Scuffham S Gear Dijital Amfi Simülatörü

Bu yazılımı internette BIAS ve Amplitube kıyaslamalarına bakarken tesadüfen öğrendim.
Amplitube'ü önceden denemiş ve beğenmemiştim. Düzgün ton alana kadar saç baş yoldurdu bana. BIAS'ın demo sürümünü de beğenmedim. İyi sound almak için çok debelenmek lazım gibi geldi bana, denemek istediğim özellikler de kısıtlanmıştı.
Scuffham S Gear'i deneyince resmen dibim düştü. (Eski bir Axe Fx II kullanıcısı olarak dijital işlerde beklentim yüksek, onu da söyleyeyim).
Özellikle aşağıdaki unsurlar nedeniyle bu işler ile ilgilenen herkese tavsiye ediyorum:
1)Temiz tonlarda böylesi bir netlik dijital ortamda ben daha önce duymadım.
2)Bir tane hi-gain amfi modeli (Wayfarer, herhalde Mesa Nomad simülasyonu...) mevcut. Ama olağanüstü bir yelpazesi var. Bu kadar kısa sürede bu kadar eli yüzü düzgün bir hi-gain ton başka hiçbir yazılımda alamadım.
3)Hem kendi başına hem plug-in olarak çalışıyor !!! BIAS, Torpedo... işitiyor musunuz efendiler ??
4)Deneme sürümünde zaman kısıtlaması var (iki hafta), özellik kısıtlaması yok !
5) Temiz tonlar inanılmayacak kadar başarılı geldiği için ben de önüne iki ayrı pedal bağlayıp bir de bu şekilde test ettim. (Vox Straight 6 ve Wampler Slostortion) Sonuç yine harika. Torpedo'nun Wall of Sound III (power amfi-kabin-mikrofon simülasyonu) ile bu verimi alamadım. Canım pedalların sesi bomb.k oldu...
6)Amfi sayısı kısıtlı, ama hepsi kaliteli ton üretiyor. Bilmem kaç tane abuk subuk amfi yerine bunu tercih ediyorum.
7)Efektler de var, basit ama yine çok başarılı.

Sonuç olarak S-Gear'ı muhtemelen satın alacağım. Bu kadar sürede beni ikna eden başka bir yazılım da görmedim.
 
Ben 3 yıldır kullanıyorum, crackli bulunamadığı için pek tercih edilmiyor sanırım. Şimdiye kadar çıkmış en iyi amp sim bence. Uad'ın marshallını henüz açmadım demosunu bitirmemek için, bir de onunla kıyaslayacağım bakalım nasıl. Ayrıca önüne tüplü drive ( buttler ) bağlayıp bir deneme yaptım geçenlerde, dinamikler resmen hoparlörden çıkıyor s-gear ile beraber olunca. Şahsen tavsiye ederim, pro tools dahil her daw ile yağ gibi akıyor kerata. Ilok desteği de başladı ayrıca.
 
Ben kıyaslamadım. İnternette epey bir kıyaslama var gerçi. Ancak gördüğüm kadarıyla kullanıcılar temiz veya hafif kirli ve orta düzey gain amfilerinde tek geçiyor S-Gear'ı...
Hi-gain soundlar da müthiş ama "metal" tınısında değiller. Bu da benim işime geliyor açıkçası.
 
Guitar rig, amplitube bunlar pek bias, gear la kapışabilecek cinsten işler değiller. mimarileri daha eski, özellikle amplitube u rakiplerinin arasında çok sefil buluyorum.
 
Demoları dinliyorum ve bence gerçekten çok başarılı.
El alışkanlığından yazılımla bişeyler yaparken amplitube kullanıyorum fakat bu bana çok daha ileri ve canlı geldi. Birazdan indiriyorum.



Şarkının ismine basın başka bir sürü demolar mevcut.
 
Abi Amplitube, Overloud TH2 nin de süper demoları var ama iş eve gelince biraz değişiyor, işin içine ağır mix girmeden normal kullanıcı elinde nasıl tınlıyor onu merak ediyorum parayı vermeden önce. 🙂 Denerseniz bir iki kayıt atabilir misiniz?
 
Ben satın almadım, ama yazılımı beğenmediğim için değil. Bence çok başarılı. Fakat ben VST tabanlı kayıt yapmaya ısınamadım.
 
revalver mı s gear mı peki 😀
Ben Revalver'dan hiç randıman alamadım doğru düzgün. Şimdiye kadar kullandıklarım arasında 5150 sim için TSE X50V2, JCM için Poulin HyBrit en güzelleri. Meşhur Dimitar Nalbantov abimiz de TH2 nin endorserı, o de güzel öttürüyor. Bana ne sorsan Revalver'dan iyi. 😀
Ben satın almadım, ama yazılımı beğenmediğim için değil. Bence çok başarılı. Fakat ben VST tabanlı kayıt yapmaya ısınamadım.
Abi sende USB ile bağlanan prosesör vardır, ben prosesördeki ton ile dinleyip hem wet, hem dry kaydı aynı anda alıyorum 2 track e yönlendirip. Kayıt aşamasında Vst ler ile hiç alakam olmuyor, sonradan dry track in üstüne atıyorum Vst leri. Belki böyle bir şey deneyebilirsin.
 
Ben Revalver'dan hiç randıman alamadım doğru düzgün. Şimdiye kadar kullandıklarım arasında 5150 sim için TSE X50V2, JCM için Poulin HyBrit en güzelleri. Meşhur Dimitar Nalbantov abimiz de TH2 nin endorserı, o de güzel öttürüyor. Bana ne sorsan Revalver'dan iyi. 😀

Abi sende USB ile bağlanan prosesör vardır, ben prosesördeki ton ile dinleyip hem wet, hem dry kaydı aynı anda alıyorum 2 track e yönlendirip. Kayıt aşamasında Vst ler ile hiç alakam olmuyor, sonradan dry track in üstüne atıyorum Vst leri. Belki böyle bir şey deneyebilirsin.
Eyvallah Serhat, çok iyi fikir. Boss GT 001'e sulanıyorum ne zamandır. O bu işe yarayabilir sanırım.
 
Teknoloji kopup gidiyor hakikaten. İleride amfileri sadece müzede mi göreceğiz acaba ? Klonları aslından iyi hale gelince filan ?
Peki bu 3D yazıcılar ile istersek amfi çıktısı alabilecek miyim ?🤣 Mehendisler...aydınlatın beni....
Amplifikatörler, özellikle lambalı olanları, bence teknolojinin en büyük hacı yatmazları. Lambalı amfiler Solid State teknolojisi çıktığında iyi sarsılmışlar , ardından daha güçlü olarak geri dönmüşler. O döneme tanıklık edemedik ama rock tarihinde "drive pedalı" dönemi diye bir şey varsa, bence 1980-2000 arası olmalıdır bu dönem. Pedallar amplifikatörlerin kendi drive tonları da olduğunu bir süre unutturmuş olasalar da, artık hemen herkes önündeki pedalın pilli değil, bir foothswitch olmasını tercih ediyor (veya hedefliyor). Ve yine bir programlanabilir çoklu efekt dönemi varsa, ki bence bu dönem 1990-97 arası olmalıdır, bu dönemin sonunda galip gelen yine amplifikatörler olmuştur. Tabi bir de 2000 sonrasında patlayan kabin simülatörü furyasına (bence hiç bir zaman olmadı o iş) ve çok daha yakın zamanda dudağımızı uçuklatan amfi modelleme ve yazılım teknolojisine tanıklık ettik. Son 50 yılda yediği tüm bu aparkatlara , yüksek fiyatına, ağır sıkletine ve kulanışsızlığına karşın lambalı amplifikatörler hala ringteki kaşı gözü patlamış yıldız. Ama bu son yazılım teknolojisi durumu belki değiştirebilir.
Aslında her şey, İntel'in Joe Bonamassa gibi bir adamı Marshall'dan daha yüklü bir sponsorluk desteğine ikna edebilmesine bakar. Ancak o zaman Rock tarihinde bir kırılma yaşanabilir. Yani , %99.9 hiç bir zaman.
 
Amplifikatörler, özellikle lambalı olanları, bence teknolojinin en büyük hacı yatmazları. Lambalı amfiler Solid State teknolojisi çıktığında iyi sarsılmışlar , ardından daha güçlü olarak geri dönmüşler. O döneme tanıklık edemedik ama rock tarihinde "drive pedalı" dönemi diye bir şey varsa, bence 1980-2000 arası olmalıdır bu dönem. Pedallar amplifikatörlerin kendi drive tonları da olduğunu bir süre unutturmuş olasalar da, artık hemen herkes önündeki pedalın pilli değil, bir foothswitch olmasını tercih ediyor (veya hedefliyor). Ve yine bir programlanabilir çoklu efekt dönemi varsa, ki bence bu dönem 1990-97 arası olmalıdır, bu dönemin sonunda galip gelen yine amplifikatörler olmuştur. Tabi bir de 2000 sonrasında patlayan kabin simülatörü furyasına (bence hiç bir zaman olmadı o iş) ve çok daha yakın zamanda dudağımızı uçuklatan amfi modelleme ve yazılım teknolojisine tanıklık ettik. Son 50 yılda yediği tüm bu aparkatlara , yüksek fiyatına, ağır sıkletine ve kulanışsızlığına karşın lambalı amplifikatörler hala ringteki kaşı gözü patlamış yıldız. Ama bu son yazılım teknolojisi durumu belki değiştirebilir.
Aslında her şey, İntel'in Joe Bonamassa gibi bir adamı Marshall'dan daha yüklü bir sponsorluk desteğine ikna edebilmesine bakar. Ancak o zaman Rock tarihinde bir kırılma yaşanabilir. Yani , %99.9 hiç bir zaman.
Süper tespit, eline sağlık.
 
Dün Akın Eldes' in do-re music sayfasındaki videoyu izlerken tanışmış olduğum program. Bias ve amplitube ayrıca logic pro nun amfi sim. kullanan biri olarak (özellikle çocuk uyurken 🙂 ) söylüyorum bu acayip bi' şey 15 günlük deneme versiyonunu indirdim böyle bir güzel hissiyat yok. Böyle bir program almayı düşünen arkadaşlara önerebilirim. hayatımızın aşkı tabi ki lambalı bebekler
 

Geri
Üst