Seri üretim yerli gitar

Yok artık 1500 saat sürmez herhalde 1 gitarın imalatı 😅 20 TL demek istediniz sanırım.
Farazi konuştum ya 🙂) Hahahaha 🙂) Matematiğini yapacak birisi kesin çıkar aslında dedim ama üşenmiştim. Ya demek istediğim maalesef geçinmek o anlamda imkansız gibi birşey. Aslında yazılacak çok şey var, gözü karartıp girişilse bir yerlere de varılabilir de işte hangimizde var o güven bilmiyorum. Maalesef zor bir zaman diliminden geçiyoruz.
 
Eskiden yanlış hatırlamıyorsam İzmir'de üretim yapan Vic markası vardı, sahibinin tam ismini hatırlamıyorum ama Zafer'di galiba, araştırıp kendisine ulaşılırsa tecrübesinden yararlanılabilir. 1990larda Serter Bağcan da SB Dreams gitarlarını Kore'de fason ürettiriyordu. Sanırım o zamanlar daha cesurmuş Türk girişimcisi. 😅
 
Genel kanı tahmin ettiğim gibi böyle bir girişimin başarısız olacağı yönünde ve haklısınız da ekonomi bu durumdayken maalesef elden birşey gelmiyor. Yani birikmiş varsa betona gömmek tek çare şu anda. Ama benimki bi umut acaba olur mu diye sormaktı. Çünkü birisi başlasa ve az biraz kazansa gerisi geliyor hep başkaları da cesaretleniyor. Zaten fendere rakip olmak imkansız ama yerli sx olabilir mi acaba diye düşünüyordum ve istiyorumda hâlâ. Max 3 kişi ile Cnc de üretilen parçaları birleştirme işini yapan bir atölye idi planım, ince el işçiliği olayı olmayacak zaten komple fabrikasyon tabi bin bir türlü zorluğu var bu işinde. Bu iş ucuz ve kolay nasıl halledilebilir başka.
 
Genel kanı tahmin ettiğim gibi böyle bir girişimin başarısız olacağı yönünde ve haklısınız da ekonomi bu durumdayken maalesef elden birşey gelmiyor. Yani birikmiş varsa betona gömmek tek çare şu anda. Ama benimki bi umut acaba olur mu diye sormaktı. Çünkü birisi başlasa ve az biraz kazansa gerisi geliyor hep başkaları da cesaretleniyor. Zaten fendere rakip olmak imkansız ama yerli sx olabilir mi acaba diye düşünüyordum ve istiyorumda hâlâ. Max 3 kişi ile Cnc de üretilen parçaları birleştirme işini yapan bir atölye idi planım, ince el işçiliği olayı olmayacak zaten komple fabrikasyon tabi bin bir türlü zorluğu var bu işinde. Bu iş ucuz ve kolay nasıl halledilebilir başka.
Biraz varsayimsal konusacagim oyleyse. Acikcasi ben de kafamda icten ice senin gibi dusunuyorum bir yandan. Mesela bakiyorsun, ikinci dunya savasinda bir cok otomobil fabrikasi savasa yonelik uretim yapmaya zorlanmis, bir cogu karsi ciktiginda bombalanip yok edilmis. Birinci dunya savasi zamaninda durum yine benzer, petrol krizi donemine bakildiginda durum daha da vahim. Ama genelde 2 tane cilgin insan bazi seyleri basarmak icin risk aliyor ve bazilari gunumuzun ikonik urunlerini olusturuyorlar. Dusunebiliyor musun, savastan yeni cikilmis, ne alim gucu var ne hammadde, ne ulasim.

Tabi simdi buna bakarak gunumuzde mevzuya baliklama dalmak cahil isi olur buyuk olcude. Cunku az once bahsettigim donemlerin hemen hepsinin en buyuk avantaji rekabetin gunumuz donemine gore neredeyse var olmamasi.

Diger bir konu da maalesef biz ulke olarak muzik sanatina duskun bir toplum degiliz. Bu yanlis anlasilmasin, soyle aciklayayim. Su anki hayatim sebebi ile bir cok hristiyan arkadasim var. Hem onlar hem aileleri ile zaman gecirdikce sunu farkettim. Yahu bu adamlar muzigin icerisinde doguyor. Kiliselerinde piyanolardan, organ'lara (church organ), gitarlardan en kaliteli davul setlerine kadar hersey var ve ozel gunlerinde cocuklari kendi aralarinda ekip olusturup konser veriyorlar. Konser dediysem oyle aman aman buyuk dusunmeyin ha, Ogun Sanlisoy felan caliyorlar bayagi bayagi. Daha cocuk yasta gospeller mospeller ohoo. En yakin arkadasimin evinde davul seti var mesela. Hayatta bir tane komsusu gelip de demez ki "yahu kafamiz beynimiz sisti yeter" (hristiyan mahallesi) Ben defalarca kez akustik gitar calarken alt komsudan sikayet yedim-yiyorum. Merak edip bu olayin sebebini sordugumda arkadasimin annesi sunu soylemisti, bizde insanin yetenekleri olcusundeki yaptigi isler ibadet sayiliyor. O yuzden papaz gitar calar, atiyorum kizim resim yapar siir okur vs.

Neyse bayagi bir hristiyan guzellemesi yaptim fakat sunun icin. Simdi; boyle bir toplumda muzik aleti uretirseniz alici bulma sansiniz elbette ki daha kolay. Ben evde egzersiz kasarken icerden annemin sesi geliyor "yiteeeeğr, yiter yagv yiteeeegr" 😀 Gitarlara harcadigim paralari duysa "ocaamiza incir agaci diktin gavurun cocuu" der, gudumlu terligi iki kasinin arasina yersin.

Simdi cok uzattim konuyu ama, evet sunu soyleyebiliriz, dunya bizim ulkemizden ibaret degil, oralara da satis yapilabilir. Dogru, yapilabilir ama kuruldugu gunden, o derece bir bilinilirlige ulasana kadar yerli piyasanin destegi ile en azindan batmayacak kadar ayakta durabilmek lazim. Mumkun mu? Mmnnyyeaaani.

Butun bunlara ragmen; mumkun mu? Mumkun abi. Bize birkac deli, biraz para ve herseyden onemlisi first class premium plus fikir lazim fikir.

Ek: Bu arada şunu atlamışım. Bugün cnc makinesi, 3-4 tane lüthiyerimizde ve enstrüman ticareti ile uğraşan 1-2 yerde daha var ve aktif olarak kullanılıyor. Cnc herşey demek değil,yine işin ciddi bir kısmını el işçiliği oluşturuyor.
 
Son düzenleme:
ağacı eğer satan 2-3 yer biliyorum buralardan kişisel tek sipariş gibi alırsan sadece gövde ücreti ıhlamur 120 lira, sap fiyatlarıda 60-80 lira arasında.
Çift fleor marka Humbuckerler 180 lira aliexpte, S-Slerde o civarda zaten.
Sabit köprü olsa ordan maliyet karı olur.
Burgu fiyatı falan da derken yine 150-200 de oradan gider.

Yerli üretim manyetik yapanlar var mesela ordan daha uyguna veya aliexpteki 200 liraya karsılık daha iyi bir manyetik ile daha mantıklı olabilir.
Bir de boya ücretleri falan var tabi.
Fret kısmı tek tek uğraşılması var.



2015 te bu kişi bir şeyler yapmış en son 2018 te bir paylaşım yapmış.
Aktif kullandığı facebook hesabını buldum. Link. Bakmakta fayda var.
 
Genel kanı tahmin ettiğim gibi böyle bir girişimin başarısız olacağı yönünde ve haklısınız da ekonomi bu durumdayken maalesef elden birşey gelmiyor. Yani birikmiş varsa betona gömmek tek çare şu anda. Ama benimki bi umut acaba olur mu diye sormaktı. Çünkü birisi başlasa ve az biraz kazansa gerisi geliyor hep başkaları da cesaretleniyor. Zaten fendere rakip olmak imkansız ama yerli sx olabilir mi acaba diye düşünüyordum ve istiyorumda hâlâ. Max 3 kişi ile Cnc de üretilen parçaları birleştirme işini yapan bir atölye idi planım, ince el işçiliği olayı olmayacak zaten komple fabrikasyon tabi bin bir türlü zorluğu var bu işinde. Bu iş ucuz ve kolay nasıl halledilebilir başka.
Ben burada konuşulanlar kadar umutsuz bakmıyorum. Benim de hayalim bu, ülkemizde hayali seri üretim gitar yapmak olan çok insan var bu başlıkta da gördüğümüz üzere. Yalnız bu iş şunu şurdan alsam, şunu şurdan bulsam, bunu da şu şekilde halletsek diye olmaz. Böyle olanlar ortada zaten, şuana kadarki seri üretim gitar denemelerinin hepsi battı bu ülkede yeterince sağlam girilmediğinden dolayı bu işe.
Fiyatı düşük tutmaktan ya da sesinden de öte gitarın satılması için en kilit nokta gitarın görünüşü: yakışıklı olmalı ve benzerlerinden bir şekilde ayrılmalı. Superstrat modeller için konuşursak bazı markalar bunu sap kellesi tasarımıyla, bazıları gövde tasarımındaki değişikliklerle, bazıları da sadece boya ve süslemeler ile yapıyor. Yani bu iş için önce ciddi bir arge yatırımı yapılmalı. Ucuza sx-squier klonu yerli gitar üreteyim satayim diye yola çıkılırsa o iş yaş. İnsanlar squier'i üstünde fender yazdığından dolayı alıyor, bu büyük bir güven kaynağı. Siz ne kadar iyi gitar yaparsanız yapın fiyat olarak squierlerle aynı olsanız bile yeterli miktarda satamazsınız. E SX gibi sürümünüz de çok yüksek olmayacak, iyi ağacı ucuza da veremeyeceksiniz. Tek çare, iyi tasarımlar, yenilikçi fikirler ve bütün bir elektro gitar ekosistemi oluşturmak. Ekosistem dediğim de parçaların çok büyük çoğunluğunu gene burada yerli olarak üretmek yani. Kore üretimi parça alıp kullanırsanız karınızdan zarar edersiniz, o parçayı almak yerine burada üretirseniz katma değeriniz çok daha fazla olur.
Bu minik parçaları üretmek çok zor değil, sabit köprü-hardtail, gerekirse tom, tailplace, burgu, ferrule, yay, tremolo bloğu... En önemlisiyse manyetik. Sağlam luthier ve iş bilen insanlarla anlaşıp onları bir şekilde şirket içerisinde maaşla çalışmaya ikna etmek gerekli.
Son olarak bir örnekle bitirmek istiyorum:

Kimse şu gitarı sipariş ederken manyetiğine bakmıyor. Fiyatı 400 sterlin, thomanın çinde kim bilir kimlere ürettirdiği tamamiyle bütün ekosistem olan gitarı: Köpek gibi de satıyor, ben de almayı çok düşünmüştüm. Bu arada yeni yaklaşımlardan da faydalanılmalı ağaç kavurma(Roasted maple) gibi. Ağacın dayanıklılığını ve kararlılığını da artırıyormuş. Bu tarz şeylerin de argesi yapılması lazım.


Devletin tüm imkanları kullanılmalı böyle bir işe girişilecekse, tübitak bursu vb. Üniversitelerin kuluçka merkezlerinde destekli ofis ve stajyer yardımı alınmalı. Küçük işler zaten bedavaya enstrüman yapım bölümlerinden toplanacak stajyerlere yaptırılacak.
 
Ben burada konuşulanlar kadar umutsuz bakmıyorum. Benim de hayalim bu, ülkemizde hayali seri üretim gitar yapmak olan çok insan var bu başlıkta da gördüğümüz üzere. Yalnız bu iş şunu şurdan alsam, şunu şurdan bulsam, bunu da şu şekilde halletsek diye olmaz. Böyle olanlar ortada zaten, şuana kadarki seri üretim gitar denemelerinin hepsi battı bu ülkede yeterince sağlam girilmediğinden dolayı bu işe.
Fiyatı düşük tutmaktan ya da sesinden de öte gitarın satılması için en kilit nokta gitarın görünüşü: yakışıklı olmalı ve benzerlerinden bir şekilde ayrılmalı. Superstrat modeller için konuşursak bazı markalar bunu sap kellesi tasarımıyla, bazıları gövde tasarımındaki değişikliklerle, bazıları da sadece boya ve süslemeler ile yapıyor. Yani bu iş için önce ciddi bir arge yatırımı yapılmalı. Ucuza sx-squier klonu yerli gitar üreteyim satayim diye yola çıkılırsa o iş yaş. İnsanlar squier'i üstünde fender yazdığından dolayı alıyor, bu büyük bir güven kaynağı. Siz ne kadar iyi gitar yaparsanız yapın fiyat olarak squierlerle aynı olsanız bile yeterli miktarda satamazsınız. E SX gibi sürümünüz de çok yüksek olmayacak, iyi ağacı ucuza da veremeyeceksiniz. Tek çare, iyi tasarımlar, yenilikçi fikirler ve bütün bir elektro gitar ekosistemi oluşturmak. Ekosistem dediğim de parçaların çok büyük çoğunluğunu gene burada yerli olarak üretmek yani. Kore üretimi parça alıp kullanırsanız karınızdan zarar edersiniz, o parçayı almak yerine burada üretirseniz katma değeriniz çok daha fazla olur.
Bu minik parçaları üretmek çok zor değil, sabit köprü-hardtail, gerekirse tom, tailplace, burgu, ferrule, yay, tremolo bloğu... En önemlisiyse manyetik. Sağlam luthier ve iş bilen insanlarla anlaşıp onları bir şekilde şirket içerisinde maaşla çalışmaya ikna etmek gerekli.
Son olarak bir örnekle bitirmek istiyorum:

Kimse şu gitarı sipariş ederken manyetiğine bakmıyor. Fiyatı 400 sterlin, thomanın çinde kim bilir kimlere ürettirdiği tamamiyle bütün ekosistem olan gitarı: Köpek gibi de satıyor, ben de almayı çok düşünmüştüm. Bu arada yeni yaklaşımlardan da faydalanılmalı ağaç kavurma(Roasted maple) gibi. Ağacın dayanıklılığını ve kararlılığını da artırıyormuş. Bu tarz şeylerin de argesi yapılması lazım.


Devletin tüm imkanları kullanılmalı böyle bir işe girişilecekse, tübitak bursu vb. Üniversitelerin kuluçka merkezlerinde destekli ofis ve stajyer yardımı alınmalı. Küçük işler zaten bedavaya enstrüman yapım bölümlerinden toplanacak stajyerlere yaptırılacak.
Dediklerinizde haklısınız ama önceki sayfalarda dediğim gibi benim amacım olursa eğer Beyşehirde üretilen tüfekler gibi bir nevi merdiven altı ucuz gitar üretimi, sizin dediğiniz maaşlı çalıştırma gibi şeyleri karşılayamam yani 2-3 kişi ufak bir atölyede cnc de gitar üretecek, olurda tutarsa tabi ki kontrollü büyüme yoluna gidilir, bir de üniversitelerden maalesef destek almak çok zor berbat bürokrasi trafiği var ve kimse kimseyi umursamıyor ev arkadaşım makine mühendisliği okuyordu, 2012de 3d yazıcı yapmışlardı bikaç sınıf arkadaşıyla hocadan yarışma için referans olmasını rica etmişler hoca gidin ders çalışın vaktinizi böyle şeylerle harcamayın demiş direk, üniversite hocalarının çoğu bu zihniyette kendimde alanımda akademik kariyer yaptığım için bizzat yaşıyorum bu durumu.
 
Herkese merhaba konulara bakıyorum da benim gibi herkes yurtdışı-yurtiçi enstrümanlar arası fiyat farkından yakınıyor. Kur farkı, verginin de vergisi, ithalatçı kar oranı derken yurtdışındakinin 1 birim parasına aldığı şeyi biz 10 birim paraya alamıyoruz.
Konuyu açma nedenime gelecek olursak seri olarak üretilen yerli bir gitar markası yok bildiğim kadarıyla bir tane gördüm onunda fiyatı yüksek geldi çoğu kişinin alamayacağı bir paraya satılıyor.Şimdi kosgeb hibesi de dahil 150-200bin gibi bir başlangıç sermayesi ile sx-squier ayarında seri üretim piyasa malı seri üretim gitar atölyesi kurulabilir mi ? Gitarlar piyasa malı olacak yerli üretim olduğu için gümrük ve ithalat verilerinden muaf malzemeleri de yerli üretim ayrıca büyük mağaza komisyonu da olmayıp doğrudan üreticiden alınsa bayağı uygun fiyatlı oluyor.
Eminim bunu daha önce çok kişi düşünmüştür ve herkeste böyle bir ihtiyaç olduğunu söylüyor, forumda eski konulara baktığımda 10-15 sene önce sıfır japon mu alsam yoksa biraz daha bekleyip ikinci el Usa mı alsam diye bir durum kalmadığı ortada açılan konuların 10da 9u sx mi squier mı ya dönmüş çünkü başka gitar alacak paraları yok hatta sıfırda değil ikinci el soruyorlar artık. Sizlerin düşünceleri ve tecrübeleri nelerdir ? ("Ekonomi çoh iyi, avmler niye dolu gardaşım" gibi trolleri dalgaya alan popülist söylemler yerine fikir ve tecrübelerinizi aktarırsanız memnun olurum, ekonominin ne durumda olduğunu hepimiz biliyoruz bu tip söylemler maalesef bizi ileri taşımıyor.)

Hocam Türkiye'de öyle bir tesis kurarsan Türk yapımı tek şey işçilik olur. O ağaçlar ithal gelecek elektronik ithal, tunerler ithal manyetikler ithal köprü ithal yaylar ithal teller ithal. Türkiyede bunların hicbirinin altyapısı yok. Hepsini yurtdışından getireceksin ve bir o kadar vergi zaten ödeyeceksin. Sadece işçilik maliyetinden kurtaracaksın...

Onun yerine yapılmışı alıp satmak daha karlı olur. Onu yapan yere de mağza deniyor zaten var o.

Ek olarak bunu kime satacaksın ki, ilgilenen çok az insan kaldı gercekten ve piyasadaki mevcut ürünler zor dönüyor. Olan yerler kapanıyor...

Son olarak, burada üretince vergi almayacak mı devlet? Türkiyede üretilen etin kilosu 70 lira, ithal karkas sığır fiyatı 40 lira. Burda üretsen bile üreticiden alınan vergiler de çok yüksek. Hatta burda üretmek daha pahaliya gelir. Evet 500 liralık gitar vergi ile 1000 lira oluyor ama onlar üretimin ucuz olduğu ülkelerde üretiliyor. Burda vergiler dahil sana maliyeti 850 lira olacak, sen de 1000e satmak zorunda kalacaksın. Fiyat avantajı saglayamayınca marka bilinirliğin oluşmadan yok olacaksın.

Boşver
 
Hocam Türkiye'de öyle bir tesis kurarsan Türk yapımı tek şey işçilik olur. O ağaçlar ithal gelecek elektronik ithal, tunerler ithal manyetikler ithal köprü ithal yaylar ithal teller ithal. Türkiyede bunların hicbirinin altyapısı yok. Hepsini yurtdışından getireceksin ve bir o kadar vergi zaten ödeyeceksin. Sadece işçilik maliyetinden kurtaracaksın...

Onun yerine yapılmışı alıp satmak daha karlı olur. Onu yapan yere de mağza deniyor zaten var o.

Ek olarak bunu kime satacaksın ki, ilgilenen çok az insan kaldı gercekten ve piyasadaki mevcut ürünler zor dönüyor. Olan yerler kapanıyor...

Son olarak, burada üretince vergi almayacak mı devlet? Türkiyede üretilen etin kilosu 70 lira, ithal karkas sığır fiyatı 40 lira. Burda üretsen bile üreticiden alınan vergiler de çok yüksek. Hatta burda üretmek daha pahaliya gelir. Evet 500 liralık gitar vergi ile 1000 lira oluyor ama onlar üretimin ucuz olduğu ülkelerde üretiliyor. Burda vergiler dahil sana maliyeti 850 lira olacak, sen de 1000e satmak zorunda kalacaksın. Fiyat avantajı saglayamayınca marka bilinirliğin oluşmadan yok olacaksın.

Boşver
Öyle hocam haklısın ama ülkenin bu halini görünce zoruna gidiyor insanın birşeyler yapılmalı diyorum üretim bildiğin sıfır seviyesinde ve hala ders alınmıyor yine beton yine beton. Vergi zaten tamamen saçma bir sistem üzerine kurulu, geçen hafta stopaj iadesine başvurdum ve borçlarımı iadeden düşün dedim adamlar benim iade alacağım stopaja marttan beri faiz işletmiyor ama borcuma günü gününe işletiyor.
 

Geri
Üst