Sizce Grup Üyesi Nasıl Seçilir

her muzisyen bir miktar tolerans sahibi olmalı.cunku her grup aslında ortak bir projedir.
egosu asgari seviyede olmali.Bu konuda vokal ve grubu idare eden üyeyi biraz dışarıda tutuyorum.
thrash metal calacaksa ve davulcuysa dediklerini gerçekleştirirken görmeden inanilmamasi 🙂
bir de aksayan bir eleman varsa "ha oldu,olacak." diyerek beklerseniz beklediginizle kalabilirsiniz.Tecrubeyle sabit.
 
ilk olarak söylemek (yazmak) istediğim yapılan müziğin amacını ve türünü belirlemek, gruptan beklentileri açıkça belirlemek. örneğin (pop-rock türünde piyasa şarkılarından oluşan bir setlist oluşturulacak ve 2 haftada bir sahne verilecek okul dönemine kadar)

ikinci olarak elemanlar arasında bariz olarak teknik veya teorik bilgi üstünlüğü varsa bilgili ve tecrübeli olan adamın grubu çekip çevirmesi lazım. bunu yaparken gerekirse abi gibi ilgilenir (ama diğer elemanlar hiçbir şekilde abi olarak görmeyecek ince ayarı tutturmak çok çok önemli) fikirlere saygı göstererek egoist davranmaması lazım. bu senaryo ile herkes mutlu mesut müziğini yapar, tecrübe kazanır.erken yada geç illaki elle tutulur bir ilerleme olur. bazı kişiler gerekli emeği göstermezse yada çok alt düzeydeyse bunu baştan saptayıp ona göre önlem almak lazım. bahsettiğim grubu çekip çevirmesi olayı tüm setlist'i tek kişinin belirleyip her şeyi ayarlaması değildir. örneğin x stüdyosu fiyat ve özellikleri olarak bize uygun, bu şarkının trafiğini oturtmak sıkıntılı, introda biraz tizleri kıssan iyi olur... gibi. bu görevi işi bilmeyen ama bildiğini sanan egomanyak biri yaparsa ve çıkmak zorunda olduğun bir sahne varsa naneyi yediğin andır(geçen yazımın berbat olma sebebidir). herkesin bilgisi çalması aynı seviyedeyse böyle bir sıkıntı olmaz(egoyu ihmal edersek)

grup içi arkadaşlık olarak benim fikrim;
herkesle can ciğer olmaya gerek olmadığı düşünüyorum. çalarken her bakımdan çok uyumlu olduğum ama stüdyo sonrasında en fazla 10 dk muhabbet edebildiğim insanlarla çalıştım. bazı konulardaki fikirleri, ideolojileri bana tamamen zıttı ama karşılıklı saygı ve bu tür konuları fazla açmadığım zaman hiçbir şey olmadı. grupta ikili arkadaşlıklar sıkıntılı olabilir tartışma çıktığı an **** gitarını grubunu yeter artık dediğim anlar bolca oldu. herkesin birbiriyle anlaştığı, "la provadan sonra oturup 2 bira çakalım" ortamı en iyisidir. denk gelmesi zordur, o ortamı bulduğun zaman müzik yaptığın kişi aynı anda eğlendiğin, derdini anlatabildiğin dostun olacak.

2 yıllık aktif müzik hayatımda

bass gitarın(bildiğin manyetikli) önüne mikrofon tutalım diye müzik hocası

equalizer ve compressor'ün işlevini 1 aydır anlatamadığım bend yapmayı bilmeyen adamın klavye ağacıma laf ettiğini

10 yıllık zili kırılınca parasını isteyen stüdyocu, yanlış saate randevu yazanlar, amfi açmayı bilmeyen elemanları...

15 dakika geç kalıp tek potluk amfi reverb'ünü 5 dakikada ayarlayan sonrada neden geç kaldın 3 gün sonra sahne var diyince beni azarlayan solo gitarist (o gün hiçbir şekilde reverb açmadı)

ve daha niceleri görmüş biriyim. Türkiyede müzik piyasası bence görebileceğin en büyük psikolojik işkencedir yolun açık olsun.
 
Son düzenleme:
unuttuğum önemli bir konu;
önyargısı olan insanlardan her daim uzak durmak lazım. şarkı öneriyorum ve hayatında hiç dinlemediğinden eminim. daha şarkıyı açmadan" bu x grubunun çalmam" ya da "gitar dediğin ya fender ya Gibson olur" gibi saçmalayan insanlarla parkta oturup gofret bile yiyemezsin. ha çok bilgili ve iyi çalıyorsa grup üyesini değil muhtaç ve geçici bir konuk sanatçı gibi muamele görürsün.
 
unuttuğum önemli bir konu;
önyargısı olan insanlardan her daim uzak durmak lazım. şarkı öneriyorum ve hayatında hiç dinlemediğinden eminim. daha şarkıyı açmadan" bu x grubunun çalmam" ya da "gitar dediğin ya fender ya Gibson olur" gibi saçmalayan insanlarla parkta oturup gofret bile yiyemezsin. ha çok bilgili ve iyi çalıyorsa grup üyesini değil muhtaç ve geçici bir konuk sanatçı gibi muamele görürsün.
yukarıda bahsettiğimiz tek kişi konusu da bu, ayrıca eğer kendinizi mutsuz hissediyorsanız vakit kaybetmeyin. Ev gitaristi olun, dünyanın sonu değil 🙂 Kimseye laf anlatmaya çalışmayın, kimse kendisini kötü görmez enstrümanda. Bunu bilen deneyimli kişilerde oldukça mülayimdir, çünkü herhangi hatasını söylese karşısındakine tepkiyle karşılaşacağını da bilir. İşini yapmayan adama karışmamak burada önemli, yapamıyorsa yolları ayır, git bira iç otur muhabbet et ama müzik yapma. Bahsettiğimiz gruptaki tek güçlü kişi olması aslında bu, şarkıları tek kişi seçsin, diğerleri karışmasın mantığı da buradan geliyor. Herkes müziği farklı duyuyor, evet notalar belli ama herkesin bir fikri var. 5 kişilik bir grup şarkı seçtiği zaman davulcunun seçtiği şarkıda gitarist orjinal çalmazsa, doğru bile çalsa davulcu orjinali arayacağından " ne oldu bizim şarkı?" der. Aynısı gitarist için de geçerlidir, davulcu bir yere atak koysa gitarist onu kafasında kurmadığı için "ne oluyoruz?" der. Ya da 2 gitaristiz, ben 7 li akor bastım, elime bakarak çalan diğer gitarist "tab'da öyle yazmıyor, normal akor o 7 si yok" ya da am7 ile C akoru da karıştırılır, sonuçta fazladan bir la sesi var, arada kaybolup gidebilir. Ben C yerine am7 bastığımda (çevrim olarak bastığımı düşünün) diğer gitarist, yanlış bastın öyle bir akor yok, bile diyebilir. Laf anlatmamak için, tek kişi her zaman iyidir. Şarkı besteleyebilirsiniz, solo yazabilirsiniz, hatta her konuda fikir belirtmek serbest. Ama şarkı seçimi işin püf noktası. Beğenmeyen çıksın yapacak birşey yok demek kulağa egoistçe de gelse, harcadığınız vaktin dönüşü yok arkadaşlar. Amacınız ortak olana kadar gerekirse de eleman arayın. Umarım tavsiyelerim birinin işine yarar, 9 senedir gruplarla çalıyorum, artık bıraktım eleman aramayı. Varsa hazır grup gelip çalayım diyorum 🙂
 
yukarıda bahsettiğimiz tek kişi konusu da bu, ayrıca eğer kendinizi mutsuz hissediyorsanız vakit kaybetmeyin. Ev gitaristi olun, dünyanın sonu değil 🙂 Kimseye laf anlatmaya çalışmayın, kimse kendisini kötü görmez enstrümanda. Bunu bilen deneyimli kişilerde oldukça mülayimdir, çünkü herhangi hatasını söylese karşısındakine tepkiyle karşılaşacağını da bilir. İşini yapmayan adama karışmamak burada önemli, yapamıyorsa yolları ayır, git bira iç otur muhabbet et ama müzik yapma. Bahsettiğimiz gruptaki tek güçlü kişi olması aslında bu, şarkıları tek kişi seçsin, diğerleri karışmasın mantığı da buradan geliyor. Herkes müziği farklı duyuyor, evet notalar belli ama herkesin bir fikri var. 5 kişilik bir grup şarkı seçtiği zaman davulcunun seçtiği şarkıda gitarist orjinal çalmazsa, doğru bile çalsa davulcu orjinali arayacağından " ne oldu bizim şarkı?" der. Aynısı gitarist için de geçerlidir, davulcu bir yere atak koysa gitarist onu kafasında kurmadığı için "ne oluyoruz?" der. Ya da 2 gitaristiz, ben 7 li akor bastım, elime bakarak çalan diğer gitarist "tab'da öyle yazmıyor, normal akor o 7 si yok" ya da am7 ile C akoru da karıştırılır, sonuçta fazladan bir la sesi var, arada kaybolup gidebilir. Ben C yerine am7 bastığımda (çevrim olarak bastığımı düşünün) diğer gitarist, yanlış bastın öyle bir akor yok, bile diyebilir. Laf anlatmamak için, tek kişi her zaman iyidir. Şarkı besteleyebilirsiniz, solo yazabilirsiniz, hatta her konuda fikir belirtmek serbest. Ama şarkı seçimi işin püf noktası. Beğenmeyen çıksın yapacak birşey yok demek kulağa egoistçe de gelse, harcadığınız vaktin dönüşü yok arkadaşlar. Amacınız ortak olana kadar gerekirse de eleman arayın. Umarım tavsiyelerim birinin işine yarar, 9 senedir gruplarla çalıyorum, artık bıraktım eleman aramayı. Varsa hazır grup gelip çalayım diyorum 🙂

akor basmayı ve kayıt almayı bilmeyen (hatta bilgisayar bile kullanmayan) bir basçı olduğum için ev gitaristliği işi bana uygun değil. öldürücü metal hariç her tarzı severek yaparım ve ekipmanımın da yeterli olduğunu düşünüyorum. duruma göre çekip çeviren eleman ben olurum başka bir projede tayfanın en tecrübesizi olurum benim için sıkıntı yok. ben dahil bu başlıktaki üyelerin yazdığı yazdığı "grup elemanı nasıl olmalı?" sorusunun cevaplarına uyan herkese açığım. adam çalmayı yeni öğrenmiştir girerim stüdyoya smells like teen spirit çalarız ben stres atarım adam tecrübe kazanır ve arkadaş edinmiş olurum. atıyorum çok üst düzey bir gruba girerim ve gruba yetişmediğim için çıkmak zorunda kalırım. bu olayın sonunda orda tanıştığım elemanlar gerektiğinde bana bilgi-ekipman olarak yardımcı olabilir başka grup bulabilir.
özetle çoğu çürük çıksada grup işine karşı değilim çünkü hiçbir yerde öğrenemiyeceğin şeyler katıyor ve ortamın genişliyor. amfi aldığım adamla alışverişten 8 ay sonra grup kurduğum için bu tür şeyler gerekli görüyorum.
 
10 yıllık zili kırılınca parasını isteyen stüdyocu, yanlış saate randevu yazanlar, amfi açmayı bilmeyen elemanları...
.
O bir metal yorgunluğu olayı. Bir teli defalarca bükersin sonra bir dokunursun kopar aynı şey. Hiç bir stüdyonun sizden tel, zil deri, yanan amfi vs..parsı istemeye hakkı yoktur. Voltaj balassızdır, ekipman ömrünü tamamlamıştır ve benzeri... Bütün işletmeler gibi Amortisman ayıracaklar.

Bir kere başımıza geldi, zil parsı istedi eleman; "-polis çağır dava et" dedim. Orada dondu kaldı öyle.
-Burada ne iş yapıyorsunuz ? dendiğinde; izah edebilirse ruhsatsız dükkan işletmediğini, vergi kaçırmadığını; sonra da ıspatlasın kullananın bilerek, isteyerek mala nasıl zarar verebildiğini.
 
Son düzenleme:
O bir metal yorgunluğu olayı. Bir teli defalarca bükersin sonra bir dokunursun kopar aynı şey. Hiç bir stüdyonun sizden tel, zil deri, yanan amfi vs..parsı istemeye hakkı yoktur. Voltaj balassızdır, ekipman ömrünü tamamlamıştır ve benzeri... Bütün işletmeler gibi Amortisman ayıracaklar.

Bir kere başımıza geldi, zil parsı istedi eleman; "-polis çağır dava et" dedim. Orada dondu kaldı öyle.
-Burada ne iş yapıyorsunuz ? dendiğinde; izah edebilirse ruhsatsız dükkan işletmediğini, vergi kaçırmadığını; sonra da ıspatlasın kullananın bilerek, isteyerek mala nasıl zarar verebildiğini.
Ya bari sen deme.. Az mı gördük adamların davulu dayak manyağı yaptığını, amfilerin sesini sonuna kadar açıp şişirdiğini.. Tecrübesiz gruplara stüdyo kiraladığında hem gelip davulun Tama'sını, amfinin Mesa'sını isterler, hem de aletlerin içine ederler.. Bunlardan sonra stüdyoya giren grup amfiye bakıp ağlardı be çamur gibi ses geliyor diye.. Yepyeni zilin haftasında yamulduğunu da gördük, Remo'nun kaliteli kick derisinin haşat olduğunu da, nasıl bir pedal ayarlamaksa, abanmaksa.. Gerçi biz de istemezdik parasını ama acırdık aletlere..

Grupta tüm kararları veren lider olur da tecrübe farkı barizse ve üyeler buna uyumlu ise.. Ego şişmesinden ziyade mantık birliği lideri belirlemeli, yani kendiliğinden olmalı.. Yoksa grubu ben kurdum, benim sözüm geçer diyeni çok gördüm, ya da ben biliyorum diye atlayanı.. Öyle olmuyor o işler, yetenek te farklı bir şey, adam 20 yaşındadır ama adamıştır kendini, teoriyi de pratiği de uçurmuştur, lafını dinleyeceksin ki adam yancı olmak yerine grubu sahiplensin.. Herkes vaktini ayırıyor gruba ve her üyenin gruptan beklentileri var aynı olmasa da.. Benim grubum da kararlar ortak alınırdı, yaşlarımız aynı olmasına karşın benim bilgim, tecrübem diğerlerinden oldukça fazlaydı, ancak bazen muhalefet için kullanırdım tecrübemi sadece.. besteleri zaten beraber yaptığımız için sorun yoktu, fikirlerimizi toplayıp, istediğim melodileri beğendirip zaten koyuyor, diğerlerini yönlendiriyordum ama coverlarda mesela derdim bu şarkı orjinalinde güzel ama sahnede çalarken aynı zevki vermez ya da veremeyiz gerek yok diye, tecrübe burada ne olduğunu bilmek.. Grubun ilk yıllarında Holy Wars çalalım dediklerinde sadece ben tam çalabiliyordum şarkıyı ve kassalar da o şarkıyı tam çalmalarının uzun zaman alacağını görebiliyordum.. Sahnede batıracağın şarkıya kasacağımıza, becerip eğlendireceğimiz şeylere yürümeye yönlendirirdim.. Hatta Holy Wars için hepiniz tek tek partlarınızı hatasız bitirdiğinizde olmuşsa, içimize sinerse çalarız derdim..
 
Ya bari sen deme.. Az mı gördük adamların davulu dayak manyağı yaptığını, amfilerin sesini sonuna kadar açıp şişirdiğini.. Tecrübesiz gruplara stüdyo kiraladığında hem gelip davulun Tama'sını, amfinin Mesa'sını isterler, hem de aletlerin içine ederler.. Bunlardan sonra stüdyoya giren grup amfiye bakıp ağlardı be çamur gibi ses geliyor diye.. Yepyeni zilin haftasında yamulduğunu da gördük, Remo'nun kaliteli kick derisinin haşat olduğunu da, nasıl bir pedal ayarlamaksa, abanmaksa.. Gerçi biz de istemezdik parasını ama acırdık aletlere....

Haklısın az görmedik; Mikrofonu ağzının içine sokup brutal vokal yapanlar. Gitar amfisine bass girenler, Amfi inputunda jack kıranlar, Kick pedalındaki keçeyi çıkarıp davul çalanlar, sırayla davulun başına geçemeler, bagetlerle bass çalmaya çalışanlar. neler gördük neler. Zamanında ben de aldım zil parası, tel parası inkar etmem. Böyle adamlardan gene alırım 🙂
 
Haklısın az görmedik; Mikrofonu ağzının içine sokup brutal vokal yapanlar. Gitar amfisine bass girenler, Amfi inputunda jack kıranlar, Kick pedalındaki keçeyi çıkarıp davul çalanlar, sırayla davulun başına geçemeler, bagetlerle bass çalmaya çalışanlar. neler gördük neler. Zamanında ben de aldım zil parası, tel parası inkar etmem. Böyle adamlardan gene alırım 🙂
Stüdyonuz mu var?
 

Geri
Üst