Referans Monitörü Seçimi Için Yardım!

Kayıt yaparken Yamaha HS80M kullanıyorum. Miksajda ise, Technics ampli. ile beslenen Sansui marka hi-fi hoparlör tercih ediyorum.

Şimdi herkesin "yok artık" diyeceği bir önerim var; referans monitörleri ile miks yapmayın. Referans monitörleri renksizdir, tarafsızdır (en azından öyle olmaları beklenir). Fakat gerçek dünyadaki müzik sistemleri bas sesleri abartma eğilimindedir. Kimse evinde müziği referans monitörlerinden dinlemediği için, referans monitöründe çok başarılı duyulan miksaj, evde arabada bilgisayarda çok üzücü sonuçlar verebilir.

Bir çok profesyonel de zaten miks yaparken bir çok farklı hoparlör kombinasyonuna, iyi veya ortalama ses sistemlerine de baş vurur.

Peki referans monitörü neden var o zaman?

Kayıt sürecinde referans monitörleri gereklidir. Br kere onca para verilen cihazlar gerçekten her sesi en ince detayına kadar tertemiz sunabilmektedir. Bu da kayıt yaparken ne kaydettiğimizi bilmemiz açısından çok önemlidir.

Neden "flat response"? Flat response, referans hoparlörlerinin her frekansı eşit seviyede üretebilme özelliğidir.

Flat response özelliği olmayan bir hoparlör ile kayıt aldığımızı var sayalım. Hoparlörün frekans cevap eğrisi aşağıdaki gibi olsun.
1.webp


Yukarıdaki grafikten okunmsı gerken şudur. Bu hoparlör 100 Hz civarı bas sesleri olması gerektiğinden fazla üretmektedir. Orta sesler düşük, tiz sesler daha yüksek duyulmaktadır. Ve 15 kHz'den sonraki frekanslar git gide düşer 20 kHz hiç duyulmaz.

Diyelim ki bu hoparlörleri referans alarak ve bas preamfimin line-out çıkışını kullanarak bas gitar kaydetmek istiyorum. Bas preamfim üzerindeki EQ ayarım da aşağıdaki gibi olsun.
2.webp


Şu an duyduğum sesten memnunum, ve kayda başlıyorum. İlk bölümü kaydettim ve ne kaydettiğimi dinlemek istiyorum. Fakat kayıttan önce ton ayarlarken duysuğum sese göre şu an dinlediğim kayıttaki bas seviyesi aşırı yüksek. Neden?

Çünkü tam da hoparlörün abartmayı sevdiği frekansı ben de amfim üzerinden artırma talihsizliğine düştüm. Şu an hoparlör bana sesi şu şekilde veriyor:

3.webp


Bu yüzden ne yaparsam yapayım yaptığım kaydı her dinlediğimde, özellikle belli frekanslara ben de yüklenmişsem, dinlediğim ses, ya daha tiz ya daha bas duyulacaktır. Ancak referans monitörü her defasında her frekansı ne eksiltip ne de azaltarak verdiği için kayıt ve playback arasında bir fark duyulmaz. Bu yüzden referans monitörü kayıt yaparken olmazsa olmazdır.

Peki referans monitörleri ile hiç mi miksaj yapılmamalı? Miksaj yaparken o an duyduğu sese güvenmek yerine, "ee burda böyle duyulduğuna göre evde tahminen şu kadar daha bas duyulur sanırım" diyerek sürekli ön görü ve tahminlerle miksaj yapabilenlere kesinlikle şapka çıkarırım. Ama o kaygıyı duymak yerine bir çift iyi hi-fi hoparlör ile çok daha başarılı ve keyifle miksajlar yapacağınızı üstüne basa basa söyleyebilirim.

Bu yazı referans monitörü tavsiyesinden ziyade referans monitörünün ne olduğu ne olmadığı üzerine bir cevap oldu, ama sanırım her şeyden önce bunu bilmek daha faydalı olacaktır.
 
Kayıt yaparken Yamaha HS80M kullanıyorum. Miksajda ise, Technics ampli. ile beslenen Sansui marka hi-fi hoparlör tercih ediyorum.

Şimdi herkesin "yok artık" diyeceği bir önerim var; referans monitörleri ile miks yapmayın. Referans monitörleri renksizdir, tarafsızdır (en azından öyle olmaları beklenir). Fakat gerçek dünyadaki müzik sistemleri bas sesleri abartma eğilimindedir. Kimse evinde müziği referans monitörlerinden dinlemediği için, referans monitöründe çok başarılı duyulan miksaj, evde arabada bilgisayarda çok üzücü sonuçlar verebilir.

Neden "flat response"? Flat response, referans hoparlörlerinin her frekansı eşit seviyede üretebilme özelliğidir.


Değişik bir bakış açısı.
Bunun yerine referans monitörü kullanarak yapılan miks işleminden sonra, final miksi farklı ses sistemlerinde dinlemenizi önerebilirim.
Misal, miksaj bitti, arabada dinlediniz high midler yetersiz. Miksaja geri dönüp düzeltmeleri yaptıktan sonra tekrar farklı sistemlerde dinleyebilirsiniz. Daha kolay olmaz mı ?

Ayrıca hi fi hoparlörleri monitör olarak kullandığınızda mutlaka bazı frekansları gözden kaçıracağınızı düşünüyorum.
Bunu test etmek için kalabalık miksli analog bir mp3 alıp (yeni dönem fantezi arabesk yapımlardan herhangi biri olabilir, veya bayan sanatçılardan bazıları mesela Funda Arar...) önce hi fi sisteminizde dinleyin. Sonra referans monitörünüzde. Dikkat ederseniz hi fi de duymadığınız sesleri - hatta enstrumanları - referansta duyabilirsiniz.
Mastering yapılmış bir kayıtta bile böyle farklar ortaya çıkabiliyorsa (enstrumanları gruplayarak veya multiband compressor uygulamaları sonucunda bile) bitmiş bir miksajda hi-fi sistemde bazı detayları gözden kaçırmanız mümkün hale gelecektir.

Bunu uzun bir süre creative hoparlörler kullanarak miks yapmaya çalışan biri olarak yazıyorum.
 
Evet ama burada her marka Hi-fi monitörün de ayrı bir frekans değeri olduğunu düşünürsek yine dipsiz bir kuyuya düşmüş olmazmıyız?
Doğru, her marka hoparlör sesi farklı verecektir. Bu yüzden ne kadar çeşitli hoparlörde dinleme yaparsak doğru sonuca o kadar yaklaşırız. Benim tecrübe ettiğim kadarıyla, iki farklı hi-fi arasındaki fark, yine de bir referans monitörü ile hi-fi arasındaki fark kadar çok değil, bu yüzden miksaj yaparken tercihim hi-fi.
Tabi bu arada benim dinlediğim sistem de şans eseri bana doğru sonuçları veriyor olabilir. (Yani ben doğru olduğunu var sayıyorum). Aşağıda resmi görülen hoparlörler ile miksajını yaptığım bir şarkıyı da ekledim. Kayıt yaparken yine HS80M kullanıldı. Yorumlara açığım.
DSCF7808.webp
 
Değişik bir bakış açısı.
Bunun yerine referans monitörü kullanarak yapılan miks işleminden sonra, final miksi farklı ses sistemlerinde dinlemenizi önerebilirim.
Misal, miksaj bitti, arabada dinlediniz high midler yetersiz. Miksaja geri dönüp düzeltmeleri yaptıktan sonra tekrar farklı sistemlerde dinleyebilirsiniz. Daha kolay olmaz mı ?

Ayrıca hi fi hoparlörleri monitör olarak kullandığınızda mutlaka bazı frekansları gözden kaçıracağınızı düşünüyorum.
Bunu test etmek için kalabalık miksli analog bir mp3 alıp (yeni dönem fantezi arabesk yapımlardan herhangi biri olabilir, veya bayan sanatçılardan bazıları mesela Funda Arar...) önce hi fi sisteminizde dinleyin. Sonra referans monitörünüzde. Dikkat ederseniz hi fi de duymadığınız sesleri - hatta enstrumanları - referansta duyabilirsiniz.
Mastering yapılmış bir kayıtta bile böyle farklar ortaya çıkabiliyorsa (enstrumanları gruplayarak veya multiband compressor uygulamaları sonucunda bile) bitmiş bir miksajda hi-fi sistemde bazı detayları gözden kaçırmanız mümkün hale gelecektir.

Bunu uzun bir süre creative hoparlörler kullanarak miks yapmaya çalışan biri olarak yazıyorum.


Farklı bir yerde dinledikten sonra geri dönüp tekrar masa başına oturmak çok zaman alan ve dikkat dağıtan bir seçenek benim için. Ben anında duyduğuma güvenebileceğim bir sistemi tercih ettim.
Referans monitörlerinini detaylı ses kalitesine katılıyorum. Yıllarca kulaklıktan müzik setinden dinlediğim albümleri bile bir de ref. mon. ile dinlediğimde şarkıda "vay anasını meğer duymadığımız ne sesler varmış" diyorum. Sonuçta her iki sistemde de dinlemek lazım.
Eskiden miksajı bitirdikten sonra komşu dükkandaki Cenker'in Arçelik setinde dinlerdim bir de son halini. Orada da iyi duyuluyorsa o miksaj olmuş demekti. (az çekmedi Cenker )

Son olarak, ben de uzun yıllar ref. mon. ile miksaj yapmaya çalışmışi (Alesis MK II , Yamaha HS80M) biri olarak, Creative hoparlörleri sakın sakın çöpe atma derim 🙂. Milyon dolarlık stüdyolarda kaydedilmiş albümleri son tüketici Creative ile dinliyor.
 
Farklı bir yerde dinledikten sonra geri dönüp tekrar masa başına oturmak çok zaman alan ve dikkat dağıtan bir seçenek benim için. Ben anında duyduğuma güvenebileceğim bir sistemi tercih ettim.
Referans monitörlerinini detaylı ses kalitesine katılıyorum. Yıllarca kulaklıktan müzik setinden dinlediğim albümleri bile bir de ref. mon. ile dinlediğimde şarkıda "vay anasını meğer duymadığımız ne sesler varmış" diyorum. Sonuçta her iki sistemde de dinlemek lazım.
Eskiden miksajı bitirdikten sonra komşu dükkandaki Cenker'in Arçelik setinde dinlerdim bir de son halini. Orada da iyi duyuluyorsa o miksaj olmuş demekti. (az çekmedi Cenker )

Son olarak, ben de uzun yıllar ref. mon. ile miksaj yapmaya çalışmışi (Alesis MK II , Yamaha HS80M) biri olarak, Creative hoparlörleri sakın sakın çöpe atma derim 🙂. Milyon dolarlık stüdyolarda kaydedilmiş albümleri son tüketici Creative ile dinliyor.

Hatta kayıtlardan sonra miksajımı mastering e göndermeden önce, değerlendirmek için kullandığım 3 sistem, bilgisayar hoparlörleri (creative), ipod ve arabadaki sistem... Prodüktör fabrika çıkışı ürünle ilgili olduğu kadar, tüketici empatisi de yapabilmeli.

Bu arada parçanızı iş yerinde akg k44 kulaklıkla dinledim, dengeli geliyor. Eve gidip bakacağım bir de.
 
Ant Balci'ya katiliyorum. Fakat referans monitoru ile miks yapip diger sistemlerde, hatta arabada dahi miksini gozden gecirmenizi tavsiye ederim.
Monitor olarak bu butcede Yamaha HS50m tek tercih.
Olabildigince fazla sistemde deneyin Miksinizi. Kulaklik da sokun isin icine diyerekten tavsiyemi noktaliyorum 🙂
 
Ayrica aranje yapinizi da suna gore bicimlendirmenizi tavsiye ederim. Ciddi ciddi tum sistemimi buna kaydirmayi dusunuyorum ben de. Laptop monitorlerinin verebildigi spektrum'da bassline dahi. Yani fundamental frekans olarak Bassline'i misal 80 Hz yerine 160 Hz seklinde revize etmeyi tercih ederim. Tabii Sub da barindiracak 160 a kadar kesin demiyorum 🙂
Neden derseniz;
Bir cok kisi laptop hoparloruyle muzik dinliyor. Sonra sizin yarattiginiz genel ahengi anlayamiyorlar. Parcayi yuruten Bassline diyelim, ama duyulmuyor ? Bu sefer Laptoptan dinleyen adam parcadan anlamiyor. Orada bitti olay kapatir 10. sn'de adam o parcayi. Bir cok produktor buna dikkat ederek aranje yapmaya basladi ve dinlemelerde inanilmaz farkliliklar elde ediyorlar.
 

Geri
Üst