olan tonu daha da zenginleştirmek için kullanılır. Ne olduklarını biliyordum ama hiç denememiştim. İnanılmaz bir yelpaze açıldı önümde.

 
@cemburak Estağfurullah hocam, işe yaradığını duymak kafi.

Exciter aslında spektrumdaki boşlukları dolduruyor diyerek kabaca özetleyebilirim. Ancak çok bilinçli kullanılması gerekiyor çünkü fazlası kontrolsüz bir noktaya götürüyor.

DAW konusundaki yorum biraz karambole olmuş. DAW (Digital Audio Workstation) aslında sese etki eden bir unsur değil. Veya çalıştığınız masanın ağacı, yazdığınız yazıya ne kadar etki ederse o kadar etki ediyor diyeyim. Benim "ruhsuz ve çiğ" olarak nitelediğim bileşenler midi davul, amfi simülasyonu, midi bas gibi öğeler. Bu bileşenler "genişlik" olarak adlandırabileceğim kavramda yeterli değil. Hep bir dar duyulma, birbirine benzeme, oynadıkça bozulma, dinamikten yoksun olma durumu söz konusu. Son attığınız örnekte de aslında çok AJFA-vari bir ton duyuyorum ancak tüm vuruşlar çok tepede, sanki gitardaki herşey "127 velocity" ile vurulmuş gibi. Sürekli zirvede, "umph" olarak nitelenen alt bölgelerden çok yoksun ve bu noktaya destek atan güçlü bir basın yokluğunda biraz zayıf kalıyor bence.

Basit bir başka örnek, aynı fortin cali midi davul üstüne çalındığında "biraz şey" duyulabiliyor ama akustik davul üstüne çalınınca farklı duyulmaya başlıyor, eqsuz kompresörsüz 2 dokunuşla ulaşması gereken yere ulaşıyor. Ancak yine de süper değil. Exciter da bir noktaya kadar toplar ama alttaki materyalin ne olduğu ve ne kadar tadında kullanıldığı yine çok değiştiriyor sonucu.

IR konusu bambaşka bir nokta. Kimi IR'lar gerçekten çok makyajlı. Özellikle kimi youtube kanallarında loadbox ve IR kullanarak incelemeler yapıldığını, bir de evvelden kaydedilmiş DI'lar kullanıldığını görüyorum. Bu bence yanıltıcı. Hem rezili vezir edecek EQ dokunuşlarını IR içine yedirebildiğimiz ama işin adını "no post process" koyabildiğimiz için sıkıntı, hem de gerçek bir amfiyi, o amfinin istediği, anlaştığı tuşe ile çalmak lazımken, bu olmadığı için sıkıntı. Plugin amfiler de yine tuşe hissiyatını tamamen götüren ürünler. Hal böyle olunca günün sonunda dinamik olmayan, satürasyondan yoksun bir ürün ortaya çıkıyor.

Aşağıya bir video bırakıyorum. Bu bizim yeni çalışmalarımızın tonal arayış denemelerinden birinin ürünü. Duyduğunuz hiçbirşey doğru düzgün mixli değil, çok çıplak bir yapıda. Ancak davul akustik, gitarlar 5150, bas çalım. Üstüne instagram kompresi falan da vardır. Kendi kayıtlarınızla bir A/B yapın. Ben ikisini peş peşe dinlediğimde birisi 180 derece birisi 120 derece bir açıklığa sahip diyerek hissiyatımı özetleyeyim. Gitar tonuna, kick önde mi geride mi gibi unsurlara odaklanmadan dinleyin; bahsettiğim fark çok daha temel bir fark. Üstelik biz bir de bu davulun daha geniş duyulması için nihai kaydın ardından room kaydetmek amacıyla İstanbul'un en büyük performans salonlarından birine çalıp room kaydedeceğiz. Room işi bile ne IR'la ne reverb pluginleriyle tam olarak olabilen bir iş. Aksini iddaa eden olursa biz de biliyoruz Valhalla'yla Waves H-Reverb'le sendden oda oluşturup low-cut, high-cut, kompresör atıp davul busına yedirmeyi, ama olmuyor işte. 500 tane tutorial var YouTube'da hepsi aynısını söylüyor, oluyor diyor. sonra CLA'nın mix with the mastersından bi kaydın bi roomunu dinliyorsun, 500 videonun da yalan sattığı gerçeğiyle yüzleşiyorsun. 😀



Yine de tekrar en başa dönüyorum. Bu konuştuğumuz konular, akşam bi bira alıp 1 - 2 saat kafa dağıtmak amacıyla yapılan bir sessionda yeri olan hareketler değil. Ama paylaşılan kayıtlar özelinde; gitar tonları bazen güzel geliyor bazen o kadar güzel gelmiyor, ama hepsi varoluşu gereği biraz dar geliyor ve bu darlığın sebepleri aslında gitarla alakalı değil. Bazı tonların da ayrık duyulmasının, soğuk duyulmasının, diğer bileşenlerle birlikte vurmamasının en büyük sebebi yine diğer bileşenlerle anlaşamaması.

Bir de hangi amaca hizmet ettiği önemli. Mesela ben birçok prodüktör tanıyorum, hayatında bi tane sm57 alıp bi tane lambalı amfi önüne koymamış, nasıl duyulduğunu, nerelerin öttüğünü deneyimlememiş. Ama 5 senedir midi davullarla, plugin amfilerle birşeyler yapabildiği için kendine prodüktör diyebiliyor. YouTube'da 500 tane adam "4K öter, 4K'yı kıs" dediği için 4K kısıyor ama bir kere onu 3.5'a ya da 4.5'a kaydırmayı düşünmemiş. Ya da bir grup, vakti var, imkanı var, davulcusu var, ama davulu kaydetmek yerine midi yaslayıp geçiyorlar. Ben şahsen dümdüz tüketici olarak aynı Get Good Drums paketi, aynı Neural tonu, aynı tutorial dokunuşlarıyla duyulan grupları tüketmiyorum (İmkanı olmayanları, özellikle imkanı olmamasına rağmen vizyonlarını ortaya koymaya çabalayan gençleri ve ruhu genç abileri tenzih ediyorum). Ama düşünün adamın cebinde parası var, grup elemanı enstrümanı çalabiliyor, ama bunu yapmayı, zaman ayırmayı kendi şarkısı için yapmıyor. Ama ben hergün binlerce güzel bestenin dolaşıma girdiği bir düzende aynı presetlerle yapılmış 1001.ci şarkıya vakit ayırıp onu desteklemem gerekiyor. Neden, çünkü müzik, çünkü destek rerörerö

Konu biraz genel bilgi paylaşımı tonuna kaydığı için bu kadar açıldım, tüm bu mesailer konusunda kişi kendi konumunu düşünmeli. Sırf takılmaca eğlencesi varsa, kablo kalabalığı, ses seviyesi derdi varsa
-Ses kartı, plugin, eq üzerinden 60 hz lowcut - 8/10kHz civarı high-cut, YouTube'dan aç, backing track indir üstüne takıl. Fazlası yorar ve gereksiz.

Konu birşeyler kaydedeyim, belki yayınlarım, işin biraz mekaniğini anlayayım, düzgün kayıt almayı öğreneyim ise;
-Stüdyolarda amfiler karşısında, davullar karşısında vakit geçirmek; gerçek bir zilin nasıl duyulduğunu, trampetin telinin nasıl bızladığını, kabinin havayı itme hissinin ne olduğunu omuriliğe yazıp, bunları evde taklit etmeye, yaklaşmaya çalışmak olmalı. Multitrack dinlenmeli, bu işin profesyonellerinin raw kanalları her yerde mevcut. Bunların karakteri idrak edilmeli.

Benim grubum var, kayıt işini çözdüm artık prodüksiyon öğreneceğim, orijinal bir sound inşa edeceğim, güçlü duyulacağım gibi kaygılar işin içine giriyorsa, orada işte delirmece başlıyor. Tam olarak ne olduğunu söyleyemem. Sadece eldeki her envanterin vidasına kadar kurcalayabilecek bir meraka, gündelik mesai ve bu macera arasında uykusuz kalmak ama birşeyler öğrenmekten mutlu olabilmeye, asla tatmin olmamaya, kural diye anlatılan hiçbirşeyi kabul etmemeye, sürekli test etmeye, alternatif rotalar aramaya bakıyor. Bir de "Abi X drums, Y amps buldum, bammmmbaşka duyuluyor" ile asla olmadığını söyleyebilirim.

Ben bu başlığı çok alçılarım, bir soruluyor bin yazıyorum. Üstüne sohbet etmekten ve fikir alışverişinde bulunmaktan çok keyif aldığım bir konu; ancak başlık da mesajlar da uzadıkça tüketilmesi zor bir hal alacak. @cemburak hocam, zaten telefonum dahi vardı sizde, istediğiniz konu başlığı üzerine ulaşabilirsiniz. Daha odaklı sohbetlerde bulunuruz. Konunun meraklısı arkadaşlar da benzer şekilde buradan, instagramdan, sorabilir veya anlatabilir. Kendimi kesinlikle bilirkişi olarak görmüyorum; sadece gece 2.30'da bunları yazıp sonra amfi kurcalamaya dönüp, muhtemelen 6 gibi uyuyup, 7.30'da uyanıp işe gidebilecek ve bundan mutlu olabilecek birisiyim.

Olmadı bu cuma bi Kick yayınlarına dönüş yaparız, meraklı arkadaşlarla orada kaynatırız. Sevgiler <3
 
Son düzenleme:
@cemburak Estağfurullah hocam, işe yaradığını duymak kafi.

Exciter aslında spektrumdaki boşlukları dolduruyor diyerek kabaca özetleyebilirim. Ancak çok bilinçli kullanılması gerekiyor çünkü fazlası kontrolsüz bir noktaya götürüyor.

DAW konusundaki yorum biraz karambole olmuş. DAW (Digital Audio Workstation) aslında sese etki eden bir unsur değil. Veya çalıştığınız masanın ağacı, yazdığınız yazıya ne kadar etki ederse o kadar etki ediyor diyeyim. Benim "ruhsuz ve çiğ" olarak nitelediğim bileşenler midi davul, amfi simülasyonu, midi bas gibi öğeler. Bu bileşenler "genişlik" olarak adlandırabileceğim kavramda yeterli değil. Hep bir dar duyulma, birbirine benzeme, oynadıkça bozulma, dinamikten yoksun olma durumu söz konusu. Son attığınız örnekte de aslında çok AJFA-vari bir ton duyuyorum ancak tüm vuruşlar çok tepede, sanki gitardaki herşey "127 velocity" ile vurulmuş gibi. Sürekli zirvede, "umph" olarak nitelenen alt bölgelerden çok yoksun ve bu noktaya destek atan güçlü bir basın yokluğunda biraz zayıf kalıyor bence.

Basit bir başka örnek, aynı fortin cali midi davul üstüne çalındığında "biraz şey" duyulabiliyor ama akustik davul üstüne çalınınca farklı duyulmaya başlıyor, eqsuz kompresörsüz 2 dokunuşla ulaşması gereken yere ulaşıyor. Ancak yine de süper değil. Exciter da bir noktaya kadar toplar ama alttaki materyalin ne olduğu ve ne kadar tadında kullanıldığı yine çok değiştiriyor sonucu.

IR konusu bambaşka bir nokta. Kimi IR'lar gerçekten çok makyajlı. Özellikle kimi youtube kanallarında loadbox ve IR kullanarak incelemeler yapıldığını, bir de evvelden kaydedilmiş DI'lar kullanıldığını görüyorum. Bu bence yanıltıcı. Hem rezili vezir edecek EQ dokunuşlarını IR içine yedirebildiğimiz ama işin adını "no post process" koyabildiğimiz için sıkıntı, hem de gerçek bir amfiyi, o amfinin istediği, anlaştığı tuşe ile çalmak lazımken, bu olmadığı için sıkıntı. Plugin amfiler de yine tuşe hissiyatını tamamen götüren ürünler. Hal böyle olunca günün sonunda dinamik olmayan, satürasyondan yoksun bir ürün ortaya çıkıyor.

Aşağıya bir video bırakıyorum. Bu bizim yeni çalışmalarımızın tonal arayış denemelerinden birinin ürünü. Duyduğunuz hiçbirşey doğru düzgün mixli değil, çok çıplak bir yapıda. Ancak davul akustik, gitarlar 5150, bas çalım. Üstüne instagram kompresi falan da vardır. Kendi kayıtlarınızla bir A/B yapın. Ben ikisini peş peşe dinlediğimde birisi 180 derece birisi 120 derece bir açıklığa sahip diyerek hissiyatımı özetleyeyim. Gitar tonuna, kick önde mi geride mi gibi unsurlara odaklanmadan dinleyin; bahsettiğim fark çok daha temel bir fark. Üstelik biz bir de bu davulun daha geniş duyulması için nihai kaydın ardından room kaydetmek amacıyla İstanbul'un en büyük performans salonlarından birine çalıp room kaydedeceğiz. Room işi bile ne IR'la ne reverb pluginleriyle tam olarak olabilen bir iş. Aksini iddaa eden olursa biz de biliyoruz Valhalla'yla Waves H-Reverb'le sendden oda oluşturup low-cut, high-cut, kompresör atıp davul busına yedirmeyi, ama olmuyor işte. 500 tane tutorial var YouTube'da hepsi aynısını söylüyor, oluyor diyor. sonra CLA'nın mix with the mastersından bi kaydın bi roomunu dinliyorsun, 500 videonun da yalan sattığı gerçeğiyle yüzleşiyorsun. 😀



Yine de tekrar en başa dönüyorum. Bu konuştuğumuz konular, akşam bi bira alıp 1 - 2 saat kafa dağıtmak amacıyla yapılan bir sessionda yeri olan hareketler değil. Ama paylaşılan kayıtlar özelinde; gitar tonları bazen güzel geliyor bazen o kadar güzel gelmiyor, ama hepsi varoluşu gereği biraz dar geliyor ve bu darlığın sebepleri aslında gitarla alakalı değil. Bazı tonların da ayrık duyulmasının, soğuk duyulmasının, diğer bileşenlerle birlikte vurmamasının en büyük sebebi yine diğer bileşenlerle anlaşamaması.

Bir de hangi amaca hizmet ettiği önemli. Mesela ben birçok prodüktör tanıyorum, hayatında bi tane sm57 alıp bi tane lambalı amfi önüne koymamış, nasıl duyulduğunu, nerelerin öttüğünü deneyimlememiş. Ama 5 senedir midi davullarla, plugin amfilerle birşeyler yapabildiği için kendine prodüktör diyebiliyor. YouTube'da 500 tane adam "4K öter, 4K'yı kıs" dediği için 4K kısıyor ama bir kere onu 3.5'a ya da 4.5'a kaydırmayı düşünmemiş. Ya da bir grup, vakti var, imkanı var, davulcusu var, ama davulu kaydetmek yerine midi yaslayıp geçiyorlar. Ben şahsen dümdüz tüketici olarak aynı Get Good Drums paketi, aynı Neural tonu, aynı tutorial dokunuşlarıyla duyulan grupları tüketmiyorum (İmkanı olmayanları, özellikle imkanı olmamasına rağmen vizyonlarını ortaya koymaya çabalayan gençleri ve ruhu genç abileri tenzih ediyorum). Ama düşünün adamın cebinde parası var, grup elemanı enstrümanı çalabiliyor, ama bunu yapmayı, zaman ayırmayı kendi şarkısı için yapmıyor. Ama ben hergün binlerce güzel bestenin dolaşıma girdiği bir düzende aynı presetlerle yapılmış 1001.ci şarkıya vakit ayırıp onu desteklemem gerekiyor. Neden, çünkü müzik, çünkü destek rerörerö

Konu biraz genel bilgi paylaşımı tonuna kaydığı için bu kadar açıldım, tüm bu mesailer konusunda kişi kendi konumunu düşünmeli. Sırf takılmaca eğlencesi varsa, kablo kalabalığı, ses seviyesi derdi varsa
-Ses kartı, plugin, eq üzerinden 60 hz lowcut - 8/10kHz civarı high-cut, YouTube'dan aç, backing track indir üstüne takıl. Fazlası yorar ve gereksiz.

Konu birşeyler kaydedeyim, belki yayınlarım, işin biraz mekaniğini anlayayım, düzgün kayıt almayı öğreneyim ise;
-Stüdyolarda amfiler karşısında, davullar karşısında vakit geçirmek; gerçek bir zilin nasıl duyulduğunu, trampetin telinin nasıl bızladığını, kabinin havayı itme hissinin ne olduğunu omuriliğe yazıp, bunları evde taklit etmeye, yaklaşmaya çalışmak olmalı. Multitrack dinlenmeli, bu işin profesyonellerinin raw kanalları her yerde mevcut. Bunların karakteri idrak edilmeli.

Benim grubum var, kayıt işini çözdüm artık prodüksiyon öğreneceğim, orijinal bir sound inşa edeceğim, güçlü duyulacağım gibi kaygılar işin içine giriyorsa, orada işte delirmece başlıyor. Tam olarak ne olduğunu söyleyemem. Sadece eldeki her envanterin vidasına kadar kurcalayabilecek bir meraka, gündelik mesai ve bu macera arasında uykusuz kalmak ama birşeyler öğrenmekten mutlu olabilmeye, asla tatmin olmamaya, kural diye anlatılan hiçbirşeyi kabul etmemeye, sürekli test etmeye, alternatif rotalar aramaya bakıyor. Bir de "Abi X drums, Y amps buldum, bammmmbaşka duyuluyor" ile asla olmadığını söyleyebilirim.

Ben bu başlığı çok alçılarım, bir soruluyor bin yazıyorum. Üstüne sohbet etmekten ve fikir alışverişinde bulunmaktan çok keyif aldığım bir konu; ancak başlık da mesajlar da uzadıkça tüketilmesi zor bir hal alacak. @cemburak hocam, zaten telefonum dahi vardı sizde, istediğiniz konu başlığı üzerine ulaşabilirsiniz. Daha odaklı sohbetlerde bulunuruz. Konunun meraklısı arkadaşlar da benzer şekilde buradan, instagramdan, sorabilir veya anlatabilir. Kendimi kesinlikle bilirkişi olarak görmüyorum; sadece gece 2.30'da bunları yazıp sonra amfi kurcalamaya dönüp, muhtemelen 6 gibi uyuyup, 7.30'da uyanıp işe gidebilecek ve bundan mutlu olabilecek birisiyim.

Olmadı bu cuma bi Kick yayınlarına dönüş yaparız, meraklı arkadaşlarla orada kaynatırız. Sevgiler <3


Çok emek verilen işler. Sadece bu işlerin araştırılması için internette saatler harcadığınıza hatta harcamaya devam ettiğinize eminim. Dandirik bir konu için bile bazen saatler harcıyorum. Bu dünya ise bambaşka. Bunları yeni başlıyorsan ses kartı al kanka kulaklıkla çalarsıncılara ya da Metallica, Queen, Rammstein, Duman ve Anadolu Rock çalacağım tüm tonları nasıl alırımcılara okutmak lazım. Bu işler kolay değil.
 
@blackfriday666 Evet Hocam. Bu post ana sayfaya bir yere sabitlenmeli. 3-4 kere okudum. Sayenizde işi bir hayli çözmüş bulumaktayım. Bir hediye yollayayım, bir yemek ısmarlayayım size 🙂

Exciter.
Ücretsiz bir Exciter yükledim ve denedim. Şimdiye kadar hiç aklıma gelmemişti: DAW'lar doğal olarak süper flat bir response'a sahip. Davulundan gitarına... Dümdüz. O yüzden bütün kayıtlar soğuk, presence'den yoksun duyuluyor. (Doğru mu?)
Exciter yerine başka bir yöntem kullandım. Şimdi bir nebze ilerleme kaydetmiş olduğumu umuyorum.

CabIR'lar neredeyse mix ready. Her zaman söylenir ya, tüm efektler zaten güzel olan tonu daha da zenginleştirmek için kullanılır. Ne olduklarını biliyordum ama hiç denememiştim. İnanılmaz bir yelpaze açıldı önümde.

175797 eklentisini görüntüle
Yani amacı iyi belirlemek lazım bu kayıt kalitesi evde demo kaydı yapıp şarkının iskeletini belirlemek için gayet yeterli. Bundan iyisine gerek yok zaten. Eğer kayıt yapacaksan sonra kayıtla uğraşmak zaten şarkı yazarının veya müzisyenin işi değil. O miks yapanın master yapanın kayıt teknisyeninin işi.

Eğer şarkı yapmayıp sadece kayıt yapma konusunda kendini geliştireceksen ders alacaksın, insanların peşinden koşacaksın vs. o bambaşka bir olay. O zaman daha az gitar çalmak daha az şarkı yazmakla uğraşmak demek.

Eğer bende Nick Nocturnal, Ola gibi hem onu hem bunu yapacağım diyorsan youtuber olacağım diyorsan buna harcayacağın zamanla getirisinin fizibilitesini yapmak lazım. O konu da doygun durumda. Öncelikle kendi eğlencene bakmak lazım. Birde kendi seçimlerinden şüphe duymamak önemli etim bu budum bu kulağım bu yaptım oldu demek lazım sonu yok.
 
@woodsmoke Pek katılmıyorum bakış açınıza. Bu insanın kabuğunu kırmasına engel bir bakış açısı bence. Konu şarkı omurgasıysa sadece, telefonun mikrofonuna çalmak da yeterli.

Ancak kendi konfor alanımızda mı kalacağız yoksa limitlerimizi mi zorlayacağız. Mesajlarımı dikkatli okuyabildiniz mi emin değilim ancak çoğunlukla; kişinin kulağını eğitmesi, birlikte hareket ettiği enstrümanların mekaniğini anlaması gerektiğini anlatmaya çalıştım.

Hayatında davula dokunmamış, hangi zilden nereye atlanır bilmeyen, yazdığı davul atağını zihninde canlandıramayan, bassını kick paternine göre şekillendiremeyen insanın yazdığı, stok midi davul paketi üstüne gitar riffleri beni malesef heyecanlandırmıyor. Onların yaptığı işi de hiçbir plugin adam etmez zaten, bunu anlatmaya çalışıyorum.

Kendi etini budunu bundan ibaret görüp mutluluğu burada elde edebilenin mutluluğunu yargılamak haddime değil ama ben şu an 1.5 saat uykuyla bu şekilde çalışıyorum laboratuvarımda. Aklım akşam stüdyoya inince yapacaklarımda. Derdim de bu kaygıları güdenlerle iletişimde kalabilmek, paylaşabilmek. Herkese hitap etmek gibi bir kaygım yok.

IMG_8190.webp
 
@woodsmoke Pek katılmıyorum bakış açınıza. Bu insanın kabuğunu kırmasına engel bir bakış açısı bence. Konu şarkı omurgasıysa sadece, telefonun mikrofonuna çalmak da yeterli.

Ancak kendi konfor alanımızda mı kalacağız yoksa limitlerimizi mi zorlayacağız. Mesajlarımı dikkatli okuyabildiniz mi emin değilim ancak çoğunlukla; kişinin kulağını eğitmesi, birlikte hareket ettiği enstrümanların mekaniğini anlaması gerektiğini anlatmaya çalıştım.

Hayatında davula dokunmamış, hangi zilden nereye atlanır bilmeyen, yazdığı davul atağını zihninde canlandıramayan, bassını kick paternine göre şekillendiremeyen insanın yazdığı, stok midi davul paketi üstüne gitar riffleri beni malesef heyecanlandırmıyor. Onların yaptığı işi de hiçbir plugin adam etmez zaten, bunu anlatmaya çalışıyorum.

Kendi etini budunu bundan ibaret görüp mutluluğu burada elde edebilenin mutluluğunu yargılamak haddime değil ama ben şu an 1.5 saat uykuyla bu şekilde çalışıyorum laboratuvarımda. Aklım akşam stüdyoya inince yapacaklarımda. Derdim de bu kaygıları güdenlerle iletişimde kalabilmek, paylaşabilmek. Herkese hitap etmek gibi bir kaygım yok.

175813 eklentisini görüntüle
Üst katta ne var ... Los Pollos Hermanos mu?
 
Yani amacı iyi belirlemek lazım bu kayıt kalitesi evde demo kaydı yapıp şarkının iskeletini belirlemek için gayet yeterli. Bundan iyisine gerek yok zaten. Eğer kayıt yapacaksan sonra kayıtla uğraşmak zaten şarkı yazarının veya müzisyenin işi değil. O miks yapanın master yapanın kayıt teknisyeninin işi.

Eğer şarkı yapmayıp sadece kayıt yapma konusunda kendini geliştireceksen ders alacaksın, insanların peşinden koşacaksın vs. o bambaşka bir olay. O zaman daha az gitar çalmak daha az şarkı yazmakla uğraşmak demek.

Eğer bende Nick Nocturnal, Ola gibi hem onu hem bunu yapacağım diyorsan youtuber olacağım diyorsan buna harcayacağın zamanla getirisinin fizibilitesini yapmak lazım. O konu da doygun durumda. Öncelikle kendi eğlencene bakmak lazım. Birde kendi seçimlerinden şüphe duymamak önemli etim bu budum bu kulağım bu yaptım oldu demek lazım sonu yok.

Evet dengeli bir bakış açısı bence de böyle olmalı. Uzmanlaşmalarda yolunuzu seçmek gerekiyor, uzmanlık konularını da genişletmek mümkün ama bu sefer de derinliği zamanla kaybetme ihtimali var. Hepsinin altından kalkacak kapasiteniz olsa bile ölümlü insanlar olarak zamanımızın sınırı var.

Ayrıca kendi yaptığı besteleri düzenleyenler ile bunu dışardan bir uzmana düzelttirenler arasında şöyle bir fark oluyor. Yani örneğin ben evde grubumuzun kaydını düzenlemeye çalışırken kendi gitarlarıma daha az "dokunduğumu" suçu bas gitarlarda aradığımı hatırlıyorum ama bunu bir profesyonele gösterince hemen sorunu çözmüştü.

Yani çok genel bir örnek ve olaya sadece amatör düzeyde bakılmıyorsa mutlaka işin profesyonellerine gitmek gerekiyor ama ben evde her şeyden biraz bilip bu işi daha iyi toparlarım gibi bir amaç varsa ve zaman da bolsa bu durumda araştırmanın gelişmenin de sonu yok. Bu aşamada da seçtiğiniz yola göre beyniniz hangi aşamada sizi daha çok ödüllendiriyorsa ona meyletmiş oluyorsunuz. Kabaca çalışma prensibi böyle.
 
Gitar pluginlerinde ML Sound Lab'e biraz fazla takılı kaldım. Aslında bütün bunlar illa da o beleş 5150'ü kullanacağım diye başladı 🙂 Neyse ki, Neural DSP'nin 14 günlük deneme sürümleri mevcut. Özellikle Fortin Nameless'a bayıldım. Cali ve Mesa'yı da 2 gündür kurcalıyorum. "X pluginle herşeyi çözdüm" diye bişey yok dediniz, şüphesiz doğrudur ama Neural DSP şuan için bana ilaç gibi geldi 😀

CabIR konusununda aynı anlattığınız gibi duvara tosladım. Ne çeşitleri var. G12, V30, 57, 121, 906, center, off axis neler neler... Ama hiç amfi miklememiş biri olarak, CabIR seçimini ne kadar bilinçli yapabilirim ki... Sadece 24-bit 48khz formatında 1456 tane IR edindim. Şuan IR seçerken sıradan gidiyorum. O da yürümüyor. Hatırlarsanız size özelden bir amfi sormuştum da, siz de bana "onun speakerları tatmin etmez V30'lu bişey bakın" demiştiniz. O gece "speakerdan ne olacak işte" diyip oturdum araştırdım, meğerse speakerın tona inanılmaz etkisi varmış onu öğrenmiştim. Yine de IR'lar konusunda inanılmaz döküman mevcut. Özellikle Fractal Audio'nun sayfalarında güzel guide'lar var.

Yazdıklarınıza istinaden EZdrummer'ı spectrumda inceleyince farkettim ki, seslerin büyük bir çoğunluğu center odaklı. Albüm kaydı yapmayacağım için kitin her parçasını ayrı bir kanala alıp mix etmek gibi bir olayın içerisine giremem. Ableton'daki utility ile biraz width ekledim. Aslında yakın bir arkadaşımın 2 tane davul kiti, sayısız mikrofonu, hatta ecnebi diyarlardan gidip aldığımız bin kanal acayip bir ses kartı var. Benim davullarımı o kaydedecekti ama başka uğraşları nedeniyle sattı beni. Yani benim bu kendini bilmez, amatör uğraşımda davullar her zaman MIDI olarak kalıcak.

Bass konusuna girmeyelim, MIDI zaten olacak şey değil.

Davul konusunda demek istediğim şu, yeni yeni farkediyorum ki, aslında güzel gitar tonları elde ediyorum. Ama bunları davul ile mixlediğimde sonuç korkunç oluyor. Doğru davul seçimi gitarın tonunu doğrudan etkiliyor. Gitar mixin içinde kayboluyor. Yarı cahil bilgime göre, elinde taş tabletiyle Musa peygamber "Mixin içinde kaybolan gitarın midlerini aaaç!" şeklinde Kızıldeniz'in içinden bana doğru geliyor. Ama imar yönetmeliği gibi, limitlerden, ölçülerden hiç bahsetmiyor. Musa out-Süleyman in. Süleyman'ın sandığını aralıyoruz. Bakalım hazineler bize ne gibi zenginlikler getirecek.

Bu konuda humble olmanıza gerek yok 🙂 In Vaulted Halls Emtombed albümünü çıktığı ilk günden beri hepimiz dinliyoruz. Çok güzel bir müzik dinleme köşem var, Fear Inoculum'u zamanında nasıl dinlediysek (hala dinleyen sapıklar var), Edgeflame'i de aynı dikkatle dinliyoruz.

@blackfriday666 Hocam numaranız vardı ama artık yok. Arada whatsapptan mesaj atıyordum ama nezaketinizi suistimal etmemek için kestim.
Başlık uzadı ve belki dediğiniz gibi verimsiz bir hal almaya başlayacak. Siz iyisi mi bir sonraki albümünüze tüm kayıt ve post process'i içeren "making of" çekin 🙂 Öyle bedavaya YouTube'tan izlemek de yok. Merak eden parasını versin DVD'sini alsın izlesin 😀

🤘
 

Geri
Üst