Sarıyer
- Konuyu açan illnino
- Başlangıç tarihi
Aslında, "spor" ekini kullanmazlar isimlerinde. Sarıyer diye geçer sadece. Herkesin bilmemnespor olduğu dönemde direkt semt ismiyle oynamaları da hoşuma giden bir özelliktir zaten. Her neyse... Hey gidi Sarıyer diye bir iç çeksem fazla kaçmaz sanırım. Kadıköy-Sarıyer arasında mekik dokuyarak büyümeme mahsuben ikinci semtimdir. Dayım ile birlikte baya Sarıyer maçına gitmişliğimiz vardır. Büyükdere'ye taşınan balık çarşısı, hakikaten meşhur börekçileri, kıyısında çapari ile İstavrit tutup akşam yemeğini çıkaran sakinleri ve daracık yolları ile enteresan yerdir Sarıyer. Alışmış olan başka bir yer aramaz, çıkmaz pek oradan dışarı. Dışarıdan gelen içinse zordur, fazla kalınmaz. Ben bu iki kesimin tam ortasında olarak büyüdüm ve zaman zaman arayı açsam da hiç bir zaman kopmadım Sarıyer'den.
Bir daha dönebilirler mi, dönerlerse nasıl olur bilemiyorum. Ama pek fazla umudumun olmadığını da söyleyeyim. Semt genelinde de artık çok geri plana düştü futbol, kimsenin konuştuğu ettiği yok. Eski heyecanın yerinde yeller esiyor. Maçlarına ne kadar giden var onu da bilmiyorum zaten. Stadyum ülkemizin ilk çim sahasıdır bu arada, bunu da iliştireyim araya. Yetiştirdiği onca topçunun yanı sıra böyle bir özelliği de vardır. Eskiden tabii daha komün, daha lokal bir yapı vardı. Kulübün antrenman sahasında Kıvırcık Sercan ile düz koşu yapmışlığım, hatta dönemin yardımcı antrenörünün arabasıyla Güngören deplasmanına gitmişliğim bile vardır hahah. O kadar içli dışlıydık ama şimdi sanmıyorum ki böyle şeyler olsun. En son tüm futbolcuların saçlarını boyatarak çıktığı bir sezon açılışında gitmiştim stada, en az bir 5-6 sene oldu sanırım.
Eskiden hakikaten değişikti, şimdiki Koç Üniversitesi yolunun ilerisindeki Garipçe köyüne gidip suyumuzu kendimiz doldurarak getirirdik mesela. Harika bir suydu. O alışkanlık bile gitti şimdi anasını satayım. Fakat tabii manzarası harikadır halen daha; Tarabya, askeri bölge ve Sarıyer gün boyu selamlaşırlar karşılıklı. Son olarak balık sezonunda balıkçılık yapan, sezon kapanınca da Büyükliman'a denize girmeye gidenleri taşıyan balıkçı sakinlerine deyineyim Sarıyer'in... Büyükliman hakikaten denize girmek için süper bir yerdir İstanbul'da, hele teknenin sahibi tanıdığınız ise ve herkesi bıraktıktan sonra tekneyi biraz açığa çekip burnundan atlama gibi süper olaylara girme şansınız varsa daha da bir güzeldir. Tertemizdir. Açıktan geçen tankerlere bakarak doya doya yüzebilirsiniz. Olmadı 100 metre kıyıya yüzüp top oynayın sahilde. 🙂
Sarıyer Kulübü haricinde semt geneline de değinen bir yazı oldu ama, varsın olsun. Yazın denize gittiğin tekneyle, balık sezonunda Karadeniz'e balığa gidebildiğin ender yerlerdendir Sarıyer. Futbol kimliği artık çok eskilerde kalmış olsa da candır, tekrar 1. lige çıkması beklenilesidir.
Bir daha dönebilirler mi, dönerlerse nasıl olur bilemiyorum. Ama pek fazla umudumun olmadığını da söyleyeyim. Semt genelinde de artık çok geri plana düştü futbol, kimsenin konuştuğu ettiği yok. Eski heyecanın yerinde yeller esiyor. Maçlarına ne kadar giden var onu da bilmiyorum zaten. Stadyum ülkemizin ilk çim sahasıdır bu arada, bunu da iliştireyim araya. Yetiştirdiği onca topçunun yanı sıra böyle bir özelliği de vardır. Eskiden tabii daha komün, daha lokal bir yapı vardı. Kulübün antrenman sahasında Kıvırcık Sercan ile düz koşu yapmışlığım, hatta dönemin yardımcı antrenörünün arabasıyla Güngören deplasmanına gitmişliğim bile vardır hahah. O kadar içli dışlıydık ama şimdi sanmıyorum ki böyle şeyler olsun. En son tüm futbolcuların saçlarını boyatarak çıktığı bir sezon açılışında gitmiştim stada, en az bir 5-6 sene oldu sanırım.
Eskiden hakikaten değişikti, şimdiki Koç Üniversitesi yolunun ilerisindeki Garipçe köyüne gidip suyumuzu kendimiz doldurarak getirirdik mesela. Harika bir suydu. O alışkanlık bile gitti şimdi anasını satayım. Fakat tabii manzarası harikadır halen daha; Tarabya, askeri bölge ve Sarıyer gün boyu selamlaşırlar karşılıklı. Son olarak balık sezonunda balıkçılık yapan, sezon kapanınca da Büyükliman'a denize girmeye gidenleri taşıyan balıkçı sakinlerine deyineyim Sarıyer'in... Büyükliman hakikaten denize girmek için süper bir yerdir İstanbul'da, hele teknenin sahibi tanıdığınız ise ve herkesi bıraktıktan sonra tekneyi biraz açığa çekip burnundan atlama gibi süper olaylara girme şansınız varsa daha da bir güzeldir. Tertemizdir. Açıktan geçen tankerlere bakarak doya doya yüzebilirsiniz. Olmadı 100 metre kıyıya yüzüp top oynayın sahilde. 🙂
Sarıyer Kulübü haricinde semt geneline de değinen bir yazı oldu ama, varsın olsun. Yazın denize gittiğin tekneyle, balık sezonunda Karadeniz'e balığa gidebildiğin ender yerlerdendir Sarıyer. Futbol kimliği artık çok eskilerde kalmış olsa da candır, tekrar 1. lige çıkması beklenilesidir.
Ben epeydir takip etmiyorum; ama bir Sarıyerli olarak aklıma geliyor arada maçlara gitsek, eğlensek, içsek diye..
Bu arada Emrah, öyle bir yazmışsın ki sahile veresim geldi kendimi. Arkadaşa söyleyeyim de çıkalım bi' takılalım bu gece sakin sakin yauv.. Gözünü yediğimin semti. Çok kalabalıklaştı çok. Koç Üniversitesi çevresi yerleşince con con doldu ortalık. Ferrari'yle falan geliyorlar sahile. Lastikleri sökerler haberin olmaz lan tımbış!
Bu arada Emrah, öyle bir yazmışsın ki sahile veresim geldi kendimi. Arkadaşa söyleyeyim de çıkalım bi' takılalım bu gece sakin sakin yauv.. Gözünü yediğimin semti. Çok kalabalıklaştı çok. Koç Üniversitesi çevresi yerleşince con con doldu ortalık. Ferrari'yle falan geliyorlar sahile. Lastikleri sökerler haberin olmaz lan tımbış!
Emrah'ım, Sarıyer'in sayfasına baktım şimdi, 6'sında Eyüp'le oynuyor. Araşalım ayarlayalım gidelim.
En baba İstanbul semt takımıdır, basketboldaki Modaspor'dan sonra 🙂
Keşke 1. lige tekrar çıksalar. Gerçi bizle maçlarını hep İnönü'de yaparlardı 🙁
Keşke 1. lige tekrar çıksalar. Gerçi bizle maçlarını hep İnönü'de yaparlardı 🙁
Ben şu an Sarıyer'den ayrılmış olsam da, önce Canselmo'dan sonra da başka bir arkadaştan gazı yedikten sonra tamamdır bu iş diyorum. Evet, şu halde Sarıyer'imiz ile uzun bir zamandan sonra kavuşuyoruz pazar günü. Balık sezonunun açılması ile motorların gürültüsüne yeniden kavuşan semtimizin takımını da aynı gürültü ile destekleyelim. Bakalım belki burayı okuyunca heyecanlanması durumunda Rainbow hoşafı da katılır aramıza. Hatta Fatih'e bile yer var ahahah. Heyecanlandım anasını satayım. 🙂
Pankartımız da hazır: "Kart Turkrocklılar"
Pankartımız da hazır: "Kart Turkrocklılar"
Ah Emrah'ım kaçırdık maçı. Coşkulu bir kalabalık geçti maç öncesi bizim evin önünden. Maç sonu da polis birilerini kovalıyordu gene caddede. N'oldu aceba? Kesin Eyüplülere dalmıştır bizimkiler.. 😆
Ya anasını satayım, aynı günün sabahında Arjantin-Brezilya oynayınca böyle oluyor. Gözümü bir açtım saat 15.00. Titreyerek uyandım yemin ederim. Ama işin ilginç yanı sen de, beni gaza getiren diğer arkadaş da unutmuşsunuz üşenmişsiniz ahahah. Şaka bir yana yakışmadı bize. Telafi etmek lazım gelir. Ama ulan futbol senin allahın var mı, senin adaletin var mı! Brezilya değil sanki Atalanta filandı Arjantin'in karşısındaki, öyle acizdiler ama yine kazandılar. Üzüntüden uyudum o kadar saat.
Peh, neyleyeyim Arjantin'siz dünya kupasını.
Peh, neyleyeyim Arjantin'siz dünya kupasını.
güney amerika elemelerinde kaç grup var ki?
benim de aklıma gelmişti geçen günler arjantin'in katılamama ihtimali fakat kendimi, güney amerika'da 2 grup olsa, her gruptan da 2 şer takım kupaya katılsa, arjantin 2. olsa bile dünya kupasına katılır şeklinde avutmuştum 🙂 yanlış yollarda mıyım acaba? nedense 2010 dünya kupasına güney amerika'dan 4 takım katılcak diye aklımda kalmış.
bu arada emrah kardeşim; beni bi gün sarıyeri gezdir, doğma büyüme istanbulluyumdur, çocukken pazar günleri aileyle börek yeme aktivitesi dışında sarıyer'i hiç bilmem 🙂
benim de aklıma gelmişti geçen günler arjantin'in katılamama ihtimali fakat kendimi, güney amerika'da 2 grup olsa, her gruptan da 2 şer takım kupaya katılsa, arjantin 2. olsa bile dünya kupasına katılır şeklinde avutmuştum 🙂 yanlış yollarda mıyım acaba? nedense 2010 dünya kupasına güney amerika'dan 4 takım katılcak diye aklımda kalmış.
bu arada emrah kardeşim; beni bi gün sarıyeri gezdir, doğma büyüme istanbulluyumdur, çocukken pazar günleri aileyle börek yeme aktivitesi dışında sarıyer'i hiç bilmem 🙂
Güney Amerika'da 10 takımlı 1 grup var. İlk 4 kafadan giderken, 5. takım -yanılmıyorsam- Okyanusya grubundan gelen bir takımla play-off oynuyor. Arjantin şu an ya 4 ya da 5. ama çok kötü gidiyorlar ve her an yerlerini kaybedebilirler, 3 maçları kaldı üçü de birbirinden zorlu. Abi bir adam futbolda tanrı mertebesinde olsa bile antrenörlükte sıçabiliyor işte, getirmeyeceksin adamın ismine bakıp. Maradona'ya da yazık, Arjantin'e de yazık. Ve bunu işler olduktan sonra demiyorum, Maradona'nın gelişini duyduğum anda sıçtık demiştim yakın çevreme.
Sarıyer'i gezdirmekten çok memnun olurum ayrıca, denk getiririz inşallah bir gün. Askere gitmeden önce Kasım ayını gezip dolaşmaya ayıracağımdır, neden olmasın.
Sarıyer'i gezdirmekten çok memnun olurum ayrıca, denk getiririz inşallah bir gün. Askere gitmeden önce Kasım ayını gezip dolaşmaya ayıracağımdır, neden olmasın.
keşke cıksa birinci lige 😀
