* Otobüsteki, her şeyi bilen ve her şeye karışan amca
Yahu emekli asker misin, muvazzaf apartman yöneticisi misin, yoksa geçmişi dayak atışlarla dolu sınıf öğretmeni misin bilemedim... Yeter abicim bu kadar ciddiye alınır mı lan işe gidiş ve eve dönüş yolunda olan biten.
Sırada bekleyene "sanki öne geçtin sen" diyerek karışır, otobüs şöförüne "bu durakta kısa durdun sen" diyerek karışır (şöförü dellendirdi az daha kaza yapıyorduk bunun yüzünden), balık istifi sıkışık otobüste ayakta duranlar düzgün duruyor mu diye enlem boylam hesabı yapmaya hazır bir surat ifadesiyle her daim sağa-sola bakınarak birine söyleyecek bir şey arar... Yordun bizi abi, git kendine bir araba al sen de rahat et biz de rahat edelim. Yoksa otobüs ahalisi olarak biz toplayıp alacağız sana bir araba.
Daha bana bulaşmadı, bulaşmak için bir neden bulmak adına da gerçekten zorlaması lazım, fakat bulaşırsa nasıl hareket ederim bilmiyorum. Yaşı büyük deyip alttan almak yakışık alanıdır evet; fakat insanın kafası dolu ve sinirleri gergin olabiliyor. Bu adamın evindeki ortamı düşünemiyorum bile. Saat 9'da yatılacak, yat!
* Yine bir otobüs enstantanesi aktaralım fakat bu sefer metro olanından... Orta kapının karşı tarafına yaslanmış gidiyorum, yanımda bir hatun, onun önünde de iki tane eleman...
Hatun biraz öne gitsene dedi çocuklardan birine. Çocuk rahatsızlık mı verdim gibisinden bakıp ne olduğunu anlamaya çalıştı, bu daha sert bir şekilde "gitsene" dedi. Ama bakıyorum yani çocuğun yaptığı bir şey yok. Sonra hakaretler ederek arkaya doğru yürümeye başladı kadın, çocuk da buna verdi aynı cevabı aynı cümlelerle, sonuna da "beğenmiyorsan inip taksiye bineceksin" diye ekledi. Bir yandan da suçsuzluğunu seyahat kitlesine kanıtlamak için arkadaşına normalden daha yüksek sesle konuşuyor; "ellesem içim yanmayacak, allahtan sen gördün."
Şimdi bu hakikaten tatsız bir durum, onca kişinin önünde ellemiş durumuna düşüyorsun, halbuki yaptığın bir şey yok. Toplu taşımada dikkatli olmak lazım, hem kadın hem erkek olarak.