Kendimce yazayım, ben öğretmenlik için konuşacağım;
Öncelikle her yeni tonu çalışmaya başladığında alışırsın bir süre sonra 'hmm kolaymış' diyebilirsin -belki fa major hariç 😀- ancak eski tonlardan birine geçtiğinde bir afallama olabilir, demek istediğim karşına çıkacak olumsuzluklara hazır ol ve vakit varken umutsuzluğa kapılma. Yeni öğrendiğin tona başlarda ağırlık ver ama sonradan karışık çalışmanı önereceğim.
üç ses, dört ses bir süre sonra çok kolay oluyor -tabi burada ne ile çalıştığın da önemli, sesleri ayrı ayrı güzel verecek bir piyano olunca işler kolaylaşıyor- zaten puan kaçırmamak lazım -4 seste ekstrem bir nota kafa karıştırabiliyor gerçi ama 3 seste çalıştıkça en zorları bile ayıracak hale geliyorsun-
beni en zorlayan kısım! ezgi tekrarı... aslında ritm de dahil edilebilir, çalışılarak gelişebileceğine inanamadığım bir şey bu ve bu kadar fazla 'uzun' tutmaları hakkaten saçma geliyor, bazısı ise çok zorlanmıyor bu kısımda..
Kulağın iyiyse, solfej dikteden daha zor gelebilir -tabi ki parçasına göre-. Diktede en azından düşünme süren var, kafanda tekrar edip doğru şeyi yazman için zamanın var fakat solfejde düşünmeye zaman yok, bence işin zor kısmı bu. Fakat ne kadar bol çalışma o kadar 'düşünmeden' okuma. Yukarıda dediğim gibi bir süre sonra geçişleri -buraya bir parantez açacağım ileride- ezberler hale gelirsin ancak 4 tondan sorumlu olduğun için fa majör'den birden sol major biraz sıkıntı yaratabilir, onun için karışık çalışmaya dikkat et.
Şimdi taviz vermemen gereken bir konu varsa o da 'aralık çalışması' olsun. Küçük ikili - Büyük yedili arasındaki hepsini kulağın seçebilsin. Bu kolay. Belli başlı bilindik şarkıların, marşların vs., kimi kısımlarından yola çıkarak karar vereceksin. Örneğin İstiklal Marşı; Kork-ma kısmındaki iki nota 'tam dörtlü'dür. Bunun gibi diğer tüm aralıklara karşılık gelen parçalar var ve bir süre sonra iki nota arasındaki mesafeyi rahatlıkla duyar hale geleceksin. Bu aralık bilgisi hem solfejde hem diktede işini çok rahatlacak + bazı okulların sınavında direk çıkabilir de. Hani çift ses çalışıyorsun ya, onun ağızla verilmeyip kağıda döküleni 🙂
Mutlaka ama mutlaka solfej için -yoksa- Lavignac öneririm. Bunun dışında Mine Mucur ve Duygu Ünal (bulması zor olabilir) alabilirsin. Duygu Ünal çok kastırabilir. Sonrasında Mine Mucur'a döndüğünde 'ohh be dünya varmış' diyebilirsin.
Diktede sakın ha tek bir notaya odaklanma. Bilemediğini geç. Unutma ki piyano devam ediyor, notalar akıp gidiyor, takıldığın nota yüzünden ötekileri de kaçıoracaksın ve daha çok puanın gidecek. Her 4'lük üzerinden puanlama yapılır sanırım.
Solfej için de yukarıdaki geçerli. Yanlış ses verince durmak yok! -Kendimden biliyorum, dayak yiyecektim vallahi-
Enstruman ve Şan işlerine girmiyorum hiç. Tek diyeceğim zor parça değil düzgün performans önemli. Ritmik akışkanlık, metronom, temiz çalım, tutuş, kendinden emin duruş vs.
Onun dışında Ygs için ne kadar çok yapabilirsen o kadar avantaj.
Tüm bunları yazarken bir hocayla çalıştığını varsayarak yazdım, malesef en azından çevrende bilen birileri olması lazım ki her yanlışında olmasa bile hatalarını düzeltebilsin. La'yı olması gereken hertz'de veremeyince biri seni uyarsın mesela. Yoksa işin zor.
Yazmadığım sürüyle şey vardır, aklına ne takılırsa özelden yazabilirsin hocam. Gözlerim kapanıyor yatayım ben.